Merhaba arkadaşlar bi ara kantır turnuvaları yapalım dedik fazla ilgi bu süper bir strateji oyunu her üye kendine bir ülke kurar çağ çağ atlatır fakat biraz zor oyunu şöyle anlatıyım;
“Rise of Nations” popüler formüllerin geliştirilebileceğini ve strateji oyunlarının imkanlarla dolu olduğunu ispatlayan bir oyun ve bu kadar önemli bir şeyi ispatlamak gerçek zamanlı strateji oyunu konseptini zorluyor.
Rise of Nations, sınıfındaki oyunları, ulusal sınırların etkileri, yıpranmalar, ittifaklar ve şehirlerin nasıl ele geçirildiği gibi oldukça güzel oyun mekaniklerini önce tanıtıp sonra mükemmel bir şekilde kullanarak bir adım öteye taşıyor.
Herhangi bir anlatıcıyla ilerleyen tek kişilik bir oyun yerine, Rise of Nations size dünyayı fethetmenizi söylüyor. Bu mücadele Medieval : Total War’a çarpıcı derecede benziyor ve burada iki bölüme ayrılmış, bir “turn-based” modu, bir de “real-time” modu ve turn-based modunda, riskli bir dünya haritasında oldukça yüksek seviyede hamleler yapmanız gerekiyor.
Oyuna 18 ulusun bulunduğu listeden oynamak istediğiniz ulusu seçerek başlıyorsunuz. Bu uluslar arasında Fransızlar, Yunanlar, Nubyalılar ve Koreliler de var. Her ulus kendine has bir özellikle geliyor ve yapmakta olduğunuz bu seçim harita üzerindeki başlama pozisyonunuzu belirliyor.
Gerçek zamanlı strateji oyunlarında bir ekol haline gelmekte olan RoN, çağınızın ilerlemelerini araştırmanıza ve yeni teknolojileri kullanmanıza olanak veriyor. Toplamda 8 ilerleme var, ve bunların çoğu bütün dünyanın simülasyonel bir ilerlemeyi tecrübe edeceği turn-based mod’da yer alıyor. Real-time savaşlarda ise araştırmanız esnasında bir asır ileri gidebiliyorsunuz, daha fazla değil.Turn-based haritada; barış antlaşmaları ve ittifaklar için pazarlık yapıp, bölgelerinizin gücünü arttırıyor, real-time savaşlarda işinize yarayacak olan Bonus Kartları’nı satın alıyor ve rakip uluslar üzerine saldırılar düzenliyorsunuz. Burada yapmanız gereken bir yığın seçimin altında ezilmiş değilsiniz, ama önünüzdeki seçenekler stratejik olarak çok çok önemli çünkü bu modda yapacağınız her seçim real-time modunda yaşayacağınız savaşlar üzerinde kesin bir etkiye sahip.
Örneğin; rakip bir ulus sizin kendi başınıza elemeniz için fazla güçlüyse, bir komşunuzla bir ittifak yapıp bundan sonra bir saldırı düzenleyebilirsiniz. Eğer müttefikiniz olan ulus, saldırdığınız bölgeye yakın bir ordu bulunduruyorsa çatışma esnasında sizin güçlerinize katılacaktır. Bu taktik, özellikle oyunu yüksek zorluk seviyelerinde oynadığınız zaman hayati önem taşır çünkü oyunun ilerleyen aşamalarında yerleşik bir düşmanı o bölgeden atmanın tek yolu ona karşı ittifak kurmak.
Başka ulusları ve bölgeleri fethettikçe, dünya haritasını incelerken harcayabileceğiniz haraçlar kazanacaksınız. Bu ödül askerî çabalara ve fetihlere ağırlık vermeye başlamanızı sağlayacağı için bir başka kritik strateji faktörünü de beraberinde getiriyor.
