Merhabalar,
Yazmak geliyordu içimden tutamadım kendimi içimden geçen herşeyi aktarmak istedim, yazmak istedim..
Önceden uyarayım, karmaşık bir şekilde yazdım konudan konuya zıpladım, anlamaya çalışırken beyin yetmezliği geçirmezsiniz umarım...
Hayat ne kadar da garip değil mi sizce de? Bir bakıyorsun gülüyorsun, 3dk sonra ağlamayı/ağlatılmayı başarabiliyorsun.
Duygularımız bizi biz yapan temellerdir diyorlar ya hani, merak eder oldum acaba duygularını gerçekten dizginleyebilen biri var mı diye?
Basit ve anlamsız bakışlarla etrafı incelerken birden gelmedi mi aklınıza neden boş boş burada oturuyorum diye? veya hiç dalıp gittiğiniz geleceğinizi veya geçmişinizi düşündüğünüz olmadı mı?
Hayat tesadüfleri sever diyorlar ya... Ya tesadüf diye birşey yoksa ve hiç olmadıysa ne olacak? Ya herşey bizim yaptığımız şeylerin sonucunda planlanan bir kurgu üzerindeyse, planlanan dediğim şey nasıl desem felek dedikleri tanım değil, kendi yaptığımız plan... Yani nasıl anlatsam bilemiyorum canınız çok sıkılıyordur birileriyle konuşmak istersiniz ama etrafta kimse yoktur dışarı çıkarsınız ve birşeyşer içmeye gidersiniz ama o da nesi uzun süredir görüşmediğiniz bir arkadaşınıza rastlarsınız, ne tesadüf değil mi? Yoksa tesadüf değil mi?
Şimdi ders çalışıyorsunuz peki ama kaç sayfa çalışmanız size yetecek? 100-200 veya sadece 10-20 belki o kadar bile değil, ne kadar çalışmanın size yeteceğini neye ne kadar hazı olduğumuzu nerden biliyoruz?
Bundan 1ay önce, izmirde gösteriler sırasında kabak gibi kaldık en önde gazdan göz gözü görmediği için... 2metre yanımda duran gösterici 25m mesafeden gaz kapsülüyle vuruldu, yere yığıldı, eğilip çocuğu sürüklemeye başladım arkadaki ilk yardım ekibine doğru, bu sırada kafamı sıyırdı 2.bir gaz kapsülü ne tesadüf değil mi?
Beni hayata bağlayan pek çok şey vardı, enerjimi harcayarak kendimi odakladığım, gerek ailem gerekse okulum gerekse de çevrem yüzünden bütün uğraşlarım bütün enerjim boşa gitti...
son 2 senedir fotoğraf üzerine kendimi aşırı derecede geliştirdim ve fotoğraf çekmeyi gerçekten çok seviyorum lakin son 8ayda sadece 100kere fotoğraf çekmişimdir...
Uzun bir süre önce milli bir voleybolcuydum, sakatlandım, düzeldikten sonrada çok çok daha iyisini yapabileceğimi bildiğim halde voleybolu bıraktım, son 3senedir elime voleybol topu değmiyor...
Bisiklet aldım 2tane spor yapayım diye, uzun yollara gittim, dağlara çıktım, nerelere nerelere gittim... Ama son 4aydır bisikletlerim de yatıyor bir kenarda...
Üstümde bir bunaltı var bir arayış var, düşünceler öyle yoğunlaşıyor ki beynimde, bazen anlamsızca istemsizce göz yaşlarım akıyor, değer veripte kaybettiğim çok şey oldu ama inatla hayata tutunmaya çalıştım... Defalarca gözümü hastanede açtım... bisikletle arabaya çarpıp havada bez bebek gibi taklalar atıp yerde sürüklendim bir otobüsün altına doğru... ama yerden kalkıp kahkaha atıp vücudumdaki acılarla yere kapaklanmam bir oldu... En değerli arkadaşlarımı bir araba kazasında kaybettim ve arabadan tek sağ çıkan ben oldum...
bir gece ıssız bir sokakta linç edilircesine dövüldüm sebepsiz yere.. kör kütük sarhoş olmak sızmak istedim hiçbirşey düşünmeden, önce darp edildim sonra bıçakla kovalandım sonra da merdivenlerden aşağıya atıldım...
Ve evet hala yaşıyorum fakat hissedemiyorum...
Bilmiyorum artık kendime değer verip vermediğimi veya bir şey isteyip istemediğimi... Hani derler ya kaçıp gideceğim herşeyi bırakıp diye... Kaçıp gitmek bile içimden gelmiyor artık...
İçimde enerji kalmadı, kıpırdayamıyorum bile... Bugün enerjimi toplayıp dışarı gidip kahvaltı bile yapmadım henüz... Belki aç bir aç uyurum sıkıntı değil... O kadar bunaldım ki Üniversiteden, Yurttan, Ortamdan, Ailemden, Çevresel Baskılardan, kendi adıma birşey yapamaz oldum özellikle son 3yıldır... ve evet artık kendi adıma kendim için hiçbirşey yapmak bile içimden gelmiyor...
Yaşamak istedim, sadece yaşamak istedim... Mutlu veya mutsuz sadece yaşadığımı hissetmek istedim... Ama sanırım beceremedim... ve artık yaşamak da istemiyorum...
