Kayıt
26 Nisan 2010
Mesajlar
54
Beğeniler
0
tamam orası yanlış fakat ölen bir kişinin hayatını bu kadar yargılamak bize düşmez, herkes kendi hayatına baksın. 'biliyor musunuz yeni tanıştığı adamın evine gitmiş üstelik evli olduğu halde' denileceğine; 'allah rahmet eylesin, yazık 2 yaşında bebeği vardı' deyin..
 
Kayıt
6 Şubat 2007
Mesajlar
335.490
Beğeniler
1.635
Şehir
Taksim/IST.
Server
Flora
Takımı
Galatasaray
blitz90 demiş ki:
tamam orası yanlış fakat ölen bir kişinin hayatını bu kadar yargılamak bize düşmez, herkes kendi hayatına baksın. 'biliyor musunuz yeni tanıştığı adamın evine gitmiş üstelik evli olduğu halde' denileceğine; 'allah rahmet eylesin, yazık 2 yaşında bebeği vardı' deyin..

yahu biz her ikisini de söylüyoruz sen merak etme önce yazık dedik sonrasında olayı irdelemeye başladık sexten mi öldü yoksa kalpten mi gitti diye araştırırken olayı çözdük one night stand summer3:


Ps : i love so much ons :dance: :kalp: :D
 
Kayıt
27 Ekim 2010
Mesajlar
668
Beğeniler
1
extraloob demiş ki:
Yazar olsaydım aynı bu satırları harfi harfine yazardım 8)

'Kimse Defne'yi azize ilan etmesin!'
Hıncal Uluç, Defne Joy Foster’ın ardından tartışılacak bir yazı kaleme aldı. "Su testisi su yolunda kırıldı" diyen Uluç'a Radikal Yazarı Evrim Sümer, "Uluç aile danışmanlığına mı soyundu ne!" diyerek cevap verdi.

Sabah yazarı Hıncal Uluç, kendisini Defne Joy Foster'ın eşinin yerine koydu ve uç sorular sordu.

Uluç'un köşe yazısı şöyle:

Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?..

Perşembe sabahı, evde kahvemi içip gazetemi okurken, Fatoş geldi. Evdeki yardımcım..

"Hıncal Bey haberiniz var mı, Defne Joy ölmüş.. Evinde ölü bulmuşlar" dedi..

Defne Joy'la tanışmayız. Televizyon izleyen biri olmadığım için, sokakta yanımdan geçse tanımam.. Ama hele son zamanlardaki ününü hemen her gün gazetelerin magazin sayfalarında okuyorum. Acun'un, her programı olay olan, bence günümüzün 1 nolu yapımcısı Acun'un son yarışması "Yok Böyle Dans"ın yıldızlarından.. Yarışmayı kazanacağını kimse tahmin etmiyor, ama kimse de elenmesini istemiyor. Öyle sempatik, öyle hayat doluymuş..

İşte Hıncal Uluç'a sanal alemden yağan tepkiler

Hatta Sevgili Yüksel (Aytuğ) "Acun bu kız elenirse onu sunucu yap, kaybetme" diye öğüt de veriyordu geçen hafta, Yakın Kumanda'da..

İşte ölen, o daha iki gece evvel seyircilerini coşturan hayat dolu kız..

Hemen TV'ye davrandım.. Haberleri izliyorum.. Ekranın başında donup kaldığımı hatırlıyorum..

Arka arkaya şoklar..

Defne Joy'un ölü bulunduğu yer kendi evi değil. Bir bekar erkeğin evi..

Bekar erkek, benim küçük kuzenim, Sanem'in kardeşi Kerem..

Beni donduran, Defne'nin ölü bulunduğu evin önünde canlı yayın yapan NTV habercisinin sözlerinden biri oldu.

"Defne Joy Foster'in kocası İlker Yasin Solmaz, az önce buraya geldi. Çok üzgün görünüyordu.."

İşte o an, orda kalakaldım.

O çarşamba sabahı, dünyada yerinde olmayı istemeyeceğim bir tek kişi vardı.. İlker Yasin Solmaz..

Düşünebiliyor musunuz?..

Sabaha karşı telefonunuz çalıyor ve haber veriyorlar.

"Eşiniz öldü. Gelin cenazeyi alın.."

"Nerde, nasıl, ne zaman?.."

"Sabaha karşı bir bekar evinde ölü bulundu. Polis soruşturuyor.."

Ne hale gelirsiniz?.. Ne düşünürsüz?..

Ne olursunuz?..

Dün sabah gazeteme baktım..

Tonla haber, tonla yazı.. Defne üzerine.. Ölen Defne'nin dramı üzerine..

Ama asıl ölü, hem de "Yaşayan Ölü" İlker Yasin Solmaz'la ilgili tek satır yok.. Asıl trajediyi yaşayan adamın adı geçmiyor nerdeyse, haberler ve yorumlarda..

