Kayıt
17 Mayıs 2007
Mesajlar
4.792
Beğeniler
0
Şehir
Akçay
TÜRKİYE KAPSAMINDA TİYATRO
sperator.png



İLK KURULAN TİYATRO
KURULUŞLARI
BULUNDUKLARI YERLER
DEVLET TİYATROLARI



:arrow: Türkiyede tiyatronun özgeçmişi kısa kısa özet bilgiler , tiyatro bölümündeki asıl amaç milletimizn bir değeri olan Devlet Tiyatrolarına değinmek geniş bilgiyi resimleri bu bölümde sizlere vermektir.

Türkiyede tiyatronun geçmişi batılı anlamda ve dönemler arası tiyatro etkinlikleri günümüze kadar gelen tiyatronun geçmişi.


Türk Tiyatrosu

Türk tiyatrosu Anadolu uygarlığını oluşturan çeşitli toplumların, Anadolu'ya göç eden Türklerin atalarının ve İslâm dünyasının kültürel birikimine dayanan, hem Doğu hem de Batı kaynaklı etkileri içeren bir seyirlik geleneği üstün de gelişmiştir.

Batılı Anlamda Türk Tiyatrosu

Türk halkı Batı modelinde tiyatroyla azınlıkların sunduğu tiyatro gösterileri yoluyla bir ölçüde tanışıyordu. Osmanlı sarayı ise yabancı toplulukların gösterilerine büyük önem vermiştir, Batı tiyatrosunu Türk halkından daha önce benimsemiştir.
Batı tiyatrosunun Türk kültürüne tam anlamıyla aktarılması Tanzimat'ta oluşmuştur. Batı tiyatrosunun, 1839 Tanzimat Fermanı'nın öngördüğü ilkeler doğrultusunda Batıya yönelen Osmanlı toplumuna girişi, geleneksel Türk tiyatrosuna bir yandan bir çok olumlu katkıda bulunurken, bir yandan da onun çağdaş doğrultuda gelişmesini engellemiştir. Batı modeli tiyatronun benimsenmesiyle Türk tiyatrosuna yeni bir yöneliş içine girmiştir. Her şeyden önce tiyatro da yazılı metne geçilmiş, yabancı yazarlardan yapılan çeviri ve uyarlamalar yanında Türk yazarları da oyun yazmaya başlamışlar, böylece Batıya oranla çok geç de olsa bir dram geleneği başlamıştır. Batı modelinde tiyatronun Türkiye'ye gelmesi sonucunda çerçeve sahneli yeni tiyatro yapıları kurulmuş, topluluklar bu tiyatrolarda düzenli olarak oyun sergilemeye başlamışlardır. Böylece tiyatroyu kurumsallaştırma yönünde önemli bir adım atılmıştır. Batı tiyatrosu modelini benimseyen Türk tiyatrosunun gelişimi çok genel bir yaklaşımla iki aşamada incelenebilir.
Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması arasında (1839- 1923) yer alan hazırlık aşaması ve Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze uzanan gelişme aşaması.


