Kayıt
20 Mart 2009
Mesajlar
4.533
Beğeniler
0
Deneme yazımdaki konuyu daha konsantre olarak okuyup-anlamanız için; ilk olarak aşağıdaki açıklamamı okumanızı istedim. Çok uzun derseniz direk yazıya geçin :P

Buraya neden daha önce bu konuyu açıp, bu yazımı paylaşmadım acaba diye kendimi tersledim; çünkü sizlerinde yorumunu almak istedim. Yazım hakkında değil, özellikle bu yazımda bahsettiğim konu hakkında. Sağ olsun kim okursa hak veriyor yazıma; amacım inanın yazımı herkese okutup, kendimi tanıtıp, bir şeyler kazanmaya çalışmak değil. Ben yıllardır yazıyorum, bu tür bir hevesim hiç olmadı.

Neyse konudan uzaklaşmadan geri dönüyorum, amacım bu yazımda bahsettiğim konu hakkında herkesin biraz da olsa düşünmesini sağlamak. Çünkü o kadar çok insan var ki istemediği kişi olan, istemediği işi yapan, istemediği kişiyle evlenen vs.. Amacım birazda olsa farkındalık yaratarak, düşünmenizi sağlamak; daha fazlası değil.

Sıra yaşamayanların..



İnsanları anlamak çok güç. Çünkü ne istedikleri belli olmuyor. İştahı sürekli açık, aş eren bir anne gibiler. Her şeyi istiyorlar senden, her şeyi bekliyorlar. Sevmeni bekliyorlar, okumanı, işe girmeni, evlenmeni, evlat edinmeni, yemeni, içmeni, eğlenmeni, inanmanı, ibadet etmeni; kendileri ne yaşamışsa ya da yaşayamadıkları ne varsa aynısını yapmanı istiyorlar senden. İnsanlar bırakmıyor peşini. Bakışlarıyla süzüyorlar, kelimeleriyle ezmeye çalışıyorlar. Sanki kendileri "insan" olabilmiş gibi.

At gözlükleriyle bakmamak lazım hayata. İnsanlarda bir familya sonuçta. Çeşit çeşit, renk renk. İyiler var mesela, soyu tükenme noktasında. Kötüler var sonra, bu aralar revaçta. Ete-suya dokunmayanlar var bir de, onlar en beteri aslında. Hangi tarafı seçeceğini bilemeyen, iyilik yapayım derken kötülüğü dokunan, kötülük yapmak isteyip beceremeyen, arafta kalmış insanlar onlar. Tam sınırda, iyi ve kötü arasında.

Bir taraf seçmeli insan. Bağımsız olmamalı bu konuda. İyiysen iyisindir, kötüysen de kötü. Ne daha azı, ne de daha çoğu olmalısın hayatta. İyiler kötülük yapmaz mı? Yapmaz! Bu yüzden iyidir zaten. Aslında iyilik ve kötülük görecelidir. Bana iyi davranan, sana kötüdür ya da tam tersi. İşte tam bu noktada, diğer insanlar giriyor devreye.

İyi ya da kötü olsun, her kim olursa olsun insan kendinden başka kimseden sorumlu değildir. Bırakın kim ne yapmak, nasıl yaşamak istiyorsa yaşasın. Bugün siyah giysin, yarın pembe, öbürgün sarı. Saçını mavi yapsın ya da turuncu. Neye istiyorsa ona tapsın, ona ibadet etsin. Derdini unutup, bayılana kadar bir kez içsin. Bırakın, herkes istediği kişi olsun. İstediğiniz değil. Bırakın! Siz zaten yaşamışsınız, sıra yaşayamayanların.


09.04.2013 Tarihinde yazdığım deneme yazım.
- Murat Biçer

Yazının bana ait olduğunu göstermek adına; yazılarımı-şiirlerimi paylaştığım tek sitede ki konu adresini veriyorum, Reklam olmayacaksa eğer
 
Kayıt
11 Mayıs 2007
Mesajlar
20.770
Beğeniler
258
Şehir
İstanbul
Takımı
Besiktas
Ellerine sağlık hacım, güzel düşünüp güzel konuya değinmişsin. Kendimizi sıradan şeyleri yaşamak için mecbur hissediyoruz bazen. İster istemez yapıyoruz. Örneğin; herkesin sevgilisi var, benim de olacak. Herkesin dokunmatik telefonu var, benim de olacak. Bütün kızlar Justin seviyor, ben de dinleyip sevmeliyim... vsvs sonsuza kadar gider bu. Sürü psikolojisi öyle işlemiş ki içimize. Yazık ki ne yazık. Kimse kendi istediği gibi yaşamıyor, kimse kendi kararlarını uygulayamıyor. Yönetiliyoruz toplum tarafından. Toplumun istediği gibi giyinip, toplumun istediği üslupta konuşuyoruz. Asla kendimiz olamıyoruz.
 
