EliteTurk
Aileden
Twitter'ın önlenemez yükselişi
Kullanıcıların Twitter çıkarması tüm hızıyla devam ediyor. Yaşasın teknolojik paylaşım!
Meğer yazmaya, paylaşmaya, sere serpe içimizi açmaya ne kadar da hasretmişiz. Pek çok kişi "bana imkan verseler de şöyle saat başı her konuda görüş beyan edip dünyayı rahatlatsam, sabah kahvemi içiyorum gibi her yaptığım yüceliği insanlıkla paylaşsam" diye içinden geçiriyormuş. Muhtemelen bundan sebeptir ki Facebook olsun Twitter olsun siber ortamın güzide paylaşım mecraları açılınca mal bulmuş mağribi gibi hepimiz üşüştük.
O güne kadar içimize hapsetmek zorunda kaldığımız egolarımızı sanal ortama salıp cümle aleme şimdiye kadar nasıl üstün bir varlıktan mahrım kaldıklarını gösterdik.
Şimdi ben bunları neden mi yazıyorum? Okuduğum bir Twitter istatistikleri haberi beynimi böyle düşüncelere gark etti de ondan.
Buyurun işte haberi okuyun bakalım bana hak verecek misiniz?
"Popüler mikro-blog sitesi Twitter, kullanıcıların siteye her ay 2 milyar ileti (tweet) girdiğini açıkladı. Site yetkililerinden Dick Costolo, siteye her gün 65 milyon ileti girildiğini ve bu sayının aylık 1 milyon 960 bin ileti olarak belirlendiğini açıkladı. Bundan 3 ay önce siteye girilen toplam ileti sayısı 10 milyarken, bu sayı geçtiğimiz ayın sonunda 15 milyara çıkmıştı. Costolo, siteye her gün ortalama 135 bin yeni kayıt yapıldığını açıkladı."
Yanlış anlamayın ben kimseyi eleştirmiyorum, ben de aynı gemide olduğum sürece zaten ne haddime. Her ne kadar her gün Facebook hesabımı, her saat başı Twitter iletimi güncellemesem de, ben de bu ortamların havasından, suyundan ve egoyu besleyen "beğendi, cevap yazdı, dürttü, geri tepti" gibi özelliklerinden ziyadesiyle faydalanıyorum. Siber dünyanın iletişime hasret ruhlarımıza, bilgiye aç beyinlerimize katkısı asla küçümsenemez ve inter-aktif iletişimin asla yok olmasını da istemem.
Kullanıcıların Twitter çıkarması tüm hızıyla devam ediyor. Yaşasın teknolojik paylaşım!
Meğer yazmaya, paylaşmaya, sere serpe içimizi açmaya ne kadar da hasretmişiz. Pek çok kişi "bana imkan verseler de şöyle saat başı her konuda görüş beyan edip dünyayı rahatlatsam, sabah kahvemi içiyorum gibi her yaptığım yüceliği insanlıkla paylaşsam" diye içinden geçiriyormuş. Muhtemelen bundan sebeptir ki Facebook olsun Twitter olsun siber ortamın güzide paylaşım mecraları açılınca mal bulmuş mağribi gibi hepimiz üşüştük.
O güne kadar içimize hapsetmek zorunda kaldığımız egolarımızı sanal ortama salıp cümle aleme şimdiye kadar nasıl üstün bir varlıktan mahrım kaldıklarını gösterdik.
Şimdi ben bunları neden mi yazıyorum? Okuduğum bir Twitter istatistikleri haberi beynimi böyle düşüncelere gark etti de ondan.
Buyurun işte haberi okuyun bakalım bana hak verecek misiniz?
"Popüler mikro-blog sitesi Twitter, kullanıcıların siteye her ay 2 milyar ileti (tweet) girdiğini açıkladı. Site yetkililerinden Dick Costolo, siteye her gün 65 milyon ileti girildiğini ve bu sayının aylık 1 milyon 960 bin ileti olarak belirlendiğini açıkladı. Bundan 3 ay önce siteye girilen toplam ileti sayısı 10 milyarken, bu sayı geçtiğimiz ayın sonunda 15 milyara çıkmıştı. Costolo, siteye her gün ortalama 135 bin yeni kayıt yapıldığını açıkladı."
Yanlış anlamayın ben kimseyi eleştirmiyorum, ben de aynı gemide olduğum sürece zaten ne haddime. Her ne kadar her gün Facebook hesabımı, her saat başı Twitter iletimi güncellemesem de, ben de bu ortamların havasından, suyundan ve egoyu besleyen "beğendi, cevap yazdı, dürttü, geri tepti" gibi özelliklerinden ziyadesiyle faydalanıyorum. Siber dünyanın iletişime hasret ruhlarımıza, bilgiye aç beyinlerimize katkısı asla küçümsenemez ve inter-aktif iletişimin asla yok olmasını da istemem.