Fetihlerden kazandığınız haraçların miktarı aynı zamanda oluşturabileceğiniz ittifakların niteliğini belirliyor ve herhangi bir bölgeyi satın alıp alamayacağınız da yine bu haraç miktarına bağlı. Biz kesinlikle bu stratejik açıyı çok sevdik, nötr durumdaki bir ulusun bölgesini satın alıp ordularınızı buraya yerleştirip bu ulusun başkentine saldırı düzenlemek kadar eğlenceli bir şey olamaz. Harika! Oyunun başında geçirdiğiniz zamanın çoğu real-time modunda geçecek, ki RoN’un bu özelliği bir RTS oyuncusuna çok tanıdık gelecektir. Binalar inşaa ediyorsunuz, ordular yaratıyorsunuz ve yeni teknolojiler geliştirmek için araştırmalar yapıyorsunuz. Yine de bunu bu kadar öne çıkarak ve keyifli kılan şey RTS normlarından kesin şekilde ayrıldığı noktalar.
Bir ana üs kurup belki bir yada iki ufak yan üs eklediğiniz RTS oyunlarının çoğunun aksine, RoN’da başarılı olmanız için birden çok şehir oluşturmanız gerekiyor. Çünkü bir yandan şehirler arasında hareket eden ve gelir yaratan ticaret kervanlarına sahip bir ekonominiz olmalı, diğer yandan da sınırlarınızı genişletmeye çalışmalısınız.
Stratejik olarak bakacak olursak ikinci nokta özellikle önemli. Sadece ulusunuzun sınırları dahilinde olan kaynakları kullanabiliyorsunuz bu yüzden başarılı olmak için bir yandan en yüksek faydayı alabileceğiniz kaynakların civarında pozisyon alırken diğer yandan düşmanlarınızın bu potansiyel gelir kaynaklarıyla olan bağını koparmanız gerekiyor. Ve sizin kontrol bölgelerinizden geçerken düşman ordusu yıpranacağı için de, kontrol altında bulundurduğunuz bölgenin geniş olması her zaman için sizin yararınıza olacaktır.
Şehirleri yönetmek ise oldukça kolay çünkü birkaç dakika boş durduktan sonra hemen yapacak bir şeyler arayan adamlarınız var (bunların işe başlamadan önce ne kadar süre boş boş duracaklarını da ayarlayabiliyorsunuz). Ayrıca doğal kaynaklar da hiçbir zaman kurutulamayacağı için ekonominiz bir kere belini doğrultup işlemeye başladığı zaman işin eğlenceli kısmına yoğunlaşabilirsiniz demektir, savaşlar gibi mesela. RoN’un gerçekten kendini gösterip parladığı zamanlar da savaş zamanları zaten. Düşmanınız olan bilgisayar, özellikle de zorluk derecesini arttırdığınızda, oldukça vahşi olacak ve ordunuzun bir zayıf noktasını bulmak için araştırmalar yapacak, hatta yıkıcı etkisi olan ajanlar kullanacak. Anahtar şehirlerin kontrolü için yapılan savaşlar genellikle oldukça büyük oluyor ve her askerî birim bir santimetrekare toprak için canla başla savaşıyor.
Rakibiniz olarak oynayan bilgisayarın becerileri turn-based haritada da kendini gösteriyor ve rakip uluslar size karşı oldukça etkili ittifaklar kurup herhangi bir bölge için dişe diş, kana kan savaşıyorlar. Buna ilaveten de bilgisayar sizin kendi bölgenize düzenli saldırılar gerçekleştiriyor.
Oyunla ilgili dile getirilebilecek tek doğru düzgün şikayet geniş bir araziyi kontrol ettiğinizde askerlerin ağaçların ve binaların üzerinde sıkışıp kalması. Aslında bu sinir bozucu hata bütün RTS oyunlarında neredeyse standart haline gelmeye başladı, o yüzden üzerinde çok da fazla durmaya gerek yok.
Dünyayı fethetmenin yanı sıra RoN size çetin çarpışmalar ve çok oyunculu modlar da sunuyor ve bunlar da oyunu oldukça zorlayıcı ve sıradışı yapan faktörler. Hata yapmayın : Rise of Nations RTS ekolü için kesinlikle sersemletici bir başarı.
