Kayıt
4 Ağustos 2008
Mesajlar
5.285
Beğeniler
1


Mahmut Özgener, kendisini toplantıya çağıran Kulüpler Birliği ile ters düştü.



Tribünden atılan yabancı maddeyle yan hakemin yaralandığı Fenerbahçe-Galatasaray derbisi sonrası ortalık yangın yerine dönmüşken, gözler Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’i aramıştı. Ancak Başkan ortalıkta yoktu. Sonradan anlaşıldı ki, Özgener, o sırada Çeşme’de Orkinos avlamakla meşguldü. O günlerde, Ercan Saatçi’nin Galatasaraylılar’a küfür ettiği eski bir TV çekiminin görüntüleri piyasaya düşerken, Sarı-Kırmızılı yönetici Haldun Üstünel de, bir gazetecinin kendisini arayıp, “Bazı kişilerin elinde, sizin Fenerbahçeliler’e küfür ettiğinizi gösteren görüntüler var. Bunları yayınlayacaklar” diyerek tehdit ettiğini söylemişti.

Ardından bu gazetenin (Vatan) spor servisi müdürünün, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’le bir araya gelip, bunu konuştuğu yazıldı. O gazetenin spor müdürü olan İbrahim Seten, köşesinde bir açıklama yapıp, konuya açıklık getirdi: “Canımız sıkıldı. Telefon edip Mahmut Özgener’i çağırdık, o da geldi.”

Canı sıkılan bir gazetecinin davetini hiç düşünmeden kabul eden Futbol Federasyonu Başkanı, geçtiğimiz gün bir davet daha aldı. Bu kez davet edenler, hakem hatalarından canı yanan kulüplerdi.

‘Onların ayağına gitmem’

Kulüpler Birliği toplantısında, Merkez Hakem Kurulu ve Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’ndan yana tüm kulüplerin dertli olduğu ortaya çıkınca, Mahmut Özgener, çarşamba günü yapılacak toplantıya çağrılmıştı; Kulüplerin sorunlarını dinleyip, çare bulsun diye. Çünkü o, işin başındaki kişiydi. Yani Futbol Federasyonu Başkanı. Ancak aldıkları yanıt, hepsini şok etti: “Ben kimsenin ayağına gitmem, siz buraya gelin.” Canı sıkılanın çağrısını geri çevirmeyen Federasyon Başkanı, canı yananların davetini geri çevirmişti. Ki kendisi, o canı yananların temsilcisiydi aslında.

Federasyon doğru yaptı

Futbol Federasyonu’nun Kulüpler Birliği’nin davetine gitmek yerine, Kulüpler Birliği’ni Futbol Federasyonu’nda misafir edeceğini açıklamasını, son derece doğru buluyorum. “Biz seçtik, gelmesi gerekir”, “biz seçtik, biz göndeririz” gibi Kulüpler Birliği’ni Futbol Federasyonu’nun üstünde gösteren tavır ve düşünceleri son derece tehlikeli buluyorum. Kulüplerin yerinde olsam, önce kendi kapımın önünü temizlerim. Federasyon, bu tavrıyla doğruyu yapmıştır. Şansal Büyüka (Lig TV)

Hangi patrona diyebilirsiniz?

Kulüpler Birliği’nin, Fenerbahçe önderliğinde MHK’nin kellesini istemesi, bu sezon özellikle ikinci yarıda yaşanacakların sinyalini fazlasıyla vermekte. Oysa 3 ya da 4. haftayı hatırlayarak hafızalarımızı zorlarsak, birçok kulübün hakemlere övgüler yağdırdığını görebiliriz. Yanlış olan, Kulüpler Birliği’nin, Başkan Mahmut Özgener’e çıkardığı davetiyenin tarzıdır. Sonuçta; beğenir ya da beğenmezsiniz, Özgener futbolun patronudur. Hangi patrona “Ayağıma gel” diyebilirsiniz. Ayrıca “MHK’yi görevden al yoksa...” diye bir tehdit niyetine de girerseniz, kurumsal depreme neden olabilirsiniz. Bence Özgener’in tutumu doğrudur. İsme değil, cisme saygı göstermekte yarar vardır. Beğenmiyorsanız, gidersiniz genel kurula değiştirirsiniz.
Cem Şengül (Milliyet)

Üsluba dikkat edilmeli

Elbette ki, Türkiye’de futbolun esas aktörleri kulüplerdir. Bu sadece Süper Lig kulüplerinden de ibaret değildir. Diğer liglerimizde mücadele eden kulüplerimizin de sorunları varsa eğer, federasyon ile bunları görüşmeye ve talepleri iletmeye hakları vardır. Burada önemli olan üsluptur. Kulüpler eğer birleşip, yönetmek üzere bir federasyon seçtilerse, o federasyonun kendileri tarafından seçildiğini unutmayıp, üsluplarında hata yapmadan ilişkilerini biçimlendirmeleri gerekir. Yapılan açıklama federasyonu, ‘gelsem de dert, gelmesem de dert’ aralığında bırakmıştır. Açıklama yerine doğru olan federasyon başkanını ziyaret etmektir. “Buraya gel” demekle federasyonu emir eri haline getirmek, Türk futboluna kazanç değil, kaos getirir.
Can Çobanoğlu

Mahmut Özgener haklı

Kulüp başkanları “haklı” taleplerini iletmek için “güvenmediklerini belirttikleri” kurullarla ilgili görüşmek (hesap sormak) üzere Federasyon Başkanı’nı bu şekilde ayağına çağıramaz. Çağırırsa da Federasyon Başkanı o toplantıya gitmez, gitmemeli. Federasyonun diplomatik cevabı “rest” anlamını taşıyor. Özgener haftanın 3-4, Arıboğan 5-6 günü federasyonda. Bir hafta sonra başkanı hesap vermek için ayağa çağırmaktansa, hep birlikte 10 dakika mesafedeki federasyona gidilebilir, problemler tartışılabilirdi, hatta çözümler bile bulunabilirdi. Aziz Yıldırım’ı Kulüpler Birliği Başkanlığı’nda kalmaya ikna etmek için federasyonu bitirmek ilginç! Bu yemek daha çok su kaldırır!
 
Yukarı Alt