A

Anonymous

Guest
Osmanlı Padişahlarının Ölüm Şekilleri :

Sultan
Ölüm Tarihi ve Yeri
Ölüm Sebebi

I. Osman
1324-Söğüt
Felç/Nikris

Orhan
4.1360-?
Depresyon/Nikris

I. Murad
6.1389-Kosova
Suikast

I. Bayezid
10.03.1403-Akşehir
İntihar (Zehir)

I. Mehmed
26.5.1421-Edirne
Dizanteri/Zehir?

II. Murad
3.2.1451-Edirne
Felç

II. Mehmed
3.5.1481-Maltepe
Nikris/Zehir?

II. Bayezid
26.5.1512-Dimetoka
Depresyon/İntihar/Suikast?

I. Selim
22.9.1520-Çorlu
Kanser

I. Süleyman
7.9.1566-Sigetvar
Felç

II. Selim
15.12.1574-İstanbul
Çarpma

III. Murad
16.1.1595-İstanbul
Felç/Taş

III. Mehmed
22.12.1603-İstanbul
Depresyon/Felç

I. Ahmed
22.11.1617-İstanbul
Tifüs

I. Mustafa
20.1.1639-İstanbul
Zihinsel Hastalık

II. Osman
20.5.1622-İstanbul
İdam

IV. Murad
9.2.1640-İstanbul
Siroz

İbrahim
18.8.1648-İstanbul
İdam

IV. Mehmed
6.1.1693-Edirne
Nikris/Depresyon/Zehir?

II. Süleyman
22.6.1691-Edirne
Zayıflık

II. Ahmed
6.2.1695-Edirne
Zayıflık,Depresyon/Felç

II. Mustafa
29.12.1703-İstanbul
Zayıflık

III. Ahmed
1.7.1736-İstanbul
Genel/Zehir?

I. Mahmud
14.12.1754-İstanbul
Felç

III. Osman
30.10.1757-İstanbul
Felç

III. Mustafa
21.1.1774-İstanbul
Kalp Yetmezliği

I. Abdülhamid
7.4.1789-İstanbul
Felç

III. Selim
28.7.1808-İstanbul
İdam

IV. Mustafa
16.11.1808-İstanbul
İdam

II. Mahmud
1.7.1839-İstanbul
Siroz

I. Abdülmecid
25.6.1861-İstanbul
Tüberküloz

Abdülaziz
4.6.1876-İstanbul
İntihar

V. Murad
29.8.1904-İstanbul
Diyabet

II. Abdülhamid
10.02.1918-İstanbul
Kalp Yetmezliği

V. Mehmed
2.7.1918-İstanbul
Kalp Yetmezliği

VI. Mehmed
15.5.1926-San Remo
Kalp Yetmezliği

II. Abdülmecid
8.1944-Paris
Kalp Yetmezliği
 
A

Anonymous

Guest
ABD Nin yabancı dille imzaladıgı tek anlaşma :

"...Yıl, 1783... Avrupa standartlarına göre mütevazı da olsa, yeni bir denizci devlet olan ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başladı...

Daha 25 Temmuz 1785'te, bu yeni bayrağı taşıyan ilk gemi Cezayir açıklarında Osmanlı gemileri tarafından ele geçirildi. Bu gemi, Boston limanına bağlı, Kaptan Isaak Stevens'ın idaresindeki Maria idi.

Arkasından, Philadelphia limanına bağlı, Kaptan O'Brien'ın Dauphin'i de aynı akıbete uğradı. 1793 Ekim ve Kasım aylarında 11 ABD gemisi daha Osmanlıların eline geçti...

Kongre, 27 Mart 1794 yılında, Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için, Başkan George Washington'a 700.000 altına yakın harcama yetkisi verdi.

Osmanlıların oluşturduğu deniz tehdidi sayesinde, ABD donanmasının temelleri atılıyordu. 5 Eylül 1795'te ABD bu tehdide karşı bir anlaşma yapmayı kabul etti. Bu anlaşmaya göre ABD, Cezayir'deki esirlerin iadesi ve gerek Atlantik'te, gerekse Akdeniz'de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı altını (216.000 dolar)ödeyecekti.

Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, Başkan George Washington ve Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı imza koydular...

Böylece ABD yıllık vergiye bağlanmış oldu. Bu, ABD'nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan tek anlaşma olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödemeyi kabul eden tek Amerikan belgesidir...

Kısacası:

*ABD tarihinde kendi dilinde olmayan tek uluslararası anlaşma Türkçe'dir ve

*ABD tarihinde vergi vermeyi kabul ettiği tek ülke Osmanlı İmparatorluğu’dur....

*ABD başkanı George Wasington Efendi Osmanlı İmparatoru tarafından muhatap görülmemiş ve anlaşma Cezayir beylerbeyi tarafından imzalanmıştır.

Hey gidi günler hey!
 
A

Anonymous

Guest
Miryakefalon Savaşı :

17 Eylül 1176 tarihinde Salı günü olmuştur.
Türklerin kazandığı bu zafer Anadolu'nun Türk hakimiyeti altında kalmasını kesinleştiren savaş olarak bilinmektedir.
Bizans İmparatoru Manuel I Komnenos Bizans sınırlarında özellikle Eskişehir yörelerinde yoğun bir şekilde çoğalan Türkmenlerin, Denizli, Kırkağaç, Bergama ve Edremit'e değin Bizans memleketlerine akınlarda bulunmaları üzerine bu akınları önlemek amacıyla Anadoluya yeni kuvvetler göndermekle birlikte düzenleyeceği bir sefer için de askeri hazırlıklara başladı. Manuel, papaya bir mektup yazarak, zamanın yeni bir haçlı seferi için elverişli olduğunu ve Anadoludan geçen yolun artık güven altına alınacağını bildirdi. Onun bu hazırlılarını haber alan II. Kılıç Arslan, bir elçi heyeti göndererek Daha önce yapılan barış antlaşmasının yenilenmesini önerdi, fakat imparator, Bizansa yöneltilen Türkmen akınlarının durdurulması, Bizansa sığınan Danişmendli emiri Zünnun ile şehzade Şahinşah'ın, daha önce yönetiminde bulunan memleketlerin Bizansa bırakılması şartıyla buna razı olacağını sultana bildirdi. Bu şartları kabule yanaşmayan sultan, atlı kuvvetler sevkedip Denizli yörelerine kadar olan Bizans topraklarını ağır bir şekilde tahrip etti. İmparator, Bizans kuvvetleri eşliğinde, önce şehzade Şahinşahı daha sonra da Zünnunu Anadoluya gönderme girişiminde bulundu ise de II. Kılıç Arslan'ın aldığı önlemler karşısında başarılı olamadı; Şahinşah ve Zünnun yeniden Bizans'a kaçmak zorunda bırakıldılar.
Bunun üzerine sultanın ikinci barış önerisini de reddeden Manuel, amcasının oğlu Andronikos Batatzesi bir orduyla Paphlagoniaya doğru yola çıkardı ve kendisi de içinde Frank, Peçenek, Macar ve Sırp kuvvetleri bulunduğu büyük bir orduyla, Anadolu Seçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya üstüne yöneldi. Bunun üzerine uçlarda bulunan kalabalık Türkmen kuvvetleri, Bizans ordusunu şiddetle mukavemet ederek yıprattılar. Kılıç Arslan, Bizans ordusunu, dar ve sarp Miryokefalon(Kumdanlı)vadisinde karşıladı meydan savaşında, Bizans ordusunu ağır bir şekilde mağlub etti.
Ağır bir yenilgiye uğrayan Manuel, Selçuklulara karşı inşa ettirdiği Eskişehir ve Uluborlu'nun doğusundaki Sublaion müstahkem mevkilerine geri çekilmeyi kabul etmesinden başka, Selçuklu devletine savaş tazminatı olarak 100 bin altın ödemek zorunda kalmıştır. Bu zafer sonucunda, Bizansın Selçuklular karşısında savunmada kalması sağlanmış ve dolayısıyla üstünlük Türk Anadolu Selçuklu Devletine geçmiştir.
Zaferden sonra sultan II. Kılıç Arslan, başta Bağdat Abbasi halifesi olmak üzere, bütün İslam hükümdarlarına birer fetihname göndererek Bizansa karşı kazandığı büyük zaferi müjdelemiştir.
 
A

Anonymous

Guest
Bozkurt Destanı :


BOZKURT DESTANI
Destan Hakkında bilgi:
Bilinen en önemli iki Göktürk Destanından birisidir. Bir bakıma, M.S. altıncı yüzyıldan sekizinci yüzyıl ortalarına kadar egemen olmuş bu Türk Devletinin Göktürklerin soy kütüğü ve var olma hikâyesidir. Ayrıca, Türk ırkının yeni bir dal hâlinde dirilişi de diyebileceğimiz Bozkurt Destanı, Bilge Kağan'ın Orhun Âbidelerindeki ünlü vasiyetinin ilk cümlesi olan: "Ben Tanrıya benzer, Tanrıdan olmuş Türk Bilge Kağan, Tanrı irade ettiği için, kağanlık tahtına oturdum" cümlesi ile birlikte düşünülecek olursa soyun ve ırkın nasıl bir şekilde ilahileştirilmek istenildiğini de anlatmaktadırlar. Destan Çin kaynaklarında kayıtlıdır. Değişik söyleyişler durumunda ise de, çizgileri aynı fakat isimler üzerinde, anlatıştan doğma veya Çinlilerce yazılırken isimlerin Çince söylenmesinden meydana gelme değişikler yüzünden ayrı görünen belli üç söylenti şeklinde yazılmıştır.

Birinci söyleyiş:

Hun Ülkesinin kuzeyinde So adı verilen bir ülke vardı. Burada, Hunlarla aynı soydan olan Göktürkler otururdu. Bir gün Göktürkler So Ülkesinden ayrıldılar. Bu sırada başlarında Kağan Pu adlı bir yiğit vardı. Kağan Pu'nun on altı kardeşi bulunuyordu. On altı kardeşten birinin annesi bir kurttu.

Annesi Göktürklerce en kutsal yaratıklardan biri olarak bilinen ve böyle kabul edilen bir kurt olduğu için delikanlı, rüzgârlara ve yağmura söz geçirir, bu iki kuvveti buyruğu altında tutardı.

Bununla beraber, So Ülkesindeki yurtlarından ayrılan Göktürkler düşmanlarının baskınına uğradılar.

Bu baskında düşmanlar bütün Göktürkler'i yok ettikleri gibi on altı kardeşten sadece birisi kurtulabildi. Kurtulan delikanlı annesi kurt olan idi.

Bu delikanlının da, birisi yaz diğeri de kış ilâhının kızı olan iki karısı vardı. Baskından sonra her ikisinden ikişer oğlu oldu. Zamanla kalabalıklaşıp çoğalan halk, çocuklardan en büyüğünü kendilerine Hakan seçtiler; o zamanki adı Göktürk dilinde değildi. Hakan seçilir seçilmez Göktürkçe olmayan bu adını bıraktı ve Türk adını aldı.

Ondan sonra Türk on kadınla evlendi, bir çok çocukları oldu. içlerinden Asena adını taşıyan biri hakanlık tahtına geçince boyun adı da Aşine oldu.

İkinci söyleyiş:

Hunların bir boyu olan ve adına Aşine denilen Türk boyu Hazar Denizinin batı taraflarında yerleşmişti. Türklerin ilk atası olarak biliniyordu. Rahat ve huzur içinde otururlarken bir gün ansızın düşmanların baskınına uğradılar. Baskının sonunda kimse sağ kalmadı.

Her nasılsa küçücük bir çocuk bu baskından sağ kalmış bir köşeye sığınmıştı. Düşmanlar onu da gördüler. Fakat, cılız ve küçük bir çocuk olduğu için kimse ondan korkmadı ve ona aldırmadı. Hattâ içlerinden acıyanlar bile çıktı. Ama düşman yine de her ihtimali düşünüp, çocuğu öldürmektense kolunu bacağını kesip orada öylece bırakmayı uygun gördü; düşündükleri gibi yaptılar.

Kolunu bacağını kesip, yan ölü hâle getirdikleri çocuğu alıp bataklıkta bir sazlığa attılar; bırakıp gittiler.

O sırada, nereden çıktığı bilinmeyen bir dişi Bozkurt göründü, geldi, çocuğu emzirdi. Yaralarını yalayıp iyi etti. O günden sonra da, avlanıp getirdiği yiyeceklerle çocuğu besleyip büyüttü, gücünü kuvvetini arttırdı.

Zamanla Bozkurd'un beslediği çocuk gürbüzleşti.

Günlerden sonra bir gün, baskın yapıp Asine soyunu yok eden düşman başbuğu, kolunu bacağını keserek sazlığa attıkları çocuğun yaşadığını öğrendi. Adamlar gönderip durumu öğrenmek, sağ kaldı ise öldürtmek istedi.

Düşman başbuğunun gönderdiği asker geldiğinde, kolu bacağı kesik gencin yanında bir dişi Bozkurt gördü. Dişi Bozkurt tehlikeyi sezmişti, dişleriyle gerici yakaladığı gibi denizin öte yanına geçirdi; orada da durmayıp Altay Dağlarına doğru götürdü. Orada, her tarafı yüksek dağlarla çevrili bir yaylada bir mağaraya yerleştirdi, onunla evlendi; on oğlan doğurdu!

Mağaranın bulunduğu yayla yeşillikti; serin gür suları, meyve ağaçlan, av hayvanları vardı. Oğlanlar orada büyüdüler, orada evlendiler. Her birinden bir boy türedi. Bunlardan birinin adı da Asine boyu idi.

Asine, kardeşlerinin içinde en akıllı, en gözü pek, en yiğit olanı idi. Bu yüzden Türk Hakanı o oldu.

Soyunu unutmadı. çadırının önüne her zaman, tepesinde bir kurt başı bulunan bir tuğ dikti.

Aradan çok yıllar geçti. Aşine boyuna Asençe adlı bir başka yiğit hakan oldu. Bunun zamanında ise Aşine boyu, bulundukları yerden çıkıp daha güzel yurtlara yerleştiler.

