AliceCullen

Bilgiliyim
Kayıt
12 Temmuz 2009
Mesajlar
2.283
Beğeniler
0
Şehir
Rüzgarın Savurduğu,Denizin Boğduğu,İnsanların Üzdü
Geçen sezon yasaklar ve asık suratlarla dolu Fenerbahçe antrenmanlarından şimdi alkış ve kahkaha sesleri yükseliyor, futbolcuların yüzünde güller açıyor. Tıpkı 100. yılda olduğu gibi takımda arkadaşlık en üst düzeye çıktı. Bu olumlu hava da Süper Kupa zaferini getirdi.


SEZONA “Üç yıl üst üste şampiyonluk” parolasıyla giren Fenerbahçe, Luis Aragones dönemindeki karamsar havayı Christoph Daum’la attı. Geçtiğimiz perşembe günü UEFA Avrupa Ligi’nde konuk ettiği Macaristan’ın Honved takımını 5-1’le uğurlayan sarı lacivertli ekip, sadece üç gün sonra TFF Süper Kupa finalinde ezeli rakibi Beşiktaş’ı 2-0 devirdi.

Bu maçların kazanılması Fenerbahçe için tabii ki önemliydi. Ama asıl önemli olan futbolcuların ruh hali ve performanslarıydı. Aragones döneminde sahada çoğu zaman hayalet gibi dolaşan Kazım, Alex ve Güiza gerek Honved gerekse Beşiktaş maçlarında fırtına gibiydiler. Sadece onlar mı diğer futbolcular da inanılmaz bir hırs ve arzuyla mücadele etti. İşte bu görüntüler Fenerbahçeli taraftarların yeni sezona daha bir umutla ve heyecanla bakmasını sağladı.
Bu güzel tablonun mimarı hiç şüphe yok ki, teknik direktör Christoph Daum. Sert, otoriter ve karşısındaki insanın ruh halini hiç önemsemeyen Luis Aragones’ten sonra, yine otoriter ama sevgi dolu Daum, Fenerbahçeli futbolcuların yüzünü tekrar güldürdü. Türkiye’ye Avrupa Şampiyonu apoletiyle gelen Aragones için Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yapılan imza törenini izleyen herkesin konuştuğu tek konu, onun asık suratıydı. İlk antrenmanından itibaren bir sürü yasak koydu. Aragones döneminde futbolcular, takım görevlileri hatta gazeteciler bile mutsuzdu.

Bugün kimin doğum günü?

Bir antrenmanda yan sahaya kaçan topu malzemeci Dursun’dan getirmesini isteyen Aragones, İspanyolca “Balon (top)” diye bağırınca, haklı olarak bunu anlamayan Dursun’un eli ayağı birbirine dolaşmış ve resmen yüzünden kan çekilmişti. Daum ise yeni adı Samandıra Can Bartu Tesisleri’ndeki ilk antrenmanda futbolculara sordu: “Bugün kimin doğum günü?” Oyunculardan ses gelmeyince malzemeci Dursun’u takımın ortasına alıp alkışlattı ve, “Bakın Dursun’un doğum günüymüş” dedi. Tek başına bu olay bile Aragones ile Daum arasındaki mantalite farkını ortaya koymaya yetiyor.
Şimdi Fenerbahçe’de 100. yıl motivasyonu gibi bir durum yaşanıyor. Arthur Zico dönemindeki gibi arkadaşlık en uç noktaya çıktı. İspanyol, Brezilyalı, Türk ve Almanlar 40 yıllık arkadaş gibi anlaşabiliyor. Başkanın “Üç yıl üst üste şampiyon” olacağız sözleri adeta ezberlendi. Herkes bu hedefe ulaşmak için çaba harcıyor. Kimse bu sözleri dilinden düşürmüyor. Kadroya giren veya girmeyen kim olursa olsun, aynı heyecan içinde sahaya çıkarak motive oluyor.
 
Yukarı Alt