Kayıt
10 Ocak 2009
Mesajlar
196
Beğeniler
0
arkadaslar biraz araştıralım bu medusa olayı bizim anadoluda ŞAHMARAN OLARAK duvarları suslerdi
aklıma yenı geldi ve arastırdım çok ilginç efsanelerle karsılastım bu bana dahada ilginc geldi ve sizinle paylasmak istedım cıkardığım sonuc ise JOYMAX o zamanki yasamı göz onune alıp BİZE TAMAMI İLE YANSITMAYA CALISMASIDIR TAMAMI İLE O YILLARA GETIRMEYE CALISMASIDIR bakın tarsus hamamından bahsedıyor sanırım o hamam B4 UN ORADAKİ B5 E GECİŞ NOKTASINDAKİ YILANIN AZINDAN SU DOKULUYOR ORASI SANIRIM

Yılanların Kralı anlamına gelen "Şahmaran" sözcüğü Farsça bir sözcüktür. "Maran" yılan anlamında olup, "Şah" sözcüğü ise zamanımızda İran'da halen kral anlamında kullanılmaktadır. Tarsus ve çevresindeki halk Şahmeran sözcüğünü biraz yumuşatarak Şahmeran olarak kullanmayı benimsemiştir.


MİTOLOJİDE ŞAHMERAN
Yılanlar kralı olan bu yaratığın kökenini araştıracak olursak, mitolojik söylencelerin birçoğu ile karşılaşın».



Hititler zamanında anlatılmakta olan İlluyanka Efsanesi'nde yılana benzeyen bir yaratık olan îlluyanka'mn Fırtına Tanrısı ile olan savaşı anlatılmaktadır. Bu savaşta İlluyanka Fırtına Tanrısı'nı yenmiş ve bu tanrının kalbi ile gözlerini ele geçirmiştir. Fırtına tanrısı kalbine ve gözlerini geri alabilmek için yoksul insanları aracı olarak kullanmıştır. Sonuçta İlluyanka'nın ölümüne neden olan şey yine insanların ihaneti olmuştur. Şahmeran Efsanesi'nin bazı anlatımlarında Şahmeran aynı güvensizlik ve ihanet sonucunda öldü

rülmüştür ve gözleri şifa verebilmek amacıyla alınmıştır.




Şahmeran Efsanesi'ne kaynak olabilecek bir diğer mitolojik konu da "Medusa"dır. Medusa fiziksel olarak aynı yılanlar kralı Şahmeran'a benzemektedir. Mitolojide Gorgonlar'ın üç çirkin kızından biri olan Medusa, yenilmeyen müthiş bir mahluktur. Büyük gözleri yıldırımlar gibi alev saçar. Yanık tenli alnın üstünde saç yerine kıvrılmış zehirli yılanlar, başlarını kaldırır, korkunç ıslıklar çalarlardı. Sesi vahşi hayvanların sesine benzerdi. Kızdığı zaman etrafa korku ve dehşet saçardı. Onun gözlerine bakmak, bakışları ile karşılaşmak bahtsızlığında bulunanlar hemen taş kesilirlerdi.



Mitolojide, Perseus tarafından başı kesilen Medusa'nın yere dökülen kanlarından kanatlı bir atın doğduğu ve yıldırım gibi gürleyerek göklere doğru uçtuğu anlatılmaktadır. Bu at, sonradan Bellerophon'un bindiği Pegasus'tur.



Perseus'un heybesine koyduğu Medusa'nın kesik başından sızan kanlar, damlalar halinde sağa sola düşüyor; düşen her damla kandan, korkunç, zehirli yılanlar doğuyordu. Böylece, bugün dünyanın her tarafında görülen yılanlar. Medusa'nın yere damlayan kanından doğmuş oldu. Kesik başından damlayan kanı ile yılanların yaratılmasına neden olan Medusa'nın zamanla yılanlar kralı Şahmeran olarak, Tarsus'ta yasayan yerli halk tarafından ve onların sahip olduğu kültürel, sosyal ve dinî değerlerin etkisiyle değişmiş olma olasılığı düşündürücüdür.



Yine mitolojik dönemlerde, Kilikya'da, bir mağarada yaşadığı söylenen, yansı kadın yansı yılan biçiminde olan efsanevî bir yaratık vardır. Adı Ekhidna'dır. Ekhidna'nın lyphon ile olan evliliğinden Kerberos, Lerne su yılanı, Khimaira, Nemea Arslanı ve Sphyngkli doğmuştur. Şahmeran Efsanesi'nin yaradılış kaynağında sanırım bir parçacıkta olsa Ekhidna'nın da parmağı vardır.



