1- Eddie Chapman
Chapman, İngiliz Ordusu'ndan ayrılarak para kasası çalmaya başladı. Yine bir gün iş üzerindeyken yakalandı ve bir ada hapishanesine gönderildi. Bu ada da 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından ele geçirildi.
Naziler Chapman'ı ajan olarak kullanmaya karar verdi ve onu paraşütle İngiltere'ye indirdiler. Champman, bir şekilde askeri istihbarata girmeyi başardı.
Naziler ondan İngiltere'deki bir fabrikayı patlatmasını istedi. Bunun karşılığında da Hitler'e yakın bir pozisyonu sundular. Ancak Chapman İngiltere'de istenilen fabrikayı patlatamadı.
2- Yevno Azef
Hem terörist hem de polis
1869 doğumlu Azef, gençliğini bitirdiğinde para kazanmak için Ruslar'ın gizli polis örgütü Okhrana'ya katıldı. Herkesin bir özellğiyle yükseldiği bu örgütte Azef de devlet için tehlike arz eden politik partilerin liderleriyle dost olup onları zamanı gelince öldürüyordu. Bulduğu işin geliri de eğlencesi de tatmin ediciydi. Ancak Sosyal Devrim Partisi'ne girmesi ve orayı dağıtması görevi verildiğinde hayatı değişti.
Azef, bu partinin bir alt grubunu keşfetti. Combat organizasyonu adlı bu grup devlet görevlilerini öldürüyordu. Girdiği partiyi dağıtma görevindeyken Azef bu gruba katıldı ve kısa zamanda rütbeler atladı. En sonunda bu grubun lideri olmuştu.
Azef, 2.000 kadar kendisi için ölmeyi bekleyen adama sahipti. Onları kullanarak Rus Polisinin en üst düzey yöneticisini öldürmeyi planladı. Cinayet günü, Azef şehirden ayrılmak zorunda kaldı. Ancak öldürmek için bir başkasını gönderdi.
Azef, hayatını hem polis hem de terörist olarak sürüdüyordu ki her iki taraf da onun bir hain olduğunu düşünmeye başlayana kadar. Combat organizasyonu onun öldürülmesine karar verdi. Çevresinden birisi de polise Azef'in terörist olduğunu bildirdi. Azef'in çevresinde bir anda kimse kalmamıştı.
Öldürülmeden önce mahkemeye çıkarıldı. Ancak Azef mahkemeden de kaçtı.
3- Mata Hari'nin katil vajinası
Mata Hari sadece ünlü ve güçlü kişiler için dans eden ve onlarla ilişkiye giren bir dansözdü. Bunlar arasında Hollanda Başbakanı ve Alman prensi de dahildi.
Hollandalı olduğu için 2. Dünya Savaşı sırasında serbestçe ülkeler arasında dolaşabiliyordu. Ayrıca yüksek rütbeli Alman görevlilerle iyi dosttu. Savaşın başlamasından bir süre sonra Fransızlar, Hari'yi Almanlar'ın bilgilerini çalması için ikna etti.
Almanlar, ona her zaman yanlış bilgi verdi. Paris'e döndüğünde Fransızlar, istihbaratların yanlış olduğunu anladıkları için ona ödeme yapmadı. Fransızlar, bir süre sonra onun iki yönlü bir ajan olduğunu fark etti.
Mata Hari, Fransızlar tarafından, istihbaratları 50.000 askerin ölümüne yol açtığı için tutuklandı.
Ölümünü beklerken Hari, gardiyanlar için dans etti ve kaçma planları yaptı. Kafasında kurduğu üç planı gerçekleştiremeden vurularak öldürüldü.
4- Fritz Joubert Duquesne
İngilizlerden nefret ederdi..
Fritz Joubert'in hikayesi ajanlık günlerinden önce başladı. O, İngilizlere karşı savaşan Güney Afrikalı bir geçti. Savaş sırasında ele geçirildi. Cinselliğin her problemi çözebileceğinin farkında olan Joubert, gardiyanın kızını ayarttı ve özgürlüğüne kavuştu.
İngiltere'ye gitti ve burada kendini askeriyeye aldırttı. Böylece kinini, doğrudan yapılanmanın iç tarafından alabilecekti. GFüney Afrika'ya asker olarak geri döndü. Bu noktada henüz ajanlık yapmıyordu.
İngilizler tarafından hapse atıldığı için onları sevmeyen Joubert'in öfkesi, ailesinin çiftliğine gidince daha da arttı. Kız kardeşi öldürülmüştü ve annesi de İngiliz toplama kampına gönderilmişti. Orduyu dağıtma amacıyla çevresinden 20 kişi topladı. Ancak işbirlikçilerinden birisinin karısı onları ispiyonlayınca hepsi de tekrar hapse atıldı. Güney Afrika'nın sırlarını açıklayarak ölüm cezasından kurtuldu ve hayat boyu hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 20 kişi de vurularak öldürüldü.
