Kayıt
5 Ağustos 2008
Mesajlar
5.585
Beğeniler
0
“Galatasaray her gün birini alıyor, Fenerbahçe, her gün birini yalanlıyor. Kanarya'nın kadrosu yeterli mi?” Söz, usta kalemlerin:





Sergen Yalçın, Hasan Ali Atasoy ve Can Çobanoğlu’na göre, Fenerbahçe’nin politikası yanlış, Mehmet Yılmaz’a göre doğru. Mehmet Demirkol ve Hakan Can’a göre ise sorun transfer değil, başka noktada.

Şampiyonluk mücadelesi içindeki iki ezeli rakipten Galatasaray, ara transferin şampiyonu konumunda. Lucas Neill, Jo ve Dos Santos’u kadroya dahil eden Sarı-Kırmızılılar, bununla yetinmeyip dördüncüsünü arıyor. Geride kalan sezonların birçoğunda transfer şampiyonu olan lider Fenerbahçe ise tam tersi bir suskunluk içinde. Gökhan Ünal’ı transfer ettikten sonra suskunluğa bürünen Sarı-Lacivertliler, bu konuda çıkan transfer haberlerini yalanlamaktan başka birşey yapmıyor. Deyim yerindeyse, Galatasaray her gün birini alıyor, Fenerbahçe her gün birini yalanlıyor. Başkan Aziz Yıldırım da kadrolarının yeterli olduğunu ve transfer yapmayacaklarını açıklamıştı 2 gün önce. Gerçekten yeterli mi? Bunu usta kalemlere sorduk. İşte yanıtlar:

Bu kadro şampiyonluğa yeter
Önemli sakatlıklar nedeniyle bir eksilme yoksa, ara transfer döneminde çok fazla oyuncu transfer etmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle Fenerbahçe’nin transferde hareketsiz gibi görünmesini yadırgamıyorum. Fenerbahçe’nin kadro yapısına baktığımızda eldeki mevcut oyuncuların Türkiye Ligi’ndeki hedefler için yeterli olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun bir tek koşulu var; o da teknik direktör Daum’un elindeki kadroyu dönüşümlü olarak kullanabilmesi. Alman hocanın bugüne kadarki performansı, bunun kolaylıkla yapılamadığını gösteriyor. Daum, elindeki tüm oyuncuları hazır tutmayı başarabilirse, bu kadro şampiyonluğa yeterli olacaktır. Yani Fenerbahçe Yönetimi’nin uyguladığı politikayı doğru buluyorum.

Mehmet Y. Yılmaz (Hürriyet)

‘İhtiyaç yok’ diyorlarsa itiraz etmem
Galatasaray seçim arifesinde... Seyirciyi yeni stat için heyecanlandırmak gerekiyor. Yeni stada direkt Şampiyonlar Ligi vizesiyle gitmek hedefleniyor. Galatasaray’ın, Fenerbahçe’ye oranla daha taze bir yönetimi var ve transfer şampiyonluğu daha önemli. Bu genel durum iki takımın transfer stratejilerinin mantığını anlatıyor. Bunun dışında Galatasaray’ın Rijkaard avantajı önemli, evrensel bir yüzleri var. Fenerbahçe’ye yıllar önce Van Hoojdonk’u sportif direktör olarak önerdiğimde de aynı mantıktan hareket etmiştim. Bütün bunların dışında Fenerbahçe niye suskun diye sorarsanız. Transfere ihtiyaç olmadığını düşünüyor olabilirler. Ben de buna itiraz etmem. Fenerbahçe’nin transfere değil, kadronun içinden bir lider, bir ruh çıkarmaya ihtiyacı var.

