Kayıt
3 Ocak 2009
Mesajlar
12.050
Beğeniler
314
Şehir
Белгород
10 Haziran’da Musul’da kontolü ele geçirmesinin bu yana IŞİD’in Irak ve Suriye’de düzenlediği korkunç katliamlar Batı medyasının ilgisini çekmeye devam ediyor.



Jeopolitik uzmanı ve stratejik risk danışmanı Amerikalı William Engdahl, IŞİD'in CIA ve NATO'nun Irak'ta yürüttüğü "kirli savaş"ın bir parçası olduğunu ileri sürdü. Moskova'ya yakınlığıyla bilinen "Russia Today" bir makale yazan Engdahl, IŞİD militanlarının Ürdün'de CIA tarafından eğitildiğini ve finansmanı da Körfez ülkelerinin sağladığını iddia etti.

Engdahl'ın makalesinden satırbaşları şöyle:
Irak ve Suriye’deki askeri “ayaklanma” ile ilgili ortaya çıkan detaylar IŞİD’in CIA ve Pentagon tarafından dünyanın en büyük ikinci petrol ülkesi Irak’ı istikrarsızlaştırmak ve Suriye’de düzeni sağlamak için yürütülen politikaları geçersiz kılmak üzere desteklendiği izlenimini uyandırıyor.

Bölge hakkında bilgili Iraklı gazeteciler IŞİD’in Musul ve çevresini ele geçirirken örgüte neredeyse tek bir mermi bile sıkılmadığını söylüyor. New York Times’ta yer alan bir haberde ise Tikritliler bu şehirde görev yapan askerlerin IŞİD askerlerine barışçıl bir şekilde silah ve üniformalarını teslim ettiğini aktarmıştı. Normalde herkes IŞİD militanlarının, Irak ordusuna bağlı askerleri ilk gördüğü yerde öldürmesini beklerdi.

Irak’ta IŞİD başarılı bir kampanya yürüterek aşiret liderlerine önemli vaatlerde bulunarak önemli destek kazandı. Liderlere Şii Bağdat yerine kendileriyle ortaklık kurmaları halinde Sünni Şeriatı’nın bu bölgelerde uygulanacağı söylendi.

New York Times IŞİD’in sahadaki başarısının arkasındaki ismin eski Baas lideri İbrahim el-Duri olduğunu da aktarmıştı. 2009’da Irak’ta görev yapan ABD’li General David Petraeus, el-Duri’nin Suriye’de olduğunu duyurmuştu. 2003’ten beri ABD’nin en çok arananlar listesinde bulunan birinin inanılmaz bir şekilde yakalanmadan dolaşabiliyor olması ve intikam duygusuyla Irak’a geri dönüp büyük bir alanda kontrolü ele geçirebiliyor olması çok şaşırtıcı. Ya şanslıydı ya da Washington’da önemli yerlerde arkadaşları vardı, kim bilir?

IŞİD’in maddi destekçisi olarak da ABD’nin Sünni dünyadaki en yakın müttefikleri olan Kuveyt, Katar ve Suudi Arabistan gösteriliyor.

AMERİKAN PASAPORTLARI
Ürdünlü bazı yetkililer, IŞİD üst düzey üyelerinin 2012’de Ürdün’deki gizli bir kampta CIA ve ABD Özel Kuvvetleri tarafından eğitildiğini belirtmişti. "WND News"te yer alan bir haberde ise ABD, Türkiye ve Ürdün istihbarat birimlerinin Ürdün’ün Suriye sınırına yakın Safevi kentinde Suriyeli militanlar için eğitim üssünün kurulduğunu, Suudi Arabistan ve Katar’ın IŞİD’e verilen eğitimin masraflarını karşıladığı kaydedilmişti.

ABD tarafından bu kamplarda “ılımlı” militanların Suriye’deki Beşşar Esad rejimine karşı savaşmak üzere eğitildiği iddia edilmişti. Peki nereden biliyorlardı eğitim alanların radikal İslamcı olmadıklarını? CIA doktorları, insanları cihada yönlendiren özel bir DNA mı keşfetti?

ABD Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapmış Andrew Doran, "National Review" dergisinde bazı IŞİD militanlarının Amerikan pasaportunun olduğunu yazmıştı. Tabii bu Obama yönetiminin desteği anlamına gelmez, değil mi?

ÇEÇEN MİLİTANLAR
IŞİD bulmacasındaki diğer ilginç bir parça ise Tarhan Batiraşvili. Çeçen asıllı Batiraşvili adını Ömer el-Şişani olarak değiştirmişti. Geçtiğimiz yıl "The Wall Street Journal"da Şişani’nin Suriye ve Irak’taki savaşları ABD ve Rusya arasındaki jeopolitik çatışmaya çevirdiği yazılmıştı. IŞİD’de bin tanesi Çeçen olmak üzere 8 bin militanın olduğu da ifade edilmişti.

"Veterans Today" sitesinin Gürcistan bürosu şefi Jeffrey Silverman bana Şişani projesinin Amerikan istihbaratı ve Gürcistan Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından Çeçen ayaklanması zamanında planlandığını söylemişti.

'YENİ BÜYÜK OYUN'
Silverman ayrıca Irak’taki olayların merkezi hükümetten bağımsız bir Kürt Cumhuriyeti kurulmasıyla alakalı olduğunu söylemişti. Bağımsız Kürt devletinin Türkiye, Irak ve Suriye’de Amerikan çıkarlarıa hizmet eden "Yeni Büyük Oyun"un bir parçası olduğunu da eklemişti.

Musul’un düşüşünden neredeyse iki hafta geçmesine rağmen henüz Washington aptalca birkaç konuşma ve “kaygılarını” belirtmek dışında neredeyse hiçbir şey yapmadı.

Her şeye rağmen apaçık bir gerçek önümüzde duruyor. Musul’da Irak hükümetinin kontrolü yitirmesinin ardından dünyanın en zengin petrol sahaları aniden İslamcı militanların eline düştü ve Irak hükümetinin petrol ihracatını önemli miktarda artırma fikri geçerliliğini yitirdi.

 
Kayıt
11 Mayıs 2007
Mesajlar
20.770
Beğeniler
258
Şehir
İstanbul
Takımı
Besiktas
Musulda rehin alınan Türk güvenliklerinden birisi yan komşumun kuzeni, ne kadar enidşe duyduğunu , haber alamadığını ve korktuğunu anlattı bugün. Cidden Allah yardımcımız olsun, Allah yardımcısı olsun. Her gün her yerden farklı bişey çıkmaya başladı, dünya saçma sapan bir hal almaya başladı. Olur olmaz her yerde savaşlar çıkmaya başladı, örgütlenmeler ve bölünmeler başladı. Rabbim sonumuzu hayır etsin, Türk'ü ver Türk insanını, Türk Askerini korusun.
 
Yukarı Alt