Her ölüm yeniden doğuşa sebepse,açan bir çiçeğe ağlamakta mümkün.Tomurcuklarını nazlıca dünyaya göstermeye hazırlanırken çiçek,bir ölünün ardından dökülen gözyaşları ile yeşertir toprağını.Söyleyin bana;o halde,bir çiçek açarken alkışlamalı mı,yuhalamalı mı?....
The Fountain-a.k.a:Kaynak
IMDB:7.5/10
- Resim Silinmiş.
Hayatımda hiç bir filmden bu kadar etkilenmedim..
Matrix serisi,Lotr serisi,Star Wars serisi ve daha niceleri gibi bir çok büyük yapımı izleme imkanı buldum.Ancak hiç birisi içimde,ama gerçekten içimde bir yerlerde böylesine büyük bir etki bırakmadı..
Bilmiyorum.Belki de içinde bulunduğum zor günlerin etkisi var bu görüşümde.Belki de beni hiç istemediğim halde,hiç istemediğim şekilde duygusallaştıran hayatın ta kendisindir böylesine etkili olan.Kaçamıyorum,kaçamıyoruz.Yazdıklarımın çoğunu sitemiz genelinde çok az insan hakkını vererek anlayabilecek biliyorum.Yine de konuşmam gerek.Kelimelerimi unutmadan,bu ukala duruşu parçalayarak konuşmam gerek..
Öyle bir film düşünün ki;içinde kurgulanan hikayenin yarattığı masal ile yeni bir kurgu oluşsun ve ana karakterlerin ta kendisi olsun.Tommy karısının beynindeki tümörden dolayı gün be gün eridiğini gören ve buna tüm hayatı pahasınca bir çözüm bulmaya çalışan bir doktordur.Karısı ise Maya'lar hakkında yaptığı araştırmalara ve yukarıda belirttiğim tekniklere dayanarak 'the fountain' adında bir kitap yazmaktadır.Kitap,aslında Tommy'nin çıktığı yolculuğun ta kendisidir.Daha fazla anlatmaya gücüm yok..
Sonsuza dek birlikte olmanın tek yolu,ölümdür..