Kayıt
6 Nisan 2007
Mesajlar
266
Beğeniler
0
Şehir
Dünyanın Tam Ortası
:twisted: :twisted: :twisted: :twisted:
Gürcistan'daki Nükleer Sızıntıyı İzlemek İçin Bölgeye Akın Eden Binlerce Vatandaş, Sarp Sınır Kapısı'nda İzdiham Yarattı

Önceki gün Gürcistan'ın Batum şehri yakınlarındaki Kuykysladze Nükleer Santrali’nden sızıntı olduğu yolunda gelen haberlerin ardından komşu ülke alarm durumuna geçerken, olayın duyulmasıyla birlikte bölgeye akın eden meraklı türk vatandaşları nedeniyle Sarp Sınır Kapısında yığılma yaşanıyor. Nükleer sızıntıyı izleyebilmek için Türkiye'nin dört bir yanında bölgeye akın eden meraklı vatandaşların ortak görüşleri ise, santralde nereden baksanız en az 5 milyon dolarlık hasar olduğu yönünde.

Gürcistan'ın Batum Şehri yakınlarındaki Kuykysladze Nükleer Santrali'nden gelen radyoaktif sızıntı olduğu yönündeki haberler dün sabahtan itibaren ajanslara düşerken, kazayı haber alan binlerce vatandaşımız bagajlarına doldurdukları ayçekirdekleriyle birlikte bölgeye akın ettiler.

Kalabalığı dağıtmak için anons yapıldı

Sızıntıyı ve sonrasındaki kurtarma çalışmalarını izleyebilmek için Türkiye'nin dört bir yanından Kars'a hareket eden vatandaşlar nedeniyle Sarp Sınır Kapısı'daki kilometrelerce araç kuyruğu oluştuğunu belirten yetkililer, "Kaza olduğunu duyan gelmiş. Sık sık 'Arkadaşlar lütfen dağılın, radyoaktif sızıntı bu, görecek bir şey yok' şeklinde anons yapmamıza rağmen halen de gelmeye devam ediyorlar. Tamam insanımız doğası gereği böyle şeyleri izlemeye meraklı ama kanser olacaklar haberleri yok. Normal kaza olsa uçak falan düşse yine neyse, onu biz de izleriz..." sözleriyle, meraklı kalabalığı dağıtma konusunda yaşadıkları güçlükleri dile getirdiler.

Radyoaktif sızıntıyı izleyebilmek için sınır kapısında bekleyen vatandaşlar ise yetkililerin ilgisizliğinden şikayetçiler. Haberi alır almaz Adana'dan yola çıktığını belirten Süleyman Kermeci (42) isimli vatandaş, neredeyse 36 saattir aracı içinde beklediğini belirterek gümrük ve vize işlemlerinin aşırı yavaş yürütülmesi yüzünden binlerce kişinin mağdur duruma düştüğünü ifade etti. Sınır kapısındaki uzun bekleyiş sırasında kaza hakkında yorumlar ve tahminler yaparak zaman geçiren vatandaşlardan bazılarının görüşleri ise şu şekilde:

Vatandaşların görüşleri

Esat Görgünç (32, serbest meslek): Yan dükkandaki esnaf arkadaşımla birlikte otururken pat diye bir ses geldi. Noluyo demeye kalmadan arkadaşım "Kesin Gürcistan'da santral patladı, bu ses onun sesi" dedi. Araçlarımıza atlayıp Van'dan hemen yola çıktık.

Orhan Elemen (39, İddaa bayi): Ben buraya sabah saatlerinde geldim. Saat 7 gibi falan şu taraftan şiddetli bir sızıntı olduğunu biz arkadaşlarla gördük. Öyle bir sızıntı olması için normalde çok büyük çatlak olması lazım santralde. En az 4-5 milyon dolarlık hasar var gibi geliyor. İnşallah sigortası vardır...

Nazım Durancı (61, Emekli): Bu santralı taa 20 sene önce Ruslar yaptı. Daha önce de birkaç defa sızma oldu burada. Ben şahsen kaç defa dilekçe yazdım, "Bu eski teknoloji, kaldırmıyor artık değiştirin bunu" dedim. Valimiz geldi gitti, sözler verildi ama yapılan bi şey yok. Her şey kameralar gidene kadar...

