Kayıt
21 Temmuz 2008
Mesajlar
16.750
Beğeniler
0
Şehir
Bana küfreder gözlerin , dudakların yardım yalvarı

Cem Yılmaz’a gülmeyeniniz var mı? Bizim buralarda yok. Sinema filmleri, reklamları, şovları, yazarlığı ile komple bir sanatçı. Hiç TV programı yapmamasına rağmen TV yıldızlarından daha ünlü. Bütün işleri kapalı gişe. Leman Kültür Merkezi’nde miniminnacık bir gösteri olarak başlayan şovu onu kısa zamanda komple bir marka haline getirdi. Siz Cem Yılmaz olsaydınız, neye benzerdiniz acaba? Cesaretiniz varsa çözün testimizi, hangi Cem Yılmaz olurmuşsunuz, görün. Dikkat: Testimiz, hunharca hazırlanmıştır. Cem Yılmaz bizzat çözse bile hepsi birden çıkamaz :)

 
Kayıt
21 Temmuz 2008
Mesajlar
16.750
Beğeniler
0
Şehir
Bana küfreder gözlerin , dudakların yardım yalvarı
Şovmen Cem Yılmaz’sınız
Siz aslında bir aynasınız. Sahneye çıkıp kendimize bakmamızı sağlıyorsunuz. Ağlanacak hallerimize güldürüp sırlarımızı ifşa ediyorsunuz. İki kaş bir göz arasında en sinsi oyunlarımızı ortaya çıkartıyorsunuz. Siz var ya siz!!! Aslında çok tehlikeli birisiniz… Allah vergisi bir zekâ, özetleyip söyleyivermenin bin bir türlü yolu sizde… Mizahla haşır neşir oluşunuz cesaretinizi artırıyor. Dobra bir insan olduğunuzun herkes farkında. O yüzden sizi sevseler de rahat edemiyorlar etrafınızda. Sizin için ise bu rahatsızlık gösterinizi tamamlayan nadide bir parça yalnızca. İnsanlara en olmadık şeyleri güldürürken kabul ettiriyorsunuz. Kendinizi gösteriyor, enerjinizle adeta akıllarını başlarından alıyorsunuz. Sahneyi, güldürmeyi, göstermeyi ve görünmeyi seviyorsunuz. Bu yüzden sahneden indiğinizde, artık kimse size bakmadığınızda yüzünüz asılıyor, ciddileşiyorsunuz. O zaman da kimse sizi ciddiye almıyor. Ama kimse sahnenizi de çalamıyor. Yalnızca sizin yapabileceğiniz şakalar, yalnızca siz söylerseniz gülünebilecek bir sürü şey var. Bu yüzden kimsenin sizin yükünüzü sırtlanamayacağının da farkındasınız. Tek önerimiz, kendi taklitlerinizden sakınmanız…
 
Kayıt
5 Temmuz 2007
Mesajlar
2.544
Beğeniler
0
Şehir
İstanbul
Reklamcı Cem Yılmaz’sınız
Parlatıp da satamayacağınız herhangi bir ürün ya da hizmet yok. Bir şeyi parlatmak için öyle simlere, altın tozlarına vs. ihtiyaç da duymuyorsunuz… Neşeniz yetiyor. İnsanların mala mülke değil, gülmeye ihtiyacı olduğunu erken zamanda keşfettiniz. Kimseler tutamadı sizi. Aldınız hızınızı gittiniz… Önünüzde daha uzuuuuuun da bir yol var. Neşeniz bazen işinizi, insanları, ilişkilerinizi ciddiye almadığınız kanaatine neden oluyor. Hiç de öyle değil. Ekmek kapınızı da, ahbaplarınızı da, hatta bahçenizdeki börtü böceği de önemsiyorsunuz. Zaten bu yüzden uğraşıyorsunuz herkesin gözünün içi gülsün diye. Onlara hayatı akla gelmedik yönlerini gösteriyorsunuz. Zekânızla bin dereden su getirip keyiflerini yerine getiriyorsunuz. Arada taşlayıp, tapanlayıp kendilerine gelmelerini sağlıyorsunuz. Gene de yaranamadığınız, malınızı satamadığınız zamanlar olmuyor değil. Eh, siz zaten en çok kendinize gülüyorsunuz.
 
