Kayıt
10 Nisan 2007
Mesajlar
7.172
Beğeniler
0
Şehir
Paralel evren


Bilgisayar, sanal bağımlılık adı verilen yepyeni bir hastalığı günümüze taşıdı.

Gençler, sanal bağımlılık kıskacında. Mutluluk hormonu eksikliğinin tetiklediği hastalıktan, gençlerin yüzde 10'u klinik tedavi altında...

Bilgi tek bir tıkla çağrılırken, hastalık binlerce tıkla geliyor. Bilgisayar teknolojisi, "sanal bağımlılık" adı verilen yepyeni bir hastalığı günümüze taşıdı. Sanal bağımlılığın ortamdaki aktiviteye bağımlılık anlamına geldiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hastalıkla ilgili tüyler ürperten açıklamalarda bulundu. Tarhan'a göre, son 2 yılda zirve yapan hastalık, gençlerin yüzde 10'unu esir aldı. Hastalığı vücuttaki mutluluk hormonlarını harekete geçiren serotonin maddesi eksikliği ve aile içindeki iletişimsizlik tetikliyor. Bağımlı, günün 24 saatini klavye başında geçirerek gerçek hayattan tamamen kopuyor. Çevresindeki tüm gerçekleri de "sanal" diye yorumluyor. Bunun sonucunda da hasta yeme-içme ve tuvalet ihtiyacını klavye başında gideriyor. Klavyeden uzaklaştığında da hırçınlaşıp etrafındaki eşyaları kırıp döküyor. Bu durumda yatarak tedavi kaçınılmaz oluyor.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılık düzeyi ilerlemiş çocukların, sonucunu düşünmeden hareket ettiğini söyledi. İşte sanal bağımlı hastalardan örnekler:

* Annesini bilgisayarının fişini çektiği için bıçakladı.
* Babası modemini aldığı için intihara kalkıştı.
* Boynuna balta asıp okula gitti.
* Evde düdüklü tencereye benzin döküp elektrik kablosuyla patlattı.

Yatarak tedavide hasta 15 gün süreyle bilgisayardan yoksun bırakılıyor. Bu şekilde hastanın gerçek dünyada alternatif zevkler üretmesi sağlanıyor. Bu aşamada ilaç tedavisi de eşlik ediyor. Daha sonra hastaya planlama ve zamanlama becerisi kazandırılıyor. Bu şekilde hayati ihtiyaçlarıyla bilgisayar başında geçirdiği süreyi ayarlayabiliyor.


çok geç :P
 
Yukarı Alt