İnsanlık ölmüş sanki..

Defne öldü.. Onun için her şey bitti..

Ama bu genç adam yaşayacak.. 18 aylık bebeği ile yaşayacak..

Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde "Baba bana annemi anlat" diyecek?..

Ne anlatacak İlker Yasin?.

Gencecik, hayat dolu karısı, 18 aylık bebeğinin annesi beklenmedik şekilde ölmüş.. Ona mı ağlayacak İlker Yasin.. Yoksa bir bekar evinde, sabaha karşı kanında tonla alkolle ölü bulunmuş, ona mı çıldıracak?..

Empati, mempati.. Hadi kendinizi İlker Yasin'in yerine koyun dostlarım..

"Acun yarışmayı durdursun.. Kupayı da Defne'nin 18 aylık bebeğine versin" diye hamasi bir tavsiyede bulunan Sevgili Yüksel'e sorum var..

Defne senin eşin olsaydı, dikkat et, sadece "Olsaydı" diyorum.. O "Mesela" yı okurken bile ne hale geldiğini tahmin ettiğim için.. "Defne senin karın olsaydı, gene bu yazıyı yazar mıydın.."

Kerem'in adını duyunca, Gökmen Özdemir'i aradım, Vatan'dan.. Arkadaşı..

"Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. "Sordum bile ağbi" dedi, Gökmen.. "Vallahi daha o gece tanıştık. İkimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" demiş, Kerem..

Defne'yi nerdeyse "Azize" ilan eden Ayşe kardeşim..

İşte anlatmak istediğim bu..

Bizim zamanımızda Aşka düşülürdü.. Falling in love..

Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love.. Ama onun fiili başka.. Aşk Yapmak.. Making love..

Benim aşka düşmeye saygım var.. Ama aşk yapmaya yok..

İnsan evliyken de âşık olabilir. Evli birine de âşık olabilir.. Gönül ferman dinlemez, demiş eskiler.. Durup dururken dememişler.. Yüzlerce yıllık deneyim..

Gönül ferman dinlemez tamam ama, 18 aylık bebeği olan evli genç kadın da, daha o gece tanıştığı erkeğin evine koşmaz..

Bunu bana kimse kabul ettiremez. Ben mahalle baskısından da korkmam. Kafamı kesseler düşündüğümü söylerim..

Defne boşanma kararı almış mı?. Mahkemeye baş vurmuş mu?. Evini ayırmış mı?. Ayrı mı yaşıyor eşinden, bebeğinden..

Bilmiyorum.. O konuda satır okumadım, ne öncesinde magazin sayfalarında. Ne de ölümü sonrası haberlerde ve yorumlarda..

Yani..

Ortada çok açık, çok seçik bir "İhanet" var.. Hem de aşk aldatması bile değil. Bir gecelik macera/ One night stand için, aldatılan bir koca ve unutulan bir bebek..

Ölmüş.. Allah rahmet eylesin..

Ama böyle bir insana, öldü diye saygı duymamı kimse benden beklemesin..

Kimse de, onu Azize ilan ederek, gençliğin önüne "Rol model" diye koymaya kalkmasın..

Defne Joy Foster'in ölüm sebebi bilinmiyor..

Astım hastasıymış. Fena halde sarhoşmuş. Bilinen o.. Alkol mü?. Son zamanlarda zararı bilimsel araştırmalara konu olan, bir nevi oping, enerji içeceklerinin aşırı kullanılması mı?. Uyuşturucu mu?. 10 gün içinde Adli Tıp gerçeği açıklayacakmış.. Öğreneceğiz.

Ama benim görüşüm değişmeyecek.

Defne'nin ölümü tipik bir "Su testisi, su yolunda kırıldı" olayıdır!..
Yazılan her satırı noktası noktasına okudum. İhanet affedilmez bir suçtur. Hele bu senin kocan var bebeğin var. O adam ben olsam, o kadın'ı hiç tereddüt etmeden acımasızca gebertirdim. Benim şuanda bile evli barklı oldugunu bile bile bu kızı evine götüren herifi öldüresim geliyor. summer2:
 

RiqueLme

Bilgiliyim
Kayıt
19 Mayıs 2007
Mesajlar
2.815
Beğeniler
1
Şehir
Attacking right midfielder
"Eşiniz öldü. Gelin cenazeyi alın..

Nerde, nasıl, ne zaman?..

Sabaha karşı bir bekar evinde ölü bulundu. Polis soruşturuyor.."