Osmanlı da var!
Bi ıp alalım oyunu sevenlerin iyi bilen biri bende biliyomda ben almıyım
“Rise of Nations” popüler formüllerin geliştirilebileceğini ve strateji oyunlarının imkanlarla dolu olduğunu ispatlayan bir oyun ve bu kadar önemli bir şeyi ispatlamak gerçek zamanlı strateji oyunu konseptini zorluyor.
Rise of Nations, sınıfındaki oyunları, ulusal sınırların etkileri, yıpranmalar, ittifaklar ve şehirlerin nasıl ele geçirildiği gibi oldukça güzel oyun mekaniklerini önce tanıtıp sonra mükemmel bir şekilde kullanarak bir adım öteye taşıyor.
Herhangi bir anlatıcıyla ilerleyen tek kişilik bir oyun yerine, Rise of Nations size dünyayı fethetmenizi söylüyor. Bu mücadele Medieval : Total War’a çarpıcı derecede benziyor ve burada iki bölüme ayrılmış, bir “turn-based” modu, bir de “real-time” modu ve turn-based modunda, riskli bir dünya haritasında oldukça yüksek seviyede hamleler yapmanız gerekiyor.
Oyuna 18 ulusun bulunduğu listeden oynamak istediğiniz ulusu seçerek başlıyorsunuz. Bu uluslar arasında Fransızlar, Yunanlar, Nubyalılar ve Koreliler de var. Her ulus kendine has bir özellikle geliyor ve yapmakta olduğunuz bu seçim harita üzerindeki başlama pozisyonunuzu belirliyor.
Gerçek zamanlı strateji oyunlarında bir ekol haline gelmekte olan RoN, çağınızın ilerlemelerini araştırmanıza ve yeni teknolojileri kullanmanıza olanak veriyor. Toplamda 8 ilerleme var, ve bunların çoğu bütün dünyanın simülasyonel bir ilerlemeyi tecrübe edeceği turn-based mod’da yer alıyor. Real-time savaşlarda ise araştırmanız esnasında bir asır ileri gidebiliyorsunuz, daha fazla değil.Turn-based haritada; barış antlaşmaları ve ittifaklar için pazarlık yapıp, bölgelerinizin gücünü arttırıyor, real-time savaşlarda işinize yarayacak olan Bonus Kartları’nı satın alıyor ve rakip uluslar üzerine saldırılar düzenliyorsunuz. Burada yapmanız gereken bir yığın seçimin altında ezilmiş değilsiniz, ama önünüzdeki seçenekler stratejik olarak çok çok önemli çünkü bu modda yapacağınız her seçim real-time modunda yaşayacağınız savaşlar üzerinde kesin bir etkiye sahip.
Örneğin; rakip bir ulus sizin kendi başınıza elemeniz için fazla güçlüyse, bir komşunuzla bir ittifak yapıp bundan sonra bir saldırı düzenleyebilirsiniz. Eğer müttefikiniz olan ulus, saldırdığınız bölgeye yakın bir ordu bulunduruyorsa çatışma esnasında sizin güçlerinize katılacaktır. Bu taktik, özellikle oyunu yüksek zorluk seviyelerinde oynadığınız zaman hayati önem taşır çünkü oyunun ilerleyen aşamalarında yerleşik bir düşmanı o bölgeden atmanın tek yolu ona karşı ittifak kurmak.
Başka ulusları ve bölgeleri fethettikçe, dünya haritasını incelerken harcayabileceğiniz haraçlar kazanacaksınız. Bu ödül askerî çabalara ve fetihlere ağırlık vermeye başlamanızı sağlayacağı için bir başka kritik strateji faktörünü de beraberinde getiriyor.
