Kayıt
17 Şubat 2007
Mesajlar
1.462
Beğeniler
0
Şehir
St.Tropez
Galatasaray'da, Mart ayındaki seçimde Aday olmayacağını açıklayan Özhan Canaydın'ın 6 senelik başkanlık dönemindeki artı ve eksileri:
Seveni sevmeyeni, yaptıkları ve yapmadıklarıyla çok konuşuldu. Başarılı bulan da vardı, muhalefetin dozunu kaçıran da. Herşeye rağmen uğruna sağlığını tehlikeye attığı Galatasaray'da 3 dönem boyunca en yetkili kişi oldu. Hem iç, hem dış sorunlarla boğuştu. Gönül verdiği sarı-kırmızı renkler için güzel işler yaptı, sonu felaket olan icraatlara da imza attı. İşte Özhan Canaydın dosyası...
Galatasaray Kulübü'nde, kongreye az bir süre kala ilk sürprizi Özhan Canaydın gerçekleştirdi. Başkan, "Artık veda ediyorum, hakkınız helal edin" dedi ve kongrede aday olmayacağını açıkladı. Yeni başkanın kim olacağı sorusu yeni gündem olurken, Canaydın'ın taktik yaptığı iddiaları bile ortaya atıldı.

Peki Canaydın başarılı mı? Nerede hata yaptı? Eleştiriler doğru mu? Bir dönem daha başkanlık yapması gerekir mi? Sportif başarı neden gelmiyor? Riva projesinde son durum ne? İkinci Terim dönemindeki korkunç tablonun suçlusu kim? İşte tüm bu soruların yanıtı ve Özhan Canaydın'ın 6 senelik başkanlık dönemindeki artı ve eksileri:

6 YILDA 3 KUPA
Özhan Canaydın, başkanlık koltuğunda oturduğu 6 yılda 3 kupa sevinci yaşadı. Sarı-kırmızılı takım, 2001-02 ve 2005-06 sezonlarında Süper Lig Şampiyonu olurken, 2004-2005 sezonunda finalde Fenerbahçe'yi 5-1 yenerek Türkiye Kupası'nı müzesine götürdü.

DERBİ KARNESİ
Galatasaray-Beşiktaş

Özhan Canaydın, başkan sıfatıyla daha önce 14 kez Beşiktaş-Galatasaray maçı izledi ve 5 kez takımının galibiyetini gördü. Canaydın'ın kulüp başkanlığı döneminde ezeli rakipler arasında yapılan 14 derbiden 5'ini Beşiktaş kazanırken, 4 maç berabere sonuçlandı, 5'inden de Galatasaray galip ayrıldı.

Galatasaray-Fenerbahçe

Galatasaray Kulübü Başkanlığı görevine ilk kez 23 Mart 2002'de seçilen Özhan Canaydın, Fenerbahçe'ye karşı takımının oynadığı 15 derbiden sadece 4'ünde galibiyet görebildi. Canaydın'ın başkanlık döneminde ezeli rakiplerin maçlarından 9'unu Fenerbahçe kazanırken, 2 maç da beraberlikle sonuçlandı.

SENEDE 10 MİLYON DOLAR ZARAR

Canaydın, başkan seçildiği ilk dönemdeki kulübün mali durumunu şu sözlerle özetlemişti;
"27 maçtır transfer taksitleri ödenmemiş, vergi borcu tavana vurmuş, gelirlerinin üçte biri dışarıya satılmış, binlerce kişi ve kuruluşa borcu olan, amatör şubeleri çökmüş, futbol bütçesi açık veren bir kuruluşu ayakta tutmak için sarf edilen çabayı düşünün. Senelik gelir ve gideri arasında eksi 10-12 milyon dolar olan bir kulübün birikmiş borçlarını ödemeye çalışıp, günlük harcamalarını temin etmek insan enerjisinin çok üzerindedir."

LUCESCU'YA VEFASIZLIK YAPILDI
2002 yılında Galatasaray Başkanlığı koltuğuna oturan Özhan Canaydın, ilk iş olarak Mircea Lucescu ile yollarını ayırdı. Bu kararı, Canaydın'ın sert eleştirilere maruz kalmasına neden oldu. Çünkü Rumen çalıştırıcı, ismi duyulmamış genç ve ucuz futbolcularla kurulu takımla büyük bir başarıya imza atarak, hem Süper Kupa'yı kazanmış, hem de ligde şampiyon olmuştu.