Ersin Özbükey (23, Öğrenci): Evde otururken şiddetli bir ses geldi. Hemen dışarı fırladım. Yalan olmasın ama sesin büyüklüğüne bakılırsa nerden baksanız bi en az yarım kilo uranyum ışımıştır. Hatta daha fazla bile olabilir, ben öyle ortalama bi rakam veriyorum...

Kadriye Gümüş (44, ev hanımı): Bizler buraya yardımcı olmak için geldik ama sınır kapısından içeri alınmıyoruz, bu da Gürcistan hükumetinin ayıbıdır. Herkes bunu görsün, iyi izlesin. Çekin lütfen çekin, şu rezaleti çekin...

İlhan Herkep (27, İşsiz): Bana kalırsa olayda teknisyenlerin bir günahı yok... Yani füzyona o kadar uranyumu bi anda koyarlarsa tabi öyle olur... Şimdi olmasa yarın kesin ışıyacaktı o madde... Bunlar hep kaçak uranyumdan oluyor...

Gürcü yetkililer: "Neyle uğraşacağımızı şaşırdık"

Sızma haberinin alınmasının ardından Batum kentinin tedbir amaçlı olarak boşaltıldığını ve santral civarına kimseyi yaklaştırmadıklarını ifade eden Gürcistan Enerji Bakanlığı yetkilileri olaya Türk vatandaşların neden bu kadar ilgi gösterdiklerini anlayamadıklarını kaydettiler. Zaten sızıntıdan dolayı canlarının oldukça sıkkın olduğunu ifade eden bakanlık sözcüsü Grezko Tswyckili, içinde bulundukları zor durumu "Sınır kapısının önünü defalarca polis zoruyla dağıttık ancak bir yarım saat sonra bakıyoruz yine bir ton insan birikmiş. Biz de neyle uğraşacağımızı şaşırdık..." sözleriyle ifade etti.

Gürcistan'daki nükleer kazada 2. güne girilirken, sızıntıyı yerinde izleme şansı bularak yurda dönebilen az sayıdaki vatandaşımızın da tedavilerine başlandı.

Fifa Manager'da Sökespor'u Süper Lig'e Çıkarmayı Başaran 19 Yaşındaki Genç, Sökelileri Sokağa Döktü

Aydın'ın Söke ilçesi, dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Yaklaşık 3 yıldır Fifa Manager 2008 oyununda Sökespor'un teknik direktörlüğü görevini yürüten Gökhan Çınar (19) yönetiminde dün deplasmanda Balıkesirspor ile karşılaşan kırmızı lacivertliler, aldıkları 1-1'lik sonuç ile ligin bitimine 2 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Yıllardır Süper Lig hasreti çeken Söke halkı, hakemin bitiş düdüğüyle birlikte sokaklara akın ederek kenti bayram yerine çevirdi.

Mucizenin adı Gökhan Hoca

Bir mucizeye imza atarak Fifa Manager 2008 oyununda Sökespor'u Süper Lige çıkartmayı başaran Gökhan Çınar (19), Sökelilerin yaklaşık 60 yıldır süren Süper lig hasretine son verdi. Dün akşam deplasmanda oynadığı Balıkesirspor maçında aldığı beraberlikle Bank Asya 1. Lig'in bitimine 2 hafta kala şampiyonluğu garantileyen Sökespor seneye Süper Lig'de mucadele etmeye hak kazanırken, maçın ardından mikrofonlara konuşan Teknik Direktör Gökhan Çınar (19) bu tarihi zaferi bütün Sökelilere armağan etti.

3 yıllık serüven mutlu sonla bitti

Sökespor'la olan macerasının bundan 3 yıl önce başladığını söyleyen genç teknik adam, monitöre bakmaktan kızarmış gözleriyle yaptığı açıklamada "Ben zaten bu toprakların, Söke'nin çocuğuyum. Lise 3. sınıfta babam evimize bilgisayar aldıktan sonra, Fifa Manager 2008 oyununu bilgisayara yükledim. Ne yazık ki ben göreve gelmeden evvel Sökespor'un hali içler acısıydı. Bu durum bir Sökeli olarak beni çok rahatsız etti, uzun süre gözüme uyku girmedi. Yakın arkadaşlarım ve kurmaylarımla günlerce süren fikir teatileri ve tartışmalar neticesinde, Sökespor'da bazı şeylerin değişmesi gerektiğinde mutabık olduk ve ben oyuna başlamaya karar verdim." şeklinde konuştu.