1839-1923 Dönemi Türk Tiyatrosu

Çağdaş Türk tiyatrosuna ilk öneli adım 1860'ta yapılan Gedikpaşa Tiyatrosu'yla atılmıştır. 1861'de bu tiyatroyu kiralayan Güllü Agop, 1868'de Osmanlı Tiyatrosu adlı bir topluluk kurarak Türk yazarlarına ve Türkçe oyunlara yöneldi. 1870'te Sadrazam Ali Paşa'nın İstanbul'un çeşitli bölgelerinde Türkçe oyunlar sergileyen tiyatrolar kurması koşuluyla kendisine sağladığı destekle, Türkçe oyunlar oynama imtiyazını 10 yıl elinde tutan Güllü Agop'un topluluğunda Ermeni oyuncular yanında Müslüman Türk oyuncularda yetişti. Bu oyuncular içinde en ünlüsü Ahmed Fehim'dir. Osmanlı Tiyatrosu'nda Namık Kemal, Ahmed Mithat Efendi, Abdülhak Hamid, Recaizade Mahmut Ekrem gibi ünlü şair ve yazarların yapıtları, Ahmed Vefik Paşa'nın usta işi Moliere uyarlamaları, özellikle ünlü Fransız melodram, güldürü ve vodvillerinin çevirileri, kantolar, müzikli oyunlar ve operetler sahnelendi. Güllü Agop'un Osmanlı Tiyatrosuna yön verdiği 15 yılın en önemli sonuçlarından biri de izleyicinin tiyatroya alışması oldu. Bu arada padişahlarda tiyatroya büyük ilgi gösteriyordu. Abdülmecid 1858'de Dolmabahçe sarayının yakınında bir saray tiyatrosu, tiyatroya baskı ve sansür koymasıyla ünlü Abdülhamid de 1889'da Yıldız Sarayı'nın bahçesinde yabancı tiyatro ve opera oyunlarının sahnelendiği bir tiyatro salonu yaptırdı.
Türkiye'de Batılı anlamda tiyatronun kuramsallaşması ve Türkçe oyun sergilenmesi yolunda Ermeni sanatçıların katkısı, melodrama ağırlık veren Mardiros Mınakyan ve Ahmed Vefik Paşa'nın Moliere uyarlamalarına ağırlık veren Tomas Fasulyeciyan'ın katkılarıyla sürdü. Bu dönemde halk tiyatrosu sanatçılarının tuluat adı verilen yeni tür bir tiyatro geliştirdiği görüldü. Batı tiyatrosunun konukları ve tipleriyle geleneksel tiyatronun tiplerini ve oyunculuk biçimini birleştiren ve doğaçlamaya dayanan tuluat, bir anlamda ortaoyunun sahne üstüne çıkarılmış biçimiydi. Ortaoyunu ustalarından Kavuklu Hamdi'nin önderliğinde 1875'te ortaya çıkan bu tür, Cumhuriyet'in ilk yıllarına değin yaygın bir biçimde yaşadı. Ayrılmaz öğesi olan kantoyla birlikte İstanbul'un Şehzadebaşı semtinde ramazan ayında şenlenen Direklerarası'nın başlıca gösterilerinden biri olmayı sürdürdü. Türk oyuncuların eğitimi için bir konservatuvar ve yerel yönetimce parasal açıdan desteklenen bir uygulama sahnesi oluşturulması yolunda ilk adım ise 1914'te Darülbedayi'nin kurulmasıyla atıldı; ilk Türk-Müslüman kadın sanatçı olan Afife Jale'de sahneye ilk kez 1920'de Darülbedayi'de çıktı. Tiyatroda Batı modelinin benimsendiği hazırlık aşaması döneminde oyun yazarlığında patlak bir atılım görülmedi. Yazarlar, daha önce hiç denemedikleri bir türde kalem oynatırken ister istemez Batılı ustalara öykündüler. Türk yazarları en çok etkileyen yabancı kaynaklar Victor Hugo'nun ,Shakespeare'nin, Moliere'nin oyunlarıyla yabancı melodramlar oldu. Bu bakımdan Türk dram sanatının İbrahim Şinasi'nin yazdığı ve ilk özgün Türk oyunu olan Şair Evlenmesi'yle (1860) başladığı kabul edilir. Bu oyunu, özellikle romantik yurtsever duygularıyla yüklü oyunlar izledi. Bu yapıtlar içinde en ünlüsü Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistresi'ydi (1873). Meşrutiyet'ten sonra da özgürlük konusunu işleyen romantik tarihsel oyunlar ağırlık kazandı. 1839- 1923 dönemi içinde yazılan oyunlar genel olarak komediler, tarihsel dramlar, romantik dramlar, orta sınıf trajedileri ve melodramlardı. Bu dönemde yazılmış yüzlerce oyundan günümüzde de oynanabilir olanların sayısı çok azdır. Bu tür oyunların başında Ahmed Vefik Paşa'nın Moliere'den yaptığı uyarlamalarla oyun yazarlığını Cumhuriyet döneminde de sürdüren Musaphizade Celal'in Batı'nın töre komedisi geleniği içinde Osmanlı toplumunu eleştirdiği oyunlar gelir.


1923'ten Günümüze Türk Tiyatrosu

Cumhuriyet döneminde tiyatroda Batı modelini benimseyen Türkiye, gerek tiyatronun kurumsallaşması, gerekse oyun yazarlığının gelişmesi bakımından önemli atılımlara sahne oldu.