Üçüncü söyleyiş:

Bir not halindedir. Çin devlet adamlarından Cjan-Ken'in, Milattan önce 119 yılında, Çine göre batı ülkelerinde yaptığı gezi sonunda gördüklerini ve duydukların yazıp o zamanki Çin împaratoruna sunduğu notlan arasında kayıtlıdır. Notu, Abdülkadir înan'ın, Türk Dili Araştırmalan Yıllığı (1954) ndaki Türk Destanlanna Genel bir bakış adlı yazısından olduğu gibi alıyoruz:

"Hun Ülkesinde bulunduğum zaman duydum ki Usun Hanı, Gunmo unvanını taşıyor. Gunmo'nun babası, Hunlann batısındaki bir ülkeye sahipti. Gunmo'nun babası bir savaşta Hunlar tarafından öldürüldü. Yeni doğmuş olan Gun-mo'yu kırlara attılar. Kuşlar çocuğu sineklerden koruyor; bir dişi kurt sütüyle besliyordu. Hun Hakanı buna şaştı. Bu çocuğu saydı. Onu kendi terbiyesine aldı, büyüttü. Babasının ülkesini ona geri verdi."
 
A

Anonymous

Guest
Sarıkamış Harekatı :


Birinci Dünya Savaşında felâketle neticelenen askerî harekât.

Osmanlı Devleti harbe; 1878’den beri Rus işgalinde bulunan Kars, Sarıkamış, Ardahan gibi doğu illerimizi geri almak, Doğu Avrupa’da Ruslarla harp hâlinde olan Almanlara yardım etmek, kazanılacak bir zaferle Kafkaslar ve Orta-Asya’daki Türk illerinin kapısını açmak maksatlarıyla, başta Enver Paşa olmak üzere, iktidarda bulunan İttihatçılar tarafından sokuldu.

Türk bayrağı çekilip, Yavuz ve Midilli adı verilen iki Alman zırhlısı, Karadeniz’deki Rus limanlarını bombardıman etti. Rusya da buna karşılık olarak 30 Ekim 1914 tarihinde Türkiye’ye taarruz etti. Rus-Kafkas ordusu, Karadeniz’den Ağrı Dağındaki hudut üzerinden yedi kol hâlindeki saldırısıyla Pasinler’e kadar ilerledi. Rus ordusunun taarruzu, Köprüköy’de durduruldu. Üçüncü ordu, 3-9 Kasım 1914 günlerinde meydana gelen Köprüköy Meydan Muharebesinde Rus ordusunu yendi. Üçüncü Ordu Komutanı, mevsim şartlarını dikkate alıp, ayrıca askerin kaput başta olmak üzere, giyim ve iâşesinin yetersizliğini, top ve süvari atlarının azlığını hesaba katarak, sıcağı sıcağına düşmanı takip etmedi. Köprüköy Meydan Muharebesinin raporlarını alan, yarbaylıktan paşalığa terfi ettirilen Harbiye Nazırı (Millî Savunma Bakanı) Enver Paşa, Alman kurmay ve generalleriyle Erzurum’a geldi. Enver Paşa, Erzurum ve Köprüköy’de birer taburu teftiş etmişti; ancak ordu birliklerinin tamamı hakkında yeterli bilgiye sahip değildi. Üstelik, ordu kumandanı Hasan İzzet Paşanın, bu mevsimde harekât yapılamayacağı, taarruzun bahara bırakılması tavsiyesine karşılık, onu vazifesinden azletti ve taarruza karar verdi. Üçüncü Ordu Komutanlığı vazifesini de üzerine alan Enver Paşa, 18 Aralık 1914 tarihinde, kıtalara, taarruz emrini verdi.

Taarruza iştirak eden birliklerin büyük bir kısmı, özellikle Arabistan’dan geri çekilen ve Güneydoğu Anadolu’dan sevk edilenler, sıcak iklime alışık olup, teçhizatları yönünden kış şartlarına hazırlıksızdı. Üçüncü Ordunun üç kolordusu (9, 10, 11. Kolordular), 24 Aralık 1914 günü -39 derece soğukta Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma (İhâta) Harekâtına başladı. Ayrıca, gerilla harbi yapan yarı resmi Türk çeteleri de, Ardahan’a hareket etti. Üçüncü Ordudan bazı kıtalar, 24-25 Aralık gecesi, Sarıkamış’a ulaşmayı başardı. Ancak, Allahü Ekber Dağlarını aşarken çetin zorluklar ve kış şartları sebebiyle gerek miktar, gerekse mevcut silahları yönünden çok zayiat ve kayıp verdiler. Allahü Ekber Dağlarını aşan Mehmetçiklerden bir kol da, Sarıkamış’ın doğusundaki Selim İstasyonuna vararak demiryolunu tahrip edince, Sarıkamış’taki Rus kolorduları paniğe uğradı. Gayriresmî Türk çeteleri de, 1915 yılı başında Ardahan’a girdi. Rus Kafkas Ordusu Başkumandanı, Üçüncü Ordunun ilerleyişi üzerine; 2-3 Ocak 1915 günlerinde telsiz-telgraf ile müttefikleri Fransa ve İngiltere’ye, günde birkaç defa yalvarırcasına başvurarak:

“Telefon konuşmalarını durduran soğuk ve kış, Türk ordusunu engelleyemiyor. İkinci bir cephe açarak, Türk ordularının ilerlemesi durdurulamaz ise, zengin Bakü petrolleri, Osmanlı-Alman ittifakının eline geçecek ve Hindistan yolu onlara açık bulunacaktır!” haberini gönderiyordu.

Kış, 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da şiddetlendi. Fırtına ile yağan kar, yolları tıkayıp, çadırları yıktı. Arkasından da dondurucu soğuklar bastırınca, 150 000 kişilik ordunun 90 000’i (veya 60 000’i) donma, dizanteri ve tifo gibi hastalıklarla mahvoldu. Sarıkamış İstasyonuna giren Enver Paşa, bu felaket karşısında, Üçüncü Orduyu yüzüstü bırakıp, İstanbul’a döndü. Bu harekâtta Ruslar, 32 000 kayıp verdiler.

Sarıkamış Harekâtı; kuşatma harekâtıyla düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan, başarılı bir plândı. Ancak, stratejinin faktörlerinden zaman iyi değerlendirilmediği, kuvvetler de böyle bir harekâtı yapacak şekilde teçhizatlandırılmadığı için başarısızlıkla sonuçlandı.

Ordunun kış şartlarına hazır olmaması ve olumsuz iklim şartları sebebiyle ikmal ve iaşe hizmetlerinin yapılmayışı, kıtalarda açlığa, hayvanların telef olmasına, dolayısıyla birliklerin dağılmasına sebep oldu. Enver Paşanın şuursuzca verdiği gece taarruzu emirleri, kayıpları daha da arttırdı.

Sarıkamış Harekâtı sonunda, Doğu Anadolu kapıları, Ruslara açıldı. 13 Mayıs 1915’te Ermenilerin işbirliği yaptığı Rus kuvvetleri, önce Van’a, bilâhare Muş ve Bitlis’e girdi. Ermenilerin harp esnasında Ruslara yaptıkları büyük hizmetin karşılığı olarak, bu illerin valilikleri, Ermenilere verildi. Harpten sonra, Ermeni-Rus işbirliği sonunda, bölge halkına karşı müthiş bir soykırıma girişildi. Van Gölünün ortalarına kayıklarla taşınıp öldürülen, suya dökülen çocuk, kadın, genç ve ihtiyar Türklerin sayısı, kesin olarak tespit edilmemesine rağmen, çok fazladır. Esasen, bu harp sırasında Ermeni Komitacıları, hemen her tarafta isyana hazırlanarak, birçok yerde depolar dolusu silah ve cephane biriktirdiler. Bu silah, teçhizat ve destekle katliam yapıp, Doğu Anadolu’yu harabeye çevirdi.
 
A

Anonymous

Guest
Ergenekon Destanı :

Ergenekon Destanı, "Büyük Türk Destanından bir parçadır. Türk kavimlerinden Göktürkler'i mevzu alır. Göktürkler'in menşeini açıklamak ister. Ergenekon Destanı'nın özeti şöyledir:

Türk illerinde Göktürkler'e itaat etmeyen bir yer yoktu. Bunu kıskanan yabancı kavimler birleşerek Göktürkler'in üzerine yürüdüler. Maksatları öç almaktı. Göktürkler, çadırlarını, sürülerini bir yere topladılar. Çevresine hendek kazıp beklediler. Düşman gelince, vuruşma da başladı. On gün vuruştular. Göktürkler üstün geldi.

Bu yenilgiden sonra yabancı kavimlerin hanları ve beyleri av yerinde toplanıp konuştular.

"Göktürkler'e hile yapmazsak akıbet işimiz yaman olur," dediler.

Tan ağarınca, baskına uğramış gibi, ağırlıklarını bırakıp kaçtılar.

Göktürkler, "Bunların vuruşma güçleri bitti, kaçıyorlar," deyip arkalarından yetiştiler.

Düşman, Göktürkler'i görünce, birden döndü. Vuruşma sonunda düşman, Göktürkler'i gafil avlayıp yendi. Göktürkler'i öldüre öldüre çadırlarına geldi. Çadırlarını ve mallarını öylesine yağmaladı ki, bir ev kurtulmadı. Büyüklerin hepsini kılıçtan geçirdi. Küçükleri kul edindi. Her düşman birini alıp gitti.

Göktürkler'in başında İl Han vardı. Çocukları çoktu. Fakat bu uğursuz vuruşmada bir tanesi hariç, hepsi öldü. Kayı adlı bu oğlunu o yıl evlendirmişti. İl Han'ın Dokuz-Oğuz adlı bir de yeğeni vardı. Kayı ile Dokuz-Oğuz düşmana tutsak olmuşlardı. Fakat on gün sonra bir gece ikisi de kadınları ile beraber atlara atlayıp kaçtılar. Göktürk yurduna geldiler. Burada düşmandan kaçıp gelen çok deve, at, öküz ve koyun buldular. "Dört taraftaki illerin hepsi bize düşman. Gereği odur ki, dağların içinde insan yolu düşmez bir yer izleyip oturalım," dediler. Dağa doğru sürülerini alıp göç ettiler.

Geldikleri yoldan başka yolu olmayan bir yere vardılar. Bu tek yol da öylesine bir yoldu ki, bir deve veya bir at güçlükle yürürdü. Ayağını yanlış bassa yuvarlanıp parça parça olurdu. Göktürkler'in vardıkları yerde akarsular, kaynaklar, türlü bitkiler, meyveler, ağaçlar ve avlar vardı. Böyle bir yeri görünce, ulu Tanrı'ya şükrettiler. Hayvanlarının kışın etini yediler; yazın sütünü içtiler. Derisini giydiler. Bu ülkeye "Ergenekon" adını koydular.

İki Göktürk prensinin Ergenekon'da çocukları çoğaldı. Kayı Han'ın çok çocuğu oldu. Dokuz-Oğuz Han'ın daha az oldu. Çok yıllar bu iki Hanın çocukları Ergenekon'da kaldılar. Pek çoğaldılar.

Dört yüzyıl sonra kendileri ve sürüleri o kadar çoğaldı ki, Ergenekon'a sığışamaz oldular. Buna bir çare bulmak için kurultay topladılar. Dediler ki, "Atalarımızdan işittik; Ergenekon dışında geniş ülkeler, güzel yurtlar varmış. Bizim yurdumuz da eskiden o yerlerde imiş. Dağların arasından yol izleyip bulalım. Göçüp Ergenekon'dan çıkalım. Ergenekon dışında her kim bize dost olursa, onunla görüşelim. Düşmanla vuruşalım".

Kurultay bu kararı alınca, Göktürkler, Ergenekon'dan çıkmak için yol aradılar, bulamadılar.

O zaman bir demirci dedi ki, "Bu dağda bir demir madeni var. Yalın kat madene benzer. Şunun demirini eritsek, belki dağ bize geçit verirdi". Göktürkler, varıp demircinin gösterdiği dağ parçasını gördüler. Demircinin tedbirini de beğendiler. Dağın geniş yerine bir kat odun, bir kat kömür dizdiler. Dağın üstünü altını, yanını, yönünü böylece odun ve kömürle doldurduktan sonra, yetmiş deriden büyük körükler yapıp yetmiş yere koydular. Odun-kömürü ateşleyip körüklemeye başladılar,

Tanrı'nın gücü ve inayeti ile ateş, kızdıktan sonra demir dağ eridi, akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak kadar yol oldu. O kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününün, kutsal saatini bekleyip bu yoldan Ergenekon'dan çıkmaya başladılar. Bu kutsal gün, ondan sonra Göktürkler'de bayram oldu. Her yıl o gün gelince büyük tören yapılır; bir parça demir alınıp ateşte kızdırılır. Bu demiri Önce Göktürk Ham kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver.

Ondan sonra Türk beyleri de böyle yapıp bu günü kutlarlar.

Ergenekon'dan çıkınca, Göktürkler'in ulu hakanı Kayı Han soyundan Börteçine, bütün illere elçiler gönderdi; Göktürkler'in Ergenekon'dan çıktıklarını bildirdi. Tâ ki, eskisi gibi bütün iller Göktürkler'in buyruğu altına girer.
 
A

Anonymous

Guest
Osmanlının Gücü :


Fransızların şimdilerde Ermeni yasa tasarısını kabul ederek Türkiyeyi zor günlere sürüklediği şu günlerde sizinle bunu paylaşmak istedim


KANUNİ'nin tek bir emriyle fransada dansın 250 yıl adının dahi anılmadığını biliyormuydunuz!!!

http://youtube.com/watch?v=0AZdolJULBc
 
A

Anonymous

Guest
:)

daha geliyor şu an araştırma yapıyorum toptan bi 20 tane falan daha gelecek .
 

Morwena

Buralıyım
Kayıt
16 Nisan 2007
Mesajlar
4.355
Beğeniler
0
aslında bunları konu konu yazsan daha iyi olur zanımca kanımca Cool
 
A

Anonymous

Guest
Hürrem Sultan :

Hürrem Sultan, (1506 - 1558) Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi ve Osmanlı tarihinde önemli roller oynamış bir sultandır. Bir Osmanlı padişahıyla nikahla evlenmiş tek kadın olarak bilinir. Leh asıllı Yahudi bir ailede doğan Hürrem Sultan'ın asıl adı Roxelanne'dı (Alexandra Lisowska). Güzelliği nedeniyle küçük yaşta 1520 tarihinde bugünkü Ukrayna sınırları içinde bulunan Rohatyn şehrinden kaçırılmıştır. (Bölge 1184-1939 yılları arasında Polonya Kırallığı sınırları içersinde bulunuyordu.) Daha sonra Kırım Hanı tarafından Osmanlı sarayına sunulan Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü. Dişiliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. Harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında da kendine yer edindi.

