Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Hücre evinde, hayalet silah
Kurtuluş'ta yapılan hücre evi operasyonunda kimlik belirleme çalışmaları devam ediyor. Hafif yaralı olarak ele geçirilen örgüt mensubunun konuşmadığı için sadece parmak izinin alınabildiği öğrenilirken, emniyet yetkilileri örgütün DHKP-C olduğu ifade ettiler. Bu arada iki polisi yaralayan teröristlerin 2 silahından birinin hayalet silah Glock olduğu kaydedildi.

ankara_catisma4.jpg


Operasyon sonrasında Ankara Valiliği yazılı bir açıklama yaparak konuyla ilgili bilgi verdi. Hücre evin yasadışı sol örgüte ait olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:

"Ankara ilimizin Cebeci bölgesinde illegal sol bir örgüte ait hücre evinin tepsit edilmesi üzerine, 10 Aralık 2007 günü evden çıkan bir erkek şahıs, yolda yakalanmış, daha sonra eve yapılan operasyonda (teslim ol) çağrılarına silahla karşılık verilmesi üzerine 2 polis memuru yaralanmış, bir kadın terörist çıkan çatışmada etkisiz hale getirilmiştir. Hücre evinde ise, 2 adet silah ele geçirilmiştir. Olayla ilgili tahkikat adli makamlarca çok yönlü olarak yürütülmektedir



Eczanelere şok baskın
Hakkari Emniyet Müdürlüğü'nün Yüksekova ilçesinde sahte reçete hazırlayarak devleti zarara uğratan eczanelere yönelik 'Deva' kod adlı operasyonunda gözaltına alınarak mahkemeye sevk edilen 8 kişi serbest bırakıldı.

Hakkari Valiliği'nden yapılan açıklamada, Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce alınan bir istihbarat neticesinde, Yüksekova ilçesinin sosyo-ekonomik yapısı itibarıyla Yeşil Kart sahibi çok sayıda şahsın bulunduğu ve bunun üzerinden sahte reçete hazırlandığının tespit edildiği bildirildi.

eczane_baskin3.jpg

İlçede bulunan eczanelerde ilaç yazılmak üzere sahiplerinden alınmış sağlık karnelerinin bulunduğu, çeşitli sağlık kurumlarında çalışan doktorların adına hazırlanmış kaşeler ile bu sağlık karnelerine eczaneler tarafından ilaç yazıldığı ve böylece sahte reçeteler hazırlandığı belirtilen açıklamada, "Eczanelerde ve depolarında kutusuz ilaçlar ve kesilmiş ilaç kupürleri bulunduğu ve bu kupürlerin de düzenlenen sahte reçetelere yazıldığı tespit edilmiştir. Bu şekilde hazırlanan gerçek dışı reçeteler ile devlete verilen zararın miktarı çok büyüktür. Ayrıca birtakım karne sahipleri tarafından eczanelere bırakılan sağlık karnelerinin toplu olarak bazı anlaşmalı doktorlara gönderildiği, bu karnelere hastalar olmadığı halde hayali teşhislerle ilaçlar yazıldığı, eczacılar, doktorlar ve hastalar arasında hayali olarak devam eden bu tedavi sürecinde ilaçlar kullanılmış gibi gösterilerek devlet zarara uğratılmıştır. Bu sağlık karnelerin kutusuz ilaçlar ve kesilmiş ilaç kupürlerinin eczane sahipleri ve çalışanlarına ait araçlar ile depolarda saklandığı yönünde bilgiler alınmış, bunun üzerine 'Deva' kod adlı planlı operasyon çalışmasına başlanmıştır" denildi.



Rüştü'nün adaş kuzeni feci şekilde öldü
Milli kaleci Rüştü Reçber'in kendisiyle aynı adı taşıyan 23 yaşındaki kuzeni trafik kazasında hayatını kaybetti.

Uzun yıllar Fenerbahçe'nin kalesini koruyan ve şimdilerde Beşiktaş'ın file bekçisi olan Rüştü Reçber'in kendisiyle aynı adı taşıyan kuzeni trafik kazasında hayatını kaybetti.

Akdeniz Bulvarı'ndan şehir merkezine giden 34 EV 5881 plakalı araç sürücüsü Rüştü Reçber (23) aşırı hız ve yağmurlu havanın etkisiyle yoldan çıkarak orta refüjde bulunan aydınlatma direğine çarptı. Aşırı hız nedeniyle savrulan otomobil karşı şeride geçerek Muzaffer Özdemir yönetimindeki 32 FF 488 plakalı kamyonla çarpıştı. Otomobilden fırlayan Rüştü Reçber aracının 30 metre uzağına savruldu. Kaza yerinde hayatını kaybeden Reçber'in cesedini gören arkadaşları gözyaşlarına boğuldu. Rüştü Reçber'in cenazesi Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp morguna kaldırıldı.

Kaza sebebiyle kamyon sürücüsü Muzaffer Özdemir sorgulanmak üzere gözaltına alındı.




Milli Takım'a turkuaz forma!
Nike, sponsoru olduğu Türk Milli Futbol Takımı için yepyeni bir forma tasarladı. Dış saha forması olarak kullanılacak yeni forma, Türkiye'nin geleneksel mimarisinde çok önemli yer tutan çinilerin rengi olan turkuaz detaylarla tasarlandı. Yeni forma vücuda oturan ve terletmeyen özelliklere sahip.



İŞTE MİLLİ TAKIM'IN YENİ FORMASI...


Türk Milli Futbol Takımı'nın sponsoru Nike, dış sahada giyilmek üzere milli takım için yepyeni bir forma tasarladı. Bundan böyle Türk Milli Futbol Takımı, deplasman maçlarına Türkiye'nin geleneksel mimarisinin en önemli unsurlarından çinilerin rengi olarak bilinen turkuaz renkli formalarla çıkacak. Türk kültürünün simge rengi turkuaz tonları ile beyazın bir arada kullanıldığı yeni forma, futbolcunun sahada en rahat şekilde mücadele etmesine olanak tanıyan incelikli bir teknolojinin ürünü olarak ortaya çıktı.


Formanın üst kısmı beyaz üzerine turkuaz tonda modern bir yaka ile omuzlardan ve her iki koldan aşağıya inen turkuaz ince şeritten oluşuyor. Göğsün sol tarafında ise Türk bayrağı yer alıyor. Boynun arka kısmında "Türkiye" yazısı, iç kısmında ise ülkenin çeşitli tarihi eserlerindeki çini desenlerinden esinlenmiş geleneksel Türk mozaiği yer alıyor. Tamamen turkuaz renkte tasarlanan dış saha şortlarının yanı sıra üst kısmında ince beyaz şeritlerin bulunduğu turkuaz renkli çoraplar da yeni formanın en önemli parçaları.


Formaların üzerinde yer alan numaralar ve harfler Türkçe karakterlerle yazılmış olup yine Türkiye'nin tipik mimari ve tekstil tasarımlarının derin izlerini taşıyor. Yeni forma, gerek tasarımı gerekse üretiminde kullanılan malzemenin niteliğiyle sahada mücadele veren milli futbolcuların mücadele performanslarını artıracak özelliklere sahip. Bu özelliklerden biri, formanın vücuda oturan ve vücut üzerinde daha sıkı bir görüntü verecek şekilde tasarlanmış olması.


Futbolcuların oyun içerisinde rakip tarafından tutulup, çekilmesini zorlaştıran yeni formanın arka kısmında da vücuda hava aldıran ve serin tutan ergonomik bir ağ bulunuyor.


Deplasman maçlarına beyaz-turkuaz renk kombinasyonu ile çıkacak olan Türk Milli Takımı'nın kendi evindeki maçlarda giymesi için tasarlanan klasik kırmızı renkli forma da yakında tanıtılacak.


ARDA TURAN: "TURKUAZ TÜRKİYE'YE İLE ÖZDEŞLEŞEN BİR RENK"
Türk futbolunun parlayan yıldızı ve A Milli Takım'ın başarılı oyuncusu Arda Turan, turkuazın Türkiye ile özdeşleşen bir renk olduğunu, yeni formayı çok beğendiğini ve Türkiye'yi diğer ülkelerden ayıracak bir özellik olduğunu söyledi. Turan, sözlerine şöyle devam etti:


"Herkesin bizi formalarımızdan hatırlayacağı yepyeni bir tasarımla karşı karşıyayız. Bu formamızla güzel başarılara imza atacağımızı düşünüyorum. Türkiye Milli Takımı'nı bu formayla izlemek halkımızın da çok hoşuna gidecektir. Formanın bana kendimi nasıl hissettirdiği gerçekten performans açısından çok önemlidir. Çünkü futbolcular maça psikolojik olarak da hazırlanmak zorundalar. Forma ile kendimi iyi hissetmem gerçekten performansımı da etkileyen, çok önemli bir unsur. Ben, milli takım formamı ne zaman giysem çok heyecanlanıyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Bana çok güzel bir his veriyor. Kendimi daha iyi hissediyorum ve maça daha iyi konsantre oluyorum."


"YENİ FORMANIN DAR KESİMLİ OLMASI BİZİM İÇİN AVANTAJ"
Arda Turan yeni formanın vücuda oturan, daha dar kesimli olmasının da bir avantaj olduğunu belirterek, "Milli takımın yeni formalarının dar olması çok büyük bir avantaj. Futbolda saniyelerin hatta saliselerin çok önemli olduğunu biliyoruz. Formanın darlığı rakibin seni çekmesini engelliyor. Bunlar skorları değiştirebilecek hareketler. Nike'ın tasarladığı yeni forma bize büyük bir avantaj sağlayacaktır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.



Selçuk: "Esas bayram Çarşamba"
SelcukSahin3.jpg

Fenerbahçeli futbolcu Selçuk Şahin, Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'nda CSKA Moskova ile yapacakları önemli maçı kazanarak, taraftara bir bayram havası yaşatmak istediklerini söyledi.


Galatasaray maçındaki performansıyla dikkatleri üzerine çeken Selçuk, derbi maç ve CSKA Moskova maçıyla ilgili kulübün internet sitesine değerlendirmeler yaptı.


Derbi maçın geride kaldığını, takım olarak CSKA Moskova maçına odaklandıklarını ifade eden Selçuk, "Taraftarımıza esas bayramı, çarşamba günü CSKA maçında alacağımız galibiyetle yaşatacağız" dedi.


Galatasaray maçında ortaya koyduğu futbolla olumlu tepkiler aldığını kaydeden sarı-lacivertli futbolcu, "Bu durum beni mutlu ediyor, ancak bu maçta en büyük katkıyı muhteşem taraftarımız yaptı. Taraftarımız bize inanılmaz güven ve maça hakim olma duygusu veriyor. Taraftar o gücünü gösterince rakip takım için de tam tersi oluyor. Onlar da büyük bir baskı altına giriyor. Fenerbahçe taraftarı bunu artık çok iyi yapıyor. Galatasaray maçını başta muhteşem taraftarımız olmak üzere, bize büyük destek veren başkanımız ve yöneticilerimiz, sahada oynayan-oynamayan tüm futbolcu arkadaşlarım ile başta Zico olmak üzere tüm teknik ekibimizle birlikte takım olarak kazandık. Özellikle başkanımız Aziz Yıldırım'dan Fenerbahçe sevgisinin sınır tanımadığının ne anlama geldiğini öğrendik" şeklinde konuştu.


CSKA Moskova maçında, taraftardan, Galatasaray maçında gösterdiği destekten daha fazlasını beklediklerini belirten Selçuk, Şampiyonlar Ligi'nde yapacakları maçı sabırsızlıkla beklediklerini anlatarak, şunları söyledi:


"CSKA maçı, şu anda kulüp tarihinin en önemli maçı. Bizim takımda artık, Avrupa maçlarında inanılmaz büyük bir güven duygusu var. Çünkü artık, kendi gücümüzün daha çok farkına varmaya başladık. Eskiden Avrupa maçlarına daha stresli çıkıyorduk. Artık bu kalmadı. Avrupa maçlarına kendimize ve takımımıza daha fazla güvenerek çıkıyoruz. Bu güven duygusunu taraftarlarımızda ve tüm camiada da görüyoruz. Bu durum bile bizim neleri aştığımızın bir göstergesi. CSKA maçı da böyle bir maç olacak bizim için.


