Knut Hamsun - Açlık Norveçli büyük romancı Knut Hamsun'un kişiliğini ve ününü oluşturan en büyük romanı Açlık'tır. Ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşurken, bir yanda da açlıkla pençeleşen bir gencin, gerçekten duygulandırıcı öyküsü olan bu kitap, dünya edebiyatının başyapıtları arasında anılmaktadır.
Kazuo Ishiguro - Günden Kalanlar İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük başuşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca karşılaştığı manzaraların ve insanların yarattığı izlenimler anılarıyla ve mesleğinin gereklerine dair düşünceleriyle birleşerek, özenle bastırdığı duygularını ortaya sererken, hayatını idealleri uğruna harcayan Stevens basmakalıp fikirleri ve saplantılarıyla okurun kalbini fetheden eşsiz bir kahramana dönüşür
Anthony Doerr - Göremediğimiz Tüm Işıklar Marie-Laure, bir müzede kilit ustası olan babasıyla birlikte Paris'te yaşamaktadır.Gözleri gün geçtikçe daha az görmeye başlayan Marie-Laure, altı yaşına geldiğinde kör olur. Babası ona yaşadıkları mahallenin mükemmel bir minyatürünü yapar, böylece her yeri parmaklarıyla ezberler ve artık dışarı çıktığında evinin yolunu bulabilecektir. Fakat bir sabah savaşın kara bulutları şehrin üzerine çökünce, yanlarında müzeye ait içi sırlarla dolu bir taş ile, Saint-Malo'da deniz kenarında bir evde yaşayan, yirmi yıldır dışarı adım atmamış olan amcalarının yanına gitmek zorunda kalırlar.
Honore De Balzac - Goriat Baba Hayatını kızlarına adamış ekmek fabrikatörü Mösyö Goriot'un Pansiyona yerleşmesinden sonra meydana gelen olaylar anlatılmaktadır.Servetinin çoğunu kızlarının iyi birer evlilik yapmaları için harcayan Goriot Baba, damatları tarafından istenmemiş ve cimri bir dul olan Madam Vauquer'in pansiyonuna yerleşmiştir. Goriot Baba, belli bir süre sonra para harcamalarını azaltmasından ve en ucuz kata çıkmasından dolayı pansiyonun sahibesi ve müşterileri tarafından aşağılanmaya başlamıştır.
Orhan Kemal - Bir Filiz Vardı İnsanı tanımak ve her türlü zayıflığına rağmen onu sevebilmek için..Orhan Kemal, Bir Filiz Vardı'da küçük dünyaların içine kıstırılmış insanların umutlarını, beklentilerini ve düşlerini anlatıyor. Kendisiyle aynı rüyaların peşindeki binlerce kızdan bir olan Filiz, yoksul bir mahallenin içinde sıkışmışlığın kurbanı olmamak için çırpınırken, kendisine benzeyen hayatlar hakkında da çok şey anlatıyor.
Mary Shelley - FRANKENSTEIN Victor çocukluğundan bahsetmekle başlar.Almanya'daki Ingolstadt Üniversitesi'nden ayrılmadan önce annesi kızıl hastalıktan ölür ve Victor, annesinin yasıyla baş etmek için kendini deneylere gömer. Üniversitede, kimya ve diğer bilim dallarından oldukça başarılı olup yakın bir sürede canlı olmayan maddelere hayat vermek için gizli bir teknik geliştirmektedir.
Peyami Safa - Sözde Kızlar Mebrure adlı bir genç kızın İstanbul sosyetesinin savaştan bile yıkıcı, yozlaşmış hayatlarına girmesiyle başlar.Bir yanda yalnızlığın çaresizliği, diğer yanda içerisinde kalınan muhitin kendisine tesir etmeye çalışan ahlakî çöküntüsüyle verilen mücadelede; sözde kızların, bir uçurumdan diğerine yuvarlanan hayatlarına şahitlik etmekteyiz. Çarpık ilişkilerin, yalanların ve yalnızca gününü gün etme anlayışının hâkim olduğu bu çevrede, devletin ve milletin içinde bulunduğu savaş ortamına kayıtsız kalınmakta ve Türk milletinin kıymet verdiği bütün değerler çiğnenmektedir.
Goethe - Genç Werther'in Acıları Almanya'da bütün gençliği etkisi altına alan roman.Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtı.
VICTOR HUGO - Sefiller 19. yüzyılın en büyük eserlerinden biri olarak kabul gördü.Sefiller, kürek mahkumu Jan Valjean ve polis müfettişi Javert arasında sürüp giden bir kovalamacanın hikayesi üzerine kuruludur.
Albert Camus - Yabancı Camus denilince, edebiyat alanında ilk akla gelen yapıt, 1942 yılında yayınlanan “Yabancı”dır. Konusu çok basittir. Öyküdeki her şey çok kısa bir zaman aralığında olup biter. Cezayir’de, bir rastlantı sonucu, bir Arap’ı öldüren orta sınıftan bir Fransız, Mersault, kendisini adım adım ölüme götüren süreci kayıtsız biçimde izler.
Deeanne Gist - Kırık Dökük Yaslar Dolambaçlı yolların sonu bu kez düzlüğe varacak mı?Yetimhanenin dramı, aşkın sıcaklığı ve dönemin normlarının muhteşem bir incelikle işlenmesiyle ortaya çıkmış nefis bir roman.
Sabahattin Önkibar - Yazılamayanlar Fazla siyasi polemiğe kapılmadan hafiften okunabilir doyurucu bir kitap..