Savaştan sonra Duquesne serbest bırakıldı. Kardeşinin öldürülmesine halen sinirli olan Duquesne İskoçya'ya giderek kardeşinin ölümünden sorumlu kişiyi bularak onu öldürdü. Bu işten sonra New York Times gazetesine kendi ölüm ilanını vererek ortadan kayboldu.
En sonunda tekrar, farklı bir suç yüzünden yakalandı. Gerçek kimliğini gizleyerek sakat taklidi yapmıştı.. iki sene boyunca. Böylece normal bir hapishane yerine hapishane hastanesine gönderilecekti. Duquesne, tıkıldığı odanın penceresindeki çelik barları bir şekilde keserek tekrar kaçtı. Bir süre sonra da 2. Dünya Savaşı patladı. Halen İngilizlere karşı sinirli olan bu arkadaş Nazilere ajanlık yapmaya başladı. Böylece İngiliz tarihinde oraya çıkan en büyük ajanlık zinciri kurulmuş oldu. Duquesne 78 yaşında öldü.
5- Richard Sorge
Richard Sorge siyaset biliminde yüksek lisans yapmış bir kaç dili akıcı konuşabilen usta bir keskin nişancıydı. Sovyetler tarafından silah altına alınmıştı ve 'Stalin'in James Bond'u' olarak adlandırılıyordu.
Hitler, 1933 yılında yönetime geldiğinde Sorge, Sovyetler Birliği'ne karşı yapılabilecek herhangi bir saldırıyı değerlendirmek için Japonya'ya gönderilmişti. Çevresi sayesinde Pearl Harbor saldırısını aylar öncesinden öğrendi ve hatta Nazilerin Sovyetlere saldırdığı Barbarossa Operasyonu'nun tam tarihini de biliyordu.
Bu bilgiler Sovyetlere büyük bir avantaj kazandıracaktı ancak Stalin, Sorge'u görmezden geldi. Sorge'un dedikleri doğru çıktı ve milyonlarca Rus hayatını kaybetti.
Stalin, Japonya'nın Naziler gibi Sovyet'e saldıracağından korkması üzerine Sorge, Japonya'nın SSCB'ye saldırmayacağını kanıtlayan belgelerin fotokopisini çekti. Ancak Sorge sonunda yakalandı ve Japonlar, üç defa Sorge'u SSCB'ye ellerindeki Japon rehinelere karşılık sundu. Sovyet Rusya, Sorge'u sahiplenmedi ve üç sene sonra Sorge asıldı.
Chapman, İngiliz Ordusu'ndan ayrılarak para kasası çalmaya başladı. Yine bir gün iş üzerindeyken yakalandı ve bir ada hapishanesine gönderildi. Bu ada da 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından ele geçirildi.
Naziler Chapman'ı ajan olarak kullanmaya karar verdi ve onu paraşütle İngiltere'ye indirdiler. Champman, bir şekilde askeri istihbarata girmeyi başardı.
Naziler ondan İngiltere'deki bir fabrikayı patlatmasını istedi. Bunun karşılığında da Hitler'e yakın bir pozisyonu sundular. Ancak Chapman İngiltere'de istenilen fabrikayı patlatamadı.
2- Yevno Azef
Hem terörist hem de polis
1869 doğumlu Azef, gençliğini bitirdiğinde para kazanmak için Ruslar'ın gizli polis örgütü Okhrana'ya katıldı. Herkesin bir özellğiyle yükseldiği bu örgütte Azef de devlet için tehlike arz eden politik partilerin liderleriyle dost olup onları zamanı gelince öldürüyordu. Bulduğu işin geliri de eğlencesi de tatmin ediciydi. Ancak Sosyal Devrim Partisi'ne girmesi ve orayı dağıtması görevi verildiğinde hayatı değişti.
Azef, bu partinin bir alt grubunu keşfetti. Combat organizasyonu adlı bu grup devlet görevlilerini öldürüyordu. Girdiği partiyi dağıtma görevindeyken Azef bu gruba katıldı ve kısa zamanda rütbeler atladı. En sonunda bu grubun lideri olmuştu.
Azef, 2.000 kadar kendisi için ölmeyi bekleyen adama sahipti. Onları kullanarak Rus Polisinin en üst düzey yöneticisini öldürmeyi planladı. Cinayet günü, Azef şehirden ayrılmak zorunda kaldı. Ancak öldürmek için bir başkasını gönderdi.