Bizim önümüzde duran bir hedefimiz var ve her şey bizim elimizde. CSKA'nın ise hiçbir iddiası yok. Takımda herkes işin bilincinde ve profesyonelce çalışıyor. İdman saatimiz 17.00 olmasına rağmen, saat 12.00'de Samandıra'ya gelip özel çalışma yapan arkadaşlarımız var. Takım olarak hazırız diyebilirim. Şu iki gün bir an evvel geçsin de CSKA karşısına çıkalım diye bekliyoruz. Taraftarımızı bir kez daha sevince boğacağız. Taraftarımıza esas bayramı, çarşamba günü CSKA maçında alacağımız galibiyetle yaşatacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın."
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
AB, PKK'ya sahip çıkıyor

AB, PKK'ya sahip çıkıyor
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, Avrupa Birliği ülkelerini sert dille eleştirerek, PKK'ya sahip çıkarak Türkiye'ye verilen zarara paylaştıklarını söyledi.

Ergin Saygun, "Aralarında müttefiklerimizin de bulunduğu bazı ülkelerin tutum ve davranışları, terör örgütünün kendisine yaşam alanları bulmasında en büyük etkendir" dedi.

Genelkurmay ATASE Başkanlığı Stratejik Araştırma ve Etüd Merkezi (SAREM), Merkez Orduevi'nde "PKK Kongra/Gel Terör Örgütüne Yönelik Ekonomik ve İdeolojik Desteğin Kesilmesi" konulu sempozyum düzenledi. Orgeneral Saygun, sempozyumun açış konuşmasında, terörle mücadelede başarılı olabilmek için teröristlerin başarı ümitlerinin yok edilmesinin şart olduğunu söyledi.

Terörle mücadelede askeri tedbirlerin yanı sıra mali, psikolojik ve benzeri desteklerin de kesilmesinin önemine değinen Orgeneral Saygun, tüm devletlerin teröre ve teröristlere verilen desteğin engellenmesi noktasında bu mücadeleye katılımlarının zorunlu olduğunu anlattı. ABD, AB ve NATO'nun terör örgütü PKK ile ilgili aldıkları kararları anlatan Orgeneral Saygun, Avrupa Birliği'nin son dönemde terör örgütü PKK ile mücadele konusunda ümit verici adımlar attığının görüldüğünü, ancak terör örgütü üyeleri ve yandaşlarının Avrupa Parlamentosu ile Fransa ve İngiltere Parlamentolarında terör örgütünün propagandasını yapan konferanslarının da dikkatlerden kaçmadığını belirtti.

Orgeneral Saygun, "Toplantılar düzenleyenlerin, terör örgütüne sahip çıkmasını, bunların bu şekilde desteklenmesi, direnme gücü ve ümidi verilmesini, siyasi destek sağlanmasını, Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle mücadelede uğradığı can ve mal kaybının sorumluluğunu teröristlerle beraber paylaşmasını dikkatlerinize sunmak isterim. 'PKK gerillaları', 'silahlı isyancılar', 'Ankara muhalifleri' gibi mahcup ifadeler kullanılmasını, bunlara bir türlü terörist diyememelerini anlamak mümkün değildir" dedi.

Terör örgütünün mali desteğinin ulaştığı boyuta da değinen Orgeneral Saygun, Avrupa'da uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi suçlara karışan örgütün bu ülkelerden finansal destek sağladığını kaydetti. "Terör örgütüyle mücadeledeki yasal düzenleme ve uygulamaların insan hakları kapsamında eleştirilmesi ve atılacak adımların engellenmeye çalışılmasının" da dikkati çeken diğer bir konu olduğunu ifade eden Orgeneral Saygun, buna karşın AB ülkelerinin kendi ülkelerinde çok daha sert tedbirler alabildiklerine işaret etti. Orgeneral Saygun, bu tedbirleri alan AB ülkelerine tepki gösterilmezken Türkiye'de bir siyasi parti için başlatılan yasal sürece bir AB milletvekilinin tepki göstermesinin düşündürücü olduğunu belirtti.

Orgeneral Saygun, "Aralarında müttefiklerimizin de bulunduğu bazı ülkelerin tutum ve davranışları terör örgütünün kendisine yaşam alanları bulmasında en büyük etkendir" dedi. Orgeneral Saygun, yapılması gerekenin barış ve güvenliğin ya her yerde var olacağı ya da hiçbir yerde olmayacağından yola çıkılarak terörle mücadelede ortak iradenin ortaya konulması olduğunu söyledi.

Orgeneral Saygun, TSK'nın, terörle mücadelede bilgi paylaşımı, işbirliği ve dayanışmaya her zaman hazır olduğunu bildirdi.


erginsaygun.jpg



Adliye duvarına işeyen savcıya, 301'den dava
adiyamanadliye.jpg

Adıyaman Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı dönemde 18 Kasım 2005 tarihinde gece saat 01.30-02.00 sıralarında, alkollü ve sarhoş bir durumda, mesleğine uygun düşmeyen kimlikleri meçhul iki kişi ile birlikte adliyeye gelip sinkaflı küfürler savurduktan sonra adliye bahçesine küçük suyunu döktüğü iddiasıyla “Devletin yargı organlarını aşağılama' suçunu işlediği iddiasıyla yargılanmaya başladıAdıyaman Cumhuriyet Savcısı olduğu dönemde alkolün etkisiyle adliye bahçesine küçük suyunu döktüğü sırada Adıyaman Cumhuriyet Başsavcısına, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanına sinkaflı küfürler savurması nedeniyle yargılanan A.Ç. ile ilgili kararı Yargıtay Ceza Genel Kurulu verecek.

Savcı A.Ç. hakkındaki ilk soruşturma Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapıldı. Başsavcılık, A.Ç. nin 5237 sayılı TCK'nun 301. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” suçunu işlediği iddiasında bulundu.



CIA'den işkence itirafı
Eski bir CIA ajanı, El Kaide liderlerinden Ebu Zübeyde'ı "su tahtası" olarak bilinen işkence yöntemi ile sorguladıklarını itiraf etti. Bunun bir işkence olduğunu kabul eden ajan John Kiriakou, "Ama bir zorunluluktu" dedi.

CIA'nin El Kaide üyelerini sorgulama kasetlerini silmesinin yankısının sürdüğü bir sırada eski bir CIA ajanından işkence itirafı geldi. ABC kanalına açıklamalarda bulunan emekli bir CIA ajanı John Kiriakou sorgulama sırasında işkence yöntemlerine başvurduklarını söyledi. El Kaide Liderlerinden Ebu Zübeyde'yi yakalayan ekibin başındaki Kiriakou, büyük ilgi çeken açıklamasında, bu kişiyi sorgularken boğulma hissine neden olan "su tahtası" adlı işkence yöntemini kullandıklarını belirtti. Bu tekniğin El
Kaide liderini 35 saniyede pes ettirdiğini söyleyen Kiriakou, "Bunun bir işkence olduğunu kabul ediyorum. Ancak bu olası saldırıları önlemek için yapılması gereken bir şeydi. Bu yolla elde edilen bilgilerle belki düzinelerce saldırı önlendi. Eğer biz su tahtasını kullanmazsak ne olur? Önemli bilgilere ulaşamayız ve saldırı olur" diye konuştu. Kiriakou, bunu yaptığı için kendi kendini affetme konusunda sorun yaşadığını kaydetti.

CIA, sözkonusu El Kaide lideri sorgulanmasını kasete almış ardından bu kasetleri imha etmişti. Bunun ortaya çıkmasının ardından CIA'nin sorgulama sırasında işkenceye başvurduğu yönündeki tartışmalar alevlenmişti.

Öte yandan İngilizcesi 'waterboarding' olan işkence tekniğinde, kişi, eğimli bir tahta üzerine ayakları yukarıda olacak şekilde sırtüstü yatırılıyor, elleri ve ayakları bağlandıktan sonra yüzüne sürekli su dökülerek, dayanılmaz bir boğulma hissi sağlanıyor. Eğim yüzünden su aslında ciğerlere gitmeyecek ve kurban boğulmayacaktır, ama genize dolan su yüzünden öğürme refleksi tetiklenecek ve nefes alamayarak, ölüm paniği yaşayacaktır.

iskence_irak.jpg



Hasan Şaş'a 2 maç ceza...
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Galatasaraylı Hasan Şaş'a 2 maç oynamama cezası verdi.


Kurul, bugün yaptığı toplantısında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçında ihraç sonrası hakeme karşı sportmenliğe aykırı davranışta bulunmaktan, oynamaması gereken ilk resmi müsabaka dışında ayrıca 2 resmi müsabakadan men cezası verdi.


Gördüğü kırmızı kart dolayısıyla geçen hafta Fenerbahçe derbisinde yer alamayan Hasan Şaş, kurulun verdiği ceza nedeniyle de bu ve gelecek haftaki maçlarda da forma giyemeyecek.


Galatasaray Kulübü'nü de yine aynı maçta merdiven boşluklarının boş bırakılmayarak talimatlara aykırı davranışta bulunulması nedeniyle bin YTL ile cezalandıran



PFDK'nın aldığı diğer kararlar ise şöyle:

5 bin YTL: Güngören Belediyespor, Ankaragücü
2 bin 500 YTL: Bingöl Belediyespor, Mustafa Kemalpaşaspor, Nusaybin Demirspor, Fethiyespor, Adana Demirspor, Kartalspor
2 bin YTL: Kayseri Erciyesspor, Hatayspor
Bin YTL: Tarsus İdmanyurdu, Eyüpspor, Orduspor, Denizlispor, Kocaelispor
2 ay hak mahrumiyeti: Aykut Avcıoğlu (Anadolu Üsküdar 1908 Spor Akderitasyon Sorumlusu)
2 maç hak mahrumiyeti: İhsan İdikut (Yeni Ereğlispor Teknik Sorumlusu)
1 maç hak mahrumiyeti: Semih Tokatlı (Ankara Demirspor Teknik Sorumlusu)
3 maç: Murat Kaya (Konyaspor PAF), Abdullah Kulak (Nusaybin Demirspor), M.Şirin Çakmak (Nusaybin Demirspor), Alican Şengil (Nusaybin Demirspor)
2 maç: Enver Şen (Tepecik Belediyespor)
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Erdoğan geri adım attı
ANKARA (ANKA)- Başbakan Erdoğan, yeni bir pişmanlık yasası hazırlığı içinde oldukları şeklindeki haberlerin doğru olmadığını ve kendisinin öyle bir açıklama yapmadığını söyledi. Erdoğan, TCK'nın 221. maddesinin zaten bir eve dönüş yasası olduğunu belirterek, “221 ile ilgili de böyle bir çalışma yapılabilir. Bunu dedim ve yine arkasındayım, yapabiliriz” dedi.

ERDOĞAN DAHA ÖNCE NE SÖYLEMİŞTİ?

BÜYÜKANIT'IN SERT SÖZLERİ: TERÖR SİYASALLAŞTI

Erdoğan, Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planı'nın açılış toplantısından ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kendisinin daha önce “kanlı teröre bulaşmamış olanlarla” ilgili bir açıklama yaptığı hatırlatılarak bununla ilgili bir yasal çalışma olup olmadığı şeklindeki bir soru üzerine Erdoğan, Portekiz seyahati sırasında gazetecilere yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Eve Dönüş Yasası olarak benim uçak seyahatinde gazeteci arkadaşlarıma bu yasa yani 221 ‘bununla ilgili çalışma yapılabilir' dedim. Bu yasa konusunda şu an ‘bu çalışma sürdürülüyor' gibi bazı açıklamalar gazetelerde okuyorum. ‘Böyle bir çalışma yapılıyor' diye benim bir açıklamam yok” diye konuştu. Erdoğan, sadece Türk Ceza Kanunu'nun etkin pişmanlık hükmünü düzenleyen 221. madde ile ilgili olarak “bu madde üzerinde bazı çalışmalar yapılabilir” dediğini belirterek şöyle konuştu:

“Bu nedir? Birincisi dağa çıkışı engellemek ve ikincisi dağda teröre bulaşmamış olanları anasının, babasının yanına çekebilmek. Benim söylediğim bu. Bunu farklı yerlere çekmek yanlış olur” dedi.