Tiyatroyu Türkiye'de çağdaş bir sanat alanına dönüştürme yolunda ilk büyük katkı ünlü tiyatro ve sinema adamı Muhsin Ertuğrul'dan geldi. 1927'de, Darülbedayi'nin başına geçen Ertuğrul, yerli yazarları yüreklendirmesiyle, izleyiciye sunduğu çağdaş çeviri oyunlarla, sahneleme, oyunculuk ve dekor kullanımında güncel anlayışı yerleştirmesiyle, yetişmelerine katkıda bulunduğu kadın ve erkek oyuncularla bugünkü Türk tiyatrosunun temellerini attı.Eğitim görmüş tiyatrocuların yetişmesinde büyük hizmet vermiş olan Ankara Devlet Konservatuvarı ise, Musiki ve Temsil Akademisi'nin bir bölümü olarak açıldı. Burada, ilk mezunların çıktığı 1941'de Tatbikat sahnesi oluşturuldu. Bu hazırlık aşamalarından sonra da 1949'da Devlet Tiyatroları resmen kuruldu.
1950'den sonra tiyatro kuramlarının gelişmesi bakımından önemli atılımlar gerçekleştirilmeye başlandı. Tiyatronun yaygınlaştırılması yolunda devlet eliyle sürdürülen çabalar sonucunda Devlet Tiyatroları, Ankara,İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Trabzon ve Diyarbakır gibi kentlerde perdelerini açarak ve turneler düzenleyerek Türkiye'nin her yanında izleyiciye ulaşır hale geldi. Yetmiş yılı aşan tarihi boyunca çeşitli iniş çıkışlar yapan İstanbul Şehir Tiyatroları da çeşitli semtlerde beş sahneye sahip oldu. Türk tiyatrosunun gelişmesinde her zaman önemli rol oynamış olan özel tiyatroların sayısında 1960'larda büyük bir artış görüldü. Etkinliklerini 1960'lardan bu yana sürdüren özel topluluklar arasında Kent Oyuncuları, Ankara Sanat Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu ve Dostlar Tiyatrosu sayılabilir. Oyunculuk ve sahneleme açısından Batı modelini izleyen ödenekli ve özel tiyatrolar yanında, ortaoyunu ve tuluat tiyatrosunun oyunculuk tarzını sürdüren özel topluluklar da oldu. 1970'lerin ortalarında pek çok özel tiyatro kapandı, yeni açılanların bir bölümü de başarılı olamadı. 1980'lerin ortalarından bu yana İstanbul'daki özel tiyatrolar yeniden bir canlanma dönemine girdiler.
Türk oyun yazarlığı, Cumhuriyet döneminde Batı modelini uygulayan tiyatronun kurumsallaşması yolunda yapılan atılıma koşut olarak gelişme gösterdi. Gerçekçi Avrupa tiyatrosundan büyük ölçüde etkilenen Türk yazarları, gerçekçi doğrultuda yazdıkları oyunlarda öncelikle, Osmanlı toplumundan modern Türk toplumuna geçilirken yaşanan sancıları dile getirdiler. Bu geçiş dönemini yansıtmakta en başarılı olmuş yapıtlar Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü (1930) ve Ahmet Kutsi Tecer'in Köşebaşı'sı (1984) idi. Çok üretken bir yazar olan Cevat Fehmi Başkut ise toplumsal eleştirel yaklaşımını çoğunlukla güldürü çerçevesi içine yerleştirdi.
Türk oyun yazarlığında Cumhuriyetin ilk 30 yılında ağırlık kazanan eleştirel gerçekçi yaklaşım etkisini günümüze değin sürdürdü. 1950'lerden çok partili döneme geçildiğinde devlet yönetimine ilişkin siyasal sorunlarda tiyatro sahnesinde gündeme getirildi. Aynı zamanda, toplumsal sorunları yansıtma aşamasından, bu sorunların kaynak ve nedenlerini irdeleme aşamasına geçildi. Bu dönemde Türk tiyatrosu yeni yazarlar kazandı. Aziz Nesin ve Haldun Taner bildik gerçekçi dram kalıplarını zorlayarak yeni biçim denemelerine giriştiler.
1960'lar Türk tiyatro edebiyatı içinde parlak bir dönem oldu. Siyasal, ekonomik, kültürel açılardan önemli bir bilinçlenme aşamasının yaşandığı bu dönemde tiyatro, işçi ve köylü kesiminin sorunlarına eğildi. Bir yandan, orta sınıftan ailelerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunları irdeleyen gerçekçi oyunlar yazılırken, köy ve gecekondu ortamı da yaşama ve giyinme biçimi ve dil özellikleriyle sahneye getirildi.
Bu dönemin en yaygın türlerinden biri de konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanlarının yaşamlarından ve mitolojiden alan, şiir diliyle yazılmış oyunlardır. Güngör Dilmen, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Necati Cumalı bu doğrultuda yapıtlar verdiler. 1960'ların sonlarına doğru siyasal içerikli belgesel oyunlarda yazılmaya başlandı. Sermet Çağan'ın, Brecht'in epik tiyatro yöntemini doğrudan uyguladığı Ayak Bacak Fabrikası (1964), bu dönemde toplumcu gerçekçi yaklaşımın bir örneği oldu.
Türk oyun yazarlığına öz ve biçim açısından kişiliğini kazandırma yolunda önemli bir katkı 1960'larda Haldun Taner'den geldi. Ahmet Kutsi Tecer'in 1940'larda geleneksel Türk tiyatrosunun gevşek dokulu oyun yapısını ve göstermeci anlatımını kullanarak yazdığı Köşebaşı oyununun ardından, 1950'lerde ve 1960'ların başlarında göstermeci anlatımı kullanma ve tiyatroda açık biçim anlayışını benimseme yolunda oyun denemeleri yazmış olan Taner, 1964'te Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu tarafından sahnelenen Keşanlı Ali Destanı'yla geleneksel Türk tiyatrosunun belirleyici özelliklerini çağdaş anlamda toplumsal siyasal bir içerikle birleştiren yeni bir yerli türün, yerli epik müzikalin yaratıcısı oldu.
1970'lerde pek çok topluluk ağırlıkla politik tiyatro üstünde durdu. Bu dönemde sık sık yerli ve yabancı siyasal-belgesel oyunlar sahnelendi; bir yandan da gerçekçi köy oyunları, tarihsel oyunlar, geleneksel Türk tiyatrosunun özelliklerine dayalı müzikli oyunlar, kabare oyunları, epik oyunlar yazıldı. Ülkede yaşanan toplumsal siyasal çalkantılardan tiyatronun da olumsuz bir pay aldığı bu dönemin en başarılı oyunlar, geleneksel Türk tiyatrosunun anlatım biçimlerini kullanmayı sürdüren Turgut Özakman'ın aynı biçemi benimseyen Oktay Arayıcı'nın ve Asiye Nasıl Kurtulur? Oyunuyla üne, gene epik türde yazdığı toplumcu gerçekçi oyunlarla pekiştiren Vasıf Öngören'in ürünleridir.
1980'lerde ise oyun yazarlığı nicelik ve nitelik açısından bir durgunluk yaşadı. Bu dönemde Refik Erduran, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Necati Cumalı, Melih Cevdet Anday, Turgut Özakman, Sabahattin Kudret Aksal, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Başar Sabuncu, Dinçer Sümer gibi 1950'lerden yada 1960'lardan bu yana oyun yazmayı sürdüren yazarlar dışında, 1970'lerde yazmaya başlayan Bilgesu Erenus ve Tuncer Cücenoğlu'nun, yapıtlarıyla 1980'lerde gündeme gelen Murathan Mungan, Ülkü Ayvaz, Ferhan Şensoy ve Mehmet Baydur gibi yeni yazarların oyunları sergilendi.