İKİNCİ TERİM DÖNEMİ KABUS OLDU
"Efsane teknik direktörü geri getireğim" sözünü tutan Canaydın, Fatih Terim'le anlaştı. 1996-2000 sezonları arasında Galatasaray ve Türkiye'ye tarifi imkansız mutluluklar yaşatan Terim'li iki sezon, Galatasaray için tam bir kabus oldu. Lukunku, Bratu, Petre, Frank de Boer.... Büyük rakamlara onlarca futbolcu alındı, kısa sürede para kazanılmadan gönderildi. Başarısızlık devam edince Canaydın'ın desteğini de kaybeden Fatih Terim çareyi istifa etmekte buldu. Galatasaray, ligin tamamlanmasına 8 hafta kala teknik direktörsüz kaldı.

SAHİP SOM VAKASI
30 Temmuz 2003 tarihinde Galatasaray, Ali Sami Yen Stadı'nın yeniden yapımı için 99 milyon dolarlık kredi bulduğunu söyleyen Amerikan AIG şirketinin temsilcisi Sahip Som ile anlaşma imzaladı. Bu anlaşma karşılığında Som, sarı-kırmızılı kulüpten komisyon aldı. Uzun bir süre geçmesine rağmen kredi kullanılamadı ve şirketini kapatan Sahip Som, Galatasaray'dan kredi masrafı olarak yaklaşık 500 bin dolar para aldıktan sonra ortadan kayboldu. Canaydın, alınamayan kredi yüzünden büyük eleştiri aldı.

KORKUNÇ TABLO: 40 MİLYON DOLAR
Başkan Canaydın ve Futbol Şubesi, özellikle ikinci Fatih Terim döneminde transferi eline yüzüne bulaştırdı. Almaguer, Horvath, Marcio, Cesar Prates, Abel Xavier, Muhammed Sarr, Pinto, Christian, Tozser, Frank de Boer, Lukunku, Tamas, Bratu ve Petre takıma beklenen katkıyı yapmadı, bu transferler için harcanan 40 milyon dolar çöpe gitti. Yönetim, Terim döneminde 26 futbolcu için toplam 14 milyon 224 bin 453 dolar bonservis bedeli ödedi. Yabancı oyuncuların kira masrafları toplam 373 bin 310 dolar tuttu. Frank De Boer'un 6 aylık macerasının kulübe toplam maliyeti 2 milyon 807 bin 556 dolar oldu.

FAIR-PLAY'İN EN GÜZEL ÖRNEĞİ
Galatasaray'ın deplasmanda 6-0 kaybettiği Fenerbahçe maçında, yedikleri gol sonrası rakip kulübün başkanı Aziz Yıldırım'ın elini sıktı ve tebrik etti. Bu hareketiyle Fair-Play ödülüne layık görülen Canaydın, futbolun bir spor olduğunu ve ne kadar centilmen bir başkan olduğunu kanıtladı.

FELIPE'DEN 3 MİLYON DOLAR ZARAR
Sarı-kırmızılı kulüp, 2002'de Terim'in isteğiyle aldığı, yine Terim'in isteğiyle serbest bıraktığı Felipe'nin 3 milyon dolarlık bonservis bedelini geri almak için mahkemeye başvurdu. 4 ay boyunca para almadığı belgelenen Brezilyalı futbolcunun bonservisi Flamengo Kulübü'ne ücretsiz verildi. Galatasaray'da 176 gün kalan Felipe'nin günlüğü 22 bin 159 dolara geldi.

Yönetim, görevde kaldığı süre içerisinde Fatih Terim'e 5 milyon 508 bin 387 dolar ödedi. G.Saray'da 683 gün kalan Terim'in günlüğü 8 bin 64 dolardı.

AIG BELASI

Amerikan sigorta şirketi AIG ile 2000 yılında kulübe mali kaynak yaratmak için anlaşma yapıldı. AIG, Galatasaray Sportif AŞ'nin yüzde 21 hissesine sahipti ve bunun karşılığında kâr payı alıyordu. Özhan Canaydın, başkan seçildiği ilk dönemde bu hisseleri geri alacağını söyledi. AIG, Canaydın'ın resti üzerine Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nde dava açtı. Galatasaray Kulübü bu davaya başka davayla karşılık verdi. 2004 yılında taraflar uzlaşmaya yolunu seçerek, açılan tüm davalardan vazgeçildi. Ancak Başkan Canaydın, maddi yetersizlikler nedeniyle hisseleri kulübe kazandıramadı. Galatasaray kongre üyesi olan işadamı Ünal Aysal, toplam 32.5 milyon dolar maliyeti bulunan AIG hisselerini geçici olarak satın aldı. Aysal hisselerin parasını taahhüt edilen tarihte alamayınca "Satarım" dedi.