Roma dönemi evlerin ve muhtelif salonların mozaik taban döşemelerinde mitolojik olaylar mozaik tablolar halinde işlenmiştir. Mitolojide Medusa ve Perseus hikâyesini anlatan mozaik tablonun Tarsus'taki Roma Hamamı'nın mozaik döşeme tabanında bulunabi* leceği düşüncesinden yola çıkarak; Şahmeran Efsanesi'nin yaradılış kaynağını belgeleyebilmek için Roma Hamamı tabanındaki mozaik* lerin ortaya çıkarılmasını beklemekten başka çare yoktur inancındayım.



Tarsus ve çevresindeki halkın efsane ile ilgili inandıkları bir so* nuç vardır: 'Şahmeran'm öldürüldüğünden yılanların hâlâ haberleri olmamış. Yılanlar, insanoğlunun yanına giden krallarının dönüşünü bekliyorlarmış. Şayet krallarının öldürüldüğünü duyar* larsa tüm yılanlar yeryüzüne, Tarsus'a çıkıp, Tarsus'ta yaşayan tüm insanları sokup öldüreceklermiş." Bu inanç halen Tarsus'ta, Şahmeran Efsanesi'nin sonucu olarak sürüp gitmektedir.
buda baska bir efsane
ŞAHMARAN


Şahmaran Fransızca bir kelime ve yılanların şahı anlamındaki Şah-ı Maran’dan geliyor. Şahmaran figürü bir yılan, bir ejderhadır. Baş kısmı insan olan, yılanla insanın birleşmesinden meydana gelmiş doğa üstü bir yaratıktır. Yılan figürleri genelde kötülük ya da uğursuzlukla ilişkilendirilirse de insan başlı Şahmaran, doğurganlık, bereket ve bilgeliği sembolize etmiştir. Anadolu’da uğur getirmesi için Şahmaran’ın resimleri kadınlar tarafından odaların duvarlarına asılmıştır. Pek çok farklı versiyonda Şahmaran hikayesi bulunmaktadır ama bunlar genelde birbirlerinin benzeri olup, yer ve kişiler değişikliğe uğramaktadır.

Tarsus Şahmaran’ı ise iki farklı şekilde anlatıla gelmiş. İnsanların inanışına göre, yılanların şahı Şahmaran, Tarsus’un 15 km. kuzey doğusundaki bir ortaçağ kalesinde yaşarmış. Hikayeye göre bütün yılanlar bu kalede kalırmış. Hükümdarları Şahmaran ise,gözleri kilometrelerce uzağı görebilen,üstün niteliklere sahip bir yaratıkmış.Bir gün,Tarsus Beyinin dünyalar güzeli kızını hamamda yıkanırken görmüş ve görür görmezde aşık olmuş.Beyden kızını istemiş ancak bey hem korktuğu hem de çirkin bulduğu için kızını Şahmaran’a vermek istememiş.Bunun üzerine Şahmaran, Beyin kızını kaçırmaya karar vermiş. Hazırlıklarını yapıp dünyalar güzeli kızın hamamda olduğu bir gün buraya gelmiş.Ancak Beyin adamları durumu fark edip Şahmaran’ı oracıkta öldürmüşler.

Hükümdarlarının öldüğünü duyan kaledeki yılanlarda şehri basıp bütün halkı sokarak zehirlemiş ve şahlarının intikamını almışlar. Bu hikayenin diğer versiyonuna göre ise, Tarsus beyi dermansız bir hastalığa yakalanmıştır. Derdinin ne olduğunu anlamak için gelen hekimler çaresizlik içinde kalıyorlar, ellerinden hiçbir şey gelmiyormuş. Beyi tedavi etmek için gelen hekimlerden biri, bu hastalığın devasının Misis Kalesindeki Şahmeran’ın gözlerini yemek olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine beyin adamları bütün şehri dolaşarak Şahmaran’ı bulmaya çalışmışlar. Uzun süren aramaları bir sonuç vermemiş. Bey her geçen gün daha da kötüleşiyormuş, bir gün, daha önce hayatını kurtardığı biri, Şahmaran’a ihanet ederek onun hamamda saklandığını söylemiş. Şahmaran’ın yerini öğrenen beyin adamları, yılanların şahını hamamda yakalayıp hemen orada öldürmüş ve gözlerini de beye yedirmişler. Bey Şahmaran’ın gözünü yer yemez iyileşmiş. Ancak kaledeki yılanlar şehri basmış ve bütün halkı sokarak öldürmüşler. İşte bu hamamın adı da o zamandan beri Şahmaran Hamamı olarak kalmış, Tarsus’un Şahmaranı böyle hüzünlü bir efsaneye konu olmuş maalesef.




