"Elim titremez"
Geçen yıl Yunanistan maçındaki girmeyen üçlüğü çok tartışılan Ömer, “O an saniyeye bakmıyordum. Bir daha olsa elim yine titremez” dedi
A Milli Takım’ın en tecrübeli isimlerinden Ömer Onan, FANATİK okurları için çok samimi açıklamalarda bulundu... Yunanistan maçında çok konuşulan ve girmeyen üçlüğünden 2010 Dünya Şampiyonası’na, geçen yıl yaşadıklarından bu seneki hedeflerine kadar her şeyi kendi ağzından anlattı.
İdmandan kaçan yok
Takım olarak çalışmayı seviyoruz Biliyoruz ki kamplarda yapacağımız ağır antrenmanlar, bize hem Dünya Şampiyonası’nda, hem de sezon boyunca devam edecek olan ligde çok işimize yarayacak. Kimse idmanlardan kaçmıyor. Ufak tefek sakatlıklar olsa da, en iyi hazır olma şeklinin burada yapılan idmanlardan geçeceğini herkes biliyor.
Ben turnuva ayırmam
Kendi ülkemizde olmamız büyük avantaj getiriyor ama aynı zamanda da sorumluluk yüklüyor. Benim için her turnuvanın önemli olması lazım. Her turnuvadan birşeyler kazanmamız gerekiyor. İnanıyorum ki geçen yılki mücadeleyi ortaya koyarsak, seyircimiz de arkamızda olacak ve iyi işler yapacağız.
Yunanistan maçında şansım yoktu
Geçen yılki Yunanıistan maçında çok boş kalmıştım. Hızlı hücum ediyorduk, son 48 saniyeydi. Açıkçası aklımda saniye hesabı yapmıyordum. O ana kadar yüzde 100’le oynuyordum. Çekinerek atmadım. Kafamda hiç soru işareti yoktu. Ama işler kötü gittiğinde insan ‘Atmasaydım ne olurdu’ diye düşünüyor. Ancak garantisi yok. Bu işler biraz da kısmet...
Yine olsa yine atarım
Benim şutum girseydi de maç biterdi. Kahraman olmak için atmadım. Bir daha böyle bir pozisyon olsa, elim titremez atarım. Ama kalan saniyeye göre belki de topu çekerdim. Basketbolun içinde bir çok doğru var. Tabii ki yanlış şut seçimleri de var. O an boştum, iyi hissettim attım. Dediğim gibi saniyeye baksak belki atmazdım. Yüzde yüz yanlış ya da yüzde yüz doğru bir atış denebilecek bir şut değildi o.
Atılsa da olurdu, atılmasa da.
Avrupa’da üst düzey bir takım olmak istiyorsanız, her sene ilk dörde oynamak zorundasınız. Bir çeyrek finale kalıp, bir derece yapamamak olmaz. Bizim o gün Yunanistan’ı ezip geçmemiz gerekiyordu. Ama Yunanistan hayatı boyunca o tip maçları oynadığı için soğukkanlı ve tecrübeliydi. Son iki Avrupa Şampiyonası’nda sadece 1’er galibiyet alabilmişiz. Hakem de sana saygı duymuyor. Yunanistan tecrübesini müthiş kullandı ve bizi yendi.
Kimseden çekinmiyorum
Bizim için en önemlisi gruptaki 5 maç. Grubu birinci bitirirsek önümüz açılır. İlk dörde kalırsak büyük başarı yakalarız. Avrupa Şampiyonası’nda son anda ilk dördün dışında kaldıysak, bizim yendiğimiz İspanya ve Sırbistan final oynadıysa biz burada şampiyon bile olabiliriz. Amerika ve Arjantin’in bir sürü yıldızı yok. Bizle beraber, İspanya, Sırbistan, Yunanistan ve Rusya favoridir. Biz şampiyon olabilecek kuvvetteyiz. Kimseden çekinmiyorum ben. Allah bir sakatlık vermesin. O zamana kadar tam takım gidersek, yenemeyeceğimiz takım yok. Bunu da geçen sene gösterdik zaten.
