Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Giriş

Milyonlarca sitenin yer aldığı web′de başarıyı yakalayacak bir siteniz olsun istiyorsanız, en önemli kararı hosting seçiminde vereceksiniz demektir.

100 milyondan fazla web sitesi… Sadece bu rakamı tek başına düşünmek bile internetin ne kadar büyüdüğünü anlamamıza yetebilir. Bu kadar büyük bir kalabalık arasında kendi sitenizin gözden kaçmamasını istiyorsanız, sitenizin bazı temel niteliklerini belirlerken kaliteden vazgeçmemelisiniz. Bu temel niteliklerin en önemlilerinden birisi de kuşkusuz hosting.

Bir web sitesi hazırlamak, çok değil 5 yıl öncesi bile düşünüldüğünde, artık çok kolay. Eskiden, kişisel de olsa bir web sitesi hazırlamak için en azından temel HTML kodlarını bilmeniz ve bir metin editörünü iyi derecede kullanabilmeniz gerekirdi. Şimdilerde ise durum tamamen değişti. Yıllar önce 1994’te Yahoo, Geocities servisini (http://geocities.yahoo.com) kullanıma açtığında böylesine büyük bir talep beklemiyordu belki de. Kısa süre sonra dünyanın en fazla kullanılan servisleri arasına giren Geocities, hala zirvedeki yerini koruyor.

Geocities’e gösterilen yoğun ilgi kısa sürede benzer hizmeti veren sitelerin artmasına neden oldu. Artık kendi web sayfanızı birkaç saat içerisinde hazırlayabiliyordunuz. Ancak bu kez kullanıcılar sitede gösterilen reklamlardan sıkılmaya başladı. Çözümler de gelmeye başladı. Kısa süre sonra reklamsız hosting seçenekleriyle karşılaştık. Bu kez sorun alan adı oldu. Sonrasında ise bant genişliği ve disk alanı yeterli gelmedi. Tüm bu karmaşa bugün de devam ediyor. Hali hazırda doğru tercihi yapmak için arama motorlarına başvurduğunuzda çıkan milyonlarca sonuç arasında bir karar vermeniz çok zor. Hele doğru kararı vermek çok zor. Zira birçok hosting firması, hiçbir zaman okumadığımız sözleşmelerde kıyıda köşede kalmış maddelerle kendilerini garantiye alıyor, sitenizin gözünün yaşına bakmıyor.

Hosting seçiminde size en fazla yardımcı olacak şey, nasıl bir site istediğinizin kararını doğru vermeniz olacaktır. Yani bir kişisel site yapıyorsanız ona göre hosting seçeceksiniz, profesyonel bir site yapıyorsanız ona göre bir hosting servisi alacaksınız. Bu kararı vermeden bir seçim yapmanız, başarılı olabilecek bir sitenin bile sonunu getirebilir.




Biz Yandık, Siz Yanmayın


Doğru bir web hosting seçimi yapabilmenin tartışmasız en kesin yolu, o hizmetti bir süre kullanmanız. Biz, bu yazıyı hazırlama sürecinde yurtdışından 2 ve Türkiye’den 1 hosting firmasını bire bir kullandık. Sitelerimizi test ettik. Siz de aradığınızda aldığınız yanıtlar çoğu zaman yeterli gelse de, kullanmaya başladığınızda sorunların ortaya çıkmasına tanık olabilirsiniz. Bu nedenle web hosting kararınızı verirken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta teknik destek olmalı.

Teknik desteğe hiçbir zaman ihtiyacınız olmamasını dileriz. Ancak ihtiyaç duyduğunuzda, ki işlek bir web siteniz varsa kesinlikle ihtiyaç duyacaksınız, telefonun karşısında veya e-postanızın ucunca sesini duyacağınız birilerini bulmaya fazlasıyla ihtiyacınız olacak. Dilerseniz yazının bundan sonraki kısmında hem yaşadığımız deneyimlerden hem de forumlarda karşılaştığımız örnek olaylardan hareketle başınıza gelebilecek sorunları ve teknik destek dışında dikkat etmeniz gereken “püf” noktaları ele alalım.



