Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
Diziyi ve finali anlamak için gereken anahtar finalde jacob'un "aday"ları etrafına toplayarak yaptığı konuşma. Orada aslında jacob adaylara değil, Bize konuşuyor. Konuşan da jacob değil, yazarlar. Sizi "lost" olduğunuz, kayıp olduğunuz için bu ekranın başına topladım diyor. Benim gibi olduğunuz için bu ekranın başına topladım diyor. Ben de sizin gibi kayıptım, kendime bir ada yarattım. o adaya siz kendiniz geldiniz, çünkü benim gibi kayıptınız, o yüzden o ada ilginizi çekti, o yüzden bu dizi ilginizi çekti diyor. siz adaylarsınız, benim yerime geçecek adaylarsınız. fakat birinizin yerimi alması için jacob olmanın ne olduğunu bilmesi, anlaması gerekiyor. adaylardan biri de benim gibi bir ada yaratacak. kendi adasını yaratacak, kendi kurallarıyla. ada benim eserim. siz de kendi eserinizi oluşturacak, benim bir şeye cevap arayan siz kayıp ruhları etrafıma topladığım gibi, kendiniz gibi olanları etrafınıza toplayacaksınız. onların cevapları o adada aramasını sağlayacaksınız. sonra onlardan da bir tanesi sizi anlayacak ve yerinizi ona bırakacaksınız. sizin takipçilerinizden birisi, siz müzik yapıyorsanız sizin yaptığınız gibi bir müzik yapacak, ama kendi kurallarıyla. siz yazarsanız okuyucularınızdan biri de yazar olacak, ama kendi kurallarıyla. kendi adasını yaratacak.

bu anlamda "aday"lar biziz. bir adaya düşmemiz gerekmiyor, zaten kayıp durumdayız. o yüzden, cevaplar aradığımız için bu dizi ilgimizi çekti. dizi basit action/ bilim kurgudan daha derin bir yere doğru ilerledikçe sıkılanlar koptular, gerçekten aday olanlar kaldılar geriye. çünkü bir yazarın ne düşündüğünü merak edenler, eser vermenin nasıl bir şey olduğuyla, insanların nasıl düşündüğüyle ilgilenenler kaldı geriye. finali izleyip de anlamasalar bile kafalarının bir yerinde kaldı, bir gün anlayacaklar ve o zaman daha fazlasını da anlayacaklar.

o zaman eserlerinin kendi hayatlarıyla bir hesaplaşma olduğunu da anlayacaklar. aslında tek istediği adadan çıkmak olan kardeşini öldüren ve yeniden yaratan jacob gibi kafalarında sevdikleri insanları bazen kötü adam yaptıklarını, bazen onlara haddinden çok güç verdiklerini anlayacaklar. kendi şeytanlarını öldürecek ve kendi adalarından kurtulacaklar. fakat bu hesaplaşmayı yapabilmek için önce kendi adalarını yaratmaları gerekiyor. bunu anlayabilenler, buna ilgi duyanlar şu anda kayıp olan insanlar ve onlar "aday"lar. onların içinde bunu yapmaya hazır olan bir sonraki jacob olacak. bir eser verecek ve peygamber gibi insanları etrafına toplayacak. onlara kayıp olmaktan kurtulmanın yolunu gösterecek, tıpkı lost'un yaptığı gibi.

bu yüzden lost'taki hikayeler dini hikayelere benziyordu. çünkü yazar, lost'u da, bu hikayeleri de, kelime anlamıyla, yani "literally" almayın diyor. burada anlatılmaya çalışan bir şey var, hayatla ilgili bir mesaj var diyor. bunu alın. okuduğunuz eserlerde bunu almaya çalışın, hikayeye değil, yazarın kendisiyle ilgili anlatmaya çalıştığına bakın. o zaman neden o eserin ilginizi çektiğini anlayıp kendinizle ilgili bir şeyi çözmüş olacaksınız. hangi din olduğu da önemli değil (dizinin sonundaki vitrayda her dinin sembolünü gördüğümüz sahne gibi) onu yazanın vermek istediği bir mesaj var. bir sonraki jacob olmaya hazır olduğunuzda o mesajı alabileceksiniz. ve kendi eserinizi verip, kendi şeytanlarınızla hesaplaşıp sonra da yolunuza devam edebileceksiniz (move on). adanın sizin için ne olduğunu bulduğunuzda yolunuza devam edebileceksiniz.

