Linderoth: ‘Galatasaray Benim Ailem’
Galatasaray’ın İsveçli oyuncusu Tobias Linderoth, Galatasaray TV’de yayınlanan Kaleydoskop programında çok özel açıklamalar ayptı.
Tobias öncelikle sağlık durumunu sormak istiyorum. Son durum nedir?
Takımla antrenmanlara başladım. Yaklaşık 2 haftadır beraber çalışıyoruz. Kendimi daha iyi hissediyorum diyebilirim ama biraz daha antrenmana ihtiyacım var.
Uzun süren bir sakatlık yaşadın. Geçtiğimiz yıl tam düzelmişken sakatlığın tekrarladı. Zor günler geçirmiş olmalısın.
Mutlaka ki bir futbolcu için yaşanabilecek en kötü şey sakatlık geçirmesidir. Ne yazıkki ben bunu 2 senedir fazlasıyla yaşadım. Toplam 2 senede 3 ameliyat geçirdim. Tam toparlanır gibi oluyorum sonra talihsiz bir şekilde yine aynı şey geliyor başıma. Son sakatlığımda da biliyorsunuz bir saat oyunda kaldım ve sakatlandım ardından ameliyat geçirdim.
Doktorlarla konuştuğumuzda hep aynı şeyi söylüyorlar. Başka bir futbolcunun başına bu sakatlık gelseydi futbolu bırakabilirdi diyorlar. Seni yakından takip edebiliyoruz burada. Tek başına yaptığın idmanlarda bile ne kadar hırslı olduğunu görebiliyoruz. Kendini toparlamanın en büyük payı karakterinle, kişiliğinle ilgili galiba.
Tabi ki bu benim işim sonuçta. Bu işle hayatımı kazanıyorum ve bu işi en iyi şekilde, en profesyonel şekilde yapmak için de devamlı pozitifim. Dediğiniz doğru çok zor sakatlıklar geçiriyorum, ameliyat oluyorum tam iyileştim dediğimde tekrar aynı şeyi yaşıyorum. Devamlı pozitif olmam lazım ve bu işi en iyi şeklide yapmalıyım. Ben profesyonel bir futbolcuyum.
Rijkaard’la bir görüşme yaptın mı? Sakatlığının ardından forma şansı bulman da zorlaştı. Çünkü orta sahada oynayan çok önemli futbolcular yer aldı senin yokluğunda. Bir görüşme oldu mu?
Böyle bir görüşme yapmak için kendimi yüzde yüz hazırlamam lazım. Dediğiniz gibi çok kaliteli oyuncular var. O yüzden kendimi hazırladıktan sonra böyle bir konuşma yapabilirim.
Galatasaray Süper Lig’e altı da altı yaparak başladı. Sonra bir beraberlik ve bir mağlubiyet aldı. Değerlendirmek gerekirse sence Galatasaray ne durumda?
Sizinde dediğiniz gibi lige çok iyi bir başlangıç yaptık. Altı maç altı galibiyet. Ondan sonraki beraberliğimiz ve mağlubiyetimiz belkide yorğunluklardan kaynaklanmış olabilir. Biliyorsunuz yoğun bir maç periyodu geçiriyoruz. Yorgunluklardan alınan sonuç olduğunu düşünüyorum bu mağlubiyetin. Antrenmalarda çalışıyoruz ve tekrardan lige başladığımız gibi bir oyun oynayacağımızı ve ligin birinci sırasına yerleşeceğimizi düşünüyorum.
Aynı zamanda Avrupa Kupalarında da devam ediyorsunuz. Grupta iki maç oynandı. Avrupa’da Galatasaray'ın şansını nasıl görüyorsun?
Avrupa Ligi’ndeki grubumuza baktığımız zaman biz en iyi takımız diyebilirim. Birinci çıkacağımızdan da eminim zaten çıkmamızda lazım. Biz bu kaliteye sahibiz. Şansımız var. Kesinlikle çıkacağız diye düşünüyorum.
Geçen yıl ve bu sene arasındaki en büyük fark ne oldu Galatasaray'da?