"ARKAMDAN TEKMELENDİM"
Galatasaray'ın Metin Oktay'dan sonraki efsane '10 numara'sı Hagi, Terim'den boşalan göreve getirildi. Eleştirilen isim yine Başkan Canaydın'dı. Eleştilerin nedeni ise Hagi'nin teknik direktörlükteki tecrübesizliği oldu. Çünkü Rumen çalıştırıcı, Romanya Milli Takımı ve Bursaspor'un başında başarısız sonuçlar almıştı. İstediği transferle bir türlü yapılmayan Rumen çalıştırıcı, takıma güzel futbol oynatmasına karşın beklenen başarı gelmedi. Yönetimle büyük sorunlar yaşadı, basının önünde yönetimin kendisini arkadan tekmelediğini açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Hagi özür diledi ama buzlar erimedi. Yine yönetimi eleştirerek Galatasaray'dan olaylı bir şekilde ayrıldı.

30 MİLYON EUROLUK BALIK
Galatasaray 2005 yılında genç bir futbolcu transfer etti. Basında "Anelka'nın bonusu" diye manşetler atılan bu oyuncunun ismi Franck Ribery'ydi. Kısa sürede kalitesini kanıtlayan Ribery, Fenerbahçe ile oynanan kupa maçındaki futboluyla taraftarın gözbebeği oldu. Ancak yönetimle sorun yaşayan Fransız oyuncu sadece 137 bin euro alacağının ödenmemesi nedeniyle Türkiye'den kaçtı. Galatasaray, eski kulübü Marsilya'ya dönen Ribery için hem FIFA, hem Spor Tahkim Mahkemesi'ne(CAS) başvurdu ve Marsilya'nın teklifini geri çevirdi. CAS, sözleşmesindeki maddeyi kullanan Ribery'yi, 4 aydır parasını alamadığı için haklı buldu. 2006 Dünya Kupası'nda yıldızlaşan Ribery, sezon başında astronomik bir rakama Bayern Münih'e imza attı. Fransız yıldız G.Saray'da kalsaydı, Cimbom'un kasasına 30 milyon euro girecekti.

100. YILDA ACI HABER

Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, kulübün 100. kuruluş yılında küme düştü. Avrupa'da ilk defa Final Four'a kalan Türk takımı unvanlı Galatasaray, sahasında ezeli rakibi Fenerbahçe'ye 64-49'luk skorla yenilerek, averajla bir alt kümeye indi. 2007 yılında Voleybol Bayanlar Birinci Ligi Klasman Grubu’nda oynanan maçda TED Kolejliler’e 3-0 yenilen Galatasaray'ın 3 maçı daha olmasına karşın ligden düşmesi kesinleşti.

BÜLENT KORKMAZ ONURLANDIRILMADI
Galatasaray tarihinin en sevilen futbolcularından biridir Bülent Korkmaz. G.Saray'da en çok şampiyonluk gören, futbol hayatında sarı-kırmızı ve ay-yıldızdan başka forma giymeyen tecrübeli futbolcunun kırık omzuyla kupa kaldırdığı görüntü, futbolseverlerin zihnine yer etmiştir. ‘Cimbom'un Cengaveri’, yıllarca emek verdiği takımdan sessiz sedasız ayrıldı. Hakan Ünsal, Arif gibi efsanelere jübile yapmamakla suçlanan Canaydın, Bülent Korkmaz'ı onurlandırmadığı için eleştirildi. Futbola yuvam dediği G.Saray'da devam etmek isteyen Bülent'in kariyerine nokta koymasındaki en büyük neden olarak gösterildi.