bu yüzden dizinin sonu yoluna devam et mesajlarıyla bitti. çünkü yazar şeytanlarıyla hesaplaşmıştı, etrafına topladığı adaylara mesajını vermiş ve hazır olanlara meşaleyi (veya suyu) devretmişti. artık yoluna devam etmeye hazırdı. o yüzden o suyu içenler, bu mesajı alanlar hurley gibi hepsi bu muydu dediler. ama eğer kendi adalarını yaratmaya hazırlarsa artık ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. o yüzden jacob, jack'in artık ne yapması gerektiğini bilmesini bekliyordu, hiç bir şey söylemiyordu. hayatta yapabileceklerini yapması için bir mucize beklememesi, kendisinin yapmaya hazır olması gerekiyordu.

lost dev bir terapiydi. yazarlar için şeytanlarıyla hesaplaştıkları, kendi adalarını yarattıkları ve kendileri gibi kayıp olanları etraflarına topladıkları, meşaleyi bir sonrakine devrettikleri, yollarına devam ettikleri bir terapiydi. izleyenler için ise grup terapisiydi. kendileri gibi olan bu yazarların yönettiği, onlara yol gösterdiği, onları kendi adalarını yaratmaya hazırladığı bir grup terapisi. onlara "inançlarla da ilgileniyorsan, bilimle de ilgileniyorsan, kaderle de ilgileniyorsan, hayatın hangi gizemiyle ilgileniyor olursan ol, senin gibi insanlar var ve yaptığın işi kendin için yaptıkça, kendi şeytanlarınla hesaplaşmak için yaptıkça, senin gibi olanlara ilginç gelen bir şeyler üretiyor olacaksın. sen kayıpsan bile kayıp insanları etrafına toplayacaksın, yine başarılı olacaksın" mesajı veren, bu mesajı verirken de bu anlatılanın en iyi örneğini ortaya koyan bir terapiydi.

star wars izleyen kuşağın matrix'i üretmesi ve "star wars olmasa biz matrix'i üretemezdik" demeleri gibi, star wars ve matrix izleyenlerin lost'u üretmesi. bunu yaparken ileride "lost olmasaydı biz bunu yaratamazdık" diye kendi eserlerinden söz edecek gelecek nesil kuşaklara yol açan bir eser yaptıklarının farkında olmaları. ve her sanat eseri bir öncekine selam çakarken, saygı duruşu yaparken, bu yazarların bu gelecek eserlerimize saygı duruşu yapmaları (flashback vs flashforward), hatta kendi eserlerini de bu şekilde üretmeleri (flashsideways) çünkü eser üretmenin zaten kendin gibi olanlara ulaşmak, kendin olup bununla sevilmek olduğunu, terapi olduğunu bir yandan bize anlatıyor olmaları.

yazarın şöyle diyor olması: ben de sizin gibi kayıptım ve yalnızdım, ben de bilmiyordum, sonra kendi adamı kurdum ve benim gibi olanları buldum, artık yalnız değildik. siz de ya bunu yapmayı öğreneceksiniz veya yalnız olacaksınız (live together or die alone). ama bunu size ben öğretemem, bunu istiyor olmanız lazım, buna hazır olmanız lazım. hazır olduğunuzda bu mesajı çözeceksiniz. çünkü bu diziyi buraya kadar izlediğinize göre sizin de benim gibi buna ihtiyacınız var. sizin yapacağınız ada da farklı hayatların, geçmiş, gelecek ve şimdinin kesişme noktası olacak. tıpkı adanın hem dizide, hem de gerçek hayatta olduğu gibi.

diğer insanların hayatında etkisi olacak bir eser veren insanlar, hayat denen hikayede "kahraman" olan insanlar, tıpkı peygamberler gibi, yalnızlığı kabul eden ve kendisini feda etmeye hazır olan kişiler (jack, jacob). sanatçı/peygamber/kahraman (jacob) insanların hayatlarını gözleyen, onlara ışık tutmak isteyen (deniz feneri) bir insan. diğer insanlara kim olduklarını gösteren insan, yarattığı eserlerde, o eserlere ilgi duyan kayıp insanların kendilerini bulmalarına olanak tanıyan insan. bunun için hazır olduğunuzda sıra sizde olacak. bunun için kendinizi feda etmeye hazır olduğunuzda, yalnız ve kayıp olduğunuzu kabul etmeye hazır olduğunuzda, jacob olmaya hazır olduğunuzda en büyük eserlerinizi vereceksiniz. ve bu sizin için de terapi olacak. bugün hesaplaşamadığınız şeytanlarınızla hesaplaşmayı başaracak ve ondan sonra siz de yolunuza devam etmeye hazır olacaksınız. ancak o zaman kafanızda çok güçlü olan şeytanlarınızın da kanayabildiklerini göreceksiniz. ancak o zaman adanızı yıkıp, yok edip, yolunuza gidebileceksiniz. veya birilerinin bunu yapmasına yardım edeceksiniz (jack ve nihayetinde yazarlar). let go, move on.