Kayıt
20 Mart 2009
Mesajlar
4.533
Beğeniler
0
Bu mesaj Ghajini rumuzlu uyeden alinti yapildi
Ghajini demiş ki:
Ellerine sağlık hacım, güzel düşünüp güzel konuya değinmişsin. Kendimizi sıradan şeyleri yaşamak için mecbur hissediyoruz bazen. İster istemez yapıyoruz. Örneğin; herkesin sevgilisi var, benim de olacak. Herkesin dokunmatik telefonu var, benim de olacak. Bütün kızlar Justin seviyor, ben de dinleyip sevmeliyim... vsvs sonsuza kadar gider bu. Sürü psikolojisi öyle işlemiş ki içimize. Yazık ki ne yazık. Kimse kendi istediği gibi yaşamıyor, kimse kendi kararlarını uygulayamıyor. Yönetiliyoruz toplum tarafından. Toplumun istediği gibi giyinip, toplumun istediği üslupta konuşuyoruz. Asla kendimiz olamıyoruz.
Hani şu toplum içerisinde görüpte; ıyy şunun tipine bak nasıl giyinmiş - oha lan adamın saçına bak maymun gibi - hehe adamın sakalına bak , kızın saçına bak, kıyafetine bak, bilmem kimin gözlüğüne bak vs.. bilmem ne diyerek istenildiği gibi uzatılabilen bu sorularla alay ettiğimiz kişiler aslında yani en azından bana göre; toplumun ondan ne istediğini kafasına takmayan, kendi gibi olmaya çalışan, istediği gibi giyinen, makyaj yapan, traş olan, kısaca toplumun o saçma baskısından kurtulmayı başarmış ya da halen kurtulma çabasında olan kişilerdir ve aslında asıl alay edilmesi ya da tartışılması gereken konu onların ne giydiği değil senin (burada sözüm meclisten dışarı) ne olduğunla ilgilidir.

Ancak yine bana göre bu fikir ve düşüncelerin gerçekleştirilmesi şuan ki Türkiye koşullarında olabilecek bir durum değildir. İstanbul gibi artık yurt dışıyla özleşmiş yerlerde bu toplum baskısı çok çok daha düşmüş durumda olsa da Türkiye'nin diğer kesimlerinde maalesef bu durum böyle değil. Ancak benim asıl taktığım, kendime gerçek anlamda toplumsal sorun edindiğim ve bunu her gün düşündüğüm tek soru var. O da neden herkes istediği kişi olamıyor ya da olmaya çalışmıyor?
 
Kayıt
11 Mayıs 2007
Mesajlar
20.770
Beğeniler
258
Şehir
İstanbul
Takımı
Besiktas
Toplum farklı olanı dışladığını sanarken, aslında farklı olan dışlamıştır toplumu.
 
Kayıt
3 Ocak 2009
Mesajlar
12.050
Beğeniler
314
Şehir
Белгород
Konusulmasi gereken bir konuya deginmissin ellerine saglik.
Bu durum (yadırganmak) bize yapildiginda ne kadar rahatsiz olsakda baskalarina yapmakdan da kaçınmıyoruz, herkesin oturup bu konuyu birazda olsa dusunmesi gerektigini dusunuyorum.

[ Mesaj mobilden gonderildi MobileDevice ] mobile
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Kayıt
20 Mart 2009
Mesajlar
4.533
Beğeniler
0
Bu mesaj Lemonade rumuzlu uyeden alinti yapildi
Lemonade demiş ki:
Konusulmasi gereken bir konuya deginmissin ellerine saglik.
Bu durum (yadırganmak) bize yapildiginda ne kadar rahatsiz olsakda baskalarina yapmakdan da kaçınmıyoruz, herkesin oturup bu konuyu birazda olsa dusunmesi gerektigini dusunuyorum.
Aynen öyle..

Yazıma ve bahsini ettiğim konuya gönülden hak verip, biraz bile olsa bu konuda kafa yorduğunuz için inanın kendimi çok mutlu hissediyorum. Çünkü buğday tanesi kadar bile olsa kişide farkındalık yaratmak/yaratabilmek çok iyi şeylerin başlangıcıdır bana göre.
 
Kayıt
19 Ekim 2009
Mesajlar
10.451
Beğeniler
97
Takımı
Galatasaray
Bu yazılarını ve şiirlerini paylaştığın bir facebook sayfan var mıydı ben mi yanlış hatırlıyorum ? varsa link atabilir misin :)
 
Kayıt
20 Mart 2009
Mesajlar
4.533
Beğeniler
0
Bu mesaj Nina Ricci rumuzlu uyeden alinti yapildi
Nina Ricci demiş ki:
Bu yazılarını ve şiirlerini paylaştığın bir facebook sayfan var mıydı ben mi yanlış hatırlıyorum ? varsa link atabilir misin :)
Vardı ancak bir kaç kez benden habersiz alınıp kendisi yazmış gibi lanse eden kişiler oldu. Onları da buldum ve gerekli yaptırımları uygulattım ancak tekrar böyle olayları yaşamamak için haliyle kapatmak zorunda kaldım sayfayı. Artık sadece bu tarz şiir ve hikayelerin paylaşıldığı herkes tarafından bilinen bir siteye koyuyorum. Zaten sitenin 2 yıldan beri üyesiyim. Oradan başka yere de yazmıyorum. Çünkü bu alanda ün yapmış siteler haricinde başka bir şeye/yere güvenmiyorum.

İlgili sitede ki üyelik adresim; Reklam olmayacaksa eğer

Önceleri bazı şiirlerimi/denemelerimi burada da paylaşırdım ancak sağ olsunlar 1-2 kişi ya yorum yapar ya da yapmazdı. Extraloob daha çok oyun içerikli bir site olduğu için bu tarz edebi yazımlar (özellikle amatörce yazılmış olanlar) pek dikkate alınıp, okunmuyor, yorum yapıp eleştirilme gereği duyulmuyor. O yüzden artık burada paylaşmıyorum, bu deneme yazımı da sanırım bu yüzden önceden burada paylaşmadım diye düşündüm şuan.
 
Yukarı Alt