BAŞKAN SÖZÜNDEN DÖNDÜ
Belçikalı ünlü teknik direktör Eric Gerets, elindeki kısıtlı kadroya rağmen ilk sezonunda Galatasaray'a mucizevi bir şampiyonluk yaşattı. Galatasaray'da bayram havası yaşanırken, şampiyonluğun en büyük pay sahibi olarak Gerets gösterildi. Belçikalı teknik adam, ikinci sezonunda ise Adnan Polat'la arasının açık olduğu haberleriyle sık sık gündeme geldi. İkili bu iddiaları hep yalanlasa da, yıldızlarının barışmadığı su götürmez bir gerçekti. Sezonun ortasında başlayan tartışmalar, Canaydın'ın "Gerets'in sözleşmesini bir yıl uzattık" açıklamasıyla son buldu. Bu açıklama aynı zamanda Özhan Canaydın'ın 3. başkanlık dönemindeki en büyük eleştirilerden birini almasına neden oldu. Sezon sonunda Feldkamp'la anlaşılmış, Gerets'in görevine son verilmişti. Tecrübeli çalıştırıcı, veda konuşmasındaki gözyaşlarıyla herşeyi anlatıyordu.

ZARAR ÜSTÜNE ZARAR
Gerets döneminde alınan Marek Heinz, Inamoto ve Carusca da tam anlamıyla hayal kırıklığı oldu. Galatasaray, sözleşmesini feshedip tazminat ödediği Heinz'dan toplam 5 milyon dolardan fazla zarar etti. 2.5 milyon euroya alınıp, 900 bin euroya satılan Sasa Ilic'ten 1.6 milyon euro zarar edildi. Sponsorların desteğiyle alınan Carrusca ve Inamoto dertten başka bir işe yaramadı. Sponsor firmanın Carrusca için ödediği 2,5 milyon euro başka transferlerin önünü kapadı.

TARİHİ HARCAMA
Sarı-kırmızılı kulübün bu sezonki transfer harcaması 40 milyon dolar oldu. Bu rakam, Galatasaray tarihinin en yüksek transfer harcama bedeli. Yönetim, yeni transferler için 10 milyon 550 bin Euro bonservis ücreti ödemeyi göze aldı. Lincoln'ün 4 yıllık maliyeti 18,5 milyon euro, sezonu kapatan Linderoth'un maliyeti 6.1 euro. Nonda'nın bonservisi için Cimbom'un kasasından 2 milyon euro çıktı. Kongolü golcü ile yıllık 1.1 euroya anlaşıldı. Fiyasko transfer Bouzid'e yıllık 300 bin Euro ödeniyor. Serkan Çalık ve Barış Özbek için 416 bin euro eğitim tazminatı ödendi.

ALİ DÜRÜST, ERGUN GÜRSOY, ADNAN POLAT
Başkan Özhan Canaydın, Ali Dürüst ve Ergun Gürsoy'dan sonra 27 Mart 2006 seçimlerinde Adnan Polat'ı yönetime aldı. Her seçime başka bir Başkan Yardımcısıyla girmesi, "Başarısızlığı Ali Dürüst ve Ergün Gürsoy'un üzerine yıktı. Sırada Adnan Polat var" yorumlarına neden oldu. Son günlerde Ünal Aysal'la seçim kulisi yaptığı haberleri iddiaları güçlendirdi.

RİVA PROJESİ

Canaydın başkanlığındaki Galatasaray Yönetimi, faiz nedeniyle her geçen gün artan banka borçlarından kurtulmak için çareyi Riva'yı satmakta buldu. Riva Projesi'nden yaklaşık 150 milyon dolar gelir elde edileceği, bu paranın kulübü büyük ölçüde rahatlatacağı söylense de, sözleşmedeki bir madde nedeniyle projede hala mutlu sona ulaşmadı. 2006 yılı Nisan ayında yapılan Genel Kurul'da 432 üyenin 366'sının oyuyla Riva için 'onay alan Canaydın, bugüne kadar 110 milyon dolarlık teklif geldiği açıkladı. Geçen zamana karşı net bir adım atlamayınca, "Riva yarım kalan bir senfoni" yorumları yapıldı.

'SU'LU DERBİ
Geçtiğimiz sezon Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan ve Galatasaray'ın 5 maç ceza almasıyla sonuçlanan Fenerbahçe derbisi, sarı-kırmızılı kulübün tarihine kara bir leke olarak geçti. Yönetimi istifaya çağıran taraftarlar, 90 dakika boyunca sahayı su, pet şişe ve çakmak yağmuruna tuttu, maç öncesi stat dışında ve tribünde büyük olaylar çıktı. Bir polis memurunun kör olmasına kadar varan olayları Adnan ve Haldun Üstünel'in yaptırdığı bile iddia edildi. Fenerbahça maçına kadar şampiyonluk şansı bulunan Galatasaray, çıkan olayların da etkisiyle maçı 2-0 kaybetti. Bir grup tarfatarın başarısız bulduğu Özhan Canaydın'ı başkanlıktan indirmek için organize olarak bu olayı gerçekleştirdiği ortaya çıktı.