İŞTE DERİN ANLAMLARIYLA LOST. BU YAZIYI OKUDUKTAN SONRA LOST'UN FİNALİNİ VE DİZİNİN TAMAMINI TEKRAR DÜŞÜNÜN... DİZİNİN ASLINDA BASİT BİR BİLİM-KURGU DİZİSİNDEN ÇOK, BİR MESAJ VEREN DİZİ OLDUĞUNU ANLAYACAKSINIZ. VE KAFANIZDAKİ LOST İLE İLGİLİ TÜM SORULARI TEKRAR DÜŞÜNÜN. CEVAPLARI ZATEN BU YAZIYI OKUDUKTAN SONRA BİLECEKSİNİZ...

EĞER HALA CEVAP BEKLEYENLER OLUYORSA, KONUNUN ALTINA YAZSIN, BEN HEPSİNİ CEVAPLAYAYIM...
 
Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
-İşte, bu yüzden LOST; televizyon tarihindeki gelmiş geçmiş en güzel dizi ünvanına sahip.
 

NiGHTMaRe

Aileden
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesajlar
7.529
Beğeniler
0
Bana hiçte çekici gelmeyen bir dizi.Bunun yerine House'u 3 kez bitirmeyi tercih ederim.
 
Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
Limanerg demiş ki:
Bana hiçte çekici gelmeyen bir dizi.Bunun yerine House'u 3 kez bitirmeyi tercih ederim.
Lütfen konuyla alakasız mesajlar atmayın. :) Eğer yazıyı okuyup da bir sorun olursa, sorarsın cevaplarım. :) Senin neyi sevip sevmediğini, neyi izleyip izlemediğini sormuyorum çünkü burada... Diziyi izleyenler mesaj atsın bu konu altına lütfen.
 

NiGHTMaRe

Aileden
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesajlar
7.529
Beğeniler
0
Lost_Finale demiş ki:
Limanerg demiş ki:
Bana hiçte çekici gelmeyen bir dizi.Bunun yerine House'u 3 kez bitirmeyi tercih ederim.
Lütfen konuyla alakasız mesajlar atmayın. :) Eğer yazıyı okuyup da bir sorun olursa, sorarsın cevaplarım. :)
Konuyla alakasız bir yorum değil.Film hakkındaki düşüncelerimi dile getiriyorum.Sen dikkatlice anla ve yorum yap :thumbsup:
 
Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
Limanerg demiş ki:
Lost_Finale demiş ki:
Limanerg demiş ki:
Bana hiçte çekici gelmeyen bir dizi.Bunun yerine House'u 3 kez bitirmeyi tercih ederim.
Lütfen konuyla alakasız mesajlar atmayın. :) Eğer yazıyı okuyup da bir sorun olursa, sorarsın cevaplarım. :)
Konuyla alakasız bir yorum değil.Film hakkındaki düşüncelerimi dile getiriyorum.Sen dikkatlice anla ve yorum yap :thumbsup:
Burası düşünce belirtme konusu mu sence? Git bu sitedeki sözlüğe veya ekşi sözlük'e, orada belirt düşünceni. Veya başka bir konu aç. :wink1:
 

NiGHTMaRe

Aileden
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesajlar
7.529
Beğeniler
0
Burada yetkimi ön plana koymuyorum.Forum etiğinden gıdım anlasaydın demek istediğimi anlardın.Lütfen daha fazla uzatma tartışmayı.
 
Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
Limanerg demiş ki:
Burada yetkimi ön plana koymuyorum.Forum etiğinden gıdım anlasaydın demek istediğimi anlardın.Lütfen daha fazla uzatma tartışmayı.
"Haklısın, özür dilerim."

dedim. Daha ne?
 
Kayıt
30 Kasım 2008
Mesajlar
5.021
Beğeniler
2
Şehir
†ualle† .
bir lost hayranı olarak , yazdıklarını kelimesi kelimesine okudum ve katılıyorum . müthiş analiz etmişsin bu açıdan hiç bakmamıştım ^^
 
Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
Zeratul demiş ki:
bir lost hayranı olarak , yazdıklarını kelimesi kelimesine okudum ve katılıyorum . müthiş analiz etmişsin bu açıdan hiç bakmamıştım ^^
Teşekkür ederim. Umarım dizi bu yazı itibari ile anlaşılmıştır.
 