Kayıt
9 Temmuz 2007
Mesajlar
1.467
Beğeniler
0
Şovmen Cem Yılmaz’sınız
Siz aslında bir aynasınız. Sahneye çıkıp kendimize bakmamızı sağlıyorsunuz. Ağlanacak hallerimize güldürüp sırlarımızı ifşa ediyorsunuz. İki kaş bir göz arasında en sinsi oyunlarımızı ortaya çıkartıyorsunuz. Siz var ya siz!!! Aslında çok tehlikeli birisiniz… Allah vergisi bir zekâ, özetleyip söyleyivermenin bin bir türlü yolu sizde… Mizahla haşır neşir oluşunuz cesaretinizi artırıyor. Dobra bir insan olduğunuzun herkes farkında. O yüzden sizi sevseler de rahat edemiyorlar etrafınızda. Sizin için ise bu rahatsızlık gösterinizi tamamlayan nadide bir parça yalnızca. İnsanlara en olmadık şeyleri güldürürken kabul ettiriyorsunuz. Kendinizi gösteriyor, enerjinizle adeta akıllarını başlarından alıyorsunuz. Sahneyi, güldürmeyi, göstermeyi ve görünmeyi seviyorsunuz. Bu yüzden sahneden indiğinizde, artık kimse size bakmadığınızda yüzünüz asılıyor, ciddileşiyorsunuz. O zaman da kimse sizi ciddiye almıyor. Ama kimse sahnenizi de çalamıyor. Yalnızca sizin yapabileceğiniz şakalar, yalnızca siz söylerseniz gülünebilecek bir sürü şey var. Bu yüzden kimsenin sizin yükünüzü sırtlanamayacağının da farkındasınız. Tek önerimiz, kendi taklitlerinizden sakınmanız…
 
Kayıt
1 Şubat 2008
Mesajlar
4.468
Beğeniler
0


Reklamcı Cem Yılmaz’sınız
Parlatıp da satamayacağınız herhangi bir ürün ya da hizmet yok. Bir şeyi parlatmak için öyle simlere, altın tozlarına vs. ihtiyaç da duymuyorsunuz… Neşeniz yetiyor. İnsanların mala mülke değil, gülmeye ihtiyacı olduğunu erken zamanda keşfettiniz. Kimseler tutamadı sizi. Aldınız hızınızı gittiniz… Önünüzde daha uzuuuuuun da bir yol var. Neşeniz bazen işinizi, insanları, ilişkilerinizi ciddiye almadığınız kanaatine neden oluyor. Hiç de öyle değil. Ekmek kapınızı da, ahbaplarınızı da, hatta bahçenizdeki börtü böceği de önemsiyorsunuz. Zaten bu yüzden uğraşıyorsunuz herkesin gözünün içi gülsün diye. Onlara hayatı akla gelmedik yönlerini gösteriyorsunuz. Zekânızla bin dereden su getirip keyiflerini yerine getiriyorsunuz. Arada taşlayıp, tapanlayıp kendilerine gelmelerini sağlıyorsunuz. Gene de yaranamadığınız, malınızı satamadığınız zamanlar olmuyor değil. Eh, siz zaten en çok kendinize gülüyorsunuz.
 
Kayıt
30 Ocak 2009
Mesajlar
527
Beğeniler
0
Şehir
Abu Dhabi
Şovmen Cem Yılmaz’sınız
Siz aslında bir aynasınız. Sahneye çıkıp kendimize bakmamızı sağlıyorsunuz. Ağlanacak hallerimize güldürüp sırlarımızı ifşa ediyorsunuz. İki kaş bir göz arasında en sinsi oyunlarımızı ortaya çıkartıyorsunuz. Siz var ya siz!!! Aslında çok tehlikeli birisiniz… Allah vergisi bir zekâ, özetleyip söyleyivermenin bin bir türlü yolu sizde… Mizahla haşır neşir oluşunuz cesaretinizi artırıyor. Dobra bir insan olduğunuzun herkes farkında. O yüzden sizi sevseler de rahat edemiyorlar etrafınızda. Sizin için ise bu rahatsızlık gösterinizi tamamlayan nadide bir parça yalnızca. İnsanlara en olmadık şeyleri güldürürken kabul ettiriyorsunuz. Kendinizi gösteriyor, enerjinizle adeta akıllarını başlarından alıyorsunuz. Sahneyi, güldürmeyi, göstermeyi ve görünmeyi seviyorsunuz. Bu yüzden sahneden indiğinizde, artık kimse size bakmadığınızda yüzünüz asılıyor, ciddileşiyorsunuz. O zaman da kimse sizi ciddiye almıyor. Ama kimse sahnenizi de çalamıyor. Yalnızca sizin yapabileceğiniz şakalar, yalnızca siz söylerseniz gülünebilecek bir sürü şey var. Bu yüzden kimsenin sizin yükünüzü sırtlanamayacağının da farkındasınız. Tek önerimiz, kendi taklitlerinizden sakınmanız…
 