Geleneksel Türk Tiyatrosu

Geleneksel Türk tiyatrosu seyirlik, köy oyunları ve halk tiyatrosu geleneğini içerecek bir biçimde, hem sözsüz, hem de söze dayanan dramatik nitelikli oyunlar için kullanılmaktadır. Seyirlik köy oyunları eski Ön Asya uygarlıklarının bolluk törenleri ile Anadolu'ya göç etmiş Türklerin atalarının kültüründe yer alan şaman törenlerinin birleşiminden oluşmuştur. Seyirlik köy oyunlarının yanında, gene şaman kültüründen izler taşıyan köy kuklası'da bugün varlığını sürdürmektedir. Şii kültürünün ürünü olan taziye geleneğinin izleri de kırsal kesimde muharrem törenlerinde anlatı düzeyinde görülür.
Daha çok kentsel kesimde gelişmiş olan halk tiyatrosu geleneği içinde söze dayalı türlerin başında meddah, kukla, Karagöz ve Ortaoyunu yer almaktadır. Doğu kökenli çok eski tür olan Türk kuklası Avrupa kukla sanatının etkisi altında da kalarak gelişimini 19. yüzyılın sonuna değin sürdürmüştür.
Geleneksel Türk tiyatrosunun gerek kırsal, gerekse kentsel kesimde görülen türlerinin ortak özelliklerinin başında, yazılı bir metne değil doğaçlamaya dayanması ve belirli bir tiyatro yapısı ya da sahne gerektirmesi gelir. Şarkı, dans, söz oyunları ve taklit geleneksel Türk tiyatrosunun vazgeçilmez öğeleridir. Geleneksel Türk tiyatrosu, 19. yüzyılın gerçekçi benzetmeci Avrupa tiyatrosunda yansıyan "kapalı biçim" anlayışının tam tersine, "açık biçim" özellikleri gösterir. Geleneksel Türk tiyatrosunun temel öğesi güldürüdür. Geleneksel Türk tiyatrosunda oyun kişilikleri tip düzeyindedir, karakter boyutuna ulaşmaz. Bu tiyatronun bir başka özelliği de sürekli bir sergileme düzenine bağlı olmayıp bayram, düğün, sünnet vb. çeşitli toplumsal olaylar içinde yer almasıdır.
Meddahlık Türklerde Orta Asya'dan bu yana var olan hikaye anlatma geleneğinin İslam kültüründeki benzer gelenekle birleşmesiyle gelişmiş, son biçimini 16. yüzyılda kahvehanelerin açılmasıyla almıştır. Türk halk tiyatrosu geleneğinin en önemli ürünleri olan Karagöz ve ortaoyunu ise özellikle büyük kentlerde yaygınlaşmıştır. Karagöz yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında kalan Avrupa topraklarında da etkili bir tür olarak var olmuştur. Bugün kullanılan adıyla kayıtlara ilk kez 1834'te geçmiş olan Ortaoyunu, halk tiyatrosunun en gelişmiş türüdür. Karagöz, kukla, meddah oyunlarıyla başka yerli seyirlik öğelerin bir bileşimi sayılabilecek ortaoyununun daha önceki yüzyıllarda da kol oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu, yeni dünya oyunu gibi adlar altında var olduğu bilinir. Ortaoyunu ile Rönesans dönemi İtalyan halk tiyatrosu commedia del'arte arasındaki hem adlarına, hem de yapılarına ilişkin benzerlik ise bütün araştırmacılarca kabul edilmektedir. 19. yüzyılın sonlarıyla 20. yüzyılın başlarında altın çağını yaşayan ortaoyunu, Tanzimat'ta benimsenmeye başlayan Batı modelindeki tiyatro ile uzun süre yarışmış, Cumhuriyet'ten sonraysa öbür geleneksel türlerle birlikte silinmeye yüz tutmuştur.
sperator.png



:arrow: Türkiyede Tiyatrolar Bulundukları Yerler , Ulaşabileceğiniz Adresler ve Telefon Numaraları



ŞEHİR TİYATROSU
HARBİYE
Muhsin Ertuğrul Sahnesi
(212) 2407720

FATİH
Reşat Nuri Sahnesi
(212) 5265380

ÜSKÜDAR
Musahipzade Celal Sahnesi
(216) 3330397

KADIKÖY
Haldun Taner Sahnesi
(216) 3490463

Gaziosmanpaşa Sahnesi
(212) 5786067

Ümraniye Sahnesi
(216) 4618522

İSTANBUL DEVLET TİYATROSU
Rezervasyon ve Toplu Satış
(212) 2923900 / 111

Büyük Sahne
(212) 2452590

Taksim Sahnesi
(212) 2496944

Aziz Nesin Sahnesi

Sıraselviler Caddesi No:39 Taksim / İstanbul(212) 2452590

TİYATROKARE
Abide-i Hürriyet Caddesi, No: 227 - 229, Şişli, İstanbul
(212) 2301618
(212) 2312100