Kayıt
7 Ocak 2008
Mesajlar
2.494
Beğeniler
0
Şehir
X:-3776 Y:1013
Eğer sen yazdıysan bu makaleyi bravo.
Lost'u hiç kaçırmadan izledim ama böylebir anlam çıkartmamıştım, farklı bir düşünce kattığın için teşekkürler.
 
Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
T0XlC demiş ki:
Eğer sen yazdıysan bu makaleyi bravo.
Lost'u hiç kaçırmadan izledim ama böylebir anlam çıkartmamıştım, farklı bir düşünce kattığın için teşekkürler.
Okuduğun için ben teşekkür ederim.
 
Kayıt
6 Şubat 2007
Mesajlar
335.490
Beğeniler
1.636
Şehir
Taksim/IST.
Server
Flora
Takımı
Galatasaray
ilerleyen saatlerde bu uzun metni güzelce okuyup yorumlayacağım merak ettim doğrusu bir lost fan olarak 8)
 
Kayıt
15 Temmuz 2009
Mesajlar
9.024
Beğeniler
254
Takımı
Galatasaray
extraloob demiş ki:
ilerleyen saatlerde bu uzun metni güzelce okuyup yorumlayacağım merak ettim doğrusu bir lost fan olarak 8)
aynen . Çok uzun geldi akşama okuyacagım bende :santa:
 
Kayıt
6 Temmuz 2009
Mesajlar
207
Beğeniler
0
yorumunu okumadım çünkü lostu daha bitirmedim,filmin sonunu buradan okursam finali izlememe gerek kalmaz :D 6. sezondayım,fakat 4. sezondan sonra kabak tadı vermeye başladı,en son doktor ve çetesinin adaya tekrar döndüğü bölümlerde kaldım,5. sezonda ne acılar çektim bi bilseniz :mrgreen: sanki bütün bölümleri karıştırıp göstermişler,4. sezon finaliyle lost bitti sanırsınızki fakat dizi daha yeni başlıyo resmen :mrgreen: tabiki bukadar çok izlenmenin etkisiyle nekadar uzatabilirlerse uzatıyolar dizileri.Sanırım sen biraz fazla fanatiksin nickin falanda lostlu :mrgreen: dediğim gibi dizi 4. sezona kadar süperdi fakat sonra cıvıdı gözümde,şuan için lie to me benim favorim onada bi göz atın :) dediğim dizinin konusu yalan uzmanı hakkında,mimik ve beden hareketlerinden yalan söyleyip söylemediğini anlayan bir uzman üzerine kurulu konu,başrolde bence süper bi yetenek tim roth,bu arada dizinin bölümleri lost gibi birbiriyle bağlantılı değil,hepsi tek bölümlük,her bölüm sinema filmi tadında izleyin mutlaka beğeniceksiniz :)
 
Kayıt
6 Kasım 2010
Mesajlar
51
Beğeniler
0
ironlance demiş ki:
yorumunu okumadım çünkü lostu daha bitirmedim,filmin sonunu buradan okursam finali izlememe gerek kalmaz :D 6. sezondayım,fakat 4. sezondan sonra kabak tadı vermeye başladı,en son doktor ve çetesinin adaya tekrar döndüğü bölümlerde kaldım,5. sezonda ne acılar çektim bi bilseniz :mrgreen: sanki bütün bölümleri karıştırıp göstermişler,4. sezon finaliyle lost bitti sanırsınızki fakat dizi daha yeni başlıyo resmen :mrgreen: tabiki bukadar çok izlenmenin etkisiyle nekadar uzatabilirlerse uzatıyolar dizileri.Sanırım sen biraz fazla fanatiksin nickin falanda lostlu :mrgreen: dediğim gibi dizi 4. sezona kadar süperdi fakat sonra cıvıdı gözümde,şuan için lie to me benim favorim onada bi göz atın :) dediğim dizinin konusu yalan uzmanı hakkında,mimik ve beden hareketlerinden yalan söyleyip söylemediğini anlayan bir uzman üzerine kurulu konu,başrolde bence süper bi yetenek tim roth,bu arada dizinin bölümleri lost gibi birbiriyle bağlantılı değil,hepsi tek bölümlük,her bölüm sinema filmi tadında izleyin mutlaka beğeniceksiniz :)
Yorumun için teşekkürler fakat diziyi bitirmeden benim ne demek istediğimi asla anlayamazsın.
 
Yukarı Alt