Anlık İşlem Sınırına Dikkat



Web hosting servisi veren sitelerde dolaşırken sözleşmeleri dikkatlice okumanızı tavsiye ederiz. Bu sözleşmelerde kimi zaman veritabanı ile ilgili, kimi zaman CPU&RAM kullanımı ile ilgili, bazen de anlık ziyaretçi sayısıyla ilgili ayrıntılar görebilirsiniz. Bu ayrıntılarda birisi anlık ziyaretçi sayısı.

Resellerzoom’un “Budget” paketlerinden incelememize konuk olan en ucuz pakete bu limit 8 kişi. Yani sitenizde aynı anda 8 kişi işlem yapabilir. Bu sınır aşıldığında sizi pek hoş sürprizler beklemiyor. Sitenize erişmeye çalıştığınızda hemen web hosting firmanız ile iletişim kurmanız gerektiğine dair bir mesaj alacaksınız. FTP ile site dosyalarınıza erişip hata dosyalarınızı sildiğinizde tekrar sitenize kavuşacaksınız, elbette bu süre zarfında sitenizi ziyaret eden ve belki bir daha hiç gelmeyecek ziyaretçilerin üzerine bir bardak soğuk su içmeniz gerekecek. Üstelik tekrar açılan sitenizin hayatı bir dahaki anlık 8 kişilik ziyaretçi aşılana kadar devam edebilecek.

Aylık 6.5 dolar karşılığında size sunulan pakette 60 GB aylık bant genişliği verilirken 4000 MB da disk alanı sitenizin emrine sunuluyor. Üstelik “reseller” olabileceğiniz için bu fiyata alacağınız paketi tam 20 web sitesi kurmak için ayrı ayrı satabilirsiniz. Ancak bu pakette kurulacak 20 ayrı sitenin ömrünün pek uzun olmayacağını tahmin etmek çok zor değil.

Resellerzoom’da dikkatimizi çeken bir başka nokta ise CPU&RAM kullanımının kısıtlı olması. Yüzde 1 sınırını aştığınızda, sunucudaki diğer sitelerin hakkını yemiş olmanızdan kaynaklı olsa gerek, siteniz yine kapanıyor. Üstelik teknik servisin bu süre içerisinde yapabildiği tek şey size Resellerzoom’un VPS sunucularını önermek olacaktır.

Resellerzoom’un en ucuz “Budget” planı kişisel bir site yapmak isteyenler için oldukça uygun olabilir. Ancak bir de adına kanıp buradan aldığınız hizmeti başkalarına satmaya kalkarsanız çuvallarsınız. Zira, size 20 adet CPanel, 20 adet FTP kullanıcısı oluşturmanıza ve 20 adet alan adı barındırma izin veren bu paketi 20 farklı kişiye satabilir ve kendi çapınızda hosting işine girebilirsiniz. Ancak bizim tavsiyemiz aynı pakette ikinci bir kişisel site açmaya bile cesaret etmemeniz yönünde.



