Bir başka görüşe göre Türk, tür-ök şeklinde bir bileşik isimdir.
Bu görüşü savunanlar kanıt olarak Türk sözcüğü Tatarca'da Türük, Yakutça'da Türök biçiminde olduğunu gösterirler. Ök sözcüğünün anlamı muğlak olmakla birlikte, bazı kaynaklarda "evrensel, tanrısal, tanrıya bağlı, tanrı (evren) güvencesinde, evrene dayanan, evrenden gelen, varlık, olu" anlamında yorumlanmıştır.
Ön Türk kültürü ve dili üzerine araştırmalar bu görüşe daha uygun olan bir köken açıklaması sunarlar; tanrısal tür, göksel cins, rabbani cins, tanrılı tür.
Bu durumda *tür-ök sözcüğünün bir yorumla "evrene/tanrıya ait insan topluluğu (türü)" anlamına geldiği ileri sürülebilir.
Philippe Liégeois "Türk" takma adıyla anılan Belçikalı karikatüristtir.
“ Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahna oldu. Bu sahna 7 bin senelik (en aşağı), bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. „
—Gazi Mustafa Kemal Atatürk
ALINTI