Kayıt
4 Eylül 2008
Mesajlar
1.885
Beğeniler
0
Şehir
Cehennet
İnsan beyni için o kadar övgüler diziliyor ki.. Bir kaynakta ancak %2’sini, başka bir kaynakta sadece %10′unu kullanabildiğimiz söyleniyor. Hatta işi daha da abartıp, tamamını kullanabilsek; kendimizi ışınlayabileceğimizi söyleyenler de var. Bunları şimdilik geçelim ve o tamamını kullanamadığımız beynimize kullanabildiğimiz kısmıyla oyunlar oynayalım. Bir sitede gördüğüm 10 maddelik bir liste var..

1. Ganzfeld Deneyi (Uyarımı) :
Radyoda sadece parazit olan bir kanalı açıyoruz. Gözümüze ikiye bölünmüş pinpon toplarını her birine yarısı olmak üzere yapıştırıyoruz (alternatif yöntemler de olur). Bir kaç dakika sonra enteresan şeyler görmeye, duymaya başlıyoruz. Bunun daha da gelişmiş versiyonu iki kişi arasında telepati kurma yöntemiyle yapılıyor. Daha detaylı bilgi için şuraya ve şuraya bakma şansımız var.

2. Acınızı Hafifletin:
Bu gerçekten ilginç bir deneyim olacak. Anlatılana göre parmağınızda oluşan herhangi bir yaraya dürbünün ters tarafından bakarsanız, acıyı daha az hissedeceksiniz. Bu deney Oxford Üniversitesinde gerçekleştirilmiş.

3. Canım Organım:
Evet, saçma bir başlık oldu. Yazının başlığı “Confuse your Proprioreception” idi. Google çeviremedi. Wikipedia’dan da bakınca tam bir karşılığı olmadığını gördüm. Neyse efendim. Bu deney için gerekenler. 1 adet göz bağı, 2 adet sandalye, 1 adet insan. İnsanı alıp önümüzdeki sandalyeye oturtuyoruz. Gözlerimizi bağlıyoruz. Bir elimizle kendi burnumuza diğer elimizle onun burnuna dokunuyoruz. Tataaam. Burnumuz epey uzadı… Aşağıdaki gibi..



4. Sol beyinden sağ bacağa emredememek:
Sağ bacağınızı yerden bir kaç cm kaldırın ve saat yönünde çevirmeye başlayın. Bu sırada elinizle 6 çizin. Bacağınız artık saat yönünün tersine dönüyor ve sizin yapabileceğiniz hiç bir şey yok (ürkütücü). Çevirdiğiniz bacağınızı kontrol eden beynin sol tarafı, ritim ve zamanlamayı üstlenirken, beynin sağ tarafı iki karşıt hareketi aynı anda yorumlayamıyor ve ikisini tek bir hareket olarak uyguluyor.

5. Duyup da yapamamak:
Bu deneyimizde de 3 kişiye, 2 boruya ve bir kulaklığa ihtiyacımız var. Daha doğrusu iki borunun bağlı olduğu bir kulaklık seti gerekiyor. Elle yapılabilir ya da alternatif benzer şeyler üretilebilir. 1 kişi alıcı 2 kişi verici oluyor. Vericilerden biri sola diğeri sağ tarafa geçiyor. Sol taraftaki verici “elini kaldır” dedikten sonra sağ taraftaki “elini indir” diyor. Bir kaç defa bunu tekrarlıyorlar. Ardıdan vericiler yer değiştiriyor. Aynı emirler söyleniyır. Alıcının beyni bulanıyor ve söylenenlerin tam tersini yapmaya başlıyor.

6. Derinlik Algısı:
Aşağıda gördüğünüz resim hareketli değil. Beynimiz içerisinde barındırdığı derinlik algısı ile odaklanmadığımız noktaları hareketliymiş gibi gösteriyor.



7. Hayalet Uzuvlar:
Esasında bu bir hastalık. Bir kaza sonucu herhangi bir uzvunu kaybetmiş hastaların büyük çoğunluğunda görülen “beynin, olmayan bir uzvu hâla varmış kabul etmesi” şeklinde tanımlanıyor. Bunun deneysel bir kısmı da var. Tamamen sağlıklı bir insanın elinin yanına plastikten yapılma bir el koyuluyor. Ardından hem gerçek eline hem de plastik ele aynı oranda ve şiddette temaslarda bulunuluyor. Neticede beyin plastik eli gerçek elmiş gibi algılamaya başlıyor.
Aşağıda konuyla ilgili bir video var

[youtube]TCQbygjG0RU&feature=player_embedded[/youtube]
Direkt Link : http://www.youtube.com/watch?v=TCQbygjG0RU&feature=player_embedded

8. 18.000 Hz. Sinüs Dalgası:
Öncelikle mp3‘ü(Linkini alt tarafta vericem) indirin. Dinleyin. Eğer 20 yaşın üzerindeyseniz bir şey duyamayacaksınız. Köpeğiniz varsa o duyabilir. Bu ses İngiltere’de 20 yaş altı bazı gençler arasında telefonlarının zil sesi olarak kullanılıyormuş. Böylece ebeveynleri ve yaşlı insanlar -duyamadıkları için- zil sesinden rahatsız olmuyormuş.

9. Görüntü Algısı:
Artık bunu bilmeyen yoktur sanırım. Aşağıdaki resimde işaretli yere 30 saniye bakıyoruz ve kafamızı çevirip duvara baktığımızda resmin içerisindeki resim karşımızda oluyor. Bir başka örnek de aşağıdaki papağanlı resimde kırmızılı papağanın gözüne 20′den geriye yavaşça sayarak odaklanıyoruz. Ardından hemen kafeste bir noktaya bakıyoruz. Karşımıza kafesin içinde farklı renkte bir papağan çıkıyor.





10. Dönen Kadın Silüeti:
1-2 yıl önce populer olan dönen kadın silüeti. Sizce hangi yöne dönüyor? Esasında resimdeki kadın herhangi bir yöne dönmüyor. İki boyutlu bir resmin ileri ve geri kaydırılmasından ibaret olan bu görüntüyü beynimiz “dönüyor” şeklinde yorumluyor. Bir diğer ilginç nokta ise şu. Diyelim kadının saat yönünde döndüğünü görüyorsunuz. Birazcık gayretle tam aksi yöne dönmesini sağlayabiliyorsunuz. (tabi yine bir beyin yorumu bu)



İşte o %10′unu bile kullanamadığımız beynimizi böyle küçük oyunlarla “dumura” uğratabiliyoruz. Tabi ne ile? Yine kendisiyle… cool2:

Mp3 : http://www.smashinglists.com/wp-content/uploads/2010/03/highfreq1.mp3

 
Kayıt
2 Şubat 2009
Mesajlar
1.676
Beğeniler
0
Şehir
'suz
yemin ediyorum tırstım o kadın vallahi ters yöne döndü evde kmse yok karanlık ürktm :D
 
Yukarı Alt