birinci filmde fragman yanılgısına düştüler.evet komik olan tüm ögeler fragmandaydı.bu yüzden de film boyunca mesela içimizden "lan burayı biliyorum, bi an önce geçse bari" diye söylendik mutlaka.fakat recep ivedik 2 için aynısını söylemek yanlış olur.şahan ilk filmde yaptığı hatayı anladı ve ikinci filmin fragmanında bunu yapmadı.hea tabi biraz komedi sıkıştıracak çünkü sen fragmana bakarak film hakkında fikir sahibi oluyorsun.
basit espriler vardı elbette, ama gayet akıllıca olanları da vardı.
başlıktaki ilk mesaja baktım da, adamlar "koymak" kelimesini sansürlemişler.koydum,koydun koydu ! var mı arkadaşım bunda ayıp birşey.sorun sözcükte değil, nereye çekersen oraya 120 km süratle giden Türkçe'de.
misal, döt dediğimiz şey insanın temel uzuvlarından biridir.boşaltım yapmaya yarar.(yalan mı yalan mı ?) recep ivedik'in dötünün hoş bi enstantane olmadığı konusunda hemfikir isek partinin onun dötü gibi geçtiği kanısına varmak çok da zeka gerektirmiyor.
bide en uyuz olduğum şey şu kendini entel olarak tanımlayan bayık kesim.sinemada da şahit oldum.adam 12 ytlyi çaktı bileti alırken, daha reklamlar yeni bitmiş 2-3 sahne geçmiş kalkıp çıkıyor salondan.e be zeki mahlukat şu filmin 10 dakikasına dayanacak gücü kendinde bulamıyorsan ne diye verdin o parayı filme ? artist artist kuğul bir tavırla arkadaş ortamında "ya ben paraya kıyıyorum da işte kafama eserse çekerim giderim filmden, çok da tın" demek için mi ? sonracıma efendim neymiş gerçekçi değilmiş.böyle insanlar yokmuş, olsa da saçmaymış.
bu arkadaşların izlediği "the curios case of benjamin button" adlı filmde de gerçeğe dair birşey gözlemleyemedim ben mesela.ya da ne bileyim bir "twilight" da.
yani toplumumuz sadece eleştirmek için eleştiriyor.filme yapıcı olarak herhangi bir etkileri yok.geyiğine, güldürmek için çekilmiş bir film sonuçta.kalkıp da "lan bunun kalitesi de b.k gibi, evde 3 megapiksel cep telefonumla çektiğim görüntüler daha galiteli" demek filme ve de filmin konusuna haksızlık olur.
dipnot: evet her filmin bir konusu vardır.