Veritabanı Limitlerini Gözden Kaçırmayın

Web hosting servislerindeki tek limit, anlık işlem sınırı değil elbette. Anlık işlem konusunda orta ölçekli bir site için sorun çıkarmayacak bazı hosting servisleri, işlem sayıları için limit koymak yerine bu işi dolaylı olarak, yani veritabanı tarafında yapıyorlar. Aslında yapılan iş bir bakıma aynı. Bir tarafta sitenizde aynı anda yapılacak işlemlere sınır getirilirken, diğer tarafta veritabanına sorgu sınırı konuyor. Veritabanı ile çalışan bir siteniz varsa, ki artık veritabanı kullanmayan site çok az, ziyaretçi sayınız arttıkça veritabanındaki sorgu sayısıda artacağından siteniz bir süre sonra yine kapanacaktır. Bu noktada örnek olarak Servage.net gösterilebilir. Aylık 7.5 Euro gibi bir fiyattan size 360 GB web alanı ve 3600 GB bant genişliği sunan bu servisten en az 3 ay yararlanabiliyorsunuz. 3 aylık üyelikte de kurulum parası istendiğinden mantıklı olan kurulum parası istenmeyen en kısa süreyi, yani 6 aylık üyeliği seçmek. Bu durumda her 6 aylık dilimin başında kredi kartınızdan 45 Euro çekiliyor. Servage.net’ten hesap açtırdığınızda, size bir de alan adı bedava olarak tahsis ediliyor. Elbette sadece bir yıllığına ve bir yılın ardından aynı alan adını kullanmak isterseniz, başka sitelerde talep edilen fiyatın neredeyse 3 katını ödemek zorunda kalıyorsunuz. Hesabınız altında kullanacağınız alan adlarını kayıt ettirdiğinizde, root klasörüne doğrudan alan adıyla aynı isimde bir klasör geliyor. Veritabanı oluşturmak ve bu alan adı altına dosyalarınızı atmak çok kolay. Üstelik FTP ile bağlandığınızda Resellerzoom’a göre çok daha hızlı bir bağlantının sizleri bekleyeceğine emin olabilirsiniz. Resellerzoom’da sabrınızı zorlayan bir bağlantıdan sonra Servage.net’in sunduğu hız oldukça tatminkar; yine de yurtiçinden bir hosting firmasının sağlayabileceği bağlantıyla karşılaştırılmaz bile. Servage.net’te sitenizi açtınız, veritabanınızı oluşturdunuz. Sıra sitenizi güncellemeye geldiğinde sorunlarınız başlayacaktır. Sitenizin anlık ziyaretçi sayısının artmasına paralel olarak veritabanına düşen yük de artacağından her an “max_question” limiti aşılabilir ve sitenizi açmak istediğinizde bir veritabanı hatasıyla karşılaşabilirsiniz. Aynı durum sitenizi güncellemek için veri girdiğinizde de başınıza gelebilir. Dolayısıyla aslında size, anlık işlem sayısı olarak sınırlanmadığınız söylense de veritabanı sorgusu sınırlandırıldığında sitenizin bir noktadan sonra gelen ziyaretçi sayısını kaldırabileceğini söylemek oldukça güç. Bu durumda yapmanız gereken başka hosting firmalarını denemek ya da sürekli kilitlenen bir site ile uğraşmak olacaktır.



Veritabanı Sayısı da Önemli!

Hosting işinde dönen püf noktaların haddi hesabı yok dersek pek de yalan söylemiş olmayız. Bu kadar çok ayrıntı arasında aradığınız hosting’i bulmanız çok zor. Anlık işlem sınırı, veritabanı sorgu sayısı, RAM&CPU kullanımı derken başka şeyleri de gözden kaçırmamak gerekiyor. Örneğin size sunulan veritabanı oluşturma sayısı. Sitenizi hazırlarken, özellikle de yüklü bir site hazırlayacaksanız, mümkün olduğunca çok veritabanı kullanmanızda fayda var. Örneğin; sitenizde içerik girdiğiz bölüm için bir veritabanı, fotoğraf galerisi varsa ayrı bir veritabanı, forum için mutlaka ayrı bir veritabanı, video bölümü için mümkünse ayrı veritabanı oluşturmaya özen gösterin. Ancak veritabanı oluşturma konusundaki sayı sınırını da çok zorlamamanız yararınıza.

Bu şekilde farklı veritabanları üzerinde çalışan siteler, ziyaretçi sayıları yükseldiğinde site açılma hızında çok büyük yavaşlıklar yaşamazlar. Çünkü sitede, forumda, fotoğraf galerisinde veya video galeri de gezen ziyaretçiler tek bir veritabanı üzerinde sorgu çalıştırmadıklarından, veritabanı üzerine düşen yük de az olacaktır. Bu nedenle hem veritabanlarında gereksiz yığılmaların önüne geçersiniz hem de veritabanınız kendinden istenen işlemi daha hızlı yapabilir. Hal böyle olunca hosting firmasının size sunduğu veritabanı önemli bir kriter oluyor. Örneğin size sadece 1 veritabanı sunan bir hosting firmasından hesap almayı düşünüyorsanız, sitenizi ilerde genişletmek istediğinizde büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle en azından 3 veritabanı veya daha yukarısını sunan paketleri tercih etmeye gayret gösterin.