Oyuncusundan malzemecisine tüm camia başarı için kenetlendi

Konuşmasına, "Bu işe giriştiğimizde bizi zor bir vazifenin beklediğinin farkındaydık. Sökespor için ben olayım, teknik ekipteki arkadaşlarım olsun, oyuncusundan malzemecisine kadar gece gündüz çalıştık, bir kere bile hileye hurdaya ihtiyaç duymadık ve altyapıya özellikle önem verdik. Ne mutlu ki bugünleri gördük, bize inananların yüzünü kara çıkarmadık..." sözleriyle devam eden kurt hoca, ilk haftalarda alınan bazı başarısız sonuçların ardından kendilerine inancını kaybetmeyen ve sonuna kadar arkalarında olan Sökespor Başkanı Ali Rıza Söylemez ve kulüp yönetimine teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

Söke uyumadı

Genç teknik adam, oyunda aldığı başarılı sonuçları sanal ortamda paylaşmaya başlamasının ardından Söke halkının da oyuna ilgisinin yavaş yavaş arttığını söyleyerek şöyle devam etti:

"Özellikle Sökespor'un üst üste bütün liglerde şampiyon olarak Amatör Küme'den Bank Asya 1. Lig'e kadar yükselmesinin ardından ilçenin takıma olan inancı daha da arttı. Son dönemde fanatik Sökespor taraftarlarının isteği ile bilgisayar ortamındaki maçlar Söke Belediye Stadı'nda dev ekrana verilerek yayınlanmaya başlandı. Son hafta oynanan Balıkesirspor maçını 6 bin biletli taraftarımız takip etti. Maça giremeyen bir o kadar hemşerimiz de takımı stadın çevresinden desteklediler. Hepsine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu taraftar her şeyin en iyisine layık..."

Deplasmanda alınan Balıkesirspor beraberliği ile belki de hayatının en mutlu günlerinden birini yaşadığını belirten Çınar, açıklamalarını "Belki çok yorulduk, çok uykusuz geceler geçirdik ancak inanın hemşerilerimin Söke caddelerindeki coşkulu kutlaması, onların gözlerindeki o gurur bize her şeyi unutturdu" sözleriyle sürdürdü.

Söke Belediyesi ve Aydın Valiliğinden Kutlama Mesajları

Fifa Manager 2008 oyununda bir inanılmazı gerçekleştiren Gökhan Çınar, ilçede en çok konuşulan isim olurken, gelen şampiyonluğun ardından Söke Belediye Başkanı ve Aydın Valisi de yayınladıkları mesajlar ve Facebook duvarına yazdıkları yorumlarla kendisini bizzat tebrik ettiler. Bu arada Bursaspor ve Beşiktaş başta olmak üzere birçok Süper Lig ekibi de resmi siteleri aracılığı ile Çınar'ı kutlarken, genç teknik adamın taliplilerinin giderek arttığı da gelen bilgiler arasında.

"Henüz burada yapacaklarımız bitmedi"
Başarılarla dolu üç sezonun ardından Fifa Manager 2008 oyununun en gözde teknik adamlarından biri haline gelen Gökhan Çınar için, bugüne kadar adını kimsenin duymadığı bazı Doğu Avrupa kulüplerinin yanı sıra, birçok Süper Lig ekibi de sıraya geçmiş durumda. Özellikle ligde sıkıntılı günler geçiren Galatasaray'ın genç teknik adam için kesenin ağzını açtığı bildirilirken, Gökhan Çınar, henüz memleketinin takımı ile işinin bitmediğini söyleyerek transfer dedkodularını kesin bir dille yalanladı.

Sökespor için asıl mücadelenin şimdi başladığını söyleyen Çınar, son olarak Sökelilere şöyle seslendi: "Bilenler bilir, bizim için mesele zirveye çıkmak değil, orada kalmaktır. Sökeli hemşerilerim olsun, Sökeli iş adamları olsun artık herkes taşın altına eline koymalı. Yapacağımız yeni transferlerle ve Söke'nin adına yakışır yatırımlarla eminim ki hep beraber, elele Sökespor'u layık olduğu yerlere taşıyacağız."