Kayıt
6 Şubat 2007
Mesajlar
335.490
Beğeniler
1.636
Şehir
Taksim/IST.
Server
Flora
Takımı
Galatasaray


Reklamcı Cem Yılmaz’sınız
Parlatıp da satamayacağınız herhangi bir ürün ya da hizmet yok. Bir şeyi parlatmak için öyle simlere, altın tozlarına vs. ihtiyaç da duymuyorsunuz… Neşeniz yetiyor. İnsanların mala mülke değil, gülmeye ihtiyacı olduğunu erken zamanda keşfettiniz. Kimseler tutamadı sizi. Aldınız hızınızı gittiniz… Önünüzde daha uzuuuuuun da bir yol var. Neşeniz bazen işinizi, insanları, ilişkilerinizi ciddiye almadığınız kanaatine neden oluyor. Hiç de öyle değil. Ekmek kapınızı da, ahbaplarınızı da, hatta bahçenizdeki börtü böceği de önemsiyorsunuz. Zaten bu yüzden uğraşıyorsunuz herkesin gözünün içi gülsün diye. Onlara hayatı akla gelmedik yönlerini gösteriyorsunuz. Zekânızla bin dereden su getirip keyiflerini yerine getiriyorsunuz. Arada taşlayıp, tapanlayıp kendilerine gelmelerini sağlıyorsunuz. Gene de yaranamadığınız, malınızı satamadığınız zamanlar olmuyor değil. Eh, siz zaten en çok kendinize gülüyorsunuz.
 
Kayıt
2 Mart 2008
Mesajlar
1.640
Beğeniler
0
Şehir
Bir Kulaç Daha Atsam Karadayım...
Arif’siniz!
Efendim size tarif gerekmiyor. Bundan bin yıl öncesine de (AROG), bin yıl sonrasına da göndersek (GORA) gene kendiniz gibi kalıyorsunuz. İnanılmaz bir uyum ve hayatta kalma becerisine sahipsiniz. Bu becerinizi kıskananlar (Mutlu Tönbekici var mı aralarında:)) size sinir oluyorlar. Cevherinizi görmezden geliyorlar. Kurallara uymayışınızı, kalıplardan taşmanızı bir türlü kabullenemiyorlar. Hiçbir şeyi kafanıza takmıyor oluşunuz her şeye kafa yoranlara fazla yorucu geliyor. Asla olamayacakları biri olduğunuzdan durmadan eleştirip duruyorlar. Varlığınız Allah’ın onlara çektiği nanik sanki… Size gelince… Ayıp yok, günah yok, tavır yok, tasa yok… Gül gibi geçinip gitmek, olanı yemek, olmayandan vazgeçmek varken ne gereği var yorgunluğun… Fetih ruhu üzerinizde eğreti duruyor. Daha çok bir Bektaşi tekkesine yakıştığınızın siz de farkındasınız. Felsefeniz, “hayatta kalacak kadar öğren, ondan bıkacak kadar değil” şeklinde özetlenebilir… Fazlasına ihtiyacı olanlar şovmen Cem Yılmaz’la idare edebilir…
 
Kayıt
30 Ağustos 2007
Mesajlar
3.405
Beğeniler
0
Şehir
İstanbul
Reklamcı Cem Yılmaz’sınız
Parlatıp da satamayacağınız herhangi bir ürün ya da hizmet yok. Bir şeyi parlatmak için öyle simlere, altın tozlarına vs. ihtiyaç da duymuyorsunuz… Neşeniz yetiyor. İnsanların mala mülke değil, gülmeye ihtiyacı olduğunu erken zamanda keşfettiniz. Kimseler tutamadı sizi. Aldınız hızınızı gittiniz… Önünüzde daha uzuuuuuun da bir yol var. Neşeniz bazen işinizi, insanları, ilişkilerinizi ciddiye almadığınız kanaatine neden oluyor. Hiç de öyle değil. Ekmek kapınızı da, ahbaplarınızı da, hatta bahçenizdeki börtü böceği de önemsiyorsunuz. Zaten bu yüzden uğraşıyorsunuz herkesin gözünün içi gülsün diye. Onlara hayatı akla gelmedik yönlerini gösteriyorsunuz. Zekânızla bin dereden su getirip keyiflerini yerine getiriyorsunuz. Arada taşlayıp, tapanlayıp kendilerine gelmelerini sağlıyorsunuz. Gene de yaranamadığınız, malınızı satamadığınız zamanlar olmuyor değil. Eh, siz zaten en çok kendinize gülüyorsunuz.
 