Mehmet Demirkol (Milliyet)

Durum sanıldığı gibi değil
Ara transfer döneminde aksayan Güiza’nın yanına Semih’i kırma pahasına Gökhan Ünal’ın alınması, başka bir transfer yapılmaması, Fenerbahçe için düşündürücü bir durumudur. Rakibiniz yıldız veya yıldız adayları toplarken sizin transfer yapmamanız, ‘kadro yeterli mesajı’ verilmesi demektir. Peki bu doğru mu? Eğer finansal sorun varsa ve hakikaten kadro yeterli ise elbette ki doğru. Ama durum hiç de öyle değil. Fenerbahçe’nin sanıldığı gibi para bolluğu yok. Kadro zenginliği ise tartışılır. Emre veya Alex’in sakatlığı, Lugano veya Bilica’nın oynayamayacakları maçları düşünürseniz, soru işaretlerinin cevaplarını da bulursunuz. Esas sorun kadro zenginliğinin düşünüldüğü gibi olmamasından öte, forma dağıtımının adaletli olup olmadığıdır. Aykut Kocaman’ın görev çerçevesinin belirlenmemiş olması da öncelikli sorundur.

Can Çobanoğlu (Fanatik)

Bu politikayla zor
Fenerbahçe’nin lig için fikstür avantajı var gibi görünüyor. Ancak bu transfer politikasıyla işi zor... Çünkü Sarı-Lacivertliler’in, Süper Lig’in yanında Avrupa Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası’nda da zirve mücadelesi vereceği düşünülünce, zorlu maratonda çok sıkıntı yaşayacakları görünüyor. Buna karşın ezeli rakibi Galatasaray ise Neill, Dos Santos ve Jo transferi ile çok iyi bir hamle yaptı. Transfer yapmış olmaktan çok, kaliteli transferlerle takımı takviye ederek gelecek için de yatırım yapıyorlar. Örneğin Jo’nun 4 ay oynadıktan sonra gönderileceğini düşünmüyorum. Oyuncudan gerekli verim alınırsa sözleşmesi uzatılacaktır. Bence Türkiye’de en iyi transfer polikasını izleyen takım Galatasaray...

Sergen Yalçın (Fanatik)

Mesele mevcut kadroyu oynatmakta
Galatasaray’ın her gün birini alması, sezon başında izlenen transfer politikasının çok da sağlıklı olmadığını gösteriyor. Oyuncuların kiralık olarak gelmesi, önümüzdeki yıl da aynı sancıyı yaşayacaklarını düşündürüyor. Fenerbahçe’nin ise yalanlamaları gerçekten usandırıcı. Medyada ismi geçen sporcularla ilgilendiklerini biz de biliyoruz, onlar da. Her haberi yalanlamak onlara yakışmıyor. Fenerbahçe’nin kadrosu şampiyonluğa tabii ki yetebilir. Ancak Avrupa’da başarı için savunmanın göbeğine klas bir oyuncu takviyesi gerekir. Rakip transfer yapıyor, taraftar istiyor diye oyuncu almanın sonucu, ödenemez borçlar ve FİFA’daki dosyalar olarak karşımıza çıkıyor. 4 gol kralı varken, yeni bir forvet almak, israftan başka birşey değil. Mesele mevcut kadroyu aidiyet ve adanmışlık duygusu içinde oynatabilmekte.

Hakan Can (Fanatik)

Tesadüfe bel bağlamak
Mali sıkıntı içindeki Galatasaray, şampiyonluğu tehlikeye atmamak için, Avrupa’da oynatamayacağı bir adamı bile kiralıyor. Hatta yabancı kontenjanı açabilmek için, tazminat ödemeyi göze alarak başka bir adam gönderiyor. Yetmiyor yine Premier Leauge’den Dos Santos’u da yarım sezonluğuna getiriyor. Yani işini ‘tesadüfe’ bırakmak istemiyor. Çok çok akıllıca bir strateji... Hem sakatlıklardan kaynaklanan dezavantajları ortadan kaldırıyor hem de rakiplerin üstünde psikolojik üstünlük kuruyor. Takdir edilecek hamleler. Parasal anlamda en rahat olan Fenerbahçe ise, rakibin bu hamlelerini görmezden gelip, yine kulağının üzerine yatıyor. Yani biri kendini çoğaltırken, biri de eksiltiyor. Tıpkı geçen yıl gibi, işi tesadüfe bırakıyor. Bu işte ciddi bir terslik var.

Hasan Ali Atasoy (Fanatik)
 
Yukarı Alt