Ufff adama inme indirir bu konuşma benim bile sinirlerim bozuldu
 
Kayıt
20 Nisan 2010
Mesajlar
14.245
Beğeniler
0
Şehir
Caspian
"Su testisi, su yolunda kırıldı"
bu cümle doğru olabilir fakat sonuçta ölmüş gitmiş nasıl ve neden öldüğünden öte bence biraz saygı göstermeliydi hiç yoktan yakın zamanda göstermeliydi biraz ağır olmuş sanki.
 
Kayıt
23 Ocak 2008
Mesajlar
8.248
Beğeniler
0
İnsanların özel hayatı kimseyi ilgilendirmez.Yaptığını doğru bulmasamda öldükten sonra arkasından bunların konuşulması doğru değil.Abartı var doğrudur ama Hıncal Uluç'da çok ağır yazmış.Allah rahmet eylesin der geçerim :nod:
 
Kayıt
6 Şubat 2007
Mesajlar
335.490
Beğeniler
1.635
Şehir
Taksim/IST.
Server
Flora
Takımı
Galatasaray
Inception demiş ki:
İnsanların özel hayatı kimseyi ilgilendirmez.Yaptığını doğru bulmasamda öldükten sonra arkasından bunların konuşulması doğru değil.Abartı var doğrudur ama Hıncal Uluç'da çok ağır yazmış.Allah rahmet eylesin der geçerim :nod:

Hıncal neden ağır yazmış kuzeni çünki onun yaptığını tasvip etmiyor ve her iki tarafıda cezalandırıyor kendinizi 3 kişinin de yerine koyarsanız anlayacaksınız yazının manasını.
 

Kitty

 
Kayıt
4 Şubat 2010
Mesajlar
1.118
Beğeniler
0
Ayh ayh hele bi yorum var alıntı yapmak istemiyorum neden mi hah çünkü aynı mesajda yer almak istemiyorum o insan(?)la -.-
çok Ezel falan izliyosun galiba canım sen hatta bayağı bayağı kaptırmışşın kendini yok çeker vururdum yok ihanet affedilmez şeydir ayhh bayılazam -_-
 

Wax Whine

.NET
Kayıt
9 Eylül 2007
Mesajlar
17.595
Beğeniler
30
Şehir
Bağdat Caddesi / İST.
Server
Aspendos
Takımı
Besiktas
Allah rahmet eylesin. TVde gayet güler yüzlü bir insandı ve oynadığı dizilerde rollerini çok iyi yerine getiriyordu. Özel yaşamı ise umrumda değil.
 

Advance

 
Kayıt
27 Ocak 2008
Mesajlar
11.538
Beğeniler
19
Wax Whine demiş ki:
Allah rahmet eylesin. TVde gayet güler yüzlü bir insandı ve oynadığı dizilerde rollerini çok iyi yerine getiriyordu. Özel yaşamı ise umrumda değil.
Aynılarını söyleyecektim :popcorn:
 
Kayıt
24 Eylül 2007
Mesajlar
4.651
Beğeniler
0
Şehir
Los Angeles
İnsanların Özel yaşamları bir başkasını ilgilendirmez. Defne benim gözümde tv dizilerinin iyi oyuncusu, sevimli sunucu olarak kalacak. Defne'nin o evde ölmesi hiç birşeyi değiştirmez. Kendi evinde yada bir kız arkadaşının evinde de ölmüş olsa sonuç yine aynıdır. Öldü yani bunun ötesi yok. Bize düşen görev Allah Rahmet eylesin demektir. Allah kocasına ve ailesine sabır versin.
 
Kayıt
15 Temmuz 2009
Mesajlar
9.024
Beğeniler
254
Takımı
Galatasaray
Wax Whine demiş ki:
Allah rahmet eylesin. TVde gayet güler yüzlü bir insandı ve oynadığı dizilerde rollerini çok iyi yerine getiriyordu. Özel yaşamı ise umrumda değil.
:thumbsup:
 

Advance

 
Kayıt
27 Ocak 2008
Mesajlar
11.538
Beğeniler
19
ghost12 demiş ki:
Defne’nin arkasından konuşanlara

Fatih Çekirge'nin yazısı.Kopyalanmadığı için direk linkini verdim.Kimsenin özel hayatı bir başkasını ilgilendirmez!(Kopyalayınca değişik yazılar sayılar çıkıyor herhalde alıntı yapılmasın diye geliştirdikleri bir kripto sistemi :mrgreen: )

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/16941616.asp?yazarid=174&gid=61&hid=16941938
Defne’nin arkasından konuşanlara


DÜN baktım birisi tam sayfa soruyor:

“Defne neden bekar bir erkeğin evinde öldü?”