OKAN TRANSFERİNE TEPKİ
UEFA ve Süper Kupa'yı kazanan kadroda yer alan, ancak Galatasaray'a para kazandırmadan Inter'e transfer olduğu için 'istenmeyen adam' ilan edilen Okan Buruk'un transferi taraftarı ve bazı yöneticileri mutlu etmedi. Transfere göz yuman Özhan Canaydın'ın, Galatasaray'a zarar veren bir futbolcuya kucak açtığı için eleştirildi. Okan'ın daha fazla para verdiği için Galatasaray yerine Beşiktaş'ı tercih ettiği hatırlatıldı. Sakatlıkla boğuşan tecrübeli futbolcu, bu sezon Galatasaray forması giymedi.

BASKETBOLA MÜTHİŞ YATIRIM
Ezeli rakip Fenerbahçe'nin son yıllarda amatör branşlara yaptığı yatırıma karşın Galatasaray'ın tek derdinin futbol olması nedeniyle eleştirilen Başkan Özhan Canaydın, gelen tepkilere kulak verdi ve her sezon biraz daha geriye giden basketbol şubesini arka plandan kurtardı. Galatasaray Cafe Crown, yönetimin müthiş desteğiyle şampiyonluğun en büyük adaylarından biri oldu. Britton Johnsen, Brian Greene, Jeff Graves, Chris Owens, De Brown ve Cenk Akyol transferleriyle güçlenen Cimbom, Avrupa'da da başarılı sonuçlar aldı.

HEDEF YİNE CANAYDIN
Feldkamp'ın Galatasaray'a gelişi olaylı oldu. İlerlemiş yaşı nedeniyle bazı yöneticiler Alman teknik adamla anlaşılmasına karşı çıktı, hatta protesto olarak yönetim kurulu toplantısını terk edenler oldu. Adnan Polat'ın çabasıyla Kalli takımın başına getirildi. Özhan Canaydın, daha önce Galatasaray ve Beşiktaş'ı sağlık sorunlarını gerekçe gösterip yarı yolda bırakan Feldkamp'ı onayladığı için yine eleştiri oklarının hedefindeki kişi oldu.

10 MİLYON EURO KAR
Galatasaray, Feldkamp'ın isteğiyle sezon başında gönderdiği 15 futbolcunun 10 milyon euroluk maliyetinden kurtuldu. Giderken Galatasaray’a Mondragon 500 bin euro, Tomas 1 milyon euro, Iliç 900 bin euro, Cihan 375 bin euro ve Hasan Kabze 850 bin euro para kazandırdı. Kaleci Mondragon'un yıllık 1 milyon dolar, Tomas ise 1.4 milyon euro alıyordu. Kaleci Fevzi Elmas, Volkan Yaman'a karşılık Antalyaspor'a verildi. Genç futbolcu Ferhat Öztorun, Hakan Balta transferinde takas olarak Manisaspor'a gitti.

Emre Aşık, Orhan Ak ve Necati Ateş Ankaraspor'a kiralandı. Necati Ateş(900 bin euro) ve Orhan Ak'ın(400 bin Euro) yıllık 1.3 milyon euro alıyordu. Alt yapıdan A takıma yükselen Özgürcan Özcan, Aydın Yılmaz, Cihan Can, Erkan Ferin, Uğur Akdemir, Cafercan Aksu, Mülayim Erdem, Anıl Karaer, Volkan Bekçi, Uğur Demirok ve Halim Kurtuluş kiralık verildi. Sözleşmesi sona eren Ergün Penbe, Tolga Seyhan ve Harun Karadaş'la yeni kontrat yapılmadı.

RÜYA GERÇEK OLDU
Galatasaray'da yılan hikayesine dönen, bir yıl öncesine kadar kaydadeğer hiçbir adımın atılmadığı stat projesi, Özhan Canaydın'ın büyük çabasıyla mutla sona ulaştı. Sarı-kırmızılı kulüp kiralık kullandığı Ali Sami Yen'in yerine Seyrantepe'de 52 bin kapasitali modern bir stat karşılığında TOKİ ile anlaştı. Stadın temeli Aralık ayında atıldı. Ali Sami Yen Stadı'ndan yılda maksimum 10-12 milyon dolar kazanan Galatasaray Kulübü, Aslantepe'ye geçtiği zaman minumum 40 milyon dolar kazanacak.

