Kayıt
5 Mart 2009
Mesajlar
1.177
Beğeniler
0
Şehir
>>> ÖSS <<< ZEDEEEE :@:@
Alman filozof Nietzsche yıllar önce "Tanrı öldü" dedi, Karl Marx, dini halkın afyonu, Sigmund Freud ise bir “sinir hastalığı” olarak yorumladı. Ancak 2009’a gelindiğinde bu tahminlerin büyük bölümü tutmadı. AB’de kiliseye gidenler ve Tanrı’ya inananların oranı yükseldi.

- Resim Silinmiş.

Economist dergisinin baş editörlerinden John Micklethwait ve derginin Washington bürosunun başındaki Adrian Wooldridge, "God Is Back" isimli kitaplarında dünya çapında dinin günlük yaşama büyük bir geri dönüş yaptığını savunuyor.

Yazarlara göre teknoloji, demokrasi ve seçme özgürlüğü insanların kendi seçimlerini yapmasına imkan sağlayarak dini güçlendirdi. Dünya nüfusunun yüzde 80’ini yüzyılın ortasına kadar ana dinlerden birine üye olacak ve bu trend Avrupa’da da yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. Uzmanlara göre bunun nedeni, Avrupa’ya dışarıdan gelen göçmenler, küreselleşme ve kötüleşen sosyal güvenlik sistemlerinden duyulan rahatsızlık. İşte Avrupa’da dinin dönüşünü anlatan ipuçları:



* 2005’te yapılan bir araştırmaya göre Avrupalıların yüzde 41’i kendi kişisel Tanrı’larına inandığını söylüyordu. Yüzde 33 ise bir tür ruh ya da yaşam gücüne inanıyordu. 2009’da yapılan bir araştırma ise AB vatandaşlarının yüzde 52’sinin Tanrı’nın varlığına inandığını, yüzde 27’nin ruhsal bir varlığa inandığını ortaya koydu. Yüzde 18 ateist olduğunu söylüyor.

* 2007’de Avrupa’da düzenli ibadet edenlerin oranı yüzde 22. 2004’te Avrupa Birliği’nin bir araştırmasına göre Belçika, Fransa, Almanya ve İngiltere’de ayda bir kez ibadet ettiğini söyleyenlerin oranı yüzde 17’ydi.

* Polonya ve İrlanda’da nüfusun yüzde 70’i düzenli olarak kiliseye gidiyor. Polonya’da iktidara gelen parti Katolik Kilisesi’nin öğretilerine dayanan bir "ahlaki devrim" vaat ediyor. Bu ülkenin AB’ye girmesiyle yaşanan göçün ardından diğer Avrupa ülkelerinde de din önem kazanmaya başladı.

* Avrupa’ya akın eden göçmenlerin büyük bir kısmı da Hristiyan ve bu insanlar Avrupa’ya gelirken yanlarında dinlerini de getiriyor.

* Laiklik ilkesinin en sıkı şekilde uygulandığı Fransa’da dinin kamu yaşamında daha büyük bir rol oynaması gerektiğini savunan bir kitap yazan ve kendini "Katolik kültürü, Katolik geleneği ve Katolik inancından" gelen biri olarak tanımlayan Nicolas Sarkozy devlet başkanlığı yapıyor. Ülkede pentakostalizm mezhebi de (Pentakostalizm, Hırıstiyanlığın bir mezhepler grubunu oluşturur. Pantkot günü İncil’e göre Rûh-ul Kuds, inananların ağzından bütün dillerde konuşmaya başladığı inancı üzerine Rûh-ul Kudüs’e büyük önem verir) yükselişte.

* İngiltere’de gençlerin Anglikanizme olan ilgisi giderek artıyor, geçen yıl 2 milyon kişi bu alanda eğitim gördü. Bu rakam önceki yıllara göre oldukça yüksek.

* İsveç’te bile devletten mali destek görmeyen özel kiliselere düzenli olarak giden insanların sayısında da artış yaşandı.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Kayıt
22 Mayıs 2009
Mesajlar
347
Beğeniler
0
tanrı olsun yada olmasın insanın içinde bulunduğu sosyal ortam içerisinde inanmaya ihtiyacı vardır.BU tanrı olur,kitap olur vs hayvanda olabilir.Bu kısıtlanabilir ama tamamen yok edilemez.Biliyoruz Nazım Rusyaya gittiğinde komunizm hakimdi.Ama etraftaki kliseler vs.. kapatılmamıştı.Sürekli artış yaşanıyordur doğrudur.Çünkü adamla neye inanacak.Emperyalistlere mi,yalancı düzenbaz siyasetçilere mi,paraya mı,kendisine ait olan beyni bile yıkanmışken kendisine mi inanacak.Tabikide kendinden üstün bir varlığın olduğuna inanacak.Ve kendi bunun arkasına sığınacak.Elbette ki bu doğaldır.Ama sen bu gün hiçbirşeyi yok sayıp,her şeyi dine göre yorumlayıp,dini siyasi yaşamdan soyutlamazsan bu bağnazlıktan başka bir şey değildir.Karl marx dinin halkın afyonu olduğunu söylemiştir ve buda doğrudur bu kliseye giden adam sayısının artmasıyla çürütülemez

Bugün etrafta ,mezarlıklarda daha bir tek sure bile bilmeden para karşılığı Yasin okutan sözde hocalar varsa....

Cami'ye para toplanacak deyip cemaatten para alınırken(makbuz yok,paranın nereye gittiği belli değil)....
.
Sosyal yaşamda kendi menfaatlerini korumak için dinin arkasına bile sığınabilecek insanlar varken.... Evet DİN HALA HALKIN AFYONUDUR.
 
Yukarı Alt