Bir başkası gizliden gizliye Kerem Altan’la Defne arasında “yasak aşk” hatırlatmaları yapıyor.
Fotoğraflar, birlikte görüntüler. İğnelemeler. Karakolsuz sabıka kayıtları.
Ve sonra birisi çıkıp Defne’nin 32 yıllık “hayatından bir dakikayı” alıp yerin dibine sokuyor.
Eziyor, kanırtıyor. Kesip biçiyor.
Kocasını aldattığını söylüyor yani. Utanmazlıkla suçluyor. “Su testisi...” diyor.
Aklıma, “Vurun Kahpeye” filmindeki sakallı ve kötü bakışlı Ali Şen geliyor.
Çalıkuşu geliyor. Taşlı sopalı saldırılar geliyor. Linç geliyor.
Töre cinayetiyle canlı canlı toprağa gömülen Adıyamanlı Medine geliyor.
Boynuna kadar toprağa gömülüp taşlanarak öldürülen Mardin’li A.Ç. geliyor.
Şaşırıyorum.
Bir ölümün ardından, o insanın özel hayatına doğru nasıl hayasızca bir saldırıdır bu.
Sanki Kerem öldürdü. Ya da Defne bir cinayet işledi.
Bu nasıl bir linçtir.
Düşünsenize;
Eğer böyle bakacaksak,
Yani insanların yaptıklarının, eserlerinin, kamusal alandaki görüntülerinin üzerine, özel hayatlarındaki ilişkilerini bir kezzap gibi dökeceksek...
Mesela evlatlığıyla ilişkisi yüzünden Woody Allen’ı linç edeceğiz. O muhteşem Barcelona Barselona filmini protesto edip izlemeyeceğiz.
Van Gogh kulağını kesti diye görmeyeceğiz.
Freddie Mercury eşcinsel ve uyuşturucu kullandığı için dinlemeyeceğiz.
Ünlü ve evli bir operacı sabaha karşı bir erkeğin evinde görüldü diye çizeceğiz.
Bu mudur yani geldiğimiz hayat çizgisi?
Bu mudur tahammül?
Bu suçlamalara karşı Defne, “Size ne kardeşim” diyemiyor elbette.
O delifişek haliyle çıkıp, bir kahkaha atıp, “Bu hayat benim. Biz zaten ayrılıyorduk. Ama bir cezası varsa ben onu vicdanımda ve eşimin önünde çekerim” diyemiyor.
Kerem suskun...
Karanlıktan sesler geliyor:
- Zina bu...
- Vurun!
İnsanların hayatları üzerine nasıl bir karakol kurduğumuzun farkında mıyız?
Defne’nin ölümü üzerine bu yazılanlar, bu sorular nasıl bir dikenli telin içine düştüğümüzü göstermiyor mu?
Nasıl kuşatıyoruz birbirimizi...
Din eğer Tanrı’nın insana sunduğu bir seçme özgürlüğü ise, insan bir dine sarılarak başka insanın seçme özgürlüğünü nasıl böylesine karartabilir?
Ama siz artık Defne için istediğinizi söyleyebilirsiniz.
İstediğiniz çamuru atabilirsiniz.
Çünkü o artık başka bir mahkemenin önündedir.
Çünkü ölüm, mahkemelerin en büyüğüne açılan kapıdır.
O kapıdan geçenlerin arkasından mahkeme kuran kaçak karakol polislerine söylüyorum:
İnsanın istediği yerde istediği gibi yaşamasına izin vermiyorsunuz.
Bırakın da bari istediği yerde ölsün.
 
Kayıt
17 Haziran 2009
Mesajlar
223
Beğeniler
0
Burada asıl ölen defne joy değil ilker yasindir.Şuan tüm türkiye defnenin öldüğüyle değil nerde öldüğüyle ilgileniyor.Burası türkiye amerikada bile olsaydı çok zordu.Ama türkiyede o dahada zor.Evliysen ve çocuğun varsa ne kadar ünlüde olursa olsun üstünde 2 kişinin şerefi ve sorumluluğu var.Hareketlerine dikkat etmeliydi.Bu hatanın bedelini çok kötü ödedi ölmesinden bahsetmiyorum fakat 70 milyona rezil oldu ....
 

Kitty

 
Kayıt
4 Şubat 2010
Mesajlar
1.118
Beğeniler
0
Dj_Twiddle demiş ki:
Burada asıl ölen defne joy değil ilker yasindir.Şuan tüm türkiye defnenin öldüğüyle değil nerde öldüğüyle ilgileniyor.Burası türkiye amerikada bile olsaydı çok zordu.Ama türkiyede o dahada zor.Evliysen ve çocuğun varsa ne kadar ünlüde olursa olsun üstünde 2 kişinin şerefi ve sorumluluğu var.Hareketlerine dikkat etmeliydi.Bu hatanın bedelini çok kötü ödedi ölmesinden bahsetmiyorum fakat 70 milyona rezil oldu ....
bu çirkin yorumunla 250.000 kişiye rezil olacağına >>sana göre<< 70 milyona öyle rezil olsun,yeğdir.
 
Yukarı Alt