(Hakkı Gürkan Ganız Brüksel'den bildirdi)

İndirim Kampanyalarıyla Halk Ayaklanması Başlatmayı Hedefleyen Devrimci Örgüt Çökertildi

Terörle Mücadele timlerinin geçtiğimiz akşam İstanbul, Ankara ve İzmir'de yürüttükleri eş zamanlı operasyonlarda, TBMM, askeri tesisler, televizyon ve radyo istasyonları ile stratejik kamu binalarına ipod, plazma tv, notebook, cep telefonu gibi çeşitli elektronik aletler yerleştirmek ve halkı büyük indirim duyurularıyla söz konusu binalara saldırtmak suretiyle anarşi yaratmayı planlayan bir örgüt açığa çıkarıldı.

Üç şehirde toplam 42 örgüt üyesinin tutuklandığı operasyonlarda çok sayıda çalıntı elektronik cihazın yanısıra, adres olarak bakanlıklar, askeri komutanlıklar ve diğer stratejik kamu kuruluşlarının gösterildiği "Dev Açılış İndirimi!", "Bu Fırsat Kaçmaz!!", "Almayanı Dövüyorlar!!!" ve benzeri içerikli 10 bin adet broşür ele geçirilirken, örgütün harekat planının, hedef seçilen her binaya sınırlı sayıda elektronik alet yerleştirilmesi ve bunun ardından indirim duyurularının basına ve halka sızdırılması şeklinde olduğu bilgilerine ulaşıldı.

Çok büyük çapta bir eylem planlıyorlardı

Tutuklanan örgüt üyelerinin ilk sorgularında alınan ifadelerde, "Hedefi küçük tutmak istemedik. Hem nüfusun çok ciddi bir oranını harekete geçirebilecek, hem de bu kitlenin dizginlerini elde tutmamızı sağlayabilecek, onları gerçek anlamda beyinsiz bir koyun sürüsüne çevirebilecek bir yöntem kullanmamız gerekiyordu" sözlerinin yer aldığı öğrenilirken, Emniyet'ten operasyonların kapsamlı ve çok yönlü olarak sürdürüldüğü, yurtdışı bağlantı ihtimalinin de üzerinde durulduğu açıklaması geldi.

"Kaosun Eşiğinden Döndük"

Emniyetin düşüncesi ise, eğer gerçekleştirilmiş olsaydı bu planının çok büyük olayları tetikleyip devlet kurumlarını tamamen devre dışı bırakmaya yeteceği yönünde. Tutukluların Terörle Mücadele Şubesi'ndeki sorgusu çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Emniyet Terörle Mücadele Şube Sözcüsü Ersin Özbükey, bu tip eylemlerin daha önce de diğer bazı yasadışı örgütler tarafından, tuz ve salatalık gibi daha geleneksel unsurlar kullanılarak da denendiğini belirtti ve ekledi: "Kısmen bazı yerel hadiseler çıkarmayı da başarmışlardı, ama o olaylar basına yansıyacak kadar önemli sonuçlar doğurmadı. Bunların eylem şekli çok daha ciddi, yakalanmasalardı bütün memleketi kaosa sürükleyeceklerdi."

Kararlı bir şekilde mücadele edilecek

Açıklamasını, "İnsanımızın yeni ve ucuz elektroniğe olan hassasiyetini bu şekilde istismar etmek, bir milletin en doğal hakları ve en temel ihtiyaçlarını kendi amaçlarına alet etmek, bunlar bir terör örgütüne bile yakışmayacak tipte hareketlerdir" diyerek sürdüren Özbükey, "Aypod, lcd, sony, cep telefonu gibi Türk halkının hassas değerleri ile böyle pervasızca oynayanlara ve tabiri caizse bel altından vuranlara, bu milletin cevabı hep çok sert olmuştur. Tarihte de böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır." sözleriyle tüm emniyet teşkilatının bu konudaki kararlılığını dile getirdi.
 
Kayıt
6 Nisan 2007
Mesajlar
266
Beğeniler
0
Şehir
Dünyanın Tam Ortası
YGS Birincisi Olduğunu Miami'de Tatildeyken Öğrenen Gence Basının Tepkisi Çığ Gibi Büyüyor

Artık gelenekselleşmiş hale gelen, sınav birincisi olduğunu dağda çobanlık yaparken öğrenen gençlerin aksine, birinci olduğunu Miami'de havuz partisi verirken öğrenen Özbükey Holding'in veliahtı Ersin Özbükey (19) basından büyük tepki görmeye devam ediyor.