buda farklı EFSANE Didim'in en önemli sembollerinden biri olan Medusa ; Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona' dan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılan saçlı Medusa ölümlüdür ve kendisine bakanları taşa çevirme güçüne sahiptir. Bu sebeple Antik dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak için Medusa kabartmaları ve resimleri kullanılmıştır.
Medusa' nın hayatı hakkında mitolojide birkaç değişik rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlerden elimize geçenlerin hepsini bu bölümde yayınlayacağız. Bütün Medusa rivayetlerinde ortak nokta Medusa'nın Perseus tarafından başının kesilerek öldürüldüğü ve Medusa'nın kanından Kanatlı at Pegasos ve Khrysaor doğmuştur. Yukarıdaki resimde bu konu işlenmiştir.Apollo Taınağında da Medusa figürleri kullanılmak istenmiştir, ne var ki tapınağın inşaatı bir türlü bitmediği için bir çok Medusa figürü yarım kalmış ve günümüze bu şekilde ulaşmıştır. Yinede en güzel işlenmiş ve koruna gelmiş Medusa figürlerinden birisi Didim Apollon Tapınağı bahçesinde girişte sağ tarafta bulunmaktadır. Didim de ki Medusa fotoğraflarını burada özellikle küçük boyutlu yayınlıyoruz, fırsat ayağınızın altında, gezin ve gözlerinizle bu güzelliği görün istiyoruz. Ayrıca tapınakta çeşitli sebeplerle yarı kalmış bir çok Medusa figürüde kabartmaların yapılmasında izlenilen yol ve teknikleri görmeniz açısından önemli olacaktır. Tarihi zenginlikleri bakımından bir cennet olan ülkemizde etkileyici Medusa figürlerinden iki tanesi de İstanbul Yerebatan Sarnıçı' da bulunmaktadır. Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan Roma Çağına ait iki Medusa başı bulunmaktadır. IV. yüzyıla ait bu başların hangi yapıtlardan alındığı bilinmemekle birlikte Genç Roma Çağına ait antik bir yapıdan sökülerek buraya getirildiği ve sarnıcın inşaatında salt sutun kaidesi olarak ihtiyaç duyulduğu için kullanıldığı araştırmacılar tarafından kabul görmektedir.Medusa başı eski Bizans'ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlenmiş ve böylelikle kötülüklerden korunulacağına inanılmıştır. Yerebatan Sarnıcındaki iki Medusa başından biri ters diğeri e yan olarak sütun kaidelerine yerleştirilmiştir. Burada bir kez daha dikkatinizi çekmek isteriz ki antik tarihi yapıları en hor kullanan ve en çok tahribatı veren topluluk Bizanslılar olmuştur.Bunun örneklerini Yerebatan sarnıçına getirilen Medusa başlarında, Milet te , İasos da ve hemen hemen tüm antiklerde görmekteyiz.

GORGO MEDUSA EFSANELERİ
Medusa, yaşamına çok güzel bir genç kız olarak başlamıştır. O kadar güzeldir ki tanrıçaların kıskançlığını üzerinde toplamış, tanrıları da peşinde koşturmuştur. Tanrıça Athena ( Zeus'un en çok sevdiği kızı) onu çok kıskanmaktadır özellikle. Denizlerin tanrısı Poseidon ise Medusa'ya hayrandır. Başı öylesine dönmüştür ki bir gün Athena'nın tapınağında Medusa'ya zorla sahip olur.

Bu durumu kendisi için aşağılayıcı bulan Athena, Medusa'yı gorgon yaparak cezalandırır. Çok çirkinleşmiş, saçları yılana dönüşmüştür, yüzüne bakanlar taş kesilmektedir. Medusa insan olduğu için ölümlüdür. Gorgon yapma cezasını az bulur Athena ve Perseus'la iş birliği yaparak Medusa'nın başını kestirir. Başı kesildiği anda Medusa'nın Poseidon'dan olma çocukları Pegasus ve Chrysar gövdesinden dışarı fırlarlar. Medusa'dan sıçrayan kan damlaları Libya çöllerine düşer ve birer yılana dönüşürler.

Perseus, Medusa'nın kesik kafasını alır gider. Athena ise Medusa'nın derisini yüzüp Aegis'in markası yapar. İki damla kanını kral Erichthonius'a hediye eder. Bu iki damla kandan biri öldürücü zehirdir,diğeri ise panzehirdir, tüm hastalıklara deva olmaktadır.
gercek medusa resimleri için BurayaTıklayın...


daha önce böle bi konu açıldıysa silin gitsin
 

eFe

rank8
Kayıt
12 Haziran 2007
Mesajlar
581
Beğeniler
0
Şehir
İstanbul
God Of War da vardı Medusa aynı anlattığın gibi yılandan saçlar bakışlarıyla taşa çevirme şişman ve tipsizdi :D
 
Yukarı Alt