Hürrem Sultan saraya geldiğinde Kanuni'nin cariyelerinden biri olan Mahidevran Sultan'dan Mustafa isimli bir oğlu vardı. Mustafa zamanla çok sevilen bir şehzade haline geldi. Mustafa'nın Kanuni'den sonra padişah olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Bu da Mahidevran Sultan'ın Valide Sultan olacağı anlamına geliyordu. Oysa Hürrem Sultan her bakımdan Mahidevran Sultan'ın önüne geçti ve Kanuni'nin güven ve sevgisini kazanarak onun nikahlı eşi oldu. Bazı kaynaklar çeşitli entrikalar uygulayarak 16. yüzyıl Osmanlı tarihini olumsuz yönde etkilediği iddia ederler. Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirerek Vezir-i Azam'la bir ittifak oluşturdu. Kanuni, yeniçeriler tarafından çok sevilen oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla öldürttü. Hürrem Sultan'ın Kanuni'yi bu kararda etkilediği inancı yaygındır. Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinden sonra Mahidevran Sultan iyice gözden düştü. Yaş*****n büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu Bursa'da geçirdi. Ancak Hürrem Sultan'ın ölmesinden sonra Hürrem Sultan'ın oğlu padişah II. Selim Mahidevran Sultan'a maaş bağlattı ve oğlu Mustafa'nın türbesini yaptırttı.

Devlet yönetiminde etkili olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. Bu dönemde Ruslar Kazan ve Astrahan Hanlıklarına hakim olup doğuya doğru yayılmaya başladılar. Tüm bunlara rağmen, eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan önce 52 yaşındayken öldü ve oğlu II. Selim'in tahta çıkışını göremedi.Cenazesi İstanbul'da Süleymaniye Camii haziresindeki Hürrem Sultan Türbesi'ne gömüldü.
__________________
 
A

Anonymous

Guest
Kutsal roma-cermen imparatorlugu :


Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, 843 yılında Verdun Anlaşması ile Almanya, İtalya ve Burgonya'da kurulan ve 1806 yılında Napolyon Savaşları ile yıkılan Orta Avrupa'da 963 yıl hüküm sürmüş olan imparatorluk. En geniş sınırlarına ulaştığında Almanya, İsviçre, Liechtenstein, Lüxemburg, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Avusturya, Hırvatistan, Belçika, Hollanda'nın tam***** ve Polonya, Fransa ile İtalya'nın bir kısmını kapsıyordu. İmparatorluk çöküş dönemine girdiğinde ise Voltaire "Kutsal Roma İmparatorluğu artık ne kutsaldır, ne Romalıdır ne de imparatorluktur." demiştir.

Yapı [değiştir]

Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun yöneticilerinin hepsi Almandı. Bütün Kutsal Roma İmparatorları katolikti. Ama soylu aileler ve üst seviyelerdeki devlet görevlilerinin çoğu Almanca konuşmayan ırklara mensuptu. Ülkede sadece Almanca değil Slav dilleri, Fransızca, Flemenkçe ve İtalyanca da konuşuluyordu. Büyük sayıda dini azınlıklar bulunmaktaydı. Bunlar özellikle Yahudiler ve Ortodokslardı. Ayrıca imparatorluk Protestanlığın ortaya çıktığı ülkedir.

Tarih [değiştir]

Büyük Otto'nun 2 Şubat 962'de taç giymesinden sonra, bu imparatorluk Batı Roma İmparatorluğu'nun mirasını resmen devralmış oluyordu; "Romanorum İmperium" terimi ancak Konrad II döneminde kullanılmaya başlandı. Friedrich I, imparatorluk unvanının Sancta Ecclesia karşısındaki kutsal niteliğini vurgulamak amacıyla "Sacrum İmperium" kavr***** getirdiyse de (Besançon diyeti,1157), bu terim krallık belgelerine ancak 1254'te girdi. Nihayet, "Nationis Germanicae" nitelemesi, Almanların imparatorluk üzerindeki ulusal haklarını belirtmek için 15. yüzyılda kondu, ama tam anlamıyla 17. yüzyılda yaygınlık kazandı.
 
A

Anonymous

Guest
Avril Lavigne :Biyografisi :


Avril Ramona Lavigne Whibley (d. 27 Eylül 1984, Ontario), Kanadalı Rock şarkıcısı, müzisyen ve söz yazarı. Dünya çapında yirmialtı milyon kopyadan fazla albüm satmıştır. 2006 yılında Canadian Business adlı dergiye göre Lavigne'nin Hollywood'da yer alan en zengin yedinci Kanadalı olduğu söylenmiştir.

Avril Lavigne'nin ailesi Fransız kökenli olduğundan, şarkıcının ismi de Fransızca'daki gibi (avril laviny olarak) telaffuz edilmektedir. Avril, Fransızca'da Nisan, Lavigne de sarmaşık anlamına gelmektedir. Ailesinin Fransız kökenli olmasına karşın Avril Lavigne hiç Fransızca bilmemektedir.

Lavigne'nin ilk albümü olan Let Go, 2002 yılında çıktı. İkinci ve üçüncü albümleri olan Under My Skin ve The Best Damn Thing ise sırasıyla 2004 ve 2007 yıllarında çıktı. Bu albümlerin ikisi de Billboard 200 listesinde ilk sıraya yerleşmeyi başardı. Avril Lavigne'nin bu listelerde en üst sıraya yerleşen şarkıları Complicated, Sk8er Boi, I'm With You, My Happy Ending, Nobody's Home, Keep Holding On, Girlfriend'dir. Biyografi [değiştir]

Avril Lavigne, Belleville-Ontario Kanada'da doğdu. Babası Fransa, annesi Ontario doğumludur. Anne ve babası katolik olduğundan Lavigne de bir katolik gibi büyütülmüştür. Avril'in müzik yeteneği ilk kez henüz iki yaşındayken, kilise şarkılarını söylerken annesi tarafından farkedildi. Aile, Lavigne 5 yaşındayken Napanee-Ontario'ya taşındı.
Avril Lavigne Bir Performansı Sırasında
Avril Lavigne Bir Performansı Sırasında

1998 yılında Lavigne bir müzik yarışmasını kazandı ve bunun üzerine yine kendisi gibi Kanadalı bir şarkıcı olan Shania Twain ile beraber ilk büyük konser turnesine çıktı. Twain'in Ottawa konserinde What Made You Say adlı şarkıda, şarkıcıya eşlik etti.

İlk profesyonel menajeri olan Cliff Fabri onu ilk kez Kingston Ontario'daki bir kitapçıda şarkı söylerken keşfetti. Lennox Community Theatre'da bir performansı sırasında ise Kanadalı yerel bir şarkıcı olan Steve Medd tarafından farkedildi ve Medd'in 1999 yılında çıkmış olan Quinte Spirit albümünde yer alan Touch The Sky adlı şarkıda ona eşlik etmesi için teklif aldı.

16 yaşındayken, Arista Records adlı müzik firmasının bir temsilcisi olan Ken Krongard, şirketin patronu Antonio "L.A." Reid ile görüşmesi için Lavigne'i davet etti. Reid, Avril ve arkadaşlarını New York'da dinleyip beğenince Avril'in ilk albümü kaydedildi ve tamamlandı.

Müzik Kariyeri [değiştir]

Let Go (2002-2004) [değiştir]

Let Go, 4 Haziran 2002 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nde çıktı. Bu ülkedeki listelerde ikinci sıraya kadar yükseldi. Kanada, Avustralya ve Birleşik Krallık listelerinde ise zirveye kadar çıktı. Bu albüm Birleşik Krallık'ta listelerde zirveye yerleşen en genç bayan solist ünvanını da getirmiş oldu.

Albüm, çıkmasından bir ay sonra, Ağustos ayının sonlarına doğru, bir RIAA Sertifikası olan Multi Platin albüm sertifikası alarak multi-platin albüm oldu. 2002 yılının sonlarına doğru, yani çıkışından 6 ay sonra albüm platin albüm sertifikasından 4 kez almış oldu. Dünya çapında yoplam 13.197.000 kopya sattı. Bu rakam 2002 yılında en çok satan bayan vokal albümü oldu.
Lavigne 2007'de MuchMusic Ödül Törenindeyken
Lavigne 2007'de MuchMusic Ödül Törenindeyken

Albümden dört adet single çıktı. Complicated Avustralya müzik listelerinde zirveye kadar ulaştı. Amerika Birleşik Devletleri'nde ise en fazla ikinci sıraya kadar ilerledi. Kanada'da en fazla satan single listesinde de zirveye yerleşti.

Complicated radyolarda en fazla çalan şarkı listesinde üst üste onbir hafta zirvede kaldı. Albümdeki diğer single'lar da Complicated'in başarısını tekrarladı. Sk8er Boi, çıkmasının ardından ABD ve Avustralya'da bir numaraya yükseldi. I'm With You, ABD'nin yanısıra Birleşik Krallık'ta da zirveye yerleşti. Losing Grip ise Tayvan ve Şili'deki listelerde ilk sıraya ulaştı.

Bu albümün başarılarının ardından Lavigne, MTV Müzik Ödülleri'nde En İyi Yeni Bayan Şarkıcı dalında ödül aldı. 2003'de Juno ödüllerinde altı adaylığı bulunurken bunlardan Dünya Çapında En Çok Satan Kanadalı Şarkıcı dalında ödülü aldı. Grammy ödüllerinde sekiz dalda aday gösterildi. Complicated şarkısıyla Yılın Şarkısı ödülünü ve En İyi Çıkış Yapan Bayan Şarkıcı ödülünü aldı.

Under My Skin (2004-2005) [değiştir]

Lavigne'nin ikinci albümü Under My Skin, 25 Mayıs 2004'de çıktı. Albüm ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Japonya, Avustralya, Kanada, Meksika, Arjantin, İspanya, İrlanda, Tayland gibi ülkelerin listelerine bir numaradan giriş yaptı. Ayrıca henüz ilk haftasında ABD'de 380.000 kopya sattı. Albümde yer alan şarkıların büyük bir kısmını Lavigne kendisi yazdı. Ancak ona bazı şarkılarda Kanadalı söz yazarı Chantal Kreiazuk ve Evanescence'ın eski gitaristi Ben Moody eşlik etti. Bazı şarkılara da Evan Tauberbenfeld, Raine Maida gibi isimler katkılarda bulundu. Albümün prodüksüyonunda Butch Walker ve Don Gilmore da yer almıştır.
Avril Lavigne 2005 yılında Cenevre'de bir konserde
Avril Lavigne 2005 yılında Cenevre'de bir konserde

Albümden çıkan ilk single Don't Tell Me, Arjantin ve Meksika'da zirveye yerleşti. Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Kanada'da ilk beşe kadar yükseldi. Avustralya ve Brezilya'da ise ilk ona girebildi. İkinci çıkan single da birinci single gibi başarılı oldu. Fakat albümden çıkan üçüncü single, ilk iki single gibi başarılı olamadı hatta listelerde ilk kırka bile giremedi. 4. single He Wasn't, Birleşik Krallık'da ve Avustralya'da çıktı ve bu ülkelerde listelerde ilk 40'a girdi. Son single olarak Fall to Pieces yayınlandı. Fakat bu single da pek başarı gösteremedi.

Bu albümün başarıları sonucu World Music Ödülleri'nde 2004 yılında En İyi albüm satan Kanadalı Bayan Şarkıcı dalında ödül aldı. 2005 yılında Juno Ödüllerinde beş adaylık aldı. Bunlardan üç tanesi Lavigne'e ödül getirdi. Bu ödüller, Yılın Bayan Şarkıcısı, Yılın Pop Albümü, Hayranların Seçimi ödülleridir. Nickelodeon Kid's Choice Ödüllerinde o yıl En Sevilen Bayan Şarkıcı ödülünü aldı.

Lavigne'nin 2004'te Mattew Gerard ile beraber yazdığı "Breakaway" adlı şarkı Kelly Clarkson tarafından seslendirildi. Bu şarkı The Princess Diaries 2.Royal Engagement adlı filmin müzikleri arasında yer aldı.

Avril Lavigne, yeni albümü tanıtmak amacıyla , 2 Mart 2004 tarihinde başlayan 21 şehri kapsayan bir turneye çıktı. Turne Kanada ve ABD'deki şehirleri kapsıyordu ve Minnesota'dan başlıyordu. Her performansında yeni albümde yer alan şarkıların akustik versiyonlarını da seslendirdi. Şehirlerdeki konserlerin hepsi son 48 saate kadar açıklanmadı. Turne çok sevildi ve çok başarılı oldu. Bu turnede Avril Lavigne'nin akustik performansları bir albümde toplandı ve ABD'de bazı müzik albümü satan yerlere dağıtıldı.

2005 yılında Lavigne sürekli turnelerde ve yer aldı. Bundan başka oyunculuk kariyerine de önem verdi. Ayrıca modellik de yaptı. 2006'da Turin-İtalya Kış olimpiyatlarının kapanış töreninde 2010 yılı kış olimpiyatları tanıtımı için Who Knows adlı şarkısını seslendirerek ülkesi Kanada'yı temsil etti.

The Best Damn Thing [değiştir]

Üçüncü Avril Lavigne albümü olan The Best Damn Thing, 17 Nisan 2007'de çıktı. Albüm ABD deki listelere birinci sıradan giriş yaptı. Albümün yapımcıları Dr.Luke, Lavigne'in kocası Deryck Whibley, Rob Cavallo, Butch Walker ve Avril Lavigne'dir. Albümdeki davul ve ritmlerle ilgili kayıtları Travis Barker yapmıştır. Albümden çıkan ilk single Girlfriend en ünemli müzik listelerinden biri olarak kabul edilen Bilboard Hot 100 listesinde zirveye yerleşti. Ryan Seacrest'in radyo programında Lavigne, albümden çıkacak olan ikinci single'ın When You Are Gone olacağını söylemiştir.
Lavigne 2007 yılında yeni albümünü tanıtmak için Hong Kong'da
Lavigne 2007 yılında yeni albümünü tanıtmak için Hong Kong'da

Avril Lavigne, bu yeni albümünü tanıtmak için küçük bir turneye çıkmıştır. Bu turne Alberta'dan başlamış ve biletler sadece kendisine ait olan hayran kulübü üyeleri için satılmıştır. Bu şov 2 Nisan 2007 'de CBC adlı televizyon kanalında da yayınlanmıştır.

Lavigne, Darfur'a yardım amcıyla çıkacak olan Instant Karmaave Darfur adlı albüme bir John Lennon şarkısı olan Imagine'i tekrar düzenleyerek katkıda bulunmuştur.