4 BİN BAŞVURU OLDU

Bu sözlerini eleştiren muhalefet partilerinin de daha önce benzeri yasalar çıkardığını kaydeden Erdoğan, 1991'den bu yana konuyla ilgili olarak 8 tane yasa çıkarıldığını ifade etti.

Erdoğan, “Bunun bir faydası yoktur” anlayışının anlamakta zorlandığını belirterek, “Bugüne kadar 4 bini aşkın müracaat olmuş, 3 bin 300 civarında netice alınmış. Bu tür adımlar her zaman denenebilir. Çünkü siyaset bir netice alma sanatıdır. Her zaman söylüyorum netice alabilmek için yasal çerçeve içerisinde hukuk çerçevesi içerisinde ne gerekiyorsa her zaman yaparız. Kendimize inanıyoruz kendimize güveniyoruz” diye konuştu.

“BAĞIRMAK GEREKİYORSA BİZ DE BAĞIRIRIZ”

Başbakan Erdoğan, muhalefetin yaklaşımını “kavgacı ve gerilimci” bulduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

“Öyle bağırarak, çağırarak, hamaset yaparak bir yerlere varmak mümkün değil. Bağırmak çağırmak gerekiyorsa onu bizde yaparız. Öyle bir sıkıntımız öyle bir derdimiz yok. Biz netice almanın gayreti içindeyiz ve buna yönelik olarak da her zaman bu çalışmalarımızı zaten yapmak durumundayız. 221 ile ilgili de böyle bir çalışma yapılabilir. Bunu dedim ve yine arkasındayım, yapabiliriz. Yeter ki önerileri görelim ama arkadaşlarıma her zaman söylüyorum. Daha yeni, farklı öneriler bu konuda getirebiliyorsak 221 üzerinde çalışalım. 221 şu anda çalışıyor. 221 bir Eve Dönüş Yasasıdır. Eve Dönüş Yasası kalkmamıştır. Şu an da yürürlükte ama bunun üzerinde, daha esnetebiliriz daha farklı hale getirebiliriz. Bu çalışmalar yapılabilir.”


erdogan2.jpg



Öcalan posterine beyaz örtülü kamuflaj
Londra'da bulunan Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekillerinden Özdal Üçer ve Sabahat Tuncel, Kürt Toplum Merkezi'nde organize edilen bir toplantıya katıldı.

Toplantının yapıldığı salonda bulunan terör elebaşı Abdullah Öcalan'ın resmi, beyaz örtülerle kapatıldı. Toplantının başlamasından önce salonda Roj TV kanalı açıldı ve önümüzdeki hafta yapılacak olan terör örgütü PKK yanlısı yürüyüş için duyurular dağıtıldı. Toplantı öncesi, Fed-Bir Başkanı Arzu Peşmen, katılımcıları, "devrim şehitleri" için saygı duruşuna çağırdı. Saygı duruşunun ardından, salona davet edilen milletvekilleri, katılanların alkışları ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar arasında yerlerine oturdu.

ocalan_ortu.jpg

Konuşmasını Kürtçe yapan DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, "Dünyanın her yerinde olan Kürtlerin sorunlarını biliyoruz. Ancak Türk hükümeti tarafından Kürtler asimile edilmek isteniyor. Biz parlamentoda 21 milletvekiliyiz elimizden geldiğince bunlara karşı koyacağız" dedi. Dinleyenlerden sık sık alkış alan Üçer, "Türkçe biliyoruz, ancak konuşmak ve öğrenmek zorunda bırakılıyoruz" ifadesini kullandı.

"Cezaevinden, zindanlardan çıkıp Parlamento'ya gelen biriyim" diyerek konuşmasına başlayan DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ise Türkiye'de bir savaş ortamı olduğunu belirterek, konuşması boyunca hükümete sert eleştirilerde bulundu.



Türban takmayan kızını öldürdü
Kanada'da 57 yaşındaki bir adam, türban takmak istemediği ileri sürülen 16 yaşındaki kızını öldürdü.

Toronto polisinden yapılan açıklamada, bir adamın kızını öldürdüğü yönünde bir istihbarat alındığı ve Aksa Parvez adındaki kızın kaldırıldığı hastanede öldüğü belirtildi.

Ölen kızın babası Muhammed Parvez'in ise evinde gözaltına alındığı ve yarın kızını öldürmekten mahkemeye çıkarılacağı kaydedildi. Polis açıklamasında, Muhammed Parvez'in cinayeti neden işlediği bilgisi yer almazken, genç kızın arkadaşları basına yaptıkları açıklamalarda, Aksa'nın, türban takmak istemediği için ailesiyle arasının kötü olduğunu söylediler.

Genç kızın arkadaşları, Aksa'nın, ailesiyle birlikte olduğu zamanlarda türban taktığını, ancak okula geldiğinde çıkardığını, eve giderken ise yeniden türbanını taktığını ileri sürdüler.

Aksa'nın 26 yaşındaki ağabeyinin de polisin çalışmasını engellemekle suçlandığı belirtiliyor.

aksa.jpg
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
"Ağzına namluyu dayarım"
Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, İTÜ'de katıldığı bir konferansta, "Bana silah çekenin ağzına o namluyu sokarım" dedi.

PAMUKOĞLU'NU KIZDIRAN SORU

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) liderlik konulu bir konferansta konuşurken bir öğrenci Pamukoğlu'nun sözünü kesti. Öğrenci, Tümgeneral Pamukoğlu'na "neden Kürt sorununun diğer yönlerini anlatmadığını ve Kürtlerin kültürel ve siyasi haklarının önemini" sordu.

Pamukoğlu, söz konusu öğrenciye yapılan tepkileri engelleyerek cevap vereceğini söyledi ve "Ben zaten devletimi, yedi düvele karşı yokluk içinde savaşarak kurmuşum. Şimdi bunun üstüne bana silah çekenin ağzına o namluyu sokarım " diye yanıt verdi.

Öğrencinin cevaptan tatmin olmayıp soruda ısrar etmesi üzerine Pamukoğlu öğrenciye bağırarak oturmasını istedi. Salonda bulunan diğer öğrencilerin de tepki gösterdiği öğrenci, salonda bulunan sivil güvenlik ekipleri tarafından dışarı çıkarıldı.

osmanpamukoglu.jpg

PAMUKOĞLU'NDAN NOTLAR

1993-1995 yıllarında Hakkari Dağ ve Komando Tugayı ve Hakkari Güvenlik Komutanlığı yapan Pamukoğlu Hakkari'deki görevi sırasında PKK'ya karşı yapılan en büyük harekât olan Çelik-1 Operasyonu'nu yönetti. Pamukoğlu Türk Ordusunda 5 tane Üstün Birlik Yetiştirme Nişanı'na sahip tek kişi.

Pamukoğlu'nun konferanlarda dile getirdiği düşüncelerden bazıları şöyle:

“Her sanat dalında çıraklar, kalfalar ve ustalar vardır. Bütün gerçek sanatlarda olduğu gibi komutanlıkta da doğuştan bir olgudur. Muharebe tecrübelerimizin sayısı, yoğunluğu derinliği ve genişliği ile sahip olduğunuz kapasite, sizi ustalığa yaklaştıracaktır. Sanat ustaları ile sanattır. ' “Bir korkuyla yüzleşmeyen insan her zaman ondan kaçmaya mahkumdur, muharebe sahasının içinde olmayan kimse, gerçekle ilgili hiçbir şey bilmez. ' "Liderlik, liderin uğraştığı ham madde olan insan konuları, tamamen insan hususiyetleri, karakterler ve ruhsal durumlarla ilgilidir. İnsan, bambaşka bir yaratılışta olmadığı sürece hiçbir üstünlük gösteremez. İnsanlar, kendilerinden farklı olmayan insanların peşine takılmazlar."


Sosyal güvenlik reformunda erteleme
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 tarihine ertelendiğini bildirdi.

Çelik, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve beraberindeki heyeti Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nda kabul etti.

Çelik, burada yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında kararın gerekçeleri üzerinde durduklarını, norm ve standart birliğinin sağlanması konusunda bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi.

Yasanın değişiklik tasarısının TBMM'de olduğunu anımsatan Çelik, Alt Komisyon'un ilk toplantısını bugün gerçekleştireceğini belirtti. Çelik, tasarı üzerinde ittifak sağlanırsa sosyal amaçlı değişikliklerin gündeme gelebileceğini, bu tür önerilere katkı sağlayabileceklerini kaydetti. Çelik, alternatifli yaklaşımlara hazır bir mekanizmalarının bulunduğunu söyledi.

''Sosyal Güvenlik ile ilgili düzenlemeyi sadece bir finans sorunu olarak görmediklerini'' ifade eden Çelik, ''sosyal güvenlik sisteminin 70 milyonun gelişmişlik farklılığını ortadan kaldırması gerektiğini'' belirtti. Çelik, herkesin kayıt altına alınması gerektiğini vurgulayarak, Sosyal Güvenlik Reformunu'nun amacının da bu olduğunu söyledi.

Bütçe Kanunu'na bir madde eklenerek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlük tarihinin 1 Haziran 2008 tarihine ertelenmesi konusunda önerge verildiğini bildiren Çelik, yasanın ay sonuna kadar çıkabileceğini, ancak bu sürenin 15 Ocak 2008'e kadar da sürebileceğini bildirdi.

farukcelik.jpg



Bahçeli: Erdoğan'ın kafası karışık
bahceli_operasyon.jpg

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğa'nın çelişkili ve gecikmeli ifadelerle konuşmak yerine bir araya gelerek açıklama yapmaları gerektiğini söyledi. PKK'nın Meclis'te olup olmadığını yargıdan çıkacak kararın belirleyeceğini söyleyen Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ı istifaya çağıran MHP'li milletvekilinin olup olmadığını araştıracağını ifade etti. Bahçeli, Büyükanıt'ın istifasını istemeye gerek olmadığını kaydetti. Bahçeli YÖK Başkanı atamasını da eleştirdi.

Devlet Bahçeli, her yıl düzenlediği sohbet toplantılarını bu yıl Ankara Swiss Otel'de gerçekleştirdi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın pişmanlık yasası ile ilgili açıklamalarını sorması üzerine, Başbakan'ı hükümet sorumluluğunu üstlendiği günden bu yana yakından takip ettiğini ifade etti. Başbakan'ın bir bütün halinde netleşmiş hiçbir düşüncesini ve planını milletle paylaşmamakta ısrar ettiğini ileri süren Bahçeli, “Görüşlerini ya bir sohbet sırasında ya da bir toplantı çıkışındaki soru üzerine belirtiyor. Bu bir yöntem olabilir ama bunu yapan siyasi kişi ülke yönetiminden birinci derece sorumluysa daha dikkatli konuşmalıdır” dedi.

Bölücü terörle ilgili olarak hükümetin nasıl bir mücadele programına sahip olduğunun anlaşılmadığını kaydeden Bahçeli, Başbakan'ın kafasını bu konuda karışık, yöntemlerinin de çapraşık olduğunu söyledi.

Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesini daha etkin hale getirme konusunun bugün bütün siyasileri ve basını aşırı meşgul eden bir konu olduğunu belirten Bahçeli, pişmanlık yasasının terörle mücadelede bir yöntem olabileceğini, 57. Hükümet döneminde de böyle bir yasa çıkarıldığını ve süresinin 6 ay için uzatıldığını kaydetti. Bahçeli, pişmanlık yasasının terör örgütünün çözülmesi için, örgütte ulaşılamayan bilgilere ulaşmak için, zaman zaman araç olarak kullanılabildiğine işaret ederek, elde edilen bilgilerle terörle mücadeleyi güçlü kılmanın düşünüldüğünü bildirdi. Pişmanlık yasasının belli alanlarda başarı sağladığını ancak bunun bütünü bağlayıcı bir çözüm getirmediğini ifade eden Bahçeli, hükümetin PKK'yı silahsızlandırmak mı istediğini ya da bu yasanın sadece istihbarat almaya yönelik mi olduğunu açıklaması gerektiğini belirtti. Başbakan'ın Portekiz seyahatindeki açıklamalarına değinen Bahçeli, Başbakan'ın iki adım attığını ve bir adım geri çekildiğini ve böylece kendi programını yavaş yavaş yerleştirdiğini öne sürdü. Bahçeli, “Bu iktidarın eli diğer iktidarlardan daha güçlü durumdadır. 341 milletvekili sayısal çoğunluğuna sahip şekilde iktidar olmuştur. Bunun yanı sıra 507 milletvekili terörün kökünün kazınması için bu hükümete destek vermiştir. Milletimiz de büyük bir destek vermektedir. Böyle bir ortamda ne bekleniyor” dedi.