Lige başlangıçlar çok önemlidir. Bu sene bu başlangıcı çok iyi yaptık. 6 maçta 6 galibiyet aldık. Böyle galibiyetler aldığımızda takımdaki herkesin kendine güveni geliyor. Onun haricinde yeni bir sistemle oynuyoruz ve bu sistemede adapte olduğumuzu düşünüyorum. Herkesin mutlu olduğunu düşünüyorum bu sistemden çünkü herkes birbirine yardım ediyor. Takım halinde oynamaya çalışıyoruz. Bu tip faktörler bir araya gelince başarı da geliyor.
Yalnızlık çektiğini düşündü mü hiç? Bazen yüzünde hüzün görüyorum, sessiz. Genel yapısı böyle mi?
Kesinlikle öyle demememiz lazım çünkü biliyorsunuz ciddi sakatlıklar geçirdim. Bazen kendim bireysel antrenmanlar yapıyorum bazen de takımla çalışıyorum. Takımla çalıştığım zamanlar yorgunluktan kaynaklanabilir sessiz duruşum ama artık ben burayı evim gibi hissediyorum. Herkesi çok seviyorum. Ailem gibi görüyorum burayı. Hiç bir sıkıntım yok. Şuanda tek düşüncem bir an önce maç oynayabilmek.
3 yıldır İstanbul'da yaşıyorsun. Burayı çok sevdiğini söylemiştin daha önce. Yurt dışına çıktığında İstanbul'u nasıl anlatıyorsun?
Burası mükemmel bir şehir diyebilirim. Yaşamak için çok güzel bir yer. Ben ve ailem burayı çok seviyoruz. Hem insanlar çok iyi, hem iklim. İsveç'ten mutlaka ki çok farklılıklar var ama çok alıştık biz buraya. Evimiz oldu burası. İsveç'ten sürekli arkadaşlarımız buraya gelip bizi ziyaret ediyorlar. Olumlu düşüncelerle dönüyorlar İstanbul'dan. Ben zaten yaşlandığım zamanda buraya gelmek istiyorum. Devamlı burda olacağımı düşünüyorum.
İlerleyen yaşlarda ne yapmak istiyorsun? Baban gibi futbol adamı olarak mı devam edeceksin?
Kafamda henüz şekillendirmedim diyebilirim. Bazı zamanlar teknik direktör olarak devam etmeyi düşünüyorum kariyerimi ama bazen de diyorum ki uzun zamandır futbolun içindesin başka birşey de yapabilirsin diyorum ama kesin bir karar veremiyorum. Bazı fikirler var ama kesin birşey söyleyemiyorum ama biraz bekleyip görmek lazım.
Doğduğundan beri futbolun içindesin. Babandan dolayı futbolla büyüdün. Bu bir avantaj mı dezavantaj mı?
Futbol dünyasını babamdan dolayı gayet iyi tanıyorum diyebilirim. O yüzden bir çok şey bana sürpriz olarak gelmiyor. Yürümeye başladığım ilk andan beri babamın antrenmanlarına gidiyordum. Maçlardan önce soyunma odasında oluyordum. Yani o atmosferi bilen futbolu bilen bir insanım. Avantaj mı dezavantaj mı bilemiyorum çünkü hiç birşey bana sürpriz olmuyor. Dediğiniz gibi doğduğumdan beri futbolun içindeyim.
Ufak bir kızın var. Erkek olsaydı muhtemelen idmanlara onu getirirdin ve beraber çalışırdınız. Kızını burada göremiyoruz. Bir baba olarak onun sporcu olmasını istiyor musun?
Kesinlikle kendisine bir baskı uygulamak istemiyorum ama kendisini gördüğüm zamanlarda koşmayı sevdiğini ve topa vurmayı sevdiğini görüyorum. Böyle şeylere merakı var. İsveç'te bayan futbolu yaygın. Bekleyip görmek lazım. Oyüzden şimdi birşey söyleyemiyorum.