FTP ve E-posta Hesabı

Site yönetiminde belki de en önemli nokta FTP kullanımıdır. Dosyalar genellikle bir FTP programı vasıtasıyla web’e atılır, web’deki dosyalar indirilir, düzenlenip geri yüklenir. Bu aşamalarda FTP programı webmaster’ın en önemli aracıdır diyebiliriz. Kullanımı kolay, pratik ve işinizi bekletmeden yapan bir programı her zaman elinizin altında bulundurun.

Hosting hesabı alırken FTP kullanıcısı sunulup sunulmadığına özellikle dikkat edin. Her ne kadar hali hazırda FTP hesabı sunmayan hosting firması kalmadıysa da, hala kıyıda köşede kalmış bazı firmaların FTP kullanıcı hesabı vermediklerini görebiliyoruz. Bunun yanı sıra size sunulan FTP sayısı başka anlama daha geliyor: FTP kullanıcı sayısının fazla olması, o hesabı birden fazla kişinin kullanabilmesi demek. Yani eğer hesabınızda birden fazla alan adı barındırabiliyorsanız, bu hesabı birden fazla kişiye satabilirsiniz demek oluyor bir bakıma. Bu ihtimale karşı bazı büyük hosting firmaları, sizin için yeterli olabilecek paketlerinde sadece bir FTP kullanıcısı verebilirler. Elbette FTP kullanıcı sayısı önemli ancak dünyaca ünlü MyHosting.com’un sadece 1 FTP kullanıcısı vermesine bakıp olumsuz bir sonuç çıkarmayın. MyHosting.com, sunduğu şartlar ve fiyat itibariyle, tek bir site için oldukça tatminkar bir seçenek sunuyor. Bu nedenle bu servisi gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

E-posta konusu ise sadece açacağınız site ile ilgilidir. Yani eğer kişisel bir site ya da belirli sayıda e-posta kullanıcısı olacak bir site açacaksanız ona göre bir hosting almalısınız. Onun dışında herkese e-posta dağıtmak gibi bir düşünceniz varsa hosting paketinizi seçerken bunu göz önünde bulundurmanızda fayda var.




Uptime Oranı ve Ping


Web hosting araştırmasına daldıysanız bir şeye dikkat etmiş olmanız gerekiyor. İstisnasız bütün hosting firmaları size %99,8 veya %99,9 gibi bir uptime oranı verirler. Bu oran o sunucunun uptime oranıdır ki bu oldukça önemli bir orandır. Uptime’a geçmeden önce bu oranı %100 olarak gördüğünüz hosting firmalarından uzak durun diye bir hatırlatma yapalım hemen. Çünkü günümüzdeki teknoloji ile bir sunucunun her an online olma ihtimali yoktur. O nedenle bu oranın %99,9 olanını tercih etmeye çalışın.

Uptime bir sunucunun başarısı göstermesi açısından çok önemli. Kısaca bir sunucunun en son resetlendiği andan itibaren geçen süreyi ifade eder diyebiliriz. Uptime oranı ne kadar uzun olursa o sunucu o kadar kararlı bir sunucudur denebilir. Sonuç itibari ile site dosyalarınızı barındırdığınız sunucuya ulaşabilmeniz için, yani siz web tarayıcınızda site adınızı yazdığınızda sitenizin açılması için, karşı taraftaki sunucunun online olması gerekir.