MSM OYUNCULARI
Zühtü Paşa Mahallesi, Şefik Bey Sokak, No: 4, Fenerbahçe, İstanbul
(216) 3305252
(216) 3488072

TİYATRO OYUNEVİ
İstanbul Sanat Merkezi, Tarlabaşı Bulvarı, No: 120 - 122, Beyoğlu, İstanbul
(212) 2516060
(212) 2549696

ORTAOYUNCULAR
İstiklal Caddesi, No: 140, Beyoğlu, İstanbul
(212) 2511866
(212) 2511865

BİLSAK TİYATRO ATÖLYESİ
Soğancı Sokak, No: 7, Sıraselviler, Taksim, İstanbul
(212) 2432879
(212) 2432899

OYUN ATÖLYESİ
Dr. Esat Işık Cad., No: 15, Moda / Kadıköy
Rezervasyon: (216) 4184649 Gişe: (216) 3453939

TİYATRO STÜDYOSU
Büyükdere Caddesi, İşbank Plaza, Levent, İstanbul
(212) 4541555

AKSANAT TİYATROSU
İstiklal Caddesi, No: 16, Beyoğlu, İstanbul
(212) 2523500

KENTERLER
Halaskargazi Caddesi, No: 35, Harbiye, İstanbul
(212) 2463589
(212) 2473634

BKM OYUNCULARI
Beşiktaş Kültür Merkezi, Hasfırın Sokak, No: 75, Beşiktaş, İstanbul
(212) 2601156
(212) 2276463

5. SOKAK TİYATROSU
İstanbul Sanat Merkezi, Tarlabaşı Bulvarı, No: 120 - 122, Beyoğlu, İstanbul
(212) 2549696

DOSTLAR TİYATROSU
Muammer Karaca Tiyatrosu, Beyoğlu, İstanbul
(212) 2523935
(212) 2524456

BAKIRKÖY BELEDİYE TİYATROSU
Yunus Emre Kültür Merkezi
(212) 6613895
(212) 6611941

SEMAVER KUMPANYA
Çevre Tiyatrosu
Arabacı Beyazıt mah., Kuvayi Milliye cad. Çevre sokak. Kocamustafapaşa, İstanbul
Tel: (212) 585 59 35

BİZİM TİYATRO
Barış Manço Kültür Merkezi
Moda Cad. Nailbey Sok. No: 37
Kadıköy - İstanbul
Tel: (216) 3461906

TİYATRO BOĞAZİÇİ
Adres: Bogazici Universitesi Mezunlar Dernegi, 6 Nolu Lojman, Bebek, Istanbul Tel: 0 212 287 02 32/121

ANATOLE SOKAK OYUNCULARI
İhsaniye İskele Sokak 37/1 81160 Üsküdar-İstanbul
Tel: (216) 3439496

ODA TİYATROSU
Adres: Hit Medya, Sadri Alışık sokak no:24 Beyoğlu, İstanbul Tel: (212) 252 75 73 - (212) 252 75 72

HAYAL SAHNESİ
Tel: (216) 345 73 51

KUMPANYA TİYATROSU
Tel: (212) 235 54 57

HALK SAHNESİ
Adres: Cihannuma mah., Bostancıbaşı Sok., 12/16, Beşiktaş/İstanbul Tel: 0212 227 07 92

ANKARA

ANKARA DEVLET TİYATROSU
Toplu Bilet Satışı
(312) 3092414

BÜYÜK TİYATRO
Atatürk Bulvarı No:50 Opera/ULUS (Gençlik Parkı yanı, Opera binası)
(312) 3242210

KÜÇÜK TİYATRO
İstiklal Cad. Çirmen Sokak Vakıf Apt. No:8 ULUS (Genel Müdürlük binası)
(312) 3111169

ŞİNASİ SAHNESİ
Tunus Cad. 92 Kavaklıdere
(312) 4671745

YENİ SAHNE
Tuna Caddesi No.5
(312) 4313887

ALTINDAĞ TİYATROSU
Babür Cad. No:40 Altındağ
(312) 3165902

ÇAN TİYATROSU
Adnan Saygun Caddesi, 6/8, Sıhhiye, Ankara
(312) 4318528

ANKARA SANAT TİYATROSU
Ihlamur Sokak, No: 6/B, Yenişehir, Ankara
(312) 4177676
(312) 4250256

EKİN SANAT MERKEZİ
Menekşe 1 Sokak, No: 8, Kızılay, Ankara
(312) 4195656

İZMİR

İZMİR DEVLET TİYATROSU
KONAK SAHNESİ
Mithatpaşa Caddesi No:110 Konak
(232) 4835035

