Kayıt
2 Mart 2008
Mesajlar
1.640
Beğeniler
0
Şehir
Bir Kulaç Daha Atsam Karadayım...
Sarı-lacivertli takımın lokomotif taraftar grupları geçen sezon yaşanan tribün olayları ve yönetimin taraftara bakış açısı nedeniyle protesto eylemlerine başladı.

11 yıldır Fenerbahçe tribünlerine emek veren, Telekom Tribünü'nde yıllardır unutulmaz koroegrafilere imza atan Cefakar Kanaryalar tribün faaliyetlerine son verdi.

Grubun internet sitesinde yayınlanan "BİZDEN BU KADAR!" başlıklı bildiride grubun yaşadığı sıkıntılar sıralandı ve "Son dönemde Fenerbahçe tribün yapısının farklı yönlere kayması nedeniyle, 11 yıldır Fenerbahçe adına emek harcayan grubumuz, istemeyerek de olsa bugün itibariyle tribün faaliyetlerini süresiz olarak sonlandırmış bulunmaktadır." denildi.

İşte o veda satırları;

BİZDEN BU KADAR!

Son dönemde Fenerbahçe tribün yapısının farklı yönlere kayması nedeniyle, 11 yıldır Fenerbahçe adına emek harcayan grubumuz, istemeyerek de olsa bugün itibariyle tribün faaliyetlerini süresiz olarak sonlandırmış bulunmaktadır.

Kimsenin kimseye saygısının kalmadığı, her canı sıkılanın samimiyetimizi sorguladığı; verdiğimiz yoğun emeklerin değil, tuhaf yakıştırmaların öne çıkarıldığı; bütünlük yerine hızla bölünmenin benimsendiği tribün yapısı içerisinde mücadele etmek kısmen mümkün olsa da, Kayserispor maçında çıkan anlamsız olaylar yüzünden alınan altışar ay ve toplamda 24 bin 38 TL lik ceza bizleri kabul edilemez bir noktaya taşımıştır.

Hayatını tribünden kazanmayan bizlerin, hayatlarımızın akışına doğrudan etki edebilecek bu tür adli durumlar, gelinen tribün yapısının açık bir sonucudur. Endüstriyel kültürün hakimiyetini net şekilde ortaya koyan bu durum, aynı zamanda Fenerbahçe tribünlerinin geleceği adına önemli bir işarettir. Yeniden yapılandırılan sporda şiddet yasası içerisinde yer alan idari cezaların yerini adli cezalara bırakması, her türlü oyuna açık olan bu ortamda bireylerin geleceği adına ciddi bir risk doğuracaktır.

Verdiğimiz yoğun emekleri hiçe sayarak her defasında bizleri 'yönetimin adamı'' olarak lanse edenler, gelinen bu noktada vicdanlarıyla hesaplaşmak durumundadır. Fenerbahçe menfaatleri için olması gerektiği kadar işbirliği yapılan kulüp ilgili birimlerinin, maruz kaldığımız haksız cezaların önlenmesi yolunda etkin hiçbir role bürünmemesi, bizleri tuhaf suçlamalara maruz bırakanlara atılan ağır bir tokat niteliğindedir.

Suça teşvik eden değil, suça karşı olan bizlerin bugüne kadar Fenerbahçe adına verdiği yoğun emekler karşısında bu tür durumlara maruz kalması, kulübümüzün 'emeğe saygı'' konusundaki bakış açısını ortaya dökmektedir. Endüstriyel kültürün bir politika haline geldiği kulüp yönetim anlayışının bu denli ağır sonuçlar doğurması, hayatını tribünden kazanmayan bizler için kabul edilebilir düzeyde değildir. Tribünlerin bu takıma fedakarca gönül verenlerden soyutlanması, Fenerbahçe tribünlerinin geleceği açısından yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Nesilden nesile aktarılan Fenerbahçe tribünleri içinde hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığı su götürmez bir gerçektir. Fenerbahçe tribünleri boşlukları doldurabilecek güce geçmişte olduğu gibi bugün de sahiptir. Kendi imkanlarıyla faaliyet gösteren ve 'grupcuk'' olarak tanımlanan bizlerin yeri de muhakkak ki dolacaktır. Yarınlarda yeni nesiller karşısında vebal ödememek için, Fenerbahçe tribünleri içindeki 'benmerkezci'' düşüncelerin, yapısını 'biz merkezci'' olarak değiştirmesi zorunlu hale gelmiştir.

Sonuç itibari ile Fenerbahçelilk şiarıyla doğan, tribüncülük onuruyla var olan grubumuz, Fenerbahçe adına geride bir çok olumlu icraat bırakmanın vicdani rahatlığını yaşamaktadır. Bununla birlikte yapılan işlerin grubumuz adına değil, Fenerbahçe adına yapıldığını farketmeden çeşitli söylemlerle bizlerin kişiliği ve grubumuzun bu zamana kadarki duruşunun karalanmaya çalışılması geriye doğru baktığımızda bizlere karşı yapılmış bir ayıptır. Grup üyelerimiz bağlayıcı karar olmaksızın bundan sonra bireysel olarak hareket edebilecek, grubumuzun Fenerbahçe' ye olan bağlılığı sportif sonuçlara bağlı olmaksızın ebediyen sürecektir.
 
Yukarı Alt