Greenpeace Akdeniz Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı, dünyanın hiçbir ülkesinde nükleer atıklar
ı tamamen bertaraf etmeye yönelik bir çözüm bulunamadığını belirtti.
Greenpeace Akdeniz Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in 13 Temmuzda Yuntdağı rüzgar enerji santralinin (RES) açılışı için gittiği İzmir’de “Türkiye’nin nükleer cahili bir ülke olmadığı, gerekli alt yapı ve çalışmalarla ülkede aslında bu konuda da bir disiplinin bulunduğu” şeklinde açıklamaları bulunduğunu kaydetti.
Atıcı, açıklamasında nükleer atık sorununa dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:
“Değil Türkiye’de dünyanın hiçbir ülkesinde nükleer atıkları tamamen bertaraf etmeye yönelik bir çözüm bulunamadı. Lisanslı tek bir atık depolama alanı bile yok. Nükleer santrallerin ve atıkların uzaklaştırılması için İngiltere’de 100 milyar sterline ihtiyaç duyuluyor ve bir stadyumu beş kere dolduracak kadar miktarda radyoaktif atığa çare aranıyor.
Sadece nükleer endüstrinin söylediklerine inanarak bir ülkenin enerji geleceği yönetilmez. Örneğin önceden de ‘nükleer atıkları satarız, böylece sorun olmaz’ demişti. Halbuki atıklar satılamaz, başka bir ülkeye gönderecekseniz alsalar bile üstüne para vermek zorunda kalırsınız.”
ı tamamen bertaraf etmeye yönelik bir çözüm bulunamadığını belirtti.
Greenpeace Akdeniz Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in 13 Temmuzda Yuntdağı rüzgar enerji santralinin (RES) açılışı için gittiği İzmir’de “Türkiye’nin nükleer cahili bir ülke olmadığı, gerekli alt yapı ve çalışmalarla ülkede aslında bu konuda da bir disiplinin bulunduğu” şeklinde açıklamaları bulunduğunu kaydetti.
Atıcı, açıklamasında nükleer atık sorununa dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:
“Değil Türkiye’de dünyanın hiçbir ülkesinde nükleer atıkları tamamen bertaraf etmeye yönelik bir çözüm bulunamadı. Lisanslı tek bir atık depolama alanı bile yok. Nükleer santrallerin ve atıkların uzaklaştırılması için İngiltere’de 100 milyar sterline ihtiyaç duyuluyor ve bir stadyumu beş kere dolduracak kadar miktarda radyoaktif atığa çare aranıyor.
Sadece nükleer endüstrinin söylediklerine inanarak bir ülkenin enerji geleceği yönetilmez. Örneğin önceden de ‘nükleer atıkları satarız, böylece sorun olmaz’ demişti. Halbuki atıklar satılamaz, başka bir ülkeye gönderecekseniz alsalar bile üstüne para vermek zorunda kalırsınız.”