KALAMIŞ MUCİZESİ
Başkanlığı döneminde UPS ve 1905 GSYiAD’ın da yardımlarıyla Kalamış Tesisleri adeta baştan yaratıldı. Tam bir şaheser haline getirilen tesisler toplam 1 milyon 250 bin dolara mal oldu ve tamamı sponsorlar, bağışçılar, Galatasaraylı üyeler tarafından karşılandı.

ÖNCE ULUSOY, SONRA HASAN DOĞAN
Canaydın, futboldaki seçim tartışmalarında önce sessiz kaldı. Haluk Ulusoy ve yönetimini desteklemesi beklenirken, sürpriz bir şekilde 'seçim olsun' dedi. Fakat Başkan Yardımcısı Adnan Polat seçimin futbolu kaosa sürükleyeceğini savundu. Kulüpler Birliği Başkanı olarak ayrı bir gücü olan Canaydın, Hasan Doğan'ı desteklediklerini açıkladı. Sonunda G.Saray seçim için imza verdi ancak Canaydın ile Polat'ın farklı düşünceleri değişmedi.

BÜYÜK BAŞARI

Yıllardır bela olan banka borcu ödenebilir hale geldi. Galatasaray Kulübü tarihinin en büyük borcunu yüzde 50'den bile daha fazla bir oranda düşürdü. Canaydın ve Polat’la birlikte Vakıfbank’ın yöneticileri arasında yapılan anlaşma ile borç, faizleri ile birlikte 51 milyon dolar olarak belirlendi. Sarı kırmızılılar, YTL olarak katlanan borcunu dolara çevirdi.

AVRUPA'DA HAYAL KIRIKLIĞI
Faruk Süren döneminde Avrupa'da zirveye çıkan Aslan, Özhan Canaydın başkanlığında büyük hayal kırıklıkları yaşadı. Lucescu'yla Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynandıktan sonra gruptan çıkma başarısı bile gösterilemedi, zayıf takımlar karşısında şok yenilgiler alındı. Tromsö, Helsingborg ve Bayer Leverkusen faciaları, Canaydın döneminde yaşandı.

POLAT YERİNE AYSAL
Yeni dönemde Adnan Polat'ın görevini Ünal Aysal'a vereceği veya ünlü işadamının istediği en az 2 ismi listesine alacağı iddia edildi. Ünal Aysal'la seçim görüşmesi yaptığı haberlerinin, Canaydın ve Polat'ı karşı karşıya getirdiği belirtildi. Şampiyonluk yarışında yer alan takımı seçim havasına sokmakla suçlandı. Son olarak Bayer Leverkusen maçını Ünal Aysal'la birlikte izlediği için eleştirildi. Adnan Polat, Haldun Üstünel ve idareciler yerine seçime birlikte gireceği konuşulan Aysal'ın yanında olması "Canaydın, Adnan Polat'ı listesine almayacacak" diye yorumlandı.

GALATASARAY AŞIĞI
Özhan Canaydın başkanlığı dönemindeki 6 yıl boyunca beyefendiği kişiliğinden uzaklaşmadı. Hem iş hayatında, hem kulüp başkanlığı döneminde ismi hiçbir kötü olayla anılmadı. Diğer kulüp başkanlarının ve futbolseverlerin saygı duyduğu birisi olmayı başardı. Galatasaray'a olan sevgisi hiçbir zaman tartışılmadı. Futbolun kaosa sürüklenmesine katkı sağlayacak hareket ve açıklamalardan kaçındı, tartışma ortamlarından uzak durdu. Gönül verdiği sarı-kırmızı renkler için sağlığı bozulan Canaydın, yoğun şekilde eleştirilmesine karşın basınla arasını açacak davranışlarda bulunmadı. Her zaman sporun dostluk ve sevgi ortamında yürütülmesi felsefesi savundu.
 
Kayıt
27 Ekim 2007
Mesajlar
3.805
Beğeniler
0
Şehir
Kestel / BURSA
Valla burda yazanların hiçbirini okumadım ama bir Spro sever olarak yorumum 6 berbt ötesi yıl idi yonetimde rezillik bu kdr olur
inş. sıradaki başkan daha az zarar yaptırır once var olan borçları kapasın sonra olursa kar belki
 
Yukarı Alt