Bir balıkçı yanlarında can verirken diğer vatandaşlar balık tutmaya devam etmişti...
İstanbul'daki Galata Köprüsü'nde balık tutan bir vatandaşın, kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesi ve vatandaşların hiçbir şey olmamış gibi balık tutmaya devam etmeleri tepkilerine neden oldu. Yaşlı adamın üzerine ceket örtülen cansız bedeni yerde yatarken yanındaki kişilerin balık tutmaya devam etmesi tartışma yaratırken biz de "insanlık öldü mü?" diye sorduk. Kimi toplumsal değerlerimizin büyük bir erozyona uğraması nedeniyle bu tür olaylarla karşılaştığımızı söylerken kimileri de balık tutanların zevk için değil ekmek parasının derdinde olduğu için avlanmaya devam ettiklerine dikkat çekti.
Bir insanın ölmesi ve o insanların ölenle ilgili kaygı, üzüntü taşımıyor olmaları gerçekten çok üzücü. Büyük şehir, yaşamak daha zor olduğu için insanları daha bireyci ve yalnız hale dönüştürüyor. Birbirimize olan sevgimizi saygımızı yitirdik. Bunda özellikle ana akım iletişim araçlarının çok büyük payı var. Survivor gibi bir takım yarışma programlarında; insanların birbirini yenmelerinin desteklenmesi dostluk, sevgi, dayanışma gibi duyguları yok eden tutumlar. Yalnızlaşan, bireysel, çıkarları doğrultusunda davranan insanlara dönüştük. Değerlerimiz çok ciddi bizimde erozyona uğradı. Bunun geri planında; yıllar içindeki eğitimimizde yaşanan ciddi çöküş, ekonomik sistemin son derece düzensiz ve oynak olması, insanların kendilerini var edebilmek için değerlere özen göstermeden birbirini dolandırır hale gelmesi ve bunun onaylanması var. Kapitalist ekonomik sistemin kaçınılmaz sonucu bu. İnsanlık değerleri, üretim ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi gerekecek.
Artık insanlar ne ölüyle ne de diriyle ilgileniyor
Prof.Dr.Bayraktar Bayraklı (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Kaynak