Geçen yıl Yunanistan maçındaki girmeyen üçlüğü çok tartışılan Ömer, “O an saniyeye bakmıyordum. Bir daha olsa elim yine titremez” dedi
A Milli Takım’ın en tecrübeli isimlerinden Ömer Onan, FANATİK okurları için çok samimi açıklamalarda bulundu... Yunanistan maçında çok konuşulan ve girmeyen üçlüğünden 2010 Dünya Şampiyonası’na, geçen yıl yaşadıklarından bu seneki hedeflerine kadar her şeyi kendi ağzından anlattı.
İdmandan kaçan yok
Takım olarak çalışmayı seviyoruz Biliyoruz ki kamplarda yapacağımız ağır antrenmanlar, bize hem Dünya Şampiyonası’nda, hem de sezon boyunca devam edecek olan ligde çok işimize yarayacak. Kimse idmanlardan kaçmıyor. Ufak tefek sakatlıklar olsa da, en iyi hazır olma şeklinin burada yapılan idmanlardan geçeceğini herkes biliyor.
Ben turnuva ayırmam
Kendi ülkemizde olmamız büyük avantaj getiriyor ama aynı zamanda da sorumluluk yüklüyor. Benim için her turnuvanın önemli olması lazım. Her turnuvadan birşeyler kazanmamız gerekiyor. İnanıyorum ki geçen yılki mücadeleyi ortaya koyarsak, seyircimiz de arkamızda olacak ve iyi işler yapacağız.
Yunanistan maçında şansım yoktu
Geçen yılki Yunanıistan maçında çok boş kalmıştım. Hızlı hücum ediyorduk, son 48 saniyeydi. Açıkçası aklımda saniye hesabı yapmıyordum. O ana kadar yüzde 100’le oynuyordum. Çekinerek atmadım. Kafamda hiç soru işareti yoktu. Ama işler kötü gittiğinde insan ‘Atmasaydım ne olurdu’ diye düşünüyor. Ancak garantisi yok. Bu işler biraz da kısmet...
Yine olsa yine atarım
Benim şutum girseydi de maç biterdi. Kahraman olmak için atmadım. Bir daha böyle bir pozisyon olsa, elim titremez atarım. Ama kalan saniyeye göre belki de topu çekerdim. Basketbolun içinde bir çok doğru var. Tabii ki yanlış şut seçimleri de var. O an boştum, iyi hissettim attım. Dediğim gibi saniyeye baksak belki atmazdım. Yüzde yüz yanlış ya da yüzde yüz doğru bir atış denebilecek bir şut değildi o.
Atılsa da olurdu, atılmasa da.
Avrupa’da üst düzey bir takım olmak istiyorsanız, her sene ilk dörde oynamak zorundasınız. Bir çeyrek finale kalıp, bir derece yapamamak olmaz. Bizim o gün Yunanistan’ı ezip geçmemiz gerekiyordu. Ama Yunanistan hayatı boyunca o tip maçları oynadığı için soğukkanlı ve tecrübeliydi. Son iki Avrupa Şampiyonası’nda sadece 1’er galibiyet alabilmişiz. Hakem de sana saygı duymuyor. Yunanistan tecrübesini müthiş kullandı ve bizi yendi.
Kimseden çekinmiyorum
Bizim için en önemlisi gruptaki 5 maç. Grubu birinci bitirirsek önümüz açılır. İlk dörde kalırsak büyük başarı yakalarız. Avrupa Şampiyonası’nda son anda ilk dördün dışında kaldıysak, bizim yendiğimiz İspanya ve Sırbistan final oynadıysa biz burada şampiyon bile olabiliriz. Amerika ve Arjantin’in bir sürü yıldızı yok. Bizle beraber, İspanya, Sırbistan, Yunanistan ve Rusya favoridir. Biz şampiyon olabilecek kuvvetteyiz. Kimseden çekinmiyorum ben. Allah bir sakatlık vermesin. O zamana kadar tam takım gidersek, yenemeyeceğimiz takım yok. Bunu da geçen sene gösterdik zaten.
Fanatik ^^