'Bambam' lakaplı Halil İbrahim öldü
‘Bambam' lakabıyla tanınan, 2.28'lik eski basketbolcu, televizyon şovlarıyla ünlenen Halil İbrahim Kuzucu kalp krizinden yaşamını yitirdi.

Kısa bir süre önce İzmir Alsancak Birinci Kordon'da Konya Etli Ekmek ve Tandır Kebap Salonu'nu hizmete açan 45 yaşındaki Kuzucu'nun işyerinde rahatsızlandıktan sonra kaldırıldığı Özel Altınordu Tıp Merkezi'nde öldüğü belirtildi.

Halil İbrahim Kuzucu, Oyak Renault, Vestel, Hilalspor ve İzmirspor takımlarında basketbol oynamıştı.

halilibrahim.jpg


Minik fare kükredi...
Ezelden beri varolan kedi-fare husumetine son verebilecek bir çalışmaya imza atan Japonlar, genetik değişikliğe uğratmak suretiyle "korkusuz" fare yetiştirdiler.
kedi_fare.jpg

Tokyo Üniversitesi bilim adamları, genetik mühendislikle bir farenin kedi gördüğünde veya kedi kokusu aldığında korkup sinmesine yol açan içgüdülerini değiştirmeyi sağladıklarını bildirdiler.
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Mehmetçik sınırda mayın temizliğinde
Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde bayram arifesinde mehmetçik yol güvenliği için yine Çukurca ile Köprülü Sınır Jandarma Taburu arasında mayın taramasını yaptı. 19 kilometrelik yolda güvenlik önlemi alan konucuların eşliğinde mayın tarayan mehmetçik, gözünü de dağlardan ayırmadı.

Mehmetçiğin mayın temizlemesinden fotoğraflar

Sınır ötesi operasyonun merkezi konumundaki Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde bayram öncesi sessizlik yaşanırken, Mehmetçik yolda mayın taraması yaptı. Sabah Çukurca İlç

asker_mayin.jpg

Jandarma Komutanlığı'ndan çıkan mayın tarama timi, ilk olarak geçtiğimiz gün operasyondan dönen Mehmetçiklerin yoluna döşenen bir mayının bulunduğu ve boşaltılan Güzeldere, Kazan, Kaynak, Yaprak, Çeltikli, Kayalık ve Cevizli köylerinin yolunda mayın taradı. Şorti dere mevkiindeki mayın taramasının ardından Köprülü Sınır Jandarma Tabur Komutanlığı ile Çukurca arasındaki 19 kilometrelik karayolunda geniş güvenlik önlemleri arasında mayın taraması yaptı.

Mehmetçik bayram öncesi mayın taraması yaparken, korucular da yolda güvenlik aldı. Mehmetçiğin bayrama moralli girdiği gözlenirken, gözlerini de hiç dağlardan ayırmadığı dikkat çekti.

asker_mayin2.jpg



Turkcell, bugünden geçerli olmak üzere konuşma ücretlerine zam yaparken, diğer GSM operatörlerine yapılan görüşmelerin fiyatını düşürdü.

Firmadan yapılan yazılı açıklamada, kısa mesaj ve kısa mesaja bağlı servisler, bireysel ve kurumsal faturalı ses ve ön ödemeli kontör kart ücretlerinde fiyat ayarlaması gerçekleştirildiği belirtildi.

telefon4.jpg


İzmir'de 'yüzük' operasyonu
İzmir'de, Narkotik Suçlar Büro Amirliği tarafından gerçekleştirilen operasyonda uyuşturucu ticareti yaptıkları belirlenen 5 kişi yakalandı. Bir ay süren takip sonucu polisin baskın düzenlediği evde kalan şahıslar polise pitbull köpekleriyle karşı koymak istedi.
yuzuk_operasyon.jpg

Örgütlü olarak uyuşturucu ticareti yaptıkları tespit edilen şahıslara yönelik gerçekleştirilen "Yüzük" operasyonu, bir ay boyunca süren gizli kamera ve fiziki takip yöntemiyle gerçekleştirildi. Uyuşturucu ticareti yapan ve uyuşturucu satışına engel olmaya çalışan vatandaşları silahla tehdit ettikleri öğrenilen 46 yaşındaki D.E. ile 18 yaşın üstünde oldukları belirtilen H.T., V.D., A.Ç. ile M.D.'nin oturdukları eve baskın düzenlendi.

Damat öfke kustu: 3 yaralı

Çorlu`da kayınpederinin evine giden damat öfke kustu. Karısı, kayınpederi ve kayınvalidesini bıçaklayan damat, kaçmaya çalışırken polis ekiplerince yakalandı.
Edinilen bilgilere göre Havuzlar Mahallesi Akay Sokak`ta ikamet eden kayınpederi M.T.`nin (47) evine gelen damat K.S. (30), eşi ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkesine hakim olamayan damat K.S., eşi M.S. (23), kayınvalidesi
F.T. (47) ve kayınpederi M.T.`yi bıçaklayarak yaraladı.

damat_ofke.jpg
 

pfffffff

Aileden
Kayıt
13 Mart 2007
Mesajlar
5.420
Beğeniler
0
Türkiye'nin yaptığı sınır ötesi hava harekatı yabancı basında tartışılmaya devam ediyor. Operasyonlarla ilgili en dikkat çekici değerlendirmeyi İngiliz gazetesi Independent yaptı.

Irak konularında uzman muhabir Patrick Cockburn, yazısında, PKK'nın keşfedilmeyi zorlaştırmak ve kayıpları asgari seviyede tutabilmek için küçük birimler halinde hareket etme uygulamasına geçtiğini aktardı.

Haberde, "Türkiye, İran ve Irak sınırları boyunca uzanan dağlık bölgedeki 2 bin 500 PKK'lı, sarp ve derin vadilerde gizlenen seyyar kamplara dağılmış durumda" denildi.

Gazete, PKK'nın keşfedilmeyi zorlaştırmak ve kayıpları asgari seviyede tutmak için küçük birimler halinde hareket etmeye başladığını aktardı.

Cockburn, hava ve kara harekâtının önemini ise şöyle dile getirdi: "Bunlar Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana düzenlenen en ciddi operasyonlar."
 

pfffffff

Aileden
Kayıt
13 Mart 2007
Mesajlar
5.420
Beğeniler
0
En Tehlikeli Hava Alani

Isparta’daki uçak faciasının yankıları sürerken bu kez Tokat Havalimanı ile ilgili ürkütücü açıklama geldi. Atlasjet pilotu Hanağasıoğlu, ‘Pisti 34 derece eğri. ILS kurulamıyor. Mutlaka düzeltilmeli’dedi

Facianın ardından havalimanları gündeme gelirken Atlasjet Havayolları’nın İstanbul-Tokat arasında düzenlenen uçak seferlerinin sık sık iptal edilmesinin, Tokat Havaalanı pistinin eğik olması ve Endiz köyü camisinin minaresinden kaynaklandığını açıkladı.

İstanbul-Tokat seferlerini yapan Atlasjet Havayolları CRJ 900 tipi yolcu uçağının kaptanı Batu Hanağasıoğlu, CRJ 900 Tip Şef Yardımcısı 2. Pilot Melih Çetinayak ve Atlasjet Havayolları Tokat Bölge Müdürü Adnan İkikat ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Hanağasıoğlu, Tokat Havaalanı pistinin 34 derece eğri olduğunu belirterek, yönünün mutlaka düzeltilmesi gerektiğini söyledi.

ILS KURULMASI MÜMKÜN DEĞİL
Pistin 34 derece saat yönüne doğru yapılması gerektiğini belirten Batu Hanağasıoğlu, ‘Bu şekilde ILS (Aletle İniş Sistemi) kurulabilirdi. ILS, hassas yaklaşma yardımcısıdır. Bunun kurulabilmesi için ise pistin uzantısında 15 milin temiz olması, herhangi bir yükseltinin bulunmaması gerekiyor. Bu şartlar altında ILS gerekli. Ancak havaalanının kuruluş yapısı bakımından da şu aşamada ILS kurulması mümkün değil. 1 yıldır Tokat’a uçuş yapan Atlasjet’e ait uçaklar, geçtiğimiz yıl yine bu aylarda Tokat’a sefer yapabilirlerken, bu yıl kışın daha sisli ve görüş mesafesinin az olması dolayısıyla seferler sık sık iptal ediliyor’ diye konuştu.

MİNARE DE UÇAĞI ENGELLİYOR
Uçak seferlerinde bir başka riskinde Tokat’a bağlı Endiz Köyü camisinin minaresi olduğunu belirten Hanağasıoğlu, ‘Bu minarenin üzerinden geçerken uçağı eğmek zorunda kalıyoruz. Pistin uzunluğu mevcut haliyle bin 925 metre. Pistin boyu kısa ve pist yönü eğri. Meteorolojik verilerin de olumsuz olmasından dolayı sürekli seferler iptal ediliyor’ dedi.
 

pfffffff

Aileden
Kayıt
13 Mart 2007
Mesajlar
5.420
Beğeniler
0
Direnişte bir bayram

Bayram geldiğinde doğal bir mutluluk duygusu kaplar her yanı. Ancak son yıllarda dini bayramlar İslam dünyası için büyük mutluluklardan ziyade burukluklara vesile oluyor.

Elbette başta komşumuz Irak geliyor.

Yaralı ülke esir liderinin boynuna bir bayram günü işgalcilerin yağlı urganı geçirildi.

Dış alemler öyle de biz de farklı mı?

Bugün bayram ama Yörsan işçileri eşleriyle çocuklarıyla kutlama yerine Susurluk"taki fabrikanın önünde ve kara kış koşullarında bekliyorlar.

Tam 400 işçi… Eşleriyle 800, bir çocuklarıyla 1200, iki çocuklarıyla 1600 insan açlığın pençesine terk edildi. Din-i bütün işveren, işçilerin Türk-İş"e bağlı Tek Gıda İş Sendikası"na üye olmalarını kendisine karşı yapılmış bir ihanet olarak algıladı.

Bütün işçileri kapının önüne koydu!

Peki Türkiye"de sendikalı olmak yasak mı?

Hayır.

Hatta hem yasal, hem de anayasal bir hak! Ancak bunları kullanmamak kaydıyla. Kullandıkları zaman işçiler işleri kaybedebiliyorlar.

Tıpkı Türk-İş"e bağlı Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası TÜMTİS"e üye olan Akdeniz Nakliyat işçileri gibi… Toplam dokuz işçi tam 4 aydır İzmir Pınarbaşı"ndaki şirketin önünde kurdukları direniş çadırında bekliyorlar.

Çalışmak istiyorlar ama sendika üyesi olarak.

İşverenler ise “hayır” diyorlar:

-Benim istediğim gibi çalışacaksınız, ne verirsem kabul edeceksiniz!

Tıpkı kölelik dönemindeki gibi.

İşverenlerimiz ticari olarak 21. yüzyılı yaşıyorlar, işçilerine karşı ise 17. yüzyılın ruhu ile davranıyorlar. O yıllarda da sendika falan yoktu.

Son dönemi ilişkin tek mutlu haber Antalya"dan geldi. Novamed işyerinde örgütlenip Petrol-İş"e üye olan kadın işçilerin tümü işten atıldı. Direndiler, kazandılar. Yabancı patron sonunda “pes” dedi. Kadınların sendika üyeliğini kabul etti. Toplu sözleşme imzaladı.

Bayramı direnişlerde geçiren işçi kardeşlerimizi selamlıyorum.