KARŞIYAKA
Ragıp Haykır Sahnesi
Tiyatro sokağı No:43 Karşıyaka
(232) 3696487

BURSA

BURSA DEVLET TİYATROSU

Ahmet Vefik Paşa Sahnesi
Atatürk Caddesi Heykel Merkez
(224) 2212944

ADANA

ADANA DEVLET TİYATROSU
Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi Sahnesi
(322) 3523355 / 103

TRABZON

TRABZON DEVLET TİYATROSU

Atapark
Büyük Sahne
T. D.T Müdürlüğü Haluk Ongan Sahnesi 61040 Atapark
(462) 2302195

ANTALYA

ANTALYA DEVLET TİYATROSU
Devlet Tiyatrosu Sahnesi
Haşim İşcan Kültür Merkezi
(242) 2478428

VAN

VAN DEVLET TİYATROSU
KÜLTÜR MERKEZİ SAHNESİ
(432) 2144106
DİYARBAKIR

DİYARBAKIR DEVLET TİYATROSU
ORHAN ASENA SAHNESİ

Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü Diyarbakır (412) 2287949

KONYA

KONYA DEVLET TİYATROSU
DEVLET TİYATROSU SAHNESİ
(332) 3508013

SİVAS

SİVAS DEVLET TİYATROSU
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ SAHNESİ
(346) 2257994