Film Kariyeri [değiştir]

Lavigne'nin ilk film deneyimini Over The Hedge adlı bir animasyon filmiyle yaşadı. Bu yapımda William Shatner,Bruce Willis, Garry Shandling, Wanda Skykes, Nick Nolte, Steve Carell ile çalıştı. Ayrıca oskarlı aktör Richard Gere'in oynadığı The Flock adlı filmde bir şüphelinin kız akadaşı rolünü oynadı. Üçüncü film projesi Fast Food Nation bir kitaptan uyarlamaydı. Eragon filmi için Keep Holding On adında bir şarkı yazdı. Diğer yandan da bu şarkı Kanada listelerinde ilk 20'ye girdi.

Ayrıca Sabrina adlı dizide, grup arkadaşlarıyla birlikte Sk8er Boi şarkısını seslendirerek yer aldı.

Kişisel Hayatı [değiştir]
2007 MuchMusic Ödüllerinde Lavigne
2007 MuchMusic Ödüllerinde Lavigne

Lavigne'nin vejetaryen olduğu bilinmektedir. Fakat, 2007 yılında yapılan bir röportajda Lavigne, et yemeyi tercih etmediğini söylemiş fakat vejateryenlikle ilgili bir yorum yapmamıştır.

Gençken Napanee'de gittiği bir pizza restoranında yediği zeytin parçalı pizzanın onun en sevdiği yiyecekler arasında yer aldığı, kendisine ait olan Under My Skin Bonez adlı belgeselde belirtilmiştir. Fakat buna ek olarak Avril Lavigne sesine zararlı olacağını düşündüğünden dolayı fazla pizza tüketmemektedir. Avril Lavigne'in ünlü olmasından sonra Kanada'da gittiği pizza restoranı pizzalarından birinin ismini Lavigne'e ithaf etmiştir. Hatta restorana gelen müşteriler hatıra defterine Avril ile ilgili görüşlerini yazmaktadırlar.

Avril Lavigne'in sol bileğinde bir yıldız dövmesi bulunmaktadır. Bu dövmenin deseni ayrıca onun ilk albümünün kapağında da kullanılmıştır. Çalışma arkadaşı ve yakın dostu olan Ben Moody de bu dövmeden taşımaktadır. 2004 yılının sonlarında Lavigne, sağ bileğine, içerisinde D harfi olan pembe kalp şeklinde bir dövme daha yaptırdı. D harfi kocasının isminin başharfini simgelemekteydi.

Lavigne, eski gitaristi Jesse Colbum ile romantik bir aşk yaşadı. Her ne kadar diğer eski gitaristi Evan Taubenfield ile adı dedikodulara karışsa da Avril böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Bununla birlikte Taubenfield, resmi internet sitesinde Avril Lavigne'in dünyadaki en önemli arkadaşı olduğunu açıkladı. Avril Lavigne, J-14 adlı bir dergiye ilk öpücüğünü 14 yaşındayken verdiğini söyledi. Şubat 2004'de Kanadalı şarkıcı, Sum 41 grubunun solisti Deryck Whibley ile beraber olmaya başladı. 27 Haziran 2005'de nişanlandılar. Whibley, Lavigne'e Venedik'de bir gondol gezisi sırasında evlenme teklif etti. İkili, 110 misafirin katıldığı bir katolik töreniyle 15 Temmuz 2006'da California-Montecito'da dünya evine girdi.

Ödülleri&Adaylıkları [değiştir]

2002 [değiştir]

MTV Video Muzik Ödülleri

* En İyi Çıkış Yapan Bayan Şarkıcı Complicated ; Ödül.

MTV Video Müzik Ödülleri Latin Amerika

* En İyi Çıkış Yapan Uluslararası Bayan Şarkıcı ; Ödül.

World Music Ödülleri

* En İyi Kanadalı Bayan Şarkıcı ; Ödül.

2003 [değiştir]

Juno Ödülleri

* Yılın Single'ı Complicated ; 'Ödül.
* ''En İyi Çıkış Yapan Bayan Şarkıcı – Ödül.
* Yılın En İyi Pop Albümü Let Go – Ödül.
* Yılın Albümü: Let Go – Ödül.
* Ylıln En İyi Şarkısözü Yazarı – Adaylık.
* Hayranların Seçimi Ödülü – Adaylık.

Ivor Novello Ödülleri

* 'Yılın En İyi Uluslarası Hit Parçası : Complicated – Ödül.

Radio Muzik Ödülleri

* Yılın Şarkısı :Complicated – Ödül.

MTV Asya Ödülleri

* En İyi Bayan Şarkıcı; Ödül.
* En İyi Çıkış Yapan Bayan Şarkıcı – Ödül.
* The Style Award – Ödül.

TMF Ödülleri

* 'En İyi Uluslararası Rock Şarkıcısı – Ödül.

Grammy Ödülleri

* Yılın Şarkısı: Complicated – Adaylık.
* En İyi Bayan Pop Performansı :Complicated – Adaylık.
* En İyi Pop Albümü: Let Go – Adaylık.
* En İyi Bayan rock Performansı: Sk8er Boi – Adaylık.
* En İyi Çıkış Yapan Bayan Şarkıcı – Adaylık.

Amerikan Muzik Ödülleri

* 'En İyi Bayan Pop/Rock Bayan Şarkıcısı – Adaylık.

Nickelodeon Çocukların Seçimi Ödülü

* En İyi Şarkı: Sk8er Boi – Ödül.

MTV Video Muzik Ödülleri Latin Amerika

* En İyi Uluslarası Bayan Şarkıcı– Ödül.

ECHO Ödülleri

* En İyi Çıkış Yapan Uluslarası Bayan Şarkıcı – Ödül.

World Müzik Ödülleri'

* Yılın En Çok Satan Kanadalı Bayan Şarkıcısı – Ödül.

2004 [değiştir]

Grammy Ödülleri

* Yılın Şarkısı: I'm with You – Adaylık
* En İyi Bayan Pop Performansı: I'm with You – Adaylık
* En İyi Bayan Rock Performansı: Losing Grip – Adaylık

World Muzik Ödülleri

* En İyi Pop/Rock Şarkıcısı – Ödül.
* Dünyada En Çok Satan Kanadalı Bayan Şarkıcı – Ödül.

MTV Video Muzik Ödülleri (Latin)

* En İyi Uluslararası Pop Şarkıcısı' – Ödül.

MuchMusic Video Müzik Ödülleri

* En İyi Kanadalı Müzik Videosu: Sk8er Boi – Ödül.
* Hayranların Seçimi En İyi Kanadalı Şarkıcı – Ödül

Common Sense Medya Ödülü

* En İyi Müzisyen – Ödül

MTV Video Müzik Ödülleri

* En İyi Pop Videosu' – Adaylık.

American Muzik Ödülleri

* En Sevilen Pop/Rock Bayan Şarkıcısı – Adaylık.

Juno Ödülleri

* Yılın En İyi Müzik DVD'si – Adaylık.
* Hayranların Seçimi Ödülü – Adaylık.

Comet Muzik Ödülleri

* En İyi Uluslararası Bayan Şarkıcı – Ödül

2005 [değiştir]

Juno Ödülleri

* Yılın En İyi Bayan Şarkıcısı – Ödül.
* Yılın Pop Albümü: Under My Skin – Ödül.
* Hayranların Seçimi Ödülü – Ödül.
* Yılın En İyi Söz Yazarı – Adaylık.
* Yılın Albümü – Adaylık.

MTV Asya Ödülleri

* En Sevilen Bayan Şarkıcı – Ödül.

Nickelodeon Çocukların Seçimi Ödülü

* En Sevilen Bayan Şarkıcı – 'Ödül.

NRJ Muzik Ödülleri

* En İyi Uluslararası Bayan Şarkıcı – Ödül.

2006 [değiştir]

TRL Ödülleri (İtalya)

* First Lady Ödülü

2007 [değiştir]

MuchMusic Video Ödülleri

* En İyi Kanadalı Video klibi: Girlfriend – Ödül.
* En Sevilen Bayan Şarkıcı Hayranların Seçimi Ödülü – Ödül.

Diskografi [değiştir]

Albümler [değiştir]

* Let Go , (2002, Arista Records)
* Under My Skin, (2004, Arista Recods)
* The Best Damn Thing, (2007, RCA Records)

Single'lar [değiştir]

* Complicated, (2002)
* Sk8er Boi, (2002)
* I'm With You, (2002)
* Losing Grip, (2003)
* Don't Tell Me, (2003)
* My Happy Ending, (2004)
* Nobody's Home, (2004)
* He Wasn't, (2004)
* Knocking Heavens Door, (2004)
* Fall To Pieces, (2005)
* Girlfriend, (2007)
* I can do better, (2007)
 
A

Anonymous

Guest
Silkroad Online

İpekyolu Çevrimiçi (SRO ya da Silk şeklinde de adlandırılır) bir devasa çoklu oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunudur.(MMORPG) yakın geçmişte beta testleri aşamasını bitirmiş,şubat 21'de altın seviyeye geçmiş(full sürüm) ve tamamen bedava olarak sunulmuştur.Güney Koreli firma JOYMAX Co. tarafından sunulmaktadır. Oyunda ana tema olarak alınan konu ise İpekyoludur.

İpekyolu'nun temel olarak odaklandığı tema kervancılıktır. Oyun 20. seviyeden sonra oyuncuların 3 farklı meslekten birini tercih etmesine olanak tanır, bunlar ise tüccarlık(trader), ödül avcılığı(hunter)ve hırsızlıktır(thief). Tüccarın işi mallarını bir şehirden diğerine olası düşman saldırılarından da koruyarak taşımaktır. Mallar ticaretinin yapıldığı bir şehirden alınıp bir diğerinde satılır ve, satılan şehirde bu malların ticareti yapılmadığı için, asıl değerinden kat kat yüksek fiyata satılır. Bu ise tüccarın zorlu yolculuğuna verilmiş cömert bir ödül gibidir, fakat tüccarın taşıdığı malların değeri ne kadar yükselirse yolculuğu bir o kadar riskli hale gelecektir. Bazı oyuncularsa tüccarları soymak için hırsız rolüne bürünürler. Hırsızın amacı ise tüccarları öldürmek, malları yağmalamak ve kendi karları için satmaktır. Hırsızlar genellikle takım oyunu oynarlar, hedeflerini özenle seçip parti veya guild şeklinde saldırırlar. Avcılar ise bu iki meslek arasında biryerdedir. Onların hedefi ise hırsızları öldürmektir ve genellikle tüccarlar tarafından kiralanırlar ve kervan boyunca koruyucu görev üstlenirler. Herhangi bir işi başarı ile bitirmek karakterimize deneyim puanı kazandırır(experince points). Bu puanlar mesleğinizin seviyesini yükseltmeye ve karakterinizin mesleği ile alakalı ekstra getiriler sağlamasına yararlar. Meslekler sabit değildir ve on dakikada bir değiştirilebilirler. Her nedense, ne zaman hırsız puanı kazansanız tüccar ve avcı puanı kaybediyorsunuz. Bu diğer kombinasyonlar içinde geçerlidir. Bu arada oyuna İslami ve Avrupai unsurların da gireceği bir güncelleme de planlanmaktadır. Bu bize yeni canavarlar, yeni yetenek kağıtları ve yeni silahlar ve de tahminen yeni başlangıç noktaları sağlayacaktır. Oyunda İslam liderleri Türk karakterler olarak hazırlanmıştır.
Konu başlıkları
[gizle]

* 1 Amaç
* 2 Topluluk
* 3 Grafikler/Ses
* 4 Karakter Geliştirme
o 4.1 Deneyim Kazanma
* 5 Silahlar
* 6 Giysiler/Zırhlar
* 7 Nesne Pazarı
* 8 Simya(alchemy)
o 8.1 Yöntem
o 8.2 Nesne Değişiklikleri
* 9 Görevler
* 10 Çarpışma
* 11 Önerilen karakter yapıları
* 12 Elementler
* 13 Birebir Karşılaşma
* 14 Mağaralar
* 15 Dış Bağlantılar
o 15.1 Resmi Siteler
o 15.2 Resmi olmayan ve oyuncu kitlesi kaynaklı siteler

Amaç [değiştir]

İpek yolu diye bilinen bu uzun yolda birçok karakterin farklı amaçları vardır,macera dolu bu yolda,canavarları öldürerek lvl atlamak,şanını ve ününü yaymak genel amaçtır.Bununla birlikte aslında bu konu karakterinizi yaratırken kullandığınız model için çok da önemli değildir. İpek yolu Çin'den başlayarak Anadoluya kadar sürmüştür

Topluluk [değiştir]

Oyunun oldukça geniş ve giderek büyüyen oyuncu topluluğu vardır ve yeni serverlara ingilizce konuşan topluluklar için gayet rağbet görmektedir.İpek yolu bir MMORPG olarak bütün oyuncuların aynı server ve aynı çevre içerisinde oynadığı bir oyundur.Oyuncular tek başına veya partilere katılarak oynayabilir(deneyim paylaşımlılar için 8-experience share-diğeri içinse 4 kişi olarak),nesnelerini tüccar olarak satabilir,ya da direk takas edebilirler.Şimdiye kadar oyundaki son durum şöyledir,harita ana şehirlere bağlı olmak üzere 3 ana bölgeden oluşur bunlar ise Çin, Batı Çin ve Oasis Krallığıdır,bunlar ise yolculuk edilebilen,savaşılabilen,mağaralar ve eşsiz canavarların bulunduğu bölgelerden oluşur.İpek yolu büyük bir dernek(guild)sistemine sahiptir ve bu sistem büyük grupların dernek adı altında biraraya gelmesini sağlar.Bir dernek üyesi savaşırsa derneğinin seviye atlamasına yardımcı olacak dernek puanı kazanır ki yeni seviye ile dernek daha çok oyuncu alabilir ve başka yararları da olur.Bunların yanı sıra dernekçe ticaret yapmak mümkündür ayrıca düşman dernek de kabul edilinebilir.Normalde sadece üst seviye oyuncular dernek kurarlar,fakat öte yanda yine de düşük seviyeli oyuncuların yeteri kadar para sağlaması durumunda konu ile ilgili NPC(non player charecter-oyuncu olmayan karakter)aracılığı ile dernek kurması mümkündür.Son zamanlarda parti eşleştirme sistemi de oyuna dahil edilmiştir.Oyuncular parti listelerine partilerini ekleyip oyuncu arayabilirler ve bu yolla bir partiye katılmak mümkündür.Parti oluştururken istediğiniz level sınırını ve partinin asıl amacını belirleyebilirsiniz.Otomatik pot sistemi de son zamanlarda eklenmiştir.Bu özelliğe aksiyon penceresinden(action window),veya kısaca "T" tuşuna basarak erişebilirsiniz.Hatta aynı pencereden yine son zamanlarda eklenen "etkileyici hareket(charming action)"olarak adlandırılan tuşla da maymununuzu dans ettirebilirsiniz.

Grafikler/Ses [değiştir]

Oyun grafik ve oynanabilirlik açısından oldukça güçlü ve sesler ise ortalamanın üstünde olarak,eşsiz bir new age stili ile doğu tınıları yakalayıp oyuna gerektiği ambiyansı ve güçlü temayı veriyor.Neredeyse bütün meziyetler(skill),ataklar,ve marifetler(abilities)kendine özgü özel animasyonlar ve seslerle eşsiz bir biçimde donatılmış ve karakter modellemelerine de özenilmiş.

Karakter Geliştirme [değiştir]

Oyunda karakterlerimizin seviyesine göre ayrı ayrı avantajları bulunan unsurlar vardır.Bu unsurlar Güç Ustalıklarıyla(Force Masteries-tecniques)direk ilişkilidir,bunlar:Ateş(fire),Buz(cold),Yıldırım(l ightning) ve Güç(force),silah ustalıkları ise:Mızrak/Büyük Kılıç(Spear/Glavie),Kılıç/Jilet Kılıç(Sword/Blade),ve Ok(Bow)dur.Sabitlenmiş bir meziyet ustalığı yoktur ve bu tamamen sizin seçiminize bağlıdır.Meziyetler belirli bir ücret karşılığı geri de alınabilir.Meziyet puanlarınız ve deneyim puanlarınız birbirinden ayrı olarak yükselirler,böylece meziyetleriniz seviye atlarken istediğiniz şekilde geliştirebilirsiniz.Bu arada karakter yaratma size birçok size ayrı ayrı seçenekler vererek,kadın-erkek,istediğiniz vücut şekli,ve karakteristik özellikler olan boy ve kilo arasından seçiminizi yapmanıza izin verir.

Deneyim Kazanma [değiştir]

İpekyolunda karaterinizin kazandığı deneyim puanları tamamen sizin bir kabiliyet üzerindeki en yüksek seviyenizin karakter seviyenizle arasındaki puan farkıyla ilişkilidir.Bir canavarı öldürdüğünüzde oyun sizin en yüksek kabiliyet seviyenizi karakter seviyenizle karşılaştırır.Aradaki fark ne kadar büyük olursa kazanacağınız kabiliyet puanınız artacaktır(böylece kabiliyet puanı biriktirme denilen şey gerçekleştirmiş olacaksınız--sp farming--ki 1 ve 20 leveller arasında yapılması önerilir).Eğer aradaki fark az ise karakter seviyeniz için daha çok deneyim puanı elde edeceksiniz.

Eğer hızlı seviye atlamak istiyorsanız ustalık seviyenizi mümkün olduğunca yüksekte tutmanız gerekir,fakat unutmayın ki ileri seviyelerde kabiliyet puanı biriktirmek çok bezdirici bir uğraştır.

Silahlar [değiştir]

3 kategori içerisinden seçebileceğiniz 5 ayrı silah türü vardır,ana kategoriler ise;kılıç(sword),mızrak(polearm)ve ok(bow)'dur.Ok dışında her kategori kendi içerisinde büyüsel ve fiziksel güçlerine göre ikiye ayrılır.Kılıç grubunda,Kılıç(sword)daha yüksek büyü hasar gücüne sahipken daha az fiziksel hasar gücü vardır.Fakat kılıcın alternatifi olan Jilet Kılıç ise daha az büyüsel,fakat daha çok fiziksel hasar gücüne sahiptir.Aynı şekilde mızraklarda Büyük Kılıç(glaive)daha çok fiziksel daha az büyüsel hasar gücüne sahipken,Mızrak(spear)ise daha çok büyüsel ve daha az fiziksel hasar gücüne sahiptir.Kılıçlara ve Mızraklara nazaran Okların hem büyüsel hem fiziksel hasar güçleri daha az olmasına rağmen okun menzilli saldırı avantajı vardır.Kılıçların hepsi tek elle kullanılıyor olmasına rağmen kılıç kullanıcılarının kalkan taşıma seçenekleri vardır.

Giysiler/Zırhlar [değiştir]

Savunma teçhizatı 6 vücut bölgesine ayrılmıştır,bunlar;ayaklar,bacaklar,eller/kollar,omuz ve kafa'dır.Oyuncular bunun yanı sıra 2 büyülü yüzük,1 büyülü kolye,ve bir çift büyülü küpe takabilirler.(bunla beraber takılar oyuncunun görünümünde bir değişiklik yaratmazlar).Savunma teçhizatı ise 3 ana bölüme ayrılır,bunlar;Zırh(armor),Koruyucu(protector)ve Düz Giysi(garment)dir.Zırhlar en yüksek fiziksel defansa sahip olmalarına karşın en düşük büyüsel savunmayı sağlarlar ve koruyucular ile karışık giyinilebilirler,Koruyucular ise dengelenmiş bir fiziksel ve büyüsel defansa sahiptirler ve zırhlarla birlikte giyilebilirler.Komple olarak giyinilmiş bir koruyucu takım kullanıcıya %10 yürüme hızı ve mana kullanımda %10 azalma sağlar.Giysiler ise koruyucu veya zırhlarla beraber giyinilemezler,en düşük fiziksel defansa sahip olmalarına karşın en yüksek büyüsel defans sağlarlar.Takım olarak giyinilen giysiler kullanıcıya %20 yürüme ve %20 oranında mana kullanımda azalma sağlarlar.Bu üç tür savunma teçhizatı kendi içlerinde iyi dengelenmiştir ve yapacağınız tercihler ve farklı kullanım şekillerine, karakterinizin yapısına ve ortama göre de uyumludur.Teçhizatlar 8 farklı seviyededir ve yedinci seviyeye kadar NPC'lerden temin edilebilir.Yedinci seviyeden sonra kullanacağınız teçhizatlar sadece canavarlardan düşürülebilir veya diğer oyunculardan sağlanabilir.

Nesne Pazarı [değiştir]

Oyun ücretsiz olmasına rağmen son zamanlarda nesne pazarı oyuna eklenmiştir.Oyuncu kredi kartları vasıtası ile resmi siteden belirli ücretleri ödeyerek oyundaki hesabına oyunda "ipek" olarak geçen değeri aktarır.Belirlenen "ipek" değeri ile evcil hayvan gibi,deneyim çoğaltıcı belge(exp enhancin scroll)veya nesne satmak için açacağı dükkanının dekorasyonu değiştirecek kağıt vs..gibi çeşitli şeyler satın alınabilir.


Simya(alchemy) [değiştir]

Simya sistemi oyuncuların nesnelerini kolaylıkla geliştirmelerine olanak tanır.+1,+2 we daha üzeri nesneleri de hazır bir biçimde canavarlardan düşürmeniz de mümkündür.Bu artılar gösterildiği değerlerde o nesnenin kaç level yukarıda özelliklere sahip olduğunu gösterir.Örnek olarak 32 seviye bir kılıcın +3 modifiyelenmiş hali onu 35.seviyenin özelliklerine sahip olmasına olanak tanır.Silahlar ve kalkanlar +3'den itibaren beyaz titrek bir ışığa sahip olurken,+5 nesneler ise mor bir parıldama yayarlar.+7'de altın bir parıldama,en yüksek artı seviyesinde yani +9'da ise mavi parıldama yayarlar.

Yöntem [değiştir]

Simya yöntemi seçeneği karakterin hareketler(character actions) bölümünde yer alır.Bir nesneyi yükseltmek için oyuncu nesnesini uygun bölüme yerleştirmesi,ve yükseltmek istediğini nesnenin türündeki elixir'ini de yanına yerleştirmelidir.Oyunda 3 tür elixir bulunmaktadır,hepsi de canavarlardan düşerler ve sırayla protector elixirler her tür zırha,aksesuar elixirleri ise mücevherlere,ve silah elixileri ise sadece silahlara uygulanabilmektedir.Kendi başlarına her nasılsa başarı oranı nispeten düşüktür.Şans tozları(lucky powder)her şehirde bakkal npc'lerinden(grocery npc)alınabilir.Fakat burada dikkat edilmesi gereken şans tozunun derecesidir(grade)nesnenizin derecesine göre şans tozu kullanmanız gereklidir.

Simyada başarı durumunda nesne bir seviye yükselir.Başarısızlık durumunda ise nesnenin dayanıklılığını kaybetme,bir o kadar kırılma yani komple kayıp mümkündür.Başarısızlık yüzdesi ise her başarılı yükseltmeden sonra otomatikman yükselir.

Nesne Değişiklikleri [değiştir]

Hali hazırda simya ile direk alakalı üç değişik modifiyeli nesne durumu mevcuttur,bunlar:ölümsüzlük(immortal)dayanıklılık( steady),ve şans(lucky)olarak ayrılır ve kullanım sayıları önceden üzerlerinde yazılı olduğu gibi belirtilmiştir.Ölümsüzlük nesneyi başarısız simya durumunda kırılmaktan kurtarır,dayanıklılık ise başarısız simyada nesnenizin dayanıklılık oranının düşmesini engeller(durabilty).Şans ise başarılı simya oranını arttırır.

Görevler [değiştir]

İpek yolunda birbirinden farklı birçok görev vardır,hemen hemen hepsi de görev NPC'sinin sizden istediği şeyler doğrultusunda belirli sayıdaki canavarı öldürüp istenilen nesneleri NPC'ye götürmektir.Bu görevlerin ödülleri çoğunlukla para,deneyim puanları,kabiliyet puanları,bazı görevlerde ise belirli nesneler(bunlar sağlık/mana potları gibi veya silah olabilir)ödül olarak alınabilir.Görevler sizin canavar daha fazla canavar öldürerek questi bitirme yolunda daha fazla deneyim puanı kazanmanıza vesile olurlar.Bu görevler sizin karakter seviyenize göre ayarlanmış olup,hangi bölgelerin sizin seviyeniz için güvenli olduğunu öğrenmenizi sağlarlar.

Çarpışma [değiştir]

Oyundaki çarpışmalar türünün diğer oyunlarına nazaran daha kullanıcı dostu ve daha görseller.Karakterin aldığı hasar,saldırı hızı ve menzili karakterin kullandığı silaha ve karakterin özelliklerine bağlıdır.Bir canavar öldürüldüğünde oyuncu için para ve nesneler bırakıyor.Bir dakika içerisinde bu nesneler alınmadığı takdirde diğer bir oyuncu bu nesneleri alabiliyor.Bu özellik oyuncuların birbirlerinin düşürdüğü nesneleri çalmaktan alıkoymaktadır.Karakter seviyesi beşi geçtikten sonra karakter öldüğünde bir miktar deneyim puanı kaybederler ve çoğunlukla doğmak için seçtikleri şehre yeniden dönerler,alternatif olarak başka bir oyuncu eğer canlandırma yeteneği varsa ölmüş karakteri canlandırabilir.Eğer bir oyuncu birden fazla kez ölürse üzerinden nesne düşebiliyor.Karakterler sağlık ve mana kazandıran nesnelere çok ihtiyaç duyuyorlar.Çıldırma durumu da oyunda mevcuttur(berserker mod),bu durum eğer oyuncu yeteri kadar canavar öldürmüşse çıldırma bölümü dolar,ve kullanıldığında karakter parlayan, şeytansı bir canlıya dönüşür,bu karakterin saldırı,savunma ve hız özelliklerini bir süreliğine yükseltir.Bu nedenle de ya acil durumlarda,ya da güçlü canavarları öldürmek için kullanılır.Süre dolduğunda karakter normale döner ve çıldırma bölümü yeniden dolmaya başlar.Karakterlerin silahlarını güçlendirmek için kullandığı birçok büyü vardır.Böylece silahlar buz,ateş veya yıldırım ile güçlendirilebilir.Bunlar genellikle karakterin gücünü yükseltir ve her elementin her canavarda yaptığı etki farklıdır.Bu büyüler mana puanları kullanır ve kısa sürede biterler.

Önerilen karakter yapıları [değiştir]

a)Güç(STR)Yapıları

"Str/Fire ya da Ice/Glavie": Bu yapı fazlasıyla sağlık puanı ve fiziksel defansa sahiptir.Güçlü fiziksel hasar verme avantajları ile grup saldırılarında büyük canavarlara karşı koruyucu lider pozisyonundadır.
"Str/Fire ya da Ice/Blade": Glavie kullanan yapıya nazaran daha düşük hasar verme kabiliyeti olmasına rağmen aynı özellikleri taşır.Kalkan taşıması ise saldırıları önlemek adına bu yapıya avantaj sağlar.
"Str/Fire ya da Ice/Bow": Grup saldırılarında büyük canavarları öldürmek için daha iyi bir yardımcı bulamazsınız.Uzaktan yaptıkları güçlü fakat öteki yapılara göre biraz ağır kalan fiziksel saldırıları ile olay mahallinden en az hasar ile sıyrılanlar bu yapıda olanlardır.

b)Büyü(INT)Yapıları

"Int/Fire ya da Light/Spear": Bu yapı tahminen oyun içerisindeki en yüksek hasar gücüne sahip yapıdır.Bu güç 30.seviyede açılan ateş veya yıldırım saldırıları ile(fire and ligthning nuke) inanılmaz düzeylere ulaşır.
"Int/Fire ya da Light/Sword": Mızrak kullanan versiyonuna nazaran biraz daha düşük hasar verse de bu yapı da çok yüksek hasar gücüne sahiptir.Yine belirteceğimiz üzere kalkan kullanımı avantajları vardır.

c)Melez Yapıları

"2 Int/1 Str": Level atladıkça gelen karakter puanlarından iki tanesini int özelliğine, 1 tanesini str özelliğine verirler. Büyü güçleri, Güç (Str) yapılarına göre daha fazladır; büyü(Int) yapılarına göre daha zayıftır. Aynı şekilde güç özellikleri de Int yapılarına gmre daha fazladır; fakat Str yapılarına göre daha zayıftır. Karakterin amacı giysi, takı ve silahlarının artı puanlarından yararlanarak Büyü dengesini %100'e çekmek ve olabilecek en yüksek güç dengesine sahip olabilmektir.

"2 Str/1 Int": Level atladıkça gelen karakter puanlarından iki tanesini str özelliğine, 1 tanesini int özelliğine verirler. Büyü güçleri, Güç (Str) yapılarına göre daha fazladır; büyü(Int) yapılarına göre daha zayıftır. Aynı şekilde güç özellikleri de Int yapılarına gmre daha fazladır; fakat Str yapılarına göre daha zayıftır. Karakterin amacı giysi, takı ve silahlarının artı puanlarından yararlanarak güç dengesini %100'e çekmek ve olabilecek en yüksek büyü dengesine sahip olabilmektir.

Melez karakterler oyunun başlangıcında yeni başlayanlara önerilmeyen karakterlerdi. Fakat, oyun sistematiğinin daha iyi öğrenilmesi ile iyi geliştirilmiş bir melez karakterin de gayet güçlü olacağının farkına varılmıştır.

Elementler [değiştir]

Elementler 4'e ayrılırlar bunlar; Ateş, Su, Toprak ve Hava'dır. Güç sınıfı size kendinizi iyileştirme ve edilgen(passive) özellikleri vardır. Ateş sınıfının sağlam bir hasar gücü vardır ve hedefleri ayrıca yakarlar(belli bir zaman dilimi içerisinde belli derecede kademeli olarak). Buz nispeten az hasar gücü verir fakat hedefleri dondurma özellikleri vardır(hedefin saldırı hızını ve fiziksel hızını düşürür)ve hatta onları tamamen buz kütlesine çevirerek sabitleyebilirler. Yıldırım elementi ise yüksek bir hasar gücü vardır ve bunun yanında hedefin savunma yüzdesini düşürürler ki bu da hedefin daha fazla hasar almasına neden olur. Sürekli saldırı amacı gütmeyen öğretiler saldırı amacı güden öğretilere benzer özelliklere sahiptirler. Buz öğretileri düşmanı yavaşlatırken ateş öğretileri hasarı çoğaltır ve düşmanı yakar, yıldırım öğretisi ise hareket hızını çoğaltır ve hasımın savunma yüzdesini düşürür. Meziyetler nispeten birebir karşılaşma için dengelenmiştir, fakat belirli meziyetler belirli silahlarla daha iyi sonuçlar verir ve bu seçimler tamamen kullanıcıya kalmıştır. Elementlerin her türlü birleşimi ve karışık kullanımı mümkündür ve bu konuda herhangi bir kısıtlama yoktur.

Birebir Karşılaşma [değiştir]

İpekyolunda birebir karşılaşmalar mümkündür(pvp).Karakter seviyeniz 10 olduktan itibaren NPC'lerden alacağınız farklı tür pelerinlerle şehrin dışında farklı renkten pelerin giyen biriyle karşılaşabilirsiniz.Pelerin karşılaşmalarında oyuncu deneyim puanı kazanmaz veya kaybetmez.Seviye 20'den sonra(ki karşıdaki oyuncunun da 20'den yüksek olması koşulu ile)hiçbir iş üstlenmeyen veya pelerin giymemiş bir oyuncuyu öldürmek sizi katil yapar.Katil olduğunuzda isminiz kırmızı yazar,bu sizin öteki oyuncular tarafından öldürülebilmenize olanak tanır.Eğer bir oyuncu katil durumundayken ölürse deneyim puanı,para veya nesne kaybedebilir.Farklı işlerdeki karakterler(ticaretci,avcı,hırsız) birbirlerine saldırabilir ve bu sayede iş deneyimi,nesne veya para kazanmayı amaçlarlar.

Mağaralar [değiştir]

Downhang Taş Mağarası(downhang stone cave) 4 kata sahiptir,her katta farklı seviyelerde canavarlar bulunur ve seviye katlar aşağıya indikçe yükselir.Buradaki canavarlar 61-70 seviyelerindedir.50.seviyeye gelmeden mağaralara girmek mümkün değildir ve önerilen ise 60. levelden itibaren burada deneyim kazanmanızdır.Bir öteki mağara düşük seviyeli oyuncular içindir ve Ch'in Mezarlığındadır(Ch'in Tomb) fakat henüz açılmamıştır.
 
A

Anonymous

Guest
Göktürk Kağanlığı :

Göktürkler veya Kök-Türkler Orta Asya ve Çin'de yaşamış eski bir Türk toplumuydu. Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri) tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanmakta ve bu doğrultuda hareket etmektedirler. Bu yüzden kendilerini Göktürk olarak tanımlamışlardırlar. Türk adı ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir.

Asya Hun Devleti yıkıldıktan sonra Orta Asya'da kurulan 2. büyük Türk devletidir. Ayrıca "Türk" adını siyasi olarak kullanılan ilk Türk devletidir. Devletin kurucusu Bumin Kağan'dır. Bumin Kağanın kardeşi İstemi Yabgu ile ülkeyi yönetirler. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran)ve Bizans ile askeri, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular. Doğu Göktürk Devleti 630 yılında Batı Göktürk Devleti ise 659 yılında Çin yönetimi altına girdiler

Tarih [değiştir]
Türk tarihi
Tarihî ve Çağdaş Türk devletleri
İmparatorluklar
16 Büyük Türk Devleti [ Göster ]
Büyük Hun İmparatorluğu M.Ö. 204 - M.S. 216
Batı Hun İmparatorluğu M.Ö. 40 - 216
Avrupa Hun İmparatorluğu 375 - 454
Ak Hun İmparatorluğu 420 - 562
Göktürk İmparatorluğu 552 - 743
Avrupa Avar İmparatorluğu 565 – 803
Hazar İmparatorluğu 651 – 983
Uygur Devleti 744 – 1335
Karahanlı Devleti 840 – 1212
Gazneliler Devleti 963 – 1183
Büyük Selçuklu Devleti 1040 – 1157
Harzemşahlar Devleti 1157 – 1231
Altınordu Devleti 1227 – 1502
Osmanlı İmparatorluğu 1299 – 1922
Timur İmparatorluğu 1370 – 1507
Babür İmparatorluğu 1526 – 1858
Diğer İmparatorluklar [ Göster ]
Saka İskit Devleti M.Ö. 7 – M.Ö. 2
Doğu Göktürk İmparatorluğu 582 - 630
Batı Göktürk İmparatorluğu 582 - 630
İkinci Göktürk İmparatorluğu 681 - 744
Eyyubiler Devleti 1171 - 1348
Delhi Türk Sultanlığı 1206 - 1413
Çağatay Devleti 1227 - 1370
Mısır Memlük Devleti 1250 - 1517
İlhanlılar 1256 – 1336
Safeviler 1501 - 1722
Devletler
Devletler [ Göster ]
Çu Devleti M.Ö. 1050 - 249
Kuzey Hun Devleti 48 - 156
Güney Hun Devleti 48 - 216
Asya Avar Devleti 216 - 552
Birinci Chao Hun Devleti 304 - 329
İkinci Chao Hun Devleti 328 - 352
Tabgaç Devleti 386 - 557
Kuzey Liang Hun Devleti 401 - 439
Hsia Hun Devleti 407 - 431
Lov-lan Hun Devleti 442 - 460
Doğu Tabgaç Devleti 534 - 557
Batı Tabgaç Devleti 534 - 557
Dokuz Oğuz Devleti ? - ?
Otuz Oğuz Devleti ? - ?
Onogur Devleti ? - ?
Türgiş Devleti 717 - 766
Karluk Devleti 766 - 1215
Kırgız Devleti 840 - 1207
Tolunğulları 868 - 905
Macarlar Devleti 896 - 955
Kansu Uygur Devleti 905 - 1226
Liang Şa-t'o Türk Devleti 907 - 923
Doğu Türkistan Turfan- Uygur Devleti 911 - 1368
Tana Şa-t'o Türk Devleti 923 - 936
Akşitler 935 - 969
Tsin Şa-t'o Türk Devleti 937 - 946
Oğuz Yabgu Devleti ? - 1000
Doğu Karahanlı Devleti 1042 - 1211
Batı Karahanlı Devleti 1042 - 1212
Fergana Karahanlı Devleti 1042 - 1212
Suriye Selçuklu Devleti 1092 - 1117
Kirman Selçuklu Devleti 1092 - 1187
Türkiye Selçuklu Devleti 1092 - 1307
Irak Selçuklu Devleti 1157 - 1194
Basaraba Türk Devleti 1330 - 1360
Akkoyunlu Devleti 1350 - 1507
Karakoyunlu Devleti 1380 - 1469
Anadolu Beylikleri [ Göster ]
Mengüçlü Beyliği 1072 - 1277
Çaka Beyliği 1081 - 1098
Dilmaçoğulları Beyliği 1085 - 1192
Çubukoğulları Beyliği 1085 - 1092
Danişmendli Beyliği 1092 - 1178
Saltuklu Beyliği 1092 - 1202
İnaloğulları Beyliği 1098 - 1183
Ahlatşahlar Beyliği 1100 - 1207
Artuklu Beyliği 1102 - 1408
Erbil Beyliği 1146 - 1232
Çobanoğulları Beyliği 1227 - 1309
Karamanoğulları Beyliği 1256 - 1483
İnançoğulları Beyliği 1261 - 1368
Sâhipataoğulları Beyliği 1275 - 1342
Pervaneoğulları Beyliği 1277 - 1322
Tacettinoğulları ? - ?
Canikoğulları ? - ?
Menteşeoğulları Beyliği 1280 - 1424
Candaroğulları Beyliği 1299 - 1462
Karesioğulları Beyliği 1297 - 1360
Germiyanoğulları Beyliği 1300 - 1423
Hamitoğulları Beyliği 1301 - 1423
Saruhanoğulları Beyliği 1302 - 1410
Aydınoğulları Beyliği 1308 - 1426
Tekeoğulları Beyliği 1321 - 1390
Ramazanoğulları Beyliği 1325 - 1608
Eretna Beyliği 1335 - 1381
Dulkadıroğulları Beyliği 1339 - 1521
Dobruca Türk Beyliği 1354 - 1417
Kadı Burhaneddin Ahmed Devleti 1381-1398
Eşrefoğulları Beyliği ? – 1326
Berçemeoğulları Beyliği ? - ?
Yarluklular Beyliği ? - ?
Atabeylikler [ Göster ]
Böriler 1117 - 1154
Zengiler 1127 - 1259
İl-Denizliler 1146 - 1225
Salgurlular 1147 - 1284
Hanlıklar [ Göster ]
Sibir Hanlığı 515 - 576
Büyük Bulgarya Hanlığı 630 - 665
İtil Bulgar Hanlığı 665 - 1391
Peçenek Hanlığı 860 - 1091
Tuna Bulgar Hanlığı 981 - 864
Uz Hanlığı 1000 - 1068
Kuman-Kıpçak Hanlığı 1098 - 1239
Şeybani Hanlığı 1506 - 1599
Özbek Hanlığı 1428 - 1599
Kazak Hanlığı ? - ?
Kazan Hanlığı 1437 - 1552
Kırım Hanlığı 1440 - 1475
Kasım Hanlığı 1445 - 1681
Astrahan Hanlığı 1466 - 1554
Nogay Hanlığı ? - ?
Hive Hanlığı 1512 - 1920
Küçüm Sibir Hanlığı 1556 - 1600
Buhara Hanlığı 1599 - 1785
Kaşgar-Turfan Hanlığı 1800 - 1877
Hokand Hanlığı 1710 - 1876
Kırgız Hanlığı 1800 - 1876
Kazak Kırgızları Hanlığı 1800 - 1876
Türkmenistan Hanlığı 1860 - 1885
Cumhuriyetler [ Göster ]
Batı Trakya Türk Cumhuriyeti 1913 - 1913
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti 1918 - 1920
İdil Ural Devleti 1918 - 1919
Doğu Türkistan Cumhuriyeti 1920 - 1925, 1932 - 1934, 1944 - 1949
Tannu Tuva Halk Cumhuriyeti 1921 - 1944
Hatay Cumhuriyeti 1938 - 1939
Güney Azerbaycan Özerk Cumhuriyeti 1945 - 1946
Günümüz
Cumhuriyetler [ Göster ]
Türkiye Cumhuriyeti 1923 -...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1983 -...
Azerbaycan Cumhuriyeti 1991 -...
Kazakistan Cumhuriyeti 1991 -...
Kırgızistan Cumhuriyeti 1991 -...
Özbekistan Cumhuriyeti 1991 -...
Türkmenistan Cumhuriyeti 1991 -...
Özerk Cumhuriyetler [ Göster ]
Doğu Türkistan 1928 -...
Dağıstan 1991 -...
Karaçay 1991 -...
Balkar 1991 -...
Kırım Özerk Cumhuriyeti 1991 -...
Tataristan 1991 -...
Çuvaşistan 1991 -...
Başkortostan 1991 -...
Yakutistan 1991 -...
Altay 1991 -..
Hakas 1991 -...
Tuva 1991 -...
Karakalpakistan 1991 -...
Gagavuzya 1991 -...
Taymir 1991 -...
Bu kutu: gör • değiştir
Göktürk parası
Göktürk parası

Göktürk İmparatorluğu, Türk toplumu tarafından kurulan dördüncü devlettir. Göktürk İmparatorluğu 552 - 745 yılına kadar varlığını sürdürdü. Çin İmparatorluğu ile uzun süre rekabet ve savaş içinde bulundu. Kardeş kavgaları, iç savaşlar ve Çinliler ile olan uzun savaşlar yıkılmalarına neden oldu. Yine de Türk toplumu tarafından kurulmuş olan bu İmparatorluk Asya tarihinde kalıcı izler bıraktı.

* Göktürk Tarihi (552 - 745)
* I. Göktürk Kağanlığı (552–581)
* I. Göktürk Kağanlığı'nın Bölünmesi (581–603)
* Doğu Göktürk Kağanlığı'nın Çöküşü (603–630)
* Batı Göktürk Kağanlığı'nın Çöküşü (603–659)
* II. Göktürk Kağanlığı (681–745)


I.Gök Türk Kağanlığı(Doğu-Batı Kağanlıkları) [değiştir]

Gök Türk Devleti, VI.yüzyılın ortasında, Asya'nın doğusunda Çin devletinin, batısında Sasani-İran devletinin sınırladığı İç-Asya bozkırlarında ,doğuda Avarlar, batıda Eftalit/Ak Hunlar ile yapılan mücadeleler sonucunda ortaya çıktı. Kurucuları doğuda Bumin Kağan, batıda kardeşi İstemi Kağan'dır.

İli derleyen ve bu nedenle İliğ Kağan diye de adlandırılan Bumin Kağan'ın ölümünden sonra yerine oğlu Ko-lo/Kara Kağan geçtiyse de iktidarı kısa sürdü. Bir yıl sonra Mukan Kağan devletin başına geçti. Mukan Moğol soylu Kitanları yenerek Doğu Göktürk Devleti'nin sınırlarını Büyük Okyanus'a kadar genişletti. Mukan'dan sonra tahta Ta-po/Taspar Kağan geçti. Ta-po Budizmi kabul eden ve Çin'i baskı altında tutan yönleriyle sivrildi.

Doğuda bunlar olup biterken batıda sınırlarını Kırım'a kadar genişletmiş İstemi Kağan öldü. Yerine oğlu Tardu Kağan geçti. Tardu, 603 yılına kadar hükümdarlığını sürdürdü. Doğuda Ta-po'nun ölümü üzerine tahta çıkan To-lo-pien(ya da sonraki adıyla Apa Tarkan) toyda/kurultayda yapılan kengeş'te (müzakere) onaylanmadı. Yerine Ta-po'nun yeğeni Şa-po-lio/İşbara Kağan ilan edildi. Çin politikalarının da tesiriyle batı kağanı Tardu, To-lo-pien'i destekledi. İşbara'nın Apa'nın annesini öldürtmesi doğu ile batı arasındaki ilişkileri bir daha düzelmemek üzere bozdu; iki budun artık birbirlerine düşman hale geldi. Tardu'nun ölümünden sonra Batı Gök Türkleri güçlerinin zayıfladığının bir göstergesi olan yabguluk ve şadlık adları altında Aşena ailesine mensup kişilerce yönetildikten sonra 630 yılında Çin egemenliğine girdi. Bundan sonra On Oklar adını alarak Türgiş boyunun önderliğindeki boylar federasyonu şeklinde yüzyılın sonuna kadar Çin hakimiyetinde kaldılar.

Doğu Gök Türkleri ise, Şi-pi Kağan'nın 618'de ölümüne kadar benliklerini korudular. Ondan sonra görülen Hie-li/İliğ Kağan Çin'in başkentini kuşattı ise de tutsak alındı; esarette kederinden ölmesiyle I. Gök Türk İmparatorluğu tamamen yıkılmış oldu (630).

Aynı tarihte Çin İmparatoru Tai-tsung kendisini Türklerin Gök Kağanı ilan ediyordu. Hakanlığa bağlı Türk ve yabancı boylar etrafa dağılmaya başladılar bir kısmı ise Çin'e sığındı. 50 yıl süren esaret hayatında Türk budununu toparlama çalışmaları ve Çin'e karşı başkaldırma hareketleri(isyanlar) eksik olmadı. Bunların en ünlüsü 639'da Gök-Türk prensi Kürşad'ın ihtilal denemesidir. Bu harekat dünyada ilk milliyetçi harekattır.

* 1. Göktürk Kağanlığının doğu kanadı yönetimi: Bumin, Kolo,Mukan ,Tapo ,İşbara ( 581- 582 bölünme- 587)
* 1. Göktürk Kağanlığının batı kanadı yönetimi: uzun ömürlü İstemi Yabgu, Tardu ( Tardu zamanında bölünme)

II.Gök Türk Kağanlığı [değiştir]
II. Göktürk devleti
II. Göktürk devleti

681 yılında Aşena ailesinden Kutluk, Çin'in kuzeyine yerleşmiş Türk boylarını yeniden toparlamayı başardı. Çin, Kitan ve [[Dokuz Oğuzlar]/Uygurlar ile yapılan savaşlar sonucunda Ötüken ormanında Göktürk Kağanlığı yeniden ihya edildi. Kutluk ili (devleti/ulusu) yeniden derlediği için İlteriş (ili derleyen) adını aldı. 692'de ölen İlteriş'in yerine kardeşi Kapgan/Kapağan (Günümüz Türkçe karşılığı kapan=alan=Fatih) kağan oldu. Devlet kurulalı beri kağanlık danışmanı olan Tonyukuk'un da bulunduğu Kitan'a Tatabilere, Basmıllara, Çiklere, Azlara, Bayırkulara, Türgişlere/On Oklara (Batı Gök Türk budunu, Kitabelerde sürekli Türgiş Kağanı Türküm, budunum idi ifadeleri bununla ilgilidir), Kırgız ve Dokuz Oğuzlara yapılan seferlerle II.Gök Türk Devleti'nin sınırları Okyanus'tan Mâveraünnehir'deki Temir Kapığ/Demirkapı'ya kadar ulaştı. İpek Yolu'nun büyük bir kısmı denetim altına alınmış oldu.

Kapgan'ın Bayırkuların kurduğu bir pusuda öldürülmesi üzerine Gök Türk Devleti'nin başına Bilge Kağan geçti. Kardeşi Kül Tigin ordunun komutanlığını üzerine alırken Tonyukuk danışmanlık görevini sürdürmekteydi. Onun dönemi de amcası dönemindeki gibi devletin egemenliğindeki boyların başkaldırılarıyla geçti. Çin'in desteklediği Uygur-Karluk-Basmıl bağlaşmasının Ötüken'e yönelik sürekli saldırıları, İpek Yolu'nun kilit noktası olan Çungarya'nın Çin'in denetimine geçmesi ve batıda On Ok budununu hakimiyetine alan Türgişlerin gün geçtikçe güçlenmesi neticesinde II.Gök Türk Kağanlığı çöküşe sürüklendi. Bilge Kağan'ın, danışmanı Tonyukuk'u ve küçük kardeşi Kül Tigin'i kaybetmesinden sonra zehirlenerek ölümü üzerine yerine geçen Tengri Kağan çocuk yaştaydı. Onun kağanlığına karşı gelen Ozmış da ülkeyi toparlayacak güçte değildi. Nihayet Uygurlar 745'te Ötüken'e girerek Gök Türk devletine son verdiler.

İdare Ve Ordu [değiştir]
Yazıyı taşıyan en eski belge Kızıl şehrinde bulunuyor.
Yazıyı taşıyan en eski belge Kızıl şehrinde bulunuyor.

Devleti Kağan ünvanlı hükümdâr idâre ederdi. Kağan'da Bilgelik, Alplik ve Erdemlilik özellikleri aranırdı. İl denilen ülkeyi bilgili, kahraman, özü sözü doğru, fazîletli devlet başkanı idâre ederdi. Kağan'ın vazîfeleri arasında savaş gücüyle devleti kurma ve düzene koyma, yeni alınan yerlere iskan, töre yâni kânunları düzenlemek, ahâliyi doyurup giydirmek vardır.Ülke geniş bölge teşkilâtı gereğince Doğu ve Batı olmak üzere ikili devlet sistemine göre idâre edilirdi.

Kağanın eşine Katun denirdi.Kağandan sonra gelen yüksek rütbe Yabguluktur'. Göktürkler, devlet idâresinin en soylu, tecrübeli Türk boylarının elinde kalmasına dikkat etmişlerdir.Önceleri sayısı bir olan Yabgu’ya, devlet genişledikçe ihtiyaç çoğalmış, Batı Türkistan gibi bölgelere de yenileri tâyin edilmiştir. Şehzâdelere Tigin veya Tegin, Şad; eşlerine de Konçuy adı verilirdi. Tiginler, umûmî vâlilik, başkumandanlık gibi mühim memuriyetleri yaparlardı. Boy hükümdârına Kan (Han) denmektedir. Tarkan, Çur, Apa, Tudun, büyük memuriyetlerdendir.

Göktürk ordusu, yükselme döneminde Asya’nın en güçlü askerî kuvvetiydi. Ordunun üçte ikisi süvâri, biri de piyâdeydi. Akınlarda ve savaşlarda sür’atli hareket etmek esastı. Gece ve gündüz sıkı yürüyüşle yol alan ve atlarına nöbetle binen Türk süvârisi, hiç ümit edilmedik anda, hiçbir haber alma şansı bırakmadan düşman ordusuna saldırırdı. Savaşta düşman asker miktârı yüzbinleri bulursa, Türk ordusu kırdırılmazdı. Bozkır taktiği ile ilk önce geri çekilinirdi. Merkez üssünden ayrılan düşman, vur kaç ve gerilla savaşı ile yıpratılıp, ânî baskınla yok edilirdi.Göktürklerin bayrak ve tuğlarının tepesinde altından yapılmış kurt başlı heykel bulunurdu. Tuğ ile davul da bağımsızlık sembolleriydi. Göktürklerin başşehri Ötüken’dir. Burası Orhun Irmağı ile Selenge Irmağı'nın Tarim kolu arasında, ormanlar içinde bitki örtüsü ve suyu bol bir şehirdi. Ötüken’den başka Barshan, Çargelen-Çumgal, Çaldıvar, Atbaş, Şirdakbeg, Nanageldi, Fergana, Yassıkugart,Çikircik başlıca Göktürk şehirleridir.

Göktürklerde karar, seçim, insan ve hayvan sayımı için ziyâfetli devlet meclisi mâhiyetinde Kengeş (Müşâvere) Meclisi toplanırlardı.

Sanat Ve Edebiyat [değiştir]

Orta Asya'da yapılan araştırma ve kazılarda Göktürkçe yazılı eserler bulunmuştur. Para, taş ve ağaç üzerine yazılan metinlerden, para ve taşlar üzerine yazılanlar günümüze kadar gelmiştir.İlk Türk âbidelerinde yazılara altıncı yüzyılda rastlanmıştır. Bunlar kısa metinlerdir. Elde kalan Bengü Anıtları, Orhun Yazıtları veya Türük Bengü Taşlarıda denen üç büyük kitâbedir. Taşların üzeri oyulmak suretiyle yazılmıştır. Bu kitâbeler; Göktürk Kağan'ı Bilge Kağan, Kül Tigin ve Vezir Bilge Tonyukuk adlarına yazılıp, dikilmiştir. Kitâbeler kireç taşına yontularak yazıldığından zaman ve açık havanın tahribâtına mâruz kalıp, bozulmuştur. Bu yüzden bâzı satırları ve birçok kelimeleri okunamaz durumdadır. Kül Tigin kitâbesi, içlerinde en az tahribâta uğrayanıdır.

Orhun Âbidelerinin yazıldığı Göktürk alfabesi 38 harflidir.Türklerin millî alfabesi olan bu yazı sisteminde 4 sesli, 9 birleşik, 25 de sessiz harf bulunmaktadır.Kelimeler birbirinden iki noktayla ayrılır. Türklerin İslâm dînini kabülünden önce yazılan Orhun Âbideleri, muhtevâ olarak Türk târihi ve kültürü bakımından önemlidir.Âbidelerde; Türklerin yabancıların siyâsetine âlet olduğu zamanlarda bozulduğu, devlet kademelerinde bilgili ve ehil olmayan kadronun iş başına getirildiği zaman idâre mekanizmasının iyi çalışmayıp, ahâlide hoşnutsuzluk görüldüğü, yabancı kültürünün Türk birliğini zedeleyip, şahsiyetini kaybettirdiği, hitâbet sanatına uygun bir anlatımla verilmiştir.Türk milletinin en zor şartlarda bile içinden kuvvetli şahsiyetler çıkıp, ülkeyi kurtarıp, devleti yeniden kurup, güçlendirdiği anlatılan âbidelerde, devlet tecrübesi yanında Türklüğün, istiklal fikrine yer verilmiştir.Ayrıca bu, Hâkanların millete hesap vermesidir. Bilge Kağan Âbidesinde bugünkü dille şöyle denmektedir:

Türk Oğuz Beyleri, işitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini töreni kim bozabilir.

Ey Türk Milleti! Kendine dön.Seni yükseltmiş Bilge Kağanı’na, hür ve müstakil ülkene karşı hatâ ettin, kötü duruma düşürdün.

Milletin adı, sanı yok olmasın diye, Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım.Kardeşim Kül Tigin ve iki Şad ile ölesiyle bitesiye çalıştım...

Bu imparatorluk sadece Asya tarihini değil Türk siyasi tarihini ve aydınlatan anıtlar bıraktı, Orhun yazıtları. Göktürkler'in Göktanrı olarak adlandırılan bir inanca sahip oldukları tarih araştırmacıları tarafından dile getirilmektedir. Orhun yazitları bu görüşü doğrulamaktadır. Müslüman olmadan önce tarihte ilk kez Türk adını devlet adı olarak kullanmış Göktürklerin dini Göktanrı diniydi.

Dil örnekleri klasik eski Türkçe kültürü (Göktürk 6/7/8yy. ile Orhun yazıtları) ve Türkiye Türkçesi kültürü
Göktürkçe
Turk Oguz begleri, budun, esidin uze tenri basmasar asra yir telinmeser Turk budun ilinin, törüngün kim artati udaçı erti
Türkiye Türkçesi
Türk Oğuz beyleri, soyu, işitin; üstte gök Tanrı basmasa, altta yer delinmese, Türk ulusu, ülkeni, töreni kim bozabilecekti?


Gök mavisi zemin üzerinde kurt figürlü Göktürk Bayrağı.
Gök mavisi zemin üzerinde kurt figürlü Göktürk Bayrağı.

Göktürkler [değiştir]

Göktürklerin Kuruluş Mitolojisi [değiştir]

Çin yazılı kaynaklarına göre (550-557 yılın tarih kronikileri), Göktürklerin kökleri Orta Asya Hunlar'dan gelir. Göktürklerde hükümdar soyunun adı yazılı Çin kaynaklarına ve Türk sözlü geleneğine göre Asen (Asena veya Zena) dir.Bu kaynaklarda Göktürk imparatorluğunu kuran Asena veya Zena ailesi kendi tanımlamada dişi bir kurdun soyundan geldiği anlatılmaktadır. Asena/Aşina/Zena/Aşına ailesinin, yalnız bir erkek çocuk hayatta kalmak üzere, katliama uğramış olduğu söylencesinde Göktürklerin erken tarihinde bir soyun topluca kıyımının toplumsal bilinci etkilediği bilinmemektedir. [[1]], [[2]]


Göktürk Kağanları [değiştir]

I. Göktürk Kağanlığı Hükümdarları [değiştir]
Kül Tigin Anıtı
Kül Tigin Anıtı

* 534-552 Bumin Kağan
* Qara-Issyk Khagan/Han <=> Kelo Khan <=> Kolo Khan <=> Kök-Khan (552)
* Kushu Muqan-Khagan/Han <=> Sekin Khan (553-72)
* Taspar Khan/Han <=> Arslan Tobo-Khan (572 -81)
* Amrak <=> Tanhan Khagan/Han (581)
* Shetu Baga İşbara Kağan/ Han (581-582-87)
* Qara-Churin Turk Bogiu (Tardush)-Khan <=> Batının yabgusu Tardu 582 yılında tüm ülkenin kağanı olduğun ilan etti. Doğunun kağanı İşbara itiraz etti. Sonuçta ülke ikiye ayrıldı.

582 yılı bölünme ve Doğu Göktürkler:

* Shetu Baga İşbara Kağan/ Han (582-87)
* Chulo-Khan Tolos-Shad (587-88)
* Yun Yolliyg Dulan-Khan (588-99; ile Zhangar)
* Kimin Kağan (600-609) Zhangar Kimin-Khan <=> Tuli Khan (597-609; Dulan-Khan ile Qara-Churin)
* Şipi Kağan (609-619) (Dugi Shibir-Khan (609-19))
* Çulo Kağan(619-621) (Chulo Khan (619-21))
* Kieli Kağan(621-630) (Kat Ilkhan Tugbir <=> Xieli Khagan (621-30))

582 yılı bölünme ve Batı Göktürkler:

* Qara-Churin Turk Bogiu (Tardush)-Khan <=> Tardu (576dan 582'ye kadar yabgu- 582-603; Batı Göktürk Kağanı)
* Tardunun Oğulları (?)
* Tong Yabgu
* Sebu Kağan

630-680 arası Çin esaretindeki Göktürklerin Kağanları

* Chebi-Khan (630-49; )
* Symno ?? (639-41)
* Nishu-Beg (679-80; )
* Funian (680-81; )

Devletin doğu kanadını yöneten İşbara [değiştir]

Çinlilere yazdığı mektup:

“ Size bağlı kalacak, haraç verecek kıymetli atlar hediye edeceğim. Fakat dilimizi değiştiremem. Halkıma çin giysileri giydiremem. Adetlerimizi, kanunlarımızı değiştiremem. İmkan yoktur. Çünkü bu yönlerden bütün Türklerim, hassasiyetle çarpan tek bir kalptir.”

Devletin batı kanadını yöneten İstemi [değiştir]

Bizans elçisine verilen cevap:

"O Romalılar siz değil misiniz ki on dille konuşursunuz ve herkesi aldatırsınız. Siz Romalılar niçin bizim elçilerimizi Kafkaslar üzerinden Bizansa götürüyorsunuz ve Romaya gidilecek başka yol yoktur diyorsunuz. Yani biz, yollar geçilmez, her taraf arızalı, dağlık taşlık zannedelim de Roma İmparatorluğuna hücum etmeyelim mi? Böyle düşüneceğimizi mi sanıyorsunuz? Fakat biz Dinyeper nehrinin nerede bulunduğunu, Tunanın nereye aktığını, Meriçin nereden geçtiğini çok iyi biliyoruz. Bize tabi olan kavimlerin Romaya nereden girdiklerini de çok iyi biliyoruz. Sizin kaleleriniz bizim için sır değildir..."

II. Göktürk Kağanlığı Hükümdarları [değiştir]

* 680-691 Kutluk Kağan(İlteriş ünvanını almıştır.)
* 691-716 Kapgan Kağan (Öldürüldü)
* 716 İnel Kağan
* 716-731 - Bilge Kağan (Öldürüldü)
* Yollyg-Tegin Izhan-Khan/Han (734-39)
* Bilge Kutluk Tengri-Khan/Han (739-41)
* Siuan Khan/han (741)
* Il-Itmysh Bilge-Khan/Han (741-42)
* Ozmyş Khan/Han (742-43)
* Bomei-Tegin Khan/Han (743-45)

Göktürklerin Türk tarihine katkıları [değiştir]
Göktürk İmparaturluğu Başkenti Ordu-Balık'da Kale hendek kalıntıları
Göktürk İmparaturluğu Başkenti Ordu-Balık'da Kale hendek kalıntıları

* Türk adını devlet adı olarak kullanan ilk Türk devletidir.
* Türkler arasında bağımsız yaşama duygusunun gelişmesinde öncülük eden bir devlettir.
* Bulgarlar ( Kazan Tatarları ) ve Yakutlar hariç tüm Türkçe konuşan Türk boylarını tek bir yönetim altında toplamıştır.
* Bilinen İlk yazılı Türk alfabesini geliştirmişlerdir.
* Orhun hitabelerini miras bırakmışlardır.
* Batı Türkistanın ve Kafkasların Türkleşmesini sağlamışlardır.

tamamen alıntıdır !
 
A

Anonymous

Guest
Barbaros Hayrettin Paşa


1478 yılı civarlarında Midilli'de doğdu. Babası Yakup Ağa, bir Osmanlı sipahisiydi ve 1461 yılında Midilli'nin fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet ile birlikteydi.

Asıl adı Hızır olduğu halde Barbaros ve Hayreddin lakaplarıyla tanınır. Batılılar, havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı, ağabeyi Oruç'a verdikleri "Barbarossa" adını daha sonra Hızır için de kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır.

Barbaros Hayreddin Paşa, kardeşleri İlyas ve Oruç ile beraber birçok deniz savaşında bulundu. Diğer kardeşi İshak ise Midilli'de kaldı. Barbaros Hayreddin Paşa, Cezayir seferine Oruç Reis ile birlikte çıktı. Cezayir'in fethedilmesinden sonra Oruç Reis, Cezayir'e Bey oldu.

Barbaros Hayreddin Paşa, İshak ve Oruç Reisler şehit olunca Cezayir Beyliği'ne atandı. Beylerbeyi ünvanını alan Barbaros Hayreddin Paşa, İstanbul'a gelip 1534 yılında Kaptan-ı Derya oldu. Bir çok zafer kazanan Barbaros, Avrupa'da nam saldı. Avrupalılar, çocuklarını Barbaros geliyor diye korkutur hale geldiler.

5 Temmuz 1546 tarihinde vefat eden Barbaros Hayreddin Paşa, sağlığında Beşiktaş'ta yaptırdığı medresenin yanındaki türbesine defnedildi. Onun ölümü için "Mate reisü'l-bahr-Denizin reisi öldü" denildi.

Barbaros Hayreddin Paşa zamanında Osmanlı denizciliği gücünün zirvesine ulaşmış, onun okulunda yetişen değerli denizciler ve teşkilatlı tersane sayesinde bu güç, varlığını bir süre daha devam ettirmiştir.

Barbaros Hayreddin Paşa, alim ve cesur bir komutandı. İri yapılı ve kumral tenliydi. Saçı, sakalı, kaşları ve kirpikleri çok gürdü. Ömrü denizlerde geçtiğinden; Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini çok iyi bilirdi. Çinili Hamam kendisine aittir. Oğulları Mehmed Paşa, Hasan Paşa ve Vali Paşa'dır.
 
A

Anonymous

Guest
Atatürk'é Hakaret eden Köylü:

Atatürk’e hakaretten sanık bir köylü hakkında kovuşturma yapılıyordu. Durumu Ata’ya bildirdiler.
-Mahkemeye veriyoruz, dediler, size küfür etmiş.
Atatürk sordu:
-Ben ne yapmışım ona?
Soruşturma evrakını inceleyenler açıkladılar:
-Gazete kağıdı ile sardığı sigarayı yakarken kağıt tutuşmuş da ondan.
Bunu söyleyen o zamanın bakanlarından biridir. Bakana şu soruyu yöneltmiş:
-Siz hiç gazete kağıdı ile sigara içtiniz mi?
-Hayır...
-Ben Trablus’ta iken içmiştim. Pek berbat şeydir. Köylü gene bana az küfretmiş. Siz bunun için mahkemeye vereceğiniz yerde, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız
 
A

Anonymous

Guest
Kanuni Sultan Süleyman :

27 Nisan 1494, Trabzon – ö. 7 Eylül 1566). 10. Osmanlı padişahı ve İslam halifesidir.

Kanuni Sultan Süleyman olarak anılır. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi ise Ayşe Hafsa Sultandır. Saltanatında Osmanlı İmparatorluğu en yüksek dönemini yaşamıştır.

Çocuk yaşta Istanbul'da bilim, tarih, edebiyat, din ve askerlik eğitimi aldı. 1509 yılında annesinin doğum yeri olan Kırım'da Kefe sancakbeyliğine atandı. Daha sonra Saruhan sancakbeyliği göreviyle Manisa'ya gönderildi. Padişahın sefere çıktığı vakitlerde Batı sınırını korumak için Edirne'de bulundu. Babasının ölümü sırasında yine Manisa'da bulunan şehzade Süleyman, sadrazam Piri Paşa'nın çağrısı üzerine İstanbul'a gelerek 1 Ekim 1520 tarihinde tahta çıktı.

Kanuni padişah olunca içişlerinde belli bir düzene kavuşmuş devlet yönetimi babasının yaptığı ıslahatlarla sağlamlaşmış temeller üzerinde duran bir devletin başına geçti. İmparatorluğun iç bunalımlarıyla uğraşmadan kısa bir süre Batı dünyasının geçirdiği dönüşümleri izledi. Batı rönesansın yaratığı bir açılma ortamında teknik yönden belli aşamalara ulaşmış; Fransa ve Almanya'da dinsel reformlar yapılarak birlik sağlanmıştı. Kanuni bu ortamda, askeri alanda oldukça üstün duruma gelmiş olan Osmanlı İmparatorluğunun gücünü Batı'ya yine askeri yönden kabul ettirme yolunu seçti.


Savaşları [değiştir]
Kanuni Sultan Süleyman Mohaç seferine çıkarken (Topkapı Müzesi)
Kanuni Sultan Süleyman Mohaç seferine çıkarken (Topkapı Müzesi)

Tahta çıktıktan bir yıl sonra Belgrad'ı fethetti (1521), ertesi yıl ise Rodos'u aldı (1522). Fransa'nın da teşvikiyle Mohaç seferini düzenleyen Kanuni 29 Ağustos 1526'da Macar ordusunu büyük bir yenilgiye uğratarak başkent Budin'i kısa bir süre sonra da Viyana'yı kuşattı (1529 I. Viyana Kuşatması).Bu savaşta çok dahice bir plan uygulamıştır.Önce Macarların üstüne saldırmasını beklemiş sonra bozguna uğradığı görüntüsü vererek Macarları ormana doğru çektiler çalıların arsına yerleştirilen 300 top birden Macar piyadelerinin üstüne ateş edildi. Bu savaşlar sonucunda Macaristan egemenlik altına alındı.

Sonraki yirmi yıl içinde Kuzey Afrika, Orta Doğu ve İran'dan geniş bölgeler Osmanlı egemenliğine alındı. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa Cezayir ve Kuzey Afrika'yı alarak Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirdi. Doğuda ise İran'la yapılan savaşlar sonunda Tebriz alındı. 1562'da Transilvanya bölgesi alındı. Son savaşı olan Zigetvar seferinde Zigetvar kalesini kuşatılması sırasında ölen Kanuni Sultan Süleyman'ın cenazesi Mimar Sinan'a yaptırtmış olduğu Süleymaniye Camii'nin avlusundaki türbeye gömüldü. Karısı Hürrem Sultan da yanında gömülüdür.

İç İsyanlar [değiştir]

Ekonomik ve dini sebepli Baba Zünnun ve Kalender Çelebi isyanlarıyla; ayrıca Mısır'da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan Canberd Gazali ve Ahmet Paşa isyanlarıyla uğraşmıştır. Tarihte pek az gündeme gelmesine karşın Hasan Barata isyanı da ayrıca önemlidir.

Kişiliği [değiştir]
Kanuni Sultan Süleyman'nın Tuğrası
Kanuni Sultan Süleyman'nın Tuğrası
Kanuni Sultan Süleyman'ın gençlik yılları
Kanuni Sultan Süleyman'ın gençlik yılları

Frenk diyarına yaptığı savaşlarda büyük başarılar kazanan Kanuni, bu sayede Batı devletleriyle özellikle de Fransa'yla yakın siyasi ilişkiler kurmasına yol açmıştır. Fransa'ya verilen ve ileriki yıllarda Osmanlı'nın ekonomik yönden çökmesine yol açan kapitülasyonlar da Kanuni zamanında tanınmıştır. 46 yıllık saltanat hayatı boyunca Osmanlı uygarlığı büyük gelişme göstermiş hukuk, matematik, mimarlık ve nakkaşlık alanlarında yetişen bilim ve sanat adamlarının yarattığı eserler kültür tarihimizin başyapıtları olarak yerlerini almışlardır. Kanuni Sultan Süleyman padişahlığı döneminde devleti yetenekli devlet adamlarıyla birlikte yönetmiş ve dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirmiştir.

Bir diğer adı, kendi tabiri ile:

"Ben ki Sultan-i salâtin-i zaman burhân-i havakın-i avân tâc-bahs-i husrevân-i cihan zillullâhi'1-meliki'l-mennân Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Şam ve Halep ve Karaman ve Rûm'un ve vilâyeti-i Dulkadriye'nin ve Diyârbekir'in ve Azerbaycan ve Van'ın ve Budun ve Tamisvar vilâyetlerinin ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve Halilü'r-Rahmânin külliyen diyâr-i Arab’ın ve Yemen'in ve Bağdad ve Basra ve Cezayir vilâyetlerinin ve dahi nice memleketlerin ki âbâ-i kiram ve ecdâd-i izamim -enârallâhü berâhinehüm- kuvvet-i kahire ile fetheyledikleri ve cenabı-i celalet-meâbim dahi tig-i âtes-bâr simsîr-i zafernigârim ile fetheyledigim nice diyarın sultanı ve pâdişâhı hazret-i Sultan Bâyezıd oğlu Sultan Selim Hân oğlu Sultan Süleyman Şah Hân'ım"
 
A

Anonymous

Guest
Ahmet Mithat Efendi - Felatun Bey ile Rakım Efendi :


Romanlarında okurlarını hem eğlendirmeyi hem de eğitmeyi amaçlayan Ahmet Mithat Efendi Tanzimat devrinin karakteristik tiplerini resmeder.

Romanın kahramanlarından Felatun Bey ile Rakım Efendi iki temsil eden ve kimlik bunalımı yaşayan Felatun Bey, kendini çok bilgili, kültürlü biri olarak tersi, ağırbaşlı, çalışkan, vaktini boşa harcamayan biridir. Doğu ve batıya ait değerleri kişiliğinde birleştirmiştir...

Roman, çaresiz fakat temiz aşklar ile karşı karşıya kalan Rakım Efendi ile menfaatler üzerine kurulu ilişkiler içinde yaşayan Felatun Beyin maceraları üzerine kurgulanır...
 
Yukarı Alt