Yakınlarının, uzaklarının, destekleyenlerinin, köstekleyenlerinin de (yani herkesin) bayramlarını kutluyorum.
 

pfffffff

Aileden
Kayıt
13 Mart 2007
Mesajlar
5.420
Beğeniler
0
Süper Loto çekildi

Süper Loto 6/54 oyununun bu haftaki çekilişi yapıldı. İşte şanslı numaralar...
Milli Piyango İdaresince düzenlenen Süper Loto 6/54 oyununun bu haftaki çekilişi yapıldı.

9. Hafta'nın kazandıran numaraları 7, 8, 28, 32, 36 ve 37 olarak belirlendi.
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Schengen alanı genişletildi
Schengen serbest dolaşım alanı, 9 yeni ülkenin katılımıyla dün gece yarısı resmi olarak genişledi.

Böylece AB'de serbest dolaşım hakkına sahip ülkelerin sayısı, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovenya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nin de katılımıyla 15'ten 24'e çıktı.

İç sınır kontrolleri kaldırılan Schengen ülkelerinden birinden vize alan yabancılar bu vizeyle tüm serbest dolaşım alanına girebiliyor.

AB'ye 2004'te üye olan Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovenya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nden, diğer AB ülkelerine geçişlerdeki kontrol dün gece yarısı resmen kaldırıldı. Estonya, Letonya ve Litvanya, saat farkı nedeniyle Schengen'e diğer ülkelerden bir saat önce dahil oldu.

Lüksemburg'un Schengen kasabasında 1985 yılında imzalanan anlaşma çerçevesinde belirlenen serbest dolaşım alanında daha önce Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, İspanya, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, İsveç, Norveç, Portekiz ve İzlanda bulunuyordu.

AB, Bulgaristan, Kıbrıs Rum kesimi ve Romanya'nın da ''önümüzdeki yıllarda'' Schengen kapsamına girmelerinin öngörüldüğünü belirtiyor.

Bu arada Schengen alanının genişlemesini kutlamak için, Avusturya-Slovakya ve Almanya-Çek Cumhuriyeti sınırındaki geçiş noktalarında yerel saatle 00.00'da soğuğa rağmen toplanan çok sayıda kişi, havai fişekler attı.

Diğer ülkelerde de birçok sınır noktasında havaya konfetiler atıldı ve geçiş ışıkları sembolik olarak kırmızıdan yeşile getirildi. Yetkililer, birçok sınır geçiş noktasında bariyerleri testereyle kestiler ve şampanya patlattılar.

Estonya'nın Schengen alanına dahil olmasının ardından Finlandiya'dan bu ülkeye gelen ilk gemi sınır muhafızları tarafından orkestrayla karşılandı.

Şu an kara ve deniz sınırlarında uygulanan anlaşma, havaalanlarında da gelecek yıl Mart'tan itibaren uygulanacak.

vize.jpg



İki başlığın açılması kayda değer adım"
LONDRA(ANKA) – AB'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerinde iki başlığın daha açılması yankı buldu. Financial Times gazetesi, bu gelişmeyi “mütevazı ancak kayda değer bir adım” olarak nitelendirdi.

Financial Times gazetesi, “AB, Türkiye ile müzakerelerinde ilerlemeyi olumlu karşılıyor” başlıklı haberinde “Türkiye'nin AB'ye katılma çabalarında Çarşamba günü iki başlığın daha müzakerelere açılması ile mütevazı ancak kaydı değer bir adım atıldı” yorumunu yaptı.

Avrupa Komisyonu Üyesi Olli Rehn'in “Türkiye ile katılım süreci devam ediyor ve sonuç veriyor” sözlerine yer verilen haberde geçen Mayıs ayında Türkiye'nin Avrupa karşıtı Nicolas Sarkozy'nin Fransa cumhurbaşkanı olarak seçilmesi ile müzakere sürecine gölge düştüğünü yazdı.

İngiliz gazetesi, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Fismini vermeden Fransa'ya yönelttiği eleştirileri de aktardıktan sonra Fransa'nın iki başlığın açılmasını ancak “Akil Adamlar” grubuna onay verilmesinden sonra kabul ettiğini kaydetti. (ANKA)

disbasin.jpg


Danıştay, gömme balkona vize verdi
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, gömme balkonların alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle yapılan değişikliğin ruhsat gerektirmediğine ve anılan tadilatın yaktırılmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemin hatalı olduğuna karar verdi.

Gömme balkonunu alüminyum ile kapatan S.L., bunu ruhsatına işletmediği gerekçesiyle şikayet edildi. Karşıyaka Belediye Başkanlığı da gömme balkonun yıkılmasına karar verdi. Karar itiraz eden S.L., İzmir 4. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, yıkım işleminin iptali talebini reddetti. S.L., bunun üzerine kararı temyiz etti. Danıştay 6. Dairesi, mahkeme kararının bozulmasına hükmetti. Yerel mahkeme, karara direnince dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu gündemine geldi.

İdari Dava Daireleri Kurulu, yerel mahkemenin kararının bozulmasına hükmetti. Karar gerekçesinde şu görüşler yer aldı:

“Dava konusu balkonun tünel kalıp yapım tekniğine bağlı olarak taban alanı sınırlarını belirleyen, zemin ile irtibatlı, betonarme perde düşey elemanların arasında ve taban alanı içinde imal edildiği için, çıkma niteliğinde olmadığı, gömme niteliğinde olduğu, açık bir kullanım alanı olan bu balkonun ön cephesinin sabit alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle açık kullanım alanının kapalı kullanım alanına dönüştürüldüğünün belirtildiği, gömme balkonun kapatılması suretiyle taban alanı dışında yeni ve fazladan bir yer kazanılmadığı, çekme mesafesinin ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı, tadilatın taşıyıcı unsurları etkilemediği, cephe görünümünde meydana gelen değişikliğin ise ruhsat gerektirmediği anlaşıldığından, anılan tadilatın yıktırılmasına ve para cezasına verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesinin ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.”

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun bu kararının ardından gömme balkonlarını alüminyum çerçeve ve cam ile kapatanlar belediyeden ruhsat almak zorunda kalmayacak.

balkon.jpg



Ankara beşik gibi sallanıyor
Ankara'nın Bala ilçesinde meydana gelen 5.7'lik depremin ardından, gece 24.00 itibariyle hafif şiddette 13 ayrı deprem daha kaydedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi'nden verilen bilgiye göre, Ankara'nın Bala İlçesi'ndeki 5.7'lik depremin ardından meydana gelen 13 artçı depremin saatleri ve şiddetleri şöyle:
09:26:16 3.3
08:53:26 2.8
08:29:40 2.8
07:22:20 3.2
06:14:30 3.2
05:26:59 3.3
02:49:50 3.1
01:25:12 3.3
01:13:20 3.2
00:46:03 3.0
00:42:02 3.2
00:36:41 3.3
00:20:41 3.6

deprem_bala7.jpg



Rakiplerimiz belli oluyor!..


Fenerbahçe ile Galatasaray'ın Avrupa kupalarındaki rakipleri bugün belli oluyor. Kura çekimini Mynet Spor'dan CANLI aktaracağız... Avrupa Şampiyonlar Ligi ile UEFA Kupası'nda grup maçlarının ardından oynanacak olan eleme turu karşılaşmalarının kura çekimleri bugün İsviçre'nin Nyon kentinde yapılacak. Şampiyonlar Ligi 2. tur kura çekimi TSİ 13.00, UEFA Kupası 3. tur kura çekimi ise TSİ 14.00'te gerçekleştirilecek.


FENERBAHÇE'NİN MUHTEMEL RAKİPLERİ
Şampiyonlar Ligi'nde (G) Grubu'nu İtalya'nın Inter takımının ardından ikinci sırada tamamlayan Fenerbahçe, diğer gruplarda ilk sırayı elde eden takımlardan biriyle eşleşecek.


Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi 2. turundaki muhtemel rakipleri şöyle: Porto (Portekiz), Milan (İtalya), Real Madrid, Barcelona, Sevilla (İspanya), Manchester United ve Chelsea (İngiltere)


Şampiyonlar Ligi'nde 2. turda ilk maçlar 19-20 Şubat, rövanşları ise 4-5 Mart tarihlerinde oynanacak.


GALATASARAY'IN MUHTEMEL RAKİPLERİ
Galatasaray ise UEFA Kupası'nda grubunu 3. sırada bitirdiği için, diğer gruplarda ilk sırayı elde eden takımlardan biriyle eşleşecek.


Sarı-kırmızılıların UEFA Kupası 3. turundaki muhtemel rakipleri arasında; Almanya'nın Bayern Münih, Bayer Leverkusen, Hamburg, İngiltere'nin Everton ve İspanya'nın Getafe, Atletico Madrid, Villarreal takımları bulunuyor.


UEFA Kupası'nda ilk maçlar 13-14 Şubat, rövanşları ise 21 Şubat'ta yapılacak.

kuracekimi2.jpg
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Mehmetçik eksi 5 derece soğukta
ŞIRNAK (İHA) - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), terör örgütü PKK'ya karşı sürdürdüğü operasyonlar sürerken, mehmetçik, Kurban Bayramı'nın 3. gününde eksi 5 derece soğukta mayın tuzaklarına karşı aramalarına devam etti.

MEHMETÇİĞİN HEM SOĞUK HEM MAYIN MÜCADELESİ

Güneşin doğmasıyla birlikte yollara düşen askerler, soğuk havaya rağmen Gabar ve Cudi Dağı eteklerinde mayınlı tuzaklara karşı aramalarına tüm hızıyla devam ediyor. Çok sayıda mehmetçik sabah saatlerinde Şırnak-Cizre karayolunda mayın taraması yaparken, gece boyunca nöbette olan askerler sabahın ilk ışıklarıyla ısınmak için ateş yaktılar. Soğuktan korunan askerler, güneşin doğuşuna kadar ateş yakarak ısınıyorlar.

mehmetcik.jpg


Ev alacaklara tavsiyeler
BURSA (İHA) - Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve müteahhit Ali Ağaoğlu, konuta ihtiyacı olan insanlara ödeyebilecekleri taksitlerle beğendikleri evi almalarını tavsiye etti.
iyor. Dolayısı ile Türkiye'nin büyümesini yüzde 5, yüzde 7 oranından aşağıya düşürmemesi lazım. Ama maalesef 2007'yi yüzde 2 büyümeyle kapatıyoruz. Yeni açılımlar ile ekonomik büyümeyi yüzde 5'lerin üzerine taşımamız lazım. Bunun olması içinde ekonomi geri planda kalmamalı" şeklinde konuştu.

konut.jpg



Birinci hakkında soruşturma izni
Ankara (AA)- Danıştay 1. Dairesi, eski Milli Eğitim Bakanı Müsteşarı, AK Parti İstanbul Milletvekili Necat Birinci'nin, müsteşarlık görevinde bulunduğu dönemde üç ayrı eyleminden dolayı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in soruşturmaya izni vermemesine ve şikayeti işleme koymamasına ilişkin kararlarını kaldırarak, dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

Birinci hakkında, "yargı kararını etkisiz kılmak amacıyla işlemler tesis etmek suretiyle görevi kötüye kullanmak", "Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak'ın 2005 yılı sicilini objektif olarak düzenlememek" eylemleri nedeniyle soruşturma açılması, "mahkeme kararını etkisiz hale getirecek atama işlemleri tesis etmek suretiyle görevi kötüye kullanmak" eylemi nedeniyle de yapılan şikayetin işleme konulması istendi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eski Müsteşar Birinci hakkında, "yargı kararını etkisiz kılmak amacıyla işlemler tesis etmek suretiyle görevi kötüye kullanmak" eylemiyle ilgili 1 Ağustos 2007'de, "Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak'ın 2005 yılı sicilini objektif olarak düzenlememek" eylemiyle ilgili 8 Ağustos 2007'de soruşturma izni vermedi. Çelik, 4 Haziran 2007'de de Birinci hakkında, ''mahkeme kararını etkisiz hale getirecek atama işlemleri tesis etmek suretiyle görevi kötüye kullanmak'' eylemi nedeniyle yapılan şikayeti işleme koymadı.