KOCAELİ

İZMİT ŞEHİR TİYATROSU
Yahya Kaptan / İzmit
(262) 3233836
(262) 3115900

sperator.png



*Devlet Tiyatroları



2qd2zgp.jpg



:arrow: Tarihçe



Devlet Tiyatrosu, Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi’nin bir aşaması olarak, 1949 yılında, “Devlet Tiyatro ve Operası” adıyla kurulmuştur. Konservatuvar’ın kurulduğu 1936 yılından 1947 yılına kadar, Tiyatro Bölümü’nü Alman Tiyatro Sanatçı ve Yöneticisi Carl EBERT yönetmişti.1940 yılında, “Tiyatro ve Opera Tatbikat Sahnesi” kuruldu.
1947 Mart’ında Türkiye’den ayrılan Carl EBERT’in yerine, Tatbikat Sahnesi’nin yöneticiliğine Muhsin ERTUĞRUL getirildi. 27 Aralık 1947’de Küçük Tiyatro, 2 Nisan 1948’de Büyük Tiyatro açıldı.
10 Haziran 1949 günü çıkarılan “Devlet Tiyatro ve Operası’nın Kuruluş Yasası”, 16 Haziran’da yürürlüğe girdi. Muhsin ERTUĞRUL, Devlet Tiyatro ve Opera Genel Müdürlüğü’ne getirildi.
Devlet Tiyatrosu, 1 Ekim 1949 akşamı Küçük Tiyatro’da Cevat Fehmi BAŞKUT’un “Küçük Şehir”, Büyük Tiyatro’da Johann Wolfgong von Goethe’nin “Faust” adlı oyunlarıyla açıldı. 20 Kasım 1949’da, Devlet Tiyatrosu’nun ilk çocuk oyunu “Yıldız Ece” sahneye konuldu.
1950–1951 mevsimi sonunda Devlet Tiyatro ve Operası Genel Müdürlüğü’ne Cevat Memduh ALTAR getirildi. 1954 yılında Genel Müdürlük görevine yeniden Muhsin ERTUĞRUL atandı.
Üçüncü Tiyatro, 4 Şubat 1956’da Garson KANİN’in “Dünkü Çocuk”, Oda Tiyatrosu 5 Ekim 1956’da Jan de HARTOG’un “Bir Yastıkta” adlı oyunlarıyla açıldı.
28 Eylül 1957’de açılan Bursa Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda, 30 Eylül’de Celâl Esat ARSEVEN’le Salâh Cimcoz’un "Üçüncü Selim”, İzmir Devlet Tiyatrosu’nda 1 Ekim’de John Boynton PRİESTLEY’in “Haftabaşı” adlı oyunlarıyla, devamlı oyunlara başlandı.25 Ağustos 1958’de Devlet Tiyatro ve Operası Genel Müdürlüğü’ne Cüneyt GÖKÇER getirildi.Yeni Sahne 4 Ekim 1960’da Albert CAMUS’nun “Caligula”, Altındağ Tiyatrosu 27 Mart 1964’te Nazım KURŞUNLU’nun “Merdiven” adlı oyunlarıyla açıldı.
Adana Devlet Tiyatrosu, 22 Ocak 1966’da Musahipzade CELAL’in “İstanbul Efendisi”yle açıldı.
13 Haziran 1966’da Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları’ndan ayrıldı.
12 Nisan 1969’da açılan İstanbul Kültür Sarayı’nda ilk tiyatro oyunu, 18 Nisan’da Büyük Salon’da oynanan “IV Henry” (Luigi Pirandello) oldu.
1971 Temmuz’unda Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, yeni kurulan Kültür Bakanlığı’na bağlandı.
1 Ekim 1971’de Lillian HELLMAN’ın “Küçük Tilkiler”i Bursa Devlet Tiyatrosu’nun, 26 Ekim 1971’de Strati KARRA’nın “Gece Bekçileri” adlı oyunu İzmir Devlet Tiyatrosu’nun kendi yerleşik kadrolarıyla sahneledikleri ilk oyunlar oldu.
29 Mayıs 1978’de Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne Ergin ORBEY getirildi.
1970’de yandıktan sonra onarımı tamamlanan Kültür Sarayı’na, 1977 – 1978 mevsiminin sonunda, Atatürk Kültür Merkezi adı verildi. 1978 yazında İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü kuruldu. Devlet Tiyatrosu, 9 Ekim 1978’de Büyük Salon’da William Shakespeare’in “Othello”su ile oyunlarına başladı. Atatürk Kültür Merkezi’nin Oda Tiyatrosu, 15 Kasım 1978’de Dinçer SÜMER’ in “Eski Fotoğraflar”ıyla açıldı. Devlet Tiyatrosu’nun yerleşik kadrosuyla ilk oyunu Ergun SAV’ın 7 Nisan 1979’da sahnelenen “Pof’la Paf” adlı çocuk oyunu oldu.
28 Aralık 1979’da Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne Cüneyt GÖKÇER getirildi.
25 Ekim 1981’de William Shakespeare’in “Kral Lear”ıyla açılan Hacı Ömer Sabancı Kültür Sitesi’nde, Adana Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü kuruldu. Adana’da yerleşik kadroyla oynanan ilk oyun, 11 Kasım 1982’de sahnelenen, Ira LEVİN’in “Ölüm Tuzağı” oldu.
21 Mart 1983’te Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne Turgut ÖZAKMAN atandı.
28 Ekim 1983’te İstanbul’da Taksim Sahnesi, Musahipzade Celal’in “İstanbul Efendisi”yle açıldı.
1984 – 1985 mevsiminde Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü kuruldu.
Bursa’da Feraizcizade Oda Tiyatrosu 17 Aralık 1985’te, Nezihe MERİÇ’in “Sular Aydınlanıyor”du; İzmir’de Karşıyaka Sahnesi 29 Mart 1986’da William Shakespeare’in “Hırçın Kız” oyunlarıyla açıldı. 9 Şubat 1987’de Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne Raik ALNIAÇIK atandı.
1986 – 1987 mevsiminin sonunda kurulan Trabzon Devlet Tiyatrosu, 7 Ekim 1987’de Necati CUMALI’nın “Boş Beşik” adlı oyunuyla açıldı. Ankara Devlet Tiyatrosu’nun Şinasi Sahnesi 13 Mart 1988’de Yüksel PAZARKAYA’nın “Meliha” adlı oyunuyla açıldı.
29 Ekim 1988’de Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Mehmet Ali Bey’in yazdığı “Ayyar Hamza”yı sahneleyerek açıldı.
15 Aralık 1988’de Prof.M.Bozkurt KURUÇ, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne getirildi.
4 Nisan 1990 ‘da Ankara’da İrfan Şahinbaş Atölye sahnesi açıldı. Deneme sahnesi olarak kullanılmak amacıyla açılan sahnede, Federal Almanya’dan gelen konuk Ruhr Tiyatrosu Jean–Paul SARTRE’ın “Mezarsız Ölüler” adlı oyununu sahneledi.
14 Şubat 1992’de, Mehmet EGE Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne getirildi. 1 Nisan 1992’de Bozkurt KURUÇ, Bölge İdare Mahkemesi’nin kararıyla görevine döndü.
14 Ekim 1992’de, Genel Müdürlüğe Yücel ERTEN atandı.
27 Mart 1993’te Antalya Devlet Tiyatrosu, Haldun TANER’in yazdığı “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı”yla açıldı.
Ankara’da Kamyon Tiyatrosu uygulaması, 27 Nisan 1993’te Kızılcahamam Lisesi’nin bahçesinde, Sönmez ATASOY’un “Yedi Köyün Yargıcı” adlı çocuk oyunuyla başladı.
6 Ocak 1994’te Atatürk Kültür Merkezi’nde William Shakespeare’in “Hamlet”ini sahneleyerek açılan Birim Tiyatro Atölye Sahnesi, daha sonra Aziz Nesin Sahnesi adını aldı.
Yücel ERTEN, Genel Müdür seçimine aday olacağı için 7 Şubat 1994 ‘te görevinden ayrıldı. 8 Şubat 1994’te Tamer LEVENT, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünü vekaleten yürütmekle görevlendirildi.
Kültür Bakanlığı’nın talimatıyla yapılacak eğilim yoklaması için kararlaştırılan 14 Şubat 1994 günü Prf.M.Bozkurt KURUÇ Genel Müdürlüğe Danıştay kararı ile başladı. Tüm kurum çalışanlarının oylarıyla seçildikten sonra Bakanlık tarafından önerilen Tamer LEVENT, 25 Mart 1994’te ataması yapılarak Genel Müdürlük görevine başladı.
Prof.M.Bozkurt KURUÇ, Danıştay kararıyla 1 Ağustos 1994’te Genel Müdürlük görevine döndü.
Ankara’da Mahir Canova Sahnesi, 7 Nisan 1995’te Orhan ASENA’nın “Candan Can Koparmak” adlı oyunuyla açıldı.
İzmir Bornova Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi 7 Mart 1997’de Necati CUMALI’nın yazdığı “Gömü”yle açıldı.
Sivas Devlet Tiyatrosu, 26 Kasım 1997’de Atatürk Kültür Merkezi’nde Ferdi MERTER’in “Seviyorlardı Yaşamı” adlı oyunuyla açıldı.
Van Devlet Tiyatrosu, 9 Aralık 1997’de Recep BİLGİNER’in “Sarı Naciye” adlı oyunuyla açıldı.
12 Aralık 1997’de Erzurum Devlet Tiyatrosu, Ergun SAV’ın “Can Bebek” oyunuyla yerleşik düzene geçti.
Konya Devlet Tiyatrosu, 19 Aralık 1997’de Refik ERDURAN’ın yazdığı “Tamirci”yle açıldı.
Sivas Devlet Tiyatrosu 2 Mart 1998’de Athol Fugart-John Kani-Winston Ntskona’nın yazdıkları “Ada” adlı oyunla, Cumhuriyet Üniversitesi Oda Tiyatrosu’nda da oyun sahnelemeye başladı.
24.08.1998 tarihinde K.Lemi Bilgin Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne atandı ve bu görevi 09.12.1999 tarihine kadar sürdürdü.
26.02.1999 – 22.09.1999 tarihleri arasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ne vekaleten İ.Rahmi Dilligil atandı. Dilligil 09.12.1999 tarihinde ise Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atandı.
06.02.2001 tarihinde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne Vekaleten Faruk Günuğur atandı.
24.08.2001 tarihinde K.Lemi Bilgin Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne atandı.
22.08.2005 tarihinde İ.Mine Acar vekaleten Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne atandı.