Türkiye'ye geldiğinden beri en çok şaşırdığın şey ne oldu?
Çok fazla olumsuz olarak beni etkileyen şok eden birşey olmadı. Mutlaka ilk geldiğimde kültürel farklılılar vardı bunları gördüm ama en önemlisi insanların bana yaklaşımı oldu. Pozitif yaklaştı herkes. İlk geldiğimden beri ve bu beni çok etkiliyor. İnsanların çok sıcakkanlı olması, konuşkan olması beni çok etkiliyor.
İnsanlarla senden bahsederken hep aynı şeyi duyuyorum. Tam bir görev adamı. Bizim ona ihtiyacımız var, sakatlığının bir an önce bitmesini istiyoruz ve bize çok fazla faydası olacağına inanıyoruz diyorlar. Linderoth, Galatasaray'a ilk geldiğinde işte yıllardır aranan önlibero dedi herkes. Şanssız bir şekilde sakatlık geçirdin. Şimdi sağlığına kavuştun. Taraftarın beklediği o transfer olabilecek misin?
Öncelikle buradan taraftarımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü benim ilk sakatlandığım günden beri benim yanımda oldular hep destek verdiler. Tekrardan böyle şeyleri duymak çok güzel. Mutlaka olumsuz yorumlarda duyuyorsunuz bu çok normal. Taraftarımızın çoğunluğu benim yanımda ve bu yüzden mutluyum. Bir senelik periyoda baktığımız zaman 90 dakika oynamadığımı görüyorsunuz. Bir maçı çıkartamadım. Bu zor bir durum futbolcu için ama o formayı aldığım zaman tekrardan yeni bir transfermiş gibi elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım ve yapacağımdan da kimsenin şüphesi olmasın. Bir an önce o formayı tekrardan geri almak istiyorum.
Türkçe ile aran nasıl?
Aksanım pek fazla iyi değil. Geldiğimizden beri bazı Türkçe kelimeleri öğrendim. Özellikle dışarda işimi görecek kadar. Bir restauranta gittiğimizde sipariş verecek kadar konuşabiliyorum. Eşimin Türkçesi benden daha iyi diyebilirim. Kızımda bir Türk okuluna gidiyor. Mutlaka öğreniyor ama söylediklerini de biz anlayamıyoruz. Evde kendi dilimizde konuşuyoruz.
Sevdiğin dinlediğin müzik tarzı nasıl? Kimleri seviyorsun?
Coldplay benim favori grubum. Bir çok müzik grubunu ve tarzını dinliyorum.
Tek kelimelik sorularımıza geçiyoruz. Aile?
Ailem benim için çok önemli tabi sadece benim için değil bütün futbolcular için bu çok önemlidir. Futbol dünyasında bir sözleşme yapıyorsunuz ve en fazla 3 sene bir yerde oynuyorsunuz sonra toparlanıp başka bir ülkeye başka bir kültüre adapte olmanız gerekiyor. Ailenizin devamlı yanınzda olması gerekiyor. Bu zamana kadar da ailem benim hep yanımda oldu ve desteğini hep verdi. Oyüzden benim için çok önemli.
Korku?
Korku hakkında fazla konuşmak istemem. Korktuğunuz birşeyden konuşursanız kötü şans getirebilir.
Mor forma?
Mor benim rengim değil ama formanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle biz şans getirdiğine inanıyorum. Mor formayla hiç maç kaybetmedik galiba.
Galatasaray?
Çok büyük bir kulüp. Camiası ve taraftarı için oynamış olmak büyük bir onur benim için.
6 ?
Benim favori numaram. Uğurlu numaram diyebilirim çünkü hem Galatasaray'da hem Milli Takım’da ve daha önce oynadığım takımda da numaram altıydı. Aynı zamanda babamda futbolcuyken 6 numarayı giyiyordu. Oyüzden uğurlu numaram.
Tobias Linderoth?
İnsanın kendisi hakkında konuşması zordur. Başkalarının beni anlatması lazım bir cümleyle.
Kaynak: http://www.haberbaz.com