Milli Eğitim Bakanı Çelik'in, soruşturma izni vermeme ve şikayeti işleme koymamama kararlarına itiraz edilmesi üzerine dosya, Danıştay 1. Dairesine geldi.
Daire, Bakan Çelik'in soruşturma izni vermemesine ilişkin iki kararı ile şikayeti işleme koymamama kararını kaldırdı ve dosyaları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

necatbirinci.jpg


İstanbul'un Neron'u kim?
İstanbul'da son bir haftadır geceleri park etmiş otomobilleri yakan saldırganlar korku saçmaya başladı. Başlangıçta üzerinde fazla durulmayan 'Neron' gibi ateşe verme meraklısı saldırganlar, her gece bir başka semtte ortaya çıkıp otomobil yakmaya devam ediyor.

oto_kundak.jpg


Kartal görüntüyü kararttı: 1-2
Turkcell Süper Lig'in 17. haftasının açılış maçında Vestel Manisaspor ile Beşiktaş, Manisa 19 Mayıs Stadı'nda karşı karşıya geldi. İlk yarısı 1-1 beraberlikle sonuçlanan karşılaşmanın ikinci yarısında Beşiktaş galibiyet bolünü bularak devreyi 3 puanla kapattı.

Maçın 24. dakikasında Uğur İnceman, Vestel Manisaspor'u 1-0 öne geçirdi. Beşiktaş'ın Brezilyalı golcüsü 41. dakikada penaltıdan bulduğu golle 1-1'lik eşitliği sağlarken, 54. dakikada bir kez daha Manisa ağlarını havalandırdı ve takımına 3 puanı kazandıran isim oldu.


MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)
4. dakikada sol kanattan Selçuk'un kullandığı serbest vuruşta top Beşiktaş savunmasının arkasına düştü. Kale önündeki Borbiconi müsait pozisyonda topu üsten auta gönderdi.
5. dakikada İbrahim Üzülmez'in uzun topuyla sağ kanattan ceza sahasına giren Bobo, hatalı çıkış yapan kaleciyi geçerek Delgado'ya pas verdi. Müsait pozisyondaki Delgado'nun vurduğu topta, Vestel Manisaspor'lu savunma oyuncusu yatarak müdahalesiyle tehlikeyi önledi.
11. dakikada Tello ceza sahası dışından sert bir vuruş yaptı. Top az farkla üstten auta gitti.
12. dakikada sol çaprazdan ceza sahasına giren Delgado'nun şutunda top kaleci Ufuk'un ellerinde kaldı.
16. dakikada Beşiktaş ceza sahası içerisindeki karambolde Rafael topa sert vurdu, meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
24. dakikada Metin'in ceza sahası içerisinde vurduğu top Beşiktaş defansından döndü. Dönen topta Rafael ceza yayı üzerindeki Uğur İnceman'ı gördü. Uğur, düzgün bir plase vuruşla topu sağ köşeden ağlarla buluşturdu. 1-0
33. dakikada topla ceza sahasına giren Metin, pasını Rafael'e çıkardı. Bu futbolcunun vuruşunda top kalecide kaldı.
34. dakikada Ali Tandoğan'ın vurduğu top, kavis alarak kaleye yöneldi. Kaleci Ufuk, seken topu zorlukla kornere çeldi.
39. dakikada Cisse'nin ara pasına hareketlenen Ali Tandoğan, sağ kanattan ceza sahasına girdiği an Ferhat tarafından düşürülünce, maçın hakemi yardımcısının uyarısıyla penaltı noktasını gösterdi.
41. dakikada penaltı atışını kullanan Bobo, topu kaleciyle ters köşelere göndererek skorda dengeyi sağladı. 1-1



MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI)
54. dakikada Serdar Özkan hızla rakip ceza alanına taşıdığı topu Bobo'ya bıraktı. Bobo'nun sağ çaprazdan attığı şutta, meşin yuvarlak kaleci Ufuk'un kapattığı köşeden ağlara gitti: 1-2.
80. dakikada Beşiktaş ceza alanı içinde oluşan karambolde, Kalabane'nin kafa şutunda Ali topu kale çizgisinden kafayla çıkardı.
81. dakikada Beşiktaş kontratağında Cisse'nin şutunda, kaleci Ufuk'tan seken topu önünde bulan Burak, iyi bir vuruş yapamayınca meşin yuvarlak üstten auta gitti.
83. dakikada Beşiktaş mutlak gol fırsatından yararlanamadı. Ceza alanı içinde kaleciyle karşı karşıya kalan Bobo çalım atmak isterken, kaleci Ufuk bu oyuncunun ayaklarından topu almayı başardı.
90. dakikada kaleciyle karşı karşıya kalan Burak'ın vuruşunda Ufuk ayaklarıyla topu çeldi.
Karşılaşma, Beşiktaş'ın 2-1 üstünlüğü ile sonuçlandı.


Stat: 19 Mayıs
Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Erhan Sönmez, Arif Çelik
Vestel Manisaspor: Ufuk, Ümit, Borbiconi, Kalabane, Ferhat, Şener, Uğur, Selçuk (Dk. 87 Oğuz), Rafael, Metin (Dk. 64 Sinan), Holosko (Dk. 57 Güven)
Beşiktaş: Hakan, İbrahim Toraman, İbrahim Kaş, İbrahim Üzülmez, Ali, Cisse, Serdar Özkan, Tello, Delgado (Dk. 76 Burak), Bobo, Nobre (Dk. 66 Koray)(Dk. 80 Baki)
Goller: Dk. 24 Uğur (Vestel Manisaspor), Dk. 41 (penaltıdan) ve Dk. 54 Bobo (Beşiktaş)
Sarı Kartlar: Dk. 26 Kalabane, Dk. 40 Uğur (Vestel Manisaspor), Dk. 35 İbrahim Toraman, Dk. 45 Delgado, Dk. 70 Cisse (Beşiktaş)

BJK_Vestel3.jpg
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Patlamada 80 kilo A-4 kullanıldı
Diyarbakır'daki hain saldırıyı terör örgütü PKK üstlendi. Terör örgütü hain saldırıyı üstlendiğini belirten bir açıklama yaptı.Örgüt, sitesinden yapılan açıklamada hain olayı üstlendiğini ima etti . Açıklamada, "Terörist bir devletin vahşi saldırılarına karşı halkın öz savunmasını geliştirerek eylem geliştirmesi kutsaldır. Bölgedeki gelişmelerin hangi yönde olacağı noktasında tahmin yürütmek için kahin olmaya gerek yok. Böyle bir süreçte, Diyarbakır'da patlamadan herkesin bir sonuç çıkarması gerekiyor" denildi.
Diyarbakır'da dün akşam 5 kişinin öldüğü ve 68 kişinin yaralandığı bombalı saldırıda teröristlerin, subay ve astsubayları taşıyan servis otobüsü geçerken, dersane önüne park ettikleri LPG'li Lada otomobilde 80 kilo A4 plastik patlayıcıyı infilak ettirdiği saptandı.

diyarbakir_patlamagunduz3.jpg




Kaçırılan askerlere 6 suçtan dava

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nin Dağlıca bölgesinde terör örgütü PKK tarafından kaçırılan 8 asker ile ilgili iddianame hazırlandı. Askeri Sacının hazırladığı 19 sayfalık iddianamede, askerler 6 ayrı suçtan yargılanacak. Er Ramazan Yüce için ömür boyu hapis cezası istenirken, diğer askerler 3-5 yıl arasında değişen sürülerde hapis cezası isteniyor.


Askerlerin bu resimleri tepki çekmişti


Askeri savcı tarafından hazırlanan iddianameyle 8 askere yöneltilen suçlamalar şöyle: “Suç ve suçluyu alenen övme”, “büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar”, “devletin birliğini ve “ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek”, “yurtdışına firar”, “zincirleme olarak basın ve yayın yolu ile bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “basın ve yayın yolu ile halkı askerlik hizmetinden soğutacak beyanlarda bulunmak, propaganda yapmak.”

Yüksekova İlçesi'ndeki Dağlıca Taburu'na 21 Ekim 2007'de PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu çıkan çatışmalarda 12 asker şehit olurken, 13 asker yaralanmış, 8 asker de teröristlerce kaçırılmıştı. PKK'lı teröristlerin kaçırdığı askerler 4 Kasım 2007'de de Kuzey Irak'ta serbest bırakılmıştı. Diyarbakır'dan sonra Van'a getirilen askerler 10 Kasım'da ise mahkemeye çıkarıldı. Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarılan 8 asker, "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek" gerekçeleriyle tutuklandı.

Van Askeri Cezaevi'nde 65 gündür tutuklu bulunan askerlerin iddianamesi hazırlandı. Askeri savcılıkça hazırlanan 19 sayfalık iddianamede, askerler "1-Suç ve suçluyu alenen övme, 2-Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar 3- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek,4- yurt dışına firar, 5-Zincirleme olarak basın ve yayın yoluyla bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak, 6-Basın ve yayın yoluyla halkı askerlik hizmetinden soğutacak beyanlarda, telkinlerde bulunmak, propaganda yapmak" suçlarından yargılanacak.


ER RAMAZAN YÜCE İÇİN ÖMÜR BOYU İSTENİYOR

İddianamede Er Ramazan Yüce suçların tamamından yargılanması isteniyor. Yüce'nin Roj TV'de yaptıkları konuşmalara da dikkat çekiliyor. İddianamede, Er Yüce'nin Kürtçe bildiği belirtilerek teröristleri teslim olun çağrılarına uymalarına mutakip de 21 Ekim 2007 tarihinde teröristler tarafından Irak'ın Kuzey'ındeki bir terör barınağına götürülen şüpheli Yüce'nin burada geçirdiği zaman zarfında 7 şüpheliye nazaran teröristlerle oldukça rahat samimi bir ilişki içerisinde olduğu, orada bulunmaktan da memnunmuş gibi teröristlerle diyaloga girdiği belirtiliyor. Er Yüce için ayrıca beyanlarından da anlaşılacağı üzere rahat tavırlarının diğer şüphelilerde tedirginlik ve şüphe yarattığı, gelişmelerden de haberi varmış gibi "Bizi 15-20 gün sonra bırakırlar" şeklinde sözler sarf ettiği belirtiliyor. Yüce'nin 27 Ekim 2007'de Roj-Tv'de yaptığı konuşmada iddianameye delil olarak konuldu. Ramazan Yüce için ayrıca silahını kaybettiği için 1.208 YTL tutarında hazine zararı verdiği gerekçesiyle Yüceden tazmin ve tahsili de isteniyor


UZMAN ÇAVUŞ ÇAĞAN PROPAGANDADAN YARGILANACAK

İddianamede Uzman Çavuş Halis Çağan için 3 ayrı suçtan dava açılması talep ediliyor. Çağan, "Memuriyet görevinin gereklerine aykırı hareket etmek, büyük zararlar doğuran emre ittatsizlikte ısrar ile zincirleme olarak basın ve yayın yoluyla bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarından yargılanacak. Piyade Er Fuat Başoda, "Büyük zarararlar doğuran emre iteatsizlikte ısrar ile yurt dışına firar etmek" suçlarından diğer erler İlhami Demir, İrfan Beyaz, Özhan Şabanoğlu, Fatih Atakul, ve Piyade Çavuş Mehmet Şenkul da "Büyük zarararlar doğuran emre iteatsizlikte ısrar"suçlarından yargılanacak.

Er Ramazan Yüce'nin Avukatı Dinçer Aslan, müvekili hakkında 6 ayrı suçtan kamu davası açıldığını söyledi. Avukat Aslan, Ramazan Yüce'nin ömür boyu hapsinin istendiğini, diğer askerlerin de 3-5 yıl arasında hapis istmeyile yargılanacağını belirterek, "Bunlar çok ağır suçlamalardır. İstihbarat ve güvenlik zaafının olduğunu düşünüyoruz.ayrıca müvekilim Yüce silahını kaybettiği için hazine zararının tanzimi de isteniyor. Bu da ilginç bir durumdur." dedi. Tutuklu askerlerle ilgili ilk duruşma, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde 1 Şubat 2008'de görülecek

asker_serbest2.JPG



Türkiye K.Irak'a elektriği kesti

Kuzey Irak'a Türkiye'den elektrik satan tek şirket olan Kartet, gerekli fuel-oil'in Irak tarafından temin edilememesi nedeni ile elektrik satışını durdurduğunu bildirdi.