23.05.2007 tarihinde K.Lemi Bilgin Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne atandı.
sperator.png




DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLERİ
MUHSİN ERTUĞRUL
4hpo2g.jpg

30.9.1949-1.4.1951
7.10.1954-7.8.1958




CEVAT MEMDUH ALTAR
2wbyjvq.jpg

21.5.1951-7.10.1954




CÜNEYT GÖKÇER
ehwveq.jpg

10.9.1958-1.6.1978
28.12.1979-10.2.1983




H.ERGİN ORBEY
b9826c.jpg

31.5.1978-31.12.1979




TURGUT ÖZAKMAN
wsl4q0.jpg

25.3.1983-12.1.1987




PROF. DR. RAİK ALNIAÇIK
2l8f4sh.jpg

10.2.1987-1.1.1988




PROF. M. BOZKURT KURUÇ
mkyk91.jpg

15.12.1988-14.10.1992
14.2.1994-25.3.1994
1.8.1994-31.8.1998




YÜCEL ERTEN
fmjp8x.jpg

14.10.1992-8.2.1994




TAMER LEVENT
4q2978.jpg

25.3.1994-10.8.1994




İ.RAHMİ DİLLİGİL
msg5r4.jpg

9.12.1999-17.1.2001




FARUK GÜNUĞUR
30xdik6.jpg

15.1.2001-14.8.2001




İ.MİNE ACAR
10s9fh0.jpg

22.8.2005-22.5.2007




DOÇ. DR. K.LEMİ BİLGİN
1zcg1sm.jpg

24.8.1998 - 09.12.1999
14.8.2001 - 22.08.2005
23.05.2007 - HALEN GÖREVDE
sperator.png








:arrow: Devlet Tiyatrosu Tarihinden Fotoğraflar


2gws0ao.jpg


dqhc7p.jpg


16itht2.jpg


r6yc6o.jpg


2gumv5d.jpg


2yvmck1.jpg


6e17oj.jpg


5poqid.jpg


ay7swm.jpg









Devlet Tiyatrosu Videolar(Fragman,Sahneler)



[Kafkas Tebesi Dairesi-Erzurum Devlet Tiyatrosu]
http://www.youtube.com/watch?v=QVVpacKgPko
[Tehlikeli Saplantı Fragman - Erzurum Devlet Tiyatrosu]
http://www.youtube.com/watch?v=X6OBR2w9RPI
[Bahar Noktası-İstanbul Devlet Tiyatrosu]
http://www.youtube.com/watch?v=XCrJ7ahxwN8
[MJ one Dans Ekibi Van Devlet Tiyatrosu Sahne 1]
http://www.youtube.com/watch?v=U8R1NHOXscI
sperator.png



topicsonugorseli.png
 

Dosyalar

Wax Whine

.NET
Kayıt
9 Eylül 2007
Mesajlar
17.594
Beğeniler
30
Şehir
Bağdat Caddesi / İST.
Server
Aspendos
Takımı
Besiktas
Oyyy hacım coşturmuşsun :P Sayfanın aşağısı gelmiyor :D
Çok güzel olmuş hacım. En kısa zamanda tamamını okumaya çalışacağım :mrgreen:
 
Kayıt
31 Temmuz 2007
Mesajlar
10.997
Beğeniler
0
Şehir
The Legend Has Retired!
Türkiye'de tiyatronun ne kadar önemli olduğunun farkına hala varılmış değil, nedense hep görüyoruz tiyatro oyuncularnın sonları çöplüklerde bitiyor nedendir acaba :/ Sebebi tiyatroya önem verilmemesi mi? Galiba öyle ^^
 
Yukarı Alt