Değişen sınav sisteminin ilk aşaması olan YGS 2010 11 Nisan günü yapılacak.
Arkasından ikinci aşama olan "LYS" (Lisans Yerleştirme Sınavı) yapılacak.
YGS yaklaştıkça sınava gireceklerin kaygıları artıyor , meslek liselilerin katsayı
sorunundaki çözümsüzlük iyice motisvasyonu olumsuz yönde etkiliyor.
Herşeye rağmen rehberlik uzmanları kalan zamanın en verimli şekilde değerlendirilmesi
durumunda rakiplere fark atılarak YGS puanlarında öne geçilebileceğini belirtiyorlar.
Derslerine iyice çalışan ve YGS’ye hazırlanan öğrencilerin kendilerini ispatlama endişesi
yapadığı aşikâr şekilde görülüyor. Ancak unutmamalıdır ki YGS bir zeka ölçme sınavı değil
Yüksek Öğretime Geçiş aşamasındaki öğrenciler arasında bir sıralama sınavı olduğudur.
Sınav yaklaştıkça öğrencilerde görülen, stres, baş ağrısı, okuduğunu anlamama,
sınav kaygısı, kendisini başkaları ile karşılaştırma gibi sorunların ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.
Bu sınav kaygılarını gidermenin en iyi yolu ” Kendinize hedef seçmek ve bu hedefe ulaşmak için
gerekli planma ve çalışmanın yapılması” olduğunu unutmayınız.
Bu sene üniversiteye giriş sınavlarında YGS’de alınan puanın ancak %40′ı LYS’de etkili olacaktır.
YGS’ye az bir zaman kalsada yapılan çalışmaların verimli olabileceği unutulmamalıdır.
Bu nedenle sayısal alandan hazırlanan öğrenciler konu tekrarlarını yaptıktan sonra zaman ve
fırsatları olursa diğer dallardan da eksiklerini tamamlamalıdır. Unutulmamalıdır ki bir sayısal öğrencisi
kendi alanın dışanda cevaplayacağı her doğru soru onu diğer öğrenciler karşısında avantajlı kılacaktır.
Arkasından ikinci aşama olan "LYS" (Lisans Yerleştirme Sınavı) yapılacak.
YGS yaklaştıkça sınava gireceklerin kaygıları artıyor , meslek liselilerin katsayı
sorunundaki çözümsüzlük iyice motisvasyonu olumsuz yönde etkiliyor.
Herşeye rağmen rehberlik uzmanları kalan zamanın en verimli şekilde değerlendirilmesi
durumunda rakiplere fark atılarak YGS puanlarında öne geçilebileceğini belirtiyorlar.
Derslerine iyice çalışan ve YGS’ye hazırlanan öğrencilerin kendilerini ispatlama endişesi
yapadığı aşikâr şekilde görülüyor. Ancak unutmamalıdır ki YGS bir zeka ölçme sınavı değil
Yüksek Öğretime Geçiş aşamasındaki öğrenciler arasında bir sıralama sınavı olduğudur.
Sınav yaklaştıkça öğrencilerde görülen, stres, baş ağrısı, okuduğunu anlamama,
sınav kaygısı, kendisini başkaları ile karşılaştırma gibi sorunların ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.
Bu sınav kaygılarını gidermenin en iyi yolu ” Kendinize hedef seçmek ve bu hedefe ulaşmak için
gerekli planma ve çalışmanın yapılması” olduğunu unutmayınız.
Bu sene üniversiteye giriş sınavlarında YGS’de alınan puanın ancak %40′ı LYS’de etkili olacaktır.
YGS’ye az bir zaman kalsada yapılan çalışmaların verimli olabileceği unutulmamalıdır.
Bu nedenle sayısal alandan hazırlanan öğrenciler konu tekrarlarını yaptıktan sonra zaman ve
fırsatları olursa diğer dallardan da eksiklerini tamamlamalıdır. Unutulmamalıdır ki bir sayısal öğrencisi
kendi alanın dışanda cevaplayacağı her doğru soru onu diğer öğrenciler karşısında avantajlı kılacaktır.
Sınava girecek herkese başarılar dilerim.