Bir alan adına ping atma ise o siteye ne kadar zamanda erişildiğini gösterir. Örneğin Komut İstemi’ni çalıştırıp ping http://www.google.com.tr yazarsanız ortalama 6 ms’lik bir erişim süresi görürsünüz. Oysa ping http://www.google.co.uk yazdığınızda bu süre 335 ms’ye çıkar. Bu fark aynı zamanda yurtdışında host edilen bir site ile yurt içinde host edilen bir site arasındaki farkı da gösterir. Aslında sadece milisaniye cinsinden baktığınızda aradaki fark size pek bir şey ifade etmeyebilir. Ancak sitenize gelen her ziyaretçide, veritabanında yapılan her sorguda bu fark katlanarak artar ve siteniz yavaş açılan bir siteye dönüşür. O nedenle mümkün olduğunca, özel projeleriniz dışında, yurt içinde bir hosting almaya gayret edin. Özel projeleriniz için yurt dışındaki VPS (Virtual Private Server) ve sunucu maliyetlerinin çok daha uygun olduğunu belirtelim. Bu arada http://www.byte.com.tr’ye ping attığınızda 16 ms’lik bir erişim oranına ulaştığınızı göreceğinizi de belirtelim.




Ekstra Servisler


Hosting alırken bant genişliği, disk alanı, FTP ve e-posta sayıları, veritabanı sayısı gibi birçok faktörü değerlendirdikten sonra diğer ayrıntılara bakabilirsiniz. Bu noktada en önemli ayrıntının sunucu istatistikleri olduğunu belirtelim. Artık hemen her hosting firması bu istatistikleri kullanıcılarına açsa da, bazı hosting firmalarında, ne yazık ki hala göremiyoruz. Her ne kadar Google Analytics gibi ücretiz servisleri kullanarak site istatistiklerimizi görebiliyor olsak da, sunucu istatistiklerinin tutulması da çok önemli. O nedenle alacağınız hosting servisinde bu ayrıntıyı gözden kaçırmayın.

Diğer yandan son yıllarda oldukça popülerleşen içerik yönetim sistemleri (CMS) veya hazır paket kurulumlarının da hosting firmalarında yerini aldığını görüyoruz. Artık hemen her hosting firması genelde adı “fantastico” olan hazır kurulan paketleri kullanıcılarına sunuyor. Bu servisin ismi her hosting firmasına göre değişse de, tek bir tuşla hazır site paketlerinin kurulmasını sağladıkları için oldukça önemli diyebiliriz. Bu şekilde bir Joomla sitesi, WordPress blog sayfası veya Coppermine foto galeriyi ve daha birçok hazır paketi tek bir tıklamayla kurabiliyorsunuz. Üstelik genellikle veritabanı işlemlerini de bu sistem yaptığından hiçbir şeyle uğraşmadan doğrudan sitenizle ilgilenmeye başlayabilirsiniz.




Hangi Site İçin Hangi Hosting

Yazımızı sonlandırırken kısaca nasıl bir site için nasıl bir hosting seçmeniz gerektiği konusunda kısa tavsiyelerde bulunalım. Öncelikle bu yazıdaki hosting firmaları içerisinde Niobeweb.net’in sunduğu olanaklar ve fiyat açısından “Editörün Seçimi” olduğunu belirtelim. fiayet siz de orta halli bir site yapacaksanız Niobeweb.net’i gözünüz kapalı tercih edebilirsiniz. Yine kendi VPS’inizi veya sunucunuzu alacaksanız da Niobeweb iyi bir tercih olacaktır. Niobeweb’in bayi paketlerine de özellikle bakmanız tavsiye ederim.

Onun dışında illa yurtdışından bir hosting istiyorsanız Myhosting.com veya 1and1.com’u tercih edebilirsiniz. Bazı hosting firmalarının sundukları inanılmaz bant genişlikleri ve disk alanlarına kanıp sorun yaşamak istemiyorsanız bu firmalar sizin için iyi birer seçim olacaktır. Birden fazla kişisel sayfa veya küçük şirket sayfaları açmak istiyorsanız ve sizin için önemli olan e-posta kullanmak ise Servage.net veya Resellerzoom.com, isteklerinize cevap verebilir. Ancak Servage.net’in bağlantı hızının Resellerzoom.com’a göre daha iyi olduğunu bir kez daha belirtelim.

Yazının başında da belirttiğimiz gibi hosting işinde kesin çözüm bireysel deneyimdir. Farklı servisleri kullandıkça siz de hangi hostingin sizin için en iyisi olduğuna karar verebileceksiniz.
 
Yukarı Alt