Fakir olmadığı gibi gözlüklü de değil!
Konuyla ilgili olarak Türkiye Basın Konseyi'nden bu sabah yapılan açıklamada, her sınav sonrası yapılan "birinci olduğunu tarladayken öğrendi" tarzı haberlerin Türk gazeteciliğinin en köklü geleneklerinden ve en temel değerlerinden biri olduğu belirtilerek, Özbükey'in birinciliği sert bir dille kınandı. Açıklamada Özbükey'in aldığı derecenin özgür basına yapılmış bir saldırı olduğunun altı çizilirken, şu ifadelere yer verildi:

"Beklerdik ki bu şahıs en iyi ihtimalle öğretmen ya da memur çocuğu olsun ancak kendisi sınav birincisi olmak için yeterince dar gelirli bir aileden gelmediği gibi gözlüklü ve sivilceli bile değil. Maalesef resmen dalyan gibi bir delikanlı çıktı. En azından ailesi bir iki kuşak öncesinden fakir olsa biraz kasıp ondan da bir azim hikayesi çıkarabilirdik ama bildiğimiz kadarıyla Özbükey'lerin serveti ta Tanzimat dönemine kadar dayanıyor. Elimiz kolumuz bağlanmış durumda. Yerel ve ulusal basınımızın en büyük dayanaklarından biri olan 'Koyun otlatan sınav şampiyonu' haberlerini elimizden almaya, basın emekçilerinin ekmeğiyle oynamaya kimsenin hakkı yok!"

Ebeveynler de mağdur durumda
Açıklamada ayrıca skandal birincilik yüzünden zor duruma düşen tek tarafın basın kuruluşları olmadığı da vurgulanarak, özellikle orta-üst sınıf ebeveynlerin yaşadıkları mağduriyete de dikkat çekildi. Özbükey'in "Bak elin çobanı bile mum ışığında neler başarıyor" diyerek çocuklarına şarlama imkanı elinden alınan milyonlarca ebeveyni de zor duruma düşürdüğü belirtilirken, "Halkımızın da bu haberlere büyük ilgisi vardı. Şu anda ortada çok büyük bir belirsizlik var ve kamuoyunda oluşan bu panik havası birilerinin işine geliyor. Ancak Türk Halkı'nın sağduyuyla bunun da üstesinden geleceğinden eminiz. Biz bu hareketin çok daha organize ve dış kaynaklı olduğunu düşünüyoruz." sözleriyle, milli birlik ve beraberliğe duyulan ihtiyaca vurgu yapıldı.

Ailesi perişan: "Dünya başımıza yıkıldı sandık"
YGS 3-4 ve 5. bölümlerde Türkiye 1'incisi olan Saint Joseph Lisesi son sınıf öğrencisi Ersin Özbükey ise sınavdan hemen sonra sonuçların açıklanmasını bile beklemeden ailesine ait bir Jet'le Miami'ye uçtu. Skandalın baş rolündeki isim olan Özbükey, konuyla ilgili olarak açıklama yapmaktan kaçınırken, ailesi oğullarının can güvenliği için böyle bir önlem aldıklarını açıkladı. Baba Erol Özbükey, "Ersin sınavdan çıktı, 'Nasıl geçti oğlum?' dedim, 'Çok kolaydı, hepsini yaptım, galiba 1. oluyorum baba' dedi. O an dünya başıma yıkıldı sandım. Nitekim korktuğumuz başımıza da geldi. Kafası çalışsa da neticede cahil çocuk, ülke gerçeklerinden habersiz. Bir süre göz önünde olmasın diye koyduk Jet'e yolladık." sözleriyle Ersin'in kaçış öyküsünü özetlerken, basından ve kamuoyundan özür dilemeyi de ihmal etmedi.

Son olarak "N'olur n'olmaz" diye Ersin'in bundan sonra Türkiye'de yapılacak hiç bir sınava girmesine izin vermeyeceklerini söyleyen acılı baba, "Lütfen halkımız müsterih olsun. Parası neyse verip Amerika'da falan bir yerlerde okutacağız evladımızı." sözleriyle kamuoyunu rahatlatacak mesajlar verdi.

(Arda Çelik Brüksel'den bildirdi)
 
Kayıt
31 Aralık 2009
Mesajlar
1.444
Beğeniler
2
gerçek mi bunlar
 
Yukarı Alt