Fetihlerden kazandığınız haraçların miktarı aynı zamanda oluşturabileceğiniz ittifakların niteliğini belirliyor ve herhangi bir bölgeyi satın alıp alamayacağınız da yine bu haraç miktarına bağlı. Biz kesinlikle bu stratejik açıyı çok sevdik, nötr durumdaki bir ulusun bölgesini satın alıp ordularınızı buraya yerleştirip bu ulusun başkentine saldırı düzenlemek kadar eğlenceli bir şey olamaz. Harika! Oyunun başında geçirdiğiniz zamanın çoğu real-time modunda geçecek, ki RoN’un bu özelliği bir RTS oyuncusuna çok tanıdık gelecektir. Binalar inşaa ediyorsunuz, ordular yaratıyorsunuz ve yeni teknolojiler geliştirmek için araştırmalar yapıyorsunuz. Yine de bunu bu kadar öne çıkarak ve keyifli kılan şey RTS normlarından kesin şekilde ayrıldığı noktalar.
Bir ana üs kurup belki bir yada iki ufak yan üs eklediğiniz RTS oyunlarının çoğunun aksine, RoN’da başarılı olmanız için birden çok şehir oluşturmanız gerekiyor. Çünkü bir yandan şehirler arasında hareket eden ve gelir yaratan ticaret kervanlarına sahip bir ekonominiz olmalı, diğer yandan da sınırlarınızı genişletmeye çalışmalısınız.
Stratejik olarak bakacak olursak ikinci nokta özellikle önemli. Sadece ulusunuzun sınırları dahilinde olan kaynakları kullanabiliyorsunuz bu yüzden başarılı olmak için bir yandan en yüksek faydayı alabileceğiniz kaynakların civarında pozisyon alırken diğer yandan düşmanlarınızın bu potansiyel gelir kaynaklarıyla olan bağını koparmanız gerekiyor. Ve sizin kontrol bölgelerinizden geçerken düşman ordusu yıpranacağı için de, kontrol altında bulundurduğunuz bölgenin geniş olması her zaman için sizin yararınıza olacaktır.
Şehirleri yönetmek ise oldukça kolay çünkü birkaç dakika boş durduktan sonra hemen yapacak bir şeyler arayan adamlarınız var (bunların işe başlamadan önce ne kadar süre boş boş duracaklarını da ayarlayabiliyorsunuz). Ayrıca doğal kaynaklar da hiçbir zaman kurutulamayacağı için ekonominiz bir kere belini doğrultup işlemeye başladığı zaman işin eğlenceli kısmına yoğunlaşabilirsiniz demektir, savaşlar gibi mesela. RoN’un gerçekten kendini gösterip parladığı zamanlar da savaş zamanları zaten. Düşmanınız olan bilgisayar, özellikle de zorluk derecesini arttırdığınızda, oldukça vahşi olacak ve ordunuzun bir zayıf noktasını bulmak için araştırmalar yapacak, hatta yıkıcı etkisi olan ajanlar kullanacak. Anahtar şehirlerin kontrolü için yapılan savaşlar genellikle oldukça büyük oluyor ve her askerî birim bir santimetrekare toprak için canla başla savaşıyor.
Rakibiniz olarak oynayan bilgisayarın becerileri turn-based haritada da kendini gösteriyor ve rakip uluslar size karşı oldukça etkili ittifaklar kurup herhangi bir bölge için dişe diş, kana kan savaşıyorlar. Buna ilaveten de bilgisayar sizin kendi bölgenize düzenli saldırılar gerçekleştiriyor.
Oyunla ilgili dile getirilebilecek tek doğru düzgün şikayet geniş bir araziyi kontrol ettiğinizde askerlerin ağaçların ve binaların üzerinde sıkışıp kalması. Aslında bu sinir bozucu hata bütün RTS oyunlarında neredeyse standart haline gelmeye başladı, o yüzden üzerinde çok da fazla durmaya gerek yok.
Dünyayı fethetmenin yanı sıra RoN size çetin çarpışmalar ve çok oyunculu modlar da sunuyor ve bunlar da oyunu oldukça zorlayıcı ve sıradışı yapan faktörler. Hata yapmayın : Rise of Nations RTS ekolü için kesinlikle sersemletici bir başarı.
Osmanlı da var!
Bi ıp alalım oyunu sevenlerin iyi bilen biri bende biliyomda ben almıyım