Irak'tan hammadde olan fuel oili alamayınca Türkiye bölgeye verdiği elektriği kesti.

Kartet'ten Direktör Nuray Atacık imzası ile yapılan açıklamada şirketin 2003 yılından bu yana Irak Elektrik Bakanlığı ile yapılan sözleşme çerçevesinde Irak'a elektrik ihracatı yapmakta olduğu hatırlatılarak “KARTET, elektrik üretimindeki hammaddesi olan ve Irak Cumhuriyeti Devleti tarafından aynı sözleşme kapsamında sağlanan fuel-oil'in, Baiji rafineri bölgesinde yaşanan olaylar nedeni ile temininde aksama meydana geldiği belirtildi.

Türkiye, "Irak'a elektrik ihracatını söz konusu durumun telafisine kadar durdurmak zorunda kalmıştır” denildi.

Atacık açıklamada özellikle insani yardım çerçevesinde hastane, su pompası ve güvenlik aydınlatması için elektrik teminine devam edilmesi için gösterilen gayrete rağmen yakıt tedarikinde yaşanan güçlük neticesinde elektrik kesintisi kaçınılmaz hale geldiğini belirtti.

Atacık “2 Ocak 2008 saat 11:00'de Irak'a Türkiye'den tedarik edilen elektrik tamamiyle durmuştur” dedi.

Atacık Irak Cumhuriyeti Devletinin başta söz konusu yakıtın temini olmak üzere sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmesini müteakip santralin normal üretimine devam edeceğini ve Irak Elektrik Bakanlığı ile yapılan anlaşma gereğince de Irak'a elektrik ihracatının kaldığı yerden sürdürüleceğini kaydetti.

elektrik3.jpg



Otobüsünü yolcularla birlikte rehin aldılar
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından belediye otobüslerine yapılan zammı protesto etmek isteyen bir grup, Kızılay'da EGO otobüsünü içindeki yolcularla birlikte rehin aldı. Edinilen bilgilere göre, Kızılay'dan Mamak'ın Ege Mahallesi'ne hareket eden EGO otobüsü Ziya Gökalp Caddesi ile Mihatpaşa Caddesi'nin kesiştiği noktaya geldiğinde içine yolcu olarak binen 8 kişilik bir grup tarafından durduruldu.
ankara_rehin.jpg

Sol bir örgüte üye oldukları öne sürülen bu kişilerden ikisi otobüs şoförünün aracı hareket ettirmesini engellerken, diğerleri de kapıları kapatarak yolcuların araçtan inmesine mani oldu. Otobüs içinde camlara ulaşıma yapılan zamları protesto içeren dövizler asan grup üyeleri daha sonra slogan atmaya başladı. Olay yerine çağrılan polis ekipleri hemen duruma müdahale ederek grubun tüm engellemesine rağmen otobüsün kapılarını açarak aracın içine girdi. Yolcuların arasına karışan grup üyeleri bir bir gözaltına alınırken yolcularda olayın şaşkınlığını ve korkusunu yaşadı.



Linderoth için kritik gün 7 Ocak!..


Galatasaray Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin, çok iyi bir kadroya sahip olduklarını ve iyi bir ortamlarının bulunduğunu belirterek, "Üç kulvarda da yolumuza iyi bir şekilde devam edeceğimize olan inancımız tam" dedi.


Florya Metin Oktay Tesisleri'nde basın toplantısı düzenleyen Adnan Sezgin, Turkcell Süper Lig'in ara döneminde kulüpleri aleyhine çeşitli spekülasyonların yapıldığını ifade ederek, "Bunlar gerek transferlere yönelik, gerekse de teknik heyet, futbolcu ve yöneticilere yönelik oldu. Ama şunun iyi bilinmesini isteriz ki, bu tür spekülatif haberler bizi yıpratamayacak. Çok iyi bir kadromuz ve ortamımız var. Üç kulvarda da yolumuza iyi bir şekilde devam edeceğimize olan inancımız tam" diye konuştu.


Sezgin, sarı-kırmızılı futbolcuların devre arasına girdikten hemen sonra gruplar halinde tesislerde çalışmaya başladıklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Resmi top başı yapma tarihi 2 Ocaktaydı. Üç futbolcumuz dışında bütün oyuncularımız burada. Katılmayanlardan biri olan Nonda'nın bu süre içinde burada olması lazımdı, ama yaptığımız görüşmelerde babasının bir hastalığının olduğunu söyledi. Geldiği zaman savunması alınacak. Açıklaması yeterli bulunmaz ise disiplin cezasına çarptırılacak. Lincoln ise bugün Brezilya'daki doktorunda yapılacak kontrolünden sonra yola çıkacak ve 6 Ocak Pazar günü burada olacak. Bunun için kendisine zaten daha önce izin verilmişti."


LİNDEROTH'UN DURUMU
Kalçasından sakatlığı bulunan İsveçli futbolcu Linderoth'a da değinen Adnan Sezgin, bu oyuncunun ABD'de kontrolden geçeceğini kaydetti.


Sezgin, Lindertoh'un bugüne kadar İstanbul ve İsveç'te yapılan kontrol ile tedavilerinde kullanılan yöntemlerin pek yararlı olmadığı kanısına varıldığını dile getirerek, şöyle konuştu:


"Biz bu konuda en iyi doktorlardan biri olarak ABD Colorado'da bir doktora göndermeye karar verdik kendisini. Dolayısıyla onun vereceği karara saygı duyacağız ve o doğrultuda hareket edeceğiz. Eğer bir ameliyat söz konusu olursa, 7 Ocakta yapılacak kontrolden hemen sonraki gün bu ameliyat yapılacak. Bu futbolcumuz ameliyat olursa, ne kadar sahalardan uzak kalacağı o zaman belli olacak. Biz de ona göre hareket edeceğiz. Fakat Linderoth'un durumu çok üzücü. Bugüne kadar oynadığı bütün liglerde, buna milli takım maçları da dahil, 2-3 haftadan fazla sakatlık görmeyen bir arkadaşımız. Maalesef böyle bir sakatlıkla karşı karşıya kaldı. Umarım kısa zamanda aramıza döner."


TRANSFER ÇALIŞMALARI
Adnan Sezgin, transfer çalışmalarıyla ilgili olarak teknik direktör Karl Heinz Feldkamp ile görüşme halinde olduklarını ve ihtiyaç hissettikleri noktalar için çalışmaların sürdüğünü belirtti.


Daha önce yaptıkları çalışmalar sonucunda Emre Güngör'ü renklerine bağladıklarını kaydeden Sezgin, sözlerine şöyle devam etti: "Hocamızla dün toplantı yaptık. Bu toplantılar bugün ve yarın da devam edecek. İsim olarak telaffuz etmek istemiyorum, ama ihtiyaç hissettiğimiz noktalar için transfer çalışmalarımız sürüyor. Belirli aşamaya gelindiğinde kamuoyu bu konuda bilgilendirilecektir. Resmi olarak açıklamadığımız isimler, spekülasyondan öte değildir. İsim vermek istemiyorum, ama takımdan ayrılan da olabilir, takıma katılan da olabilir."


Sezgin ayrıca, gündemlerinde bir kaleci transferinin olmadığını da özellikle dile getirdi.


"FELDKAMP'IN SAĞLIK DURUMU SPEKÜLE EDİLDİ"
Adnan Sezgin, teknik direktörleri Karl Heinz Feldkamp'ın sağlık durumunun medyaya yansıyış şeklinden şikayet etti.


Feldkamp'ın sağlık durumunda ciddi bir sorunun bulunmadığını, sadece grip olduğunu aktaran Sezgin, "Ama Türkiye'de öyle haberler yapıldı ki, doktorlarla yapılan görüşmelerden en ince detaylar dahi verildi. Doktor ile hasta arasındaki ilişkiler özeldir, ama maalesef bizim bile ulaşamadığımız bilgilere bazı kaynakların çok rahat ulaştığını gördük. Feldkamp'ın geri gelemeyeceğinden, hastalığı nedeniyle doktorunun izin vermediğine kadar uzanan haberler yapıldı. Nereden kaynaklandığı anlaşılamayan ve Galatasaray'ın yıpratılmasına yönelik bu haberlerin doğru olmadığı görüldü" diye konuştu.


Bir basın mensubunun, Feldkamp'ın hastalığıyla ilgili bir açıklama yapıp yapmayacağına dair sorusuna ise Sezgin, "Hocamız için sürekli 'hasta' diye haber yaptılar. Ama o buraya gelip iki gündür antrenmana çıkıyorsa, açıklama yapması gereken bence o değil, bu haberleri kasıtlı olarak çıkaran kesimlerdir" karşılığını verdi.


Sezgin son olarak, Afrika Uluslar Kupası'nda Kamerun forması giyecek olan Rigorbet Song için de "Afrika Uluslar Kupası'nda final maçı 10 Şubat'ta yapılacak. Kamerun Milli Takımı'nın nereye kadar gideceğini bilmiyoruz. Elendikleri taktirde Song, o maçtan 2 gün sonra aramıza katılacak, ama finale çıkarlarsa da 12 Şubatta burada olacak" diyerek sözlerini tamamladı.

Linderoth4.jpg
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Beş bombalı araç daha aranıyor
Diyarbakır'da 5 kişinin ölümüne neden bomba yüklü aracın çalıntı olduğu iddia edilirken, terör örgütünün bu tip eylemlerde bulunmak üzere 5 ayrı aracı daha çaldığı kaydedildi. Van'da ele geçirilen aracın da çalıntı araçlardan biri olduğu öğrenilirken, 3'ü Samsun'dan çalıntı, toplam 5 minibüs için polis alarma geçirild
van_patlayici2.jpg

Bölücü terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'da gerçekleştirdiği bombalı saldırı sonrası istihbarat çalışmalarına ağırlık veren emniyet yetkililerinin, Kasım 2007 tarihinden beri bombalı araçları aradığı öğrenildi. Örgütün toplam olarak 12 minibüsü çaldıktan sonra A.G isimli şahıs aracılığı ile sahte plakalarla çeşitli illerde tescil ettirmeye çalıştığını ancak bunda başarılı olamadıklarını belirten emniyet yetkilileri, ardından yapılan çalışmalarda da toplam 7'sinin bulunup sahiplerine teslim edildiği ancak diğerlerine henüz ulaşılamadığı kaydedildi.

PKK çaresiz ve amaçsız
Diyarbakır'a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yerinde incelemelerde bulunmak ve Diyarbakırlı kardeşlerimize başsağlığı dilemek ve onlarla dayanışma içinde bulunduğumuzu göstermek için bakan ve milletvekili arkadaşlarıma beraber Diyarbakırdayız" dedi.


"Bombalı saldırının hiç bir insani değer tanımayan, hiç bir vicdana sığmayan büyük bir saldırı olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, "Terör örgütü hiç bir ayrım yapmayan özelliğini göstermiştir. Terörün gerçek yüzünü acı bir şekilde Diyarbakır'da ikinci kez bu ölçekte görmüş bulunuyoruz. Hedef sadece Diyarbakır değil bütün Türkiye'dir. Birliğimizdir, beraberliğimizdir aramızdaki dayanmışmadır. Bu eylem buna yöneliktir" diye konuştu.


Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "En güzel cevabı bir kez daha millet olarak beraberlik ve dayanışmamızla veriyoruz birbirimize daha çok kenetleniyoruz ve kenetleneceğiz. Hain saldırı, terör örgütünün sadece çaresizliğini değil aynı zamanda amaçsızlığını da gözler önüne sermiştir bu yolla hiç bir yere varılamayacağı açıktır. Masum insanların gencecik çoçuklarımızın hayatına kastederek hiç bir şey elde edemeyecekmeri açıktır. Terör örgününü elebaşıları kendilerini ele vermiştir. Hiç bir zaman benim kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olmamıştır, olmayacaktır. Bu saldırıda ölenler benim Kürt kökenli vatandaşlarım değil mi ? "

tayyip_diyarbakir.jpg



1004 köy yolu ulaşıma kapandı
Elazığ, Ordu, Amasya, Hakkari, Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük ve Şırnak'ta kar yağışı nedeniyle 1004 köy yolu ulaşıma kapandı.
Elazığ'da dün gece etkili olan kar yağışı nedeniyle çok sayıda köy ve mezranın yolu ulaşıma kapandı. Kentte, 285 köy yolu ulaşıma kapanırken, 283 mezranın da köylerle bağlantısı kesildi. Yetkililer, 1771 kilometrelik köy ve mezra yolunda ulaşımın sağlanamadığını bildirdile

dogu_kis.jpg



Türk mucitten ilginç buluş


Nevşehirli Ali Yiğit isimli mucit, 5 yıl süren araştırmalarının sonunda deniz ulaşımında çığır açacağına inandığı ve 'Jetkay' adını verdiği projeyle birlikte Almanların dikkatini çekmeyi başardı. Yiğit'in projesini uygulanabilir bulan bir Alman holding, kendisini Almanya'ya davet etti.

Nevşehir'de uzun yıllardır bilişim sektöründe çalışan meslek lisesi mezunu Ali Yiğit, 5 yıl önce dünyada çok fazla yaygın olarak kullanılmadığına inandığı deniz ulaşımında insanlığın hizmetine hem normal deniz taşıtlarından daha hızlı ve aynı zamanda daha güvenli bir araç tasarlamayı planladığını söyledi. Bu aracı tasarlarken daha önce belgesellerde izlediği ve Güney Amerika sahillerinde yaşayan yarım perde ayaklı kertenkelelerden ilham aldığını ve bu kertenkelelerin su üzerinde kuyruklarıyla denge sağlayarak yürüyebilmesini araştırarak bunu projesinde uyguladığını belirten Ali Yiğit, 5 yıl gibi uzun bir sürenin ardından denizde toplu taşımacılık yapabilecek hızlı ve güvenli bir araç tasarladığını açıkladı.

jetkay.jpg
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Türk'ten Erdoğan'a sert yanıt
DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, ''Sorunların barışçıl yollarla çözülmesi için elimizi taşın altına koymaya hazırız'' dedi.

Erdoğan'dan DTP'ye: "Korkunun ecele faydası yoktur"

Türk, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'daki olay üzerinden siyaset yaptığını ileri sürerek, ''Bu bizi üzdü. Biz olaydan dolayı derinden yaralandık. Bu tür olayların Türkiye gündeminden çıkmasına çaba gösteriyoruz'' dedi.

ahmet_turk.jpg

Başbakan Erdoğan'ın, ''Projenizi getirin'' çağrısı yaptığını belirten Türk, aydınlardan ve akademisyenlerden oluşan bir komisyonun kurulmasını, komisyonun bu süreci sona erdirmesi konusunda girişimde bulunmasını önerdi. Türk, ''Gelin 15 milyon Kürt halkının yaşadığı bir ülkede, kimliksel, örgütsel ve eğitimi konusunda Anayasal güvenceleri sağlayalım. Bu sürecin sona ermesi için de mücadele yaparız. Silaha karşı kendimizi adeta canlı birer kalkan yaparız'' diye konuştu.
Erdoğan'dan DTP'ye: "Korkunun ecele faydası yoktur"

Çerkez, Laz ve Arnavutların da kendi dilinde eğitim talebinde bulunabileceğini belirten Türk, her azınlığa saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi.



Erdoğan'ın '3 kuruşluk tazminat' tepkisi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, teröristbaşı Abdullah Öcalan için 'sayın', şehitler için 'kelle' ifadesini kullandığı gerekçesiyle 3 kuruş manevi tazminat cezasına çarptırılmasına sert tepki göstererek, "Adalet mülkün esasıdır, diyorsak bu esas yerine gelmelidir. Şu olaya bakın. 3 kuruşluk manevi tazminat cezası. Ne demek? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını bak manevi tazminata mahkum ettik. Olmaz böyle şey. Yani hukuk bu kadar zedelenmemeli. Eğer ben bir manevi tazminata mahkum edileceksem bunun hakkı verilir, yoksa nefislerinizi tatmin için bu tür kararlar verilmez" dedi.

Erdoğan, Almanya devlet televizyonunda yayınlanan ve Alevileri rencide eden diziyi de ağır bir dille eleştirerek, Alman hükümetini bu konuda duyarlı olmaya davet etti.
Erdoğan, dizideki çirkin ima ve ithamların İslam dinine ve aile geleneklerine bağlı olan Alevi vatandaşlarını derinden üzdüğünü belirterek, bu tür saygısızlıkların bir daha yaşanmaması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmanın sonunda Almanya devlet televizyonu ARD'de yayınlanan ve Alevileri rencide eden diziye sert tepki gösterdi. Almanya'da bir devlet televizyonunda Alevi vatandaşları rencide eden bir yayın yapılmasının kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Erdoğan, "Söz konusu yayında yer alan çirkin ima ve ithamlar İslam dinine ve milletimizin en önemli ortak değerlerinden olan aile geleneklerine bağlı Alevi vatandaşlarımız başta olmak üzere bütün milletimizi derinden üzmüştür" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Dışişleri Bakanlığı'nın ve tüm vatandaşların buna karşı tepkilerini dile getirdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Tabi AB'nin eski ve güçlü bir ülkesi konumunda olan Almanya'nın bu konudaki hassasiyeti bizler için de çok önemlidir. Evrensel ölçekte saygı gerektiren ve ilgili mevzuatla da koruma altına alınan inanç, fikir, ifade ve yayın özgürlüklerini kültürler arası diyalog ve hoşgörüyü geliştirecek şekilde kullanılması gerektiğine inanıyorum. Bu olayla ilgili oradaki yönetimi, hükümeti daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Tepkimizi kendilerine ulaştırdık. Yapacağımız kısa zaman sonraki görüşmede de bunları kendileriyle yine görüşeceğiz. Ama bu tür bir saygısızlığın bundan sonra yaşanmamasını diliyorum" dedi.

Yayın özgürlüğünün, insan onurunun çiğnenmesine bir mazeret teşkil edemeyeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, medyayı da sert bir dille eleştirdi. Medya dünyasında 'sınırsız özgürlük' gibi bir anlayışın olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yok böyle birşey. Bu Türkiye için de geçerlidir, Avrupa için de geçerlidir, bütün dünya için de geçerlidir. Sınırsız bir özgürlük hiçbir yerde olamaz. Hiçbir medya mensubu da ister yazılı ister görsel olsun kalkıp da benim özgürlük alanıma giremez, saldıramaz, hakaret edemez. Ama şimdi öyle şeyler çıkıyor ki bakıyorsunuz hakaret. Ona da şimdi güzel birşey uydurmuşlar. Bu hakaret değil, bu ağır eleştiri kavramına girer. Bunu da anlamak mümkün değil" şeklinde konuştu.
"Hele siyasetçiyseniz yandınız" diyen Başbakan Erdoğan, siyasetçiye hakaretin hep ağır eleştiri olarak değerlendirildiğini, basının kendisine yönelik en ufak eleştiriyi ise hakaret olarak algıladığını bildirdi. Erdoğan, konuşmasında teröristbaşı Abdullah Öcalan için 'sayın', şehitler için 'kelle' ifadesini kullandığı gerekçesiyle 3 kuruş manevi tazminat cezasına çarptırılmasına değindi. Verilen kararı eleştiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım. Şahsımla alakalı düşünebiliyor musunuz dava açıyorlar. Neymiş? Birisine ben 'sayın' demişim. Bundan dolayı açılan dava da ne biliyor musunuz? 3 kuruşluk manevi tazminat davası. Niye, acaba diğerleri tutar mı tutmaz mı? Hile-i şeriye uygulayacaklar ya. Her zaman şunu biz biliriz. Suçun işlendiği yer eğer matbuatsa yayının yapıldığı yer, suçlunun, zanlının bulunduğu yer. Hiç alakası olmayan bir yer. Nerede? Kartal ilçesinde. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Adalet mülkün esasıdır, diyorsak bu esas yerine gelmelidir. Çünkü ben de ceza alıyorsam, bu cezaya inanmalıyım. Demeliyim ki bu ceza haklı, ben bu cezayı çekmeliyim. Şu olaya bakın. 3 kuruşluk manevi tazminat cezası. Ne demek? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını bak manevi tazminata mahkum ettik. Olmaz böyle şey. Yani hukuk bu kadar zedelenmemeli. Bu duruma getirilmemeli. Eğer ben bir manevi tazminata mahkum edileceksem bunun hakkı verilir, öyle mahkum edilir. Ama ben de buna layık olduğumu kabul etmeliyim. Yoksa nefislerimizi tatmin için bu tür kararlar verilmez."



Erdoğan'dan Ahmedinejad'a doğalgaz ricası
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile görüşüp, doğalgaz kesintisinin sona erdirilmesini isteyeceğini söyledi.

Erdoğan, AK Parti TBMM grubuna gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Elektrik zammının gözden geçirilmesine yönelik talimatının olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, böyle bir talimatı bulunmadığını bildirdi.

Doğalgaz kesintisiyle ilgili olarak bir temasının olup olmayacağına ilişkin soruyu Erdoğan, ''Şu anda temastayız. Başta Sayın Ahmedinejad olmak üzere, kendileriyle görüşüp, kesintiyi süratle ortadan kaldırmalarını rica edeceğim. Arkadaşlar şu anda bağlantı kurmaya çalışıyor'' diye yanıtladı.

erdo_basin2.jpg



Fikri Sağlar, CHP'den davet bekliyor

- Eski Kültür Bakanlarından Fikri Sağlar, ''CHP'den siyasi mülahazalarla ihraç edilmiş olanların partiye dönüş yolunun açılması gerektiğini'' söyledi.

Fikri Sağlar, 2001 yılında Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) kararıyla ihraç edildiği CHP'ye geri döneceği yönündeki haberlerle ilgili olarak, hukuken üye olmasa da CHP'li olmaya devam ettiğini belirterek, söz konusu dönemde sadece kendisinin değil, bin 800'e yakın partilinin ihraç edildiğine dikkati çekti.

''Kesin ihraç'' kararını gerektiren bir suç işlemediğini vurgulayan Sağlar, ''Kesin ihraç karınının bir gerekçesi yok. Ben hiçbir zaman CHP'lilerin alnına kara sürecek bir şey yapmadım. Aksine, CHP'nin, sosyal demokrasinin gelişmesi konusunda hep kararlı ve dik durdum'' dedi. Sağlar, CHP'ye döneceği haberlerinin ardından olumlu tepkiler aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''CHP'de gerçekten bizlere ihtiyaç varsa, benim ve benimle aynı durumda bulunanların önündeki engellerin kaldırılması gerekli. Bir bacağı olmayan demokrasinin yürümesi mümkün değil. Türkiye'nin bugünkü koşulları CHP'ye daha da ciddi ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Ülkede iç barışın sağlanması, Kürt sorunun çözülmesi, toplumsal barışın, hoşgörünün oluşması konununda sosyal demokrat iktidara ihtiyaç var. CHP'nin bunu gerçekleştirebilecek kadrolara ihtiyacı var.''

Partinin çeşitli kademelerinde, parti örgütlerinde kendisi ve aynı durumda bulunan pek çok ismin dönüşüne yönelik heyecanlı bir bekleyiş yaşandığını savunan Sağlar, şöyle devam etti:

''Aldığım olumlu tepkiler nedeniyle benim dışında gelişen bu noktadan mutluluk duyuyorum. Bu çağrılara cevap verilmesi gerekiyor. CHP'den siyasi mülahazalarla ihraç edilmiş olanların, partiye dönüş yolunun açılması gerekiyor. Solu birleştirmenin yolu, sol kadroların bir araya toplanmasıyla mümkün. Sosyal demokrasiye emek veren veya verecek olan tüm kadroların eski, yeni demeden siyasi parti içinde yer alarak kalıcı hale gelmesi gerekir. Bu parti CHP'dir. CHP var olduğu sürece diğer sol
partiler küçük ve marjinal partiler olarak kalıyor. CHP üzerine düşen görev ve sorumluğu da almalıdır.''
 
Yukarı Alt