- Kayıt
- 21 Temmuz 2008
- Mesajlar
- 16.750
- Beğeniler
- 0
Barcelona'nın Fransız yıldızı için takımımız girişimlerde bulunmuş!
Türkiye'ye gelip gelmeyeceği transfer dönemi boyunca hep konuşuldu. Onu önce Arsenal'de, şimdi de Barcelona'da hayranlıkla izlemekten kendimizi alamadık. Fransa futbolunun yetiştirdiği en önemli golcülerden biri olan Thierry Henry Sabah gazetesinden Galip Öztürk'e konuştu. Gazetenin 12 Aralık Cuma günkü baskısında yer alan haber şu şekilde;
Aralık ayının ilk günü. Barcelona'nın mabedi Nou Camp'ta küçük bir suni çim sahada inanılmaz soğuk bir hava. "Şimdi geliyor.. 10 dakika sonra burada" denilirken, Henry verilen süreden bir saat sonra geliyor. Konuşmak için oturduğunda Gilette'in davetlisi olarak benimle birlikte bu etkinliğe katılan yabancı meslektaşlarıma acıyarak bakıyor: "Ne kadar şanssızsınız. Barcelona'da normalde böyle soğuk olmaz" diyor.
"FUTBOLUNUZ GELİŞİYOR"
"Thiery, tüm yaz boyunca Türkiye'de birçok gazetede manşet oldun. Fenerbahçemize geleceğine dair birçok haber çıktı" diyorum. Takımımızdan teklif yapıldığını doğruluyor, ancak, "Ben kariyerime ya Barcelona'da ya da İngiltere Ligi'nde nokta koyacağım. Güzel bir ülkeniz ve gelişen bir futbolunuz var. Bunu Euro-2008'de bir kez daha gösterdiniz. Ama Türkiye'ye gelmeyi düşünmüyorum" ifadesini kullanıyor. Suudi Arabistan'dan meslektaşlarımın da "Bizim ülkemizde oynar mısın?" sorusuna yanıtı benzer şekilde: "Ben hep büyük liglerde ve büyük takımlarda oynamak istiyorum. Kariyer planım böyle ve değiştirmeyeceğim. İspanya, İngiltere gibi ülkelerin büyük takımlarında oynayamadığım zaman da futbolu bırakırım."
"ANELKA SİZE BORÇLU"
Anelka ve Ribery'nin Türkiye ve eski kulüpleri Fenerbahçe ile Galatasaray hakkında neler anlattığını Henry'e soruyorum: "Anelka'nın Fenerbahçe'de en sevdiği şey maç öncesinde tribünlerin kendisini çağırmasıymış. 'Tribünlere çağırıyorlar. Gidiyorum. Sonra taraftar 'Oooooooo' derken ben kolumu yumruk yapıp ileri geri hareket ettirince 'Oleeey oleeey oleeey' diye bağırıyorlar. Acayip keyifli' derdi. Ribery ise seyircinin muhteşemliğinden bahseder, 'O seyirciyi gördüğünde beşinci vites oynamak zorundasın. O destek dünyada tektir diyebilirim' diye anlatırdı. Bugün çok iyi iki takımda oynamalarında futbolun çok sevildiği Türkiye'de kendilerini bulmuş olmalarının çok önemli payı var."
Kaynak: Sabah