Kayıt
12 Mayıs 2007
Mesajlar
8.070
Beğeniler
0
Reklamcı >.>
Parlatıp da satamayacağınız herhangi bir ürün ya da hizmet yok. Bir şeyi parlatmak için öyle simlere, altın tozlarına vs. ihtiyaç da duymuyorsunuz… Neşeniz yetiyor. İnsanların mala mülke değil, gülmeye ihtiyacı olduğunu erken zamanda keşfettiniz. Kimseler tutamadı sizi. Aldınız hızınızı gittiniz… Önünüzde daha uzuuuuuun da bir yol var. Neşeniz bazen işinizi, insanları, ilişkilerinizi ciddiye almadığınız kanaatine neden oluyor. Hiç de öyle değil. Ekmek kapınızı da, ahbaplarınızı da, hatta bahçenizdeki börtü böceği de önemsiyorsunuz. Zaten bu yüzden uğraşıyorsunuz herkesin gözünün içi gülsün diye. Onlara hayatı akla gelmedik yönlerini gösteriyorsunuz. Zekânızla bin dereden su getirip keyiflerini yerine getiriyorsunuz. Arada taşlayıp, tapanlayıp kendilerine gelmelerini sağlıyorsunuz. Gene de yaranamadığınız, malınızı satamadığınız zamanlar olmuyor değil. Eh, siz zaten en çok kendinize gülüyorsunuz.
 
Kayıt
30 Aralık 2008
Mesajlar
1.043
Beğeniler
0
Şehir
Bir Bilsem ...
Reklamcı Cem Yılmaz’sınız
Parlatıp da satamayacağınız herhangi bir ürün ya da hizmet yok. Bir şeyi parlatmak için öyle simlere, altın tozlarına vs. ihtiyaç da duymuyorsunuz… Neşeniz yetiyor. İnsanların mala mülke değil, gülmeye ihtiyacı olduğunu erken zamanda keşfettiniz. Kimseler tutamadı sizi. Aldınız hızınızı gittiniz… Önünüzde daha uzuuuuuun da bir yol var. Neşeniz bazen işinizi, insanları, ilişkilerinizi ciddiye almadığınız kanaatine neden oluyor. Hiç de öyle değil. Ekmek kapınızı da, ahbaplarınızı da, hatta bahçenizdeki börtü böceği de önemsiyorsunuz. Zaten bu yüzden uğraşıyorsunuz herkesin gözünün içi gülsün diye. Onlara hayatı akla gelmedik yönlerini gösteriyorsunuz. Zekânızla bin dereden su getirip keyiflerini yerine getiriyorsunuz. Arada taşlayıp, tapanlayıp kendilerine gelmelerini sağlıyorsunuz. Gene de yaranamadığınız, malınızı satamadığınız zamanlar olmuyor değil. Eh, siz zaten en çok kendinize gülüyorsunuz.
 
Kayıt
23 Şubat 2008
Mesajlar
1.750
Beğeniler
0
Şehir
umdan sana ne :D
Reklamcı Cem Yılmaz’sınız
Parlatıp da satamayacağınız herhangi bir ürün ya da hizmet yok. Bir şeyi parlatmak için öyle simlere, altın tozlarına vs. ihtiyaç da duymuyorsunuz… Neşeniz yetiyor. İnsanların mala mülke değil, gülmeye ihtiyacı olduğunu erken zamanda keşfettiniz. Kimseler tutamadı sizi. Aldınız hızınızı gittiniz… Önünüzde daha uzuuuuuun da bir yol var. Neşeniz bazen işinizi, insanları, ilişkilerinizi ciddiye almadığınız kanaatine neden oluyor. Hiç de öyle değil. Ekmek kapınızı da, ahbaplarınızı da, hatta bahçenizdeki börtü böceği de önemsiyorsunuz. Zaten bu yüzden uğraşıyorsunuz herkesin gözünün içi gülsün diye. Onlara hayatı akla gelmedik yönlerini gösteriyorsunuz. Zekânızla bin dereden su getirip keyiflerini yerine getiriyorsunuz. Arada taşlayıp, tapanlayıp kendilerine gelmelerini sağlıyorsunuz. Gene de yaranamadığınız, malınızı satamadığınız zamanlar olmuyor değil. Eh, siz zaten en çok kendinize gülüyorsunuz.
 
Yukarı Alt