Yazmak geliyordu içimden tutamadım kendimi içimden geçen herşeyi aktarmak istedim, yazmak istedim..
Önceden uyarayım, karmaşık bir şekilde yazdım konudan konuya zıpladım, anlamaya çalışırken beyin yetmezliği geçirmezsiniz umarım...
Hayat ne kadar da garip değil mi sizce de? Bir bakıyorsun gülüyorsun, 3dk sonra ağlamayı/ağlatılmayı başarabiliyorsun.
Duygularımız bizi biz yapan temellerdir diyorlar ya hani, merak eder oldum acaba duygularını gerçekten dizginleyebilen biri var mı diye?
Basit ve anlamsız bakışlarla etrafı incelerken birden gelmedi mi aklınıza neden boş boş burada oturuyorum diye? veya hiç dalıp gittiğiniz geleceğinizi veya geçmişinizi düşündüğünüz olmadı mı?
Hayat tesadüfleri sever diyorlar ya... Ya tesadüf diye birşey yoksa ve hiç olmadıysa ne olacak? Ya herşey bizim yaptığımız şeylerin sonucunda planlanan bir kurgu üzerindeyse, planlanan dediğim şey nasıl desem felek dedikleri tanım değil, kendi yaptığımız plan... Yani nasıl anlatsam bilemiyorum canınız çok sıkılıyordur birileriyle konuşmak istersiniz ama etrafta kimse yoktur dışarı çıkarsınız ve birşeyşer içmeye gidersiniz ama o da nesi uzun süredir görüşmediğiniz bir arkadaşınıza rastlarsınız, ne tesadüf değil mi? Yoksa tesadüf değil mi?
Şimdi ders çalışıyorsunuz peki ama kaç sayfa çalışmanız size yetecek? 100-200 veya sadece 10-20 belki o kadar bile değil, ne kadar çalışmanın size yeteceğini neye ne kadar hazı olduğumuzu nerden biliyoruz?
Bundan 1ay önce, izmirde gösteriler sırasında kabak gibi kaldık en önde gazdan göz gözü görmediği için... 2metre yanımda duran gösterici 25m mesafeden gaz kapsülüyle vuruldu, yere yığıldı, eğilip çocuğu sürüklemeye başladım arkadaki ilk yardım ekibine doğru, bu sırada kafamı sıyırdı 2.bir gaz kapsülü ne tesadüf değil mi?
Beni hayata bağlayan pek çok şey vardı, enerjimi harcayarak kendimi odakladığım, gerek ailem gerekse okulum gerekse de çevrem yüzünden bütün uğraşlarım bütün enerjim boşa gitti...
son 2 senedir fotoğraf üzerine kendimi aşırı derecede geliştirdim ve fotoğraf çekmeyi gerçekten çok seviyorum lakin son 8ayda sadece 100kere fotoğraf çekmişimdir...
Uzun bir süre önce milli bir voleybolcuydum, sakatlandım, düzeldikten sonrada çok çok daha iyisini yapabileceğimi bildiğim halde voleybolu bıraktım, son 3senedir elime voleybol topu değmiyor...
Bisiklet aldım 2tane spor yapayım diye, uzun yollara gittim, dağlara çıktım, nerelere nerelere gittim... Ama son 4aydır bisikletlerim de yatıyor bir kenarda...
Üstümde bir bunaltı var bir arayış var, düşünceler öyle yoğunlaşıyor ki beynimde, bazen anlamsızca istemsizce göz yaşlarım akıyor, değer veripte kaybettiğim çok şey oldu ama inatla hayata tutunmaya çalıştım... Defalarca gözümü hastanede açtım... bisikletle arabaya çarpıp havada bez bebek gibi taklalar atıp yerde sürüklendim bir otobüsün altına doğru... ama yerden kalkıp kahkaha atıp vücudumdaki acılarla yere kapaklanmam bir oldu... En değerli arkadaşlarımı bir araba kazasında kaybettim ve arabadan tek sağ çıkan ben oldum...
bir gece ıssız bir sokakta linç edilircesine dövüldüm sebepsiz yere.. kör kütük sarhoş olmak sızmak istedim hiçbirşey düşünmeden, önce darp edildim sonra bıçakla kovalandım sonra da merdivenlerden aşağıya atıldım...
Ve evet hala yaşıyorum fakat hissedemiyorum...
Bilmiyorum artık kendime değer verip vermediğimi veya bir şey isteyip istemediğimi... Hani derler ya kaçıp gideceğim herşeyi bırakıp diye... Kaçıp gitmek bile içimden gelmiyor artık...
İçimde enerji kalmadı, kıpırdayamıyorum bile... Bugün enerjimi toplayıp dışarı gidip kahvaltı bile yapmadım henüz... Belki aç bir aç uyurum sıkıntı değil... O kadar bunaldım ki Üniversiteden, Yurttan, Ortamdan, Ailemden, Çevresel Baskılardan, kendi adıma birşey yapamaz oldum özellikle son 3yıldır... ve evet artık kendi adıma kendim için hiçbirşey yapmak bile içimden gelmiyor...
Yaşamak istedim, sadece yaşamak istedim... Mutlu veya mutsuz sadece yaşadığımı hissetmek istedim... Ama sanırım beceremedim... ve artık yaşamak da istemiyorum...