Azef, hayatını hem polis hem de terörist olarak sürüdüyordu ki her iki taraf da onun bir hain olduğunu düşünmeye başlayana kadar. Combat organizasyonu onun öldürülmesine karar verdi. Çevresinden birisi de polise Azef'in terörist olduğunu bildirdi. Azef'in çevresinde bir anda kimse kalmamıştı.
Öldürülmeden önce mahkemeye çıkarıldı. Ancak Azef mahkemeden de kaçtı.
3- Mata Hari'nin katil vajinası
Mata Hari sadece ünlü ve güçlü kişiler için dans eden ve onlarla ilişkiye giren bir dansözdü. Bunlar arasında Hollanda Başbakanı ve Alman prensi de dahildi.
Hollandalı olduğu için 2. Dünya Savaşı sırasında serbestçe ülkeler arasında dolaşabiliyordu. Ayrıca yüksek rütbeli Alman görevlilerle iyi dosttu. Savaşın başlamasından bir süre sonra Fransızlar, Hari'yi Almanlar'ın bilgilerini çalması için ikna etti.
Almanlar, ona her zaman yanlış bilgi verdi. Paris'e döndüğünde Fransızlar, istihbaratların yanlış olduğunu anladıkları için ona ödeme yapmadı. Fransızlar, bir süre sonra onun iki yönlü bir ajan olduğunu fark etti.
Mata Hari, Fransızlar tarafından, istihbaratları 50.000 askerin ölümüne yol açtığı için tutuklandı.
Ölümünü beklerken Hari, gardiyanlar için dans etti ve kaçma planları yaptı. Kafasında kurduğu üç planı gerçekleştiremeden vurularak öldürüldü.
4- Fritz Joubert Duquesne
İngilizlerden nefret ederdi..
Fritz Joubert'in hikayesi ajanlık günlerinden önce başladı. O, İngilizlere karşı savaşan Güney Afrikalı bir geçti. Savaş sırasında ele geçirildi. Cinselliğin her problemi çözebileceğinin farkında olan Joubert, gardiyanın kızını ayarttı ve özgürlüğüne kavuştu.
İngiltere'ye gitti ve burada kendini askeriyeye aldırttı. Böylece kinini, doğrudan yapılanmanın iç tarafından alabilecekti. GFüney Afrika'ya asker olarak geri döndü. Bu noktada henüz ajanlık yapmıyordu.
İngilizler tarafından hapse atıldığı için onları sevmeyen Joubert'in öfkesi, ailesinin çiftliğine gidince daha da arttı. Kız kardeşi öldürülmüştü ve annesi de İngiliz toplama kampına gönderilmişti. Orduyu dağıtma amacıyla çevresinden 20 kişi topladı. Ancak işbirlikçilerinden birisinin karısı onları ispiyonlayınca hepsi de tekrar hapse atıldı. Güney Afrika'nın sırlarını açıklayarak ölüm cezasından kurtuldu ve hayat boyu hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 20 kişi de vurularak öldürüldü.
Savaştan sonra Duquesne serbest bırakıldı. Kardeşinin öldürülmesine halen sinirli olan Duquesne İskoçya'ya giderek kardeşinin ölümünden sorumlu kişiyi bularak onu öldürdü. Bu işten sonra New York Times gazetesine kendi ölüm ilanını vererek ortadan kayboldu.
En sonunda tekrar, farklı bir suç yüzünden yakalandı. Gerçek kimliğini gizleyerek sakat taklidi yapmıştı.. iki sene boyunca. Böylece normal bir hapishane yerine hapishane hastanesine gönderilecekti. Duquesne, tıkıldığı odanın penceresindeki çelik barları bir şekilde keserek tekrar kaçtı. Bir süre sonra da 2. Dünya Savaşı patladı. Halen İngilizlere karşı sinirli olan bu arkadaş Nazilere ajanlık yapmaya başladı. Böylece İngiliz tarihinde oraya çıkan en büyük ajanlık zinciri kurulmuş oldu. Duquesne 78 yaşında öldü.
5- Richard Sorge
Richard Sorge siyaset biliminde yüksek lisans yapmış bir kaç dili akıcı konuşabilen usta bir keskin nişancıydı. Sovyetler tarafından silah altına alınmıştı ve 'Stalin'in James Bond'u' olarak adlandırılıyordu.
Hitler, 1933 yılında yönetime geldiğinde Sorge, Sovyetler Birliği'ne karşı yapılabilecek herhangi bir saldırıyı değerlendirmek için Japonya'ya gönderilmişti. Çevresi sayesinde Pearl Harbor saldırısını aylar öncesinden öğrendi ve hatta Nazilerin Sovyetlere saldırdığı Barbarossa Operasyonu'