Uzaklarda bir köyde henüz çocuğunun doğumunu göremeden ölmüş kocası olan, tek başına yaşayan hamile bir kadın kendisine arkadaş olması için dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar.
Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz. Ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır. Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.
Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır.
Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir. Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışcısına gelinciğe saldırır ve hayvanı oracıkta öldürür. Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur.Anne odaya yönelir...
Ve odada beşiğin içindeki bebeği ve yanında duran parçalanmış yılanı görür.
*Einstein'ın söylediği rivayet edilen bir söz vardır.
"İnsanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan daha zordur."
Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz. Ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır. Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.
Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır.
Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir. Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışcısına gelinciğe saldırır ve hayvanı oracıkta öldürür. Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur.Anne odaya yönelir...
Ve odada beşiğin içindeki bebeği ve yanında duran parçalanmış yılanı görür.
*Einstein'ın söylediği rivayet edilen bir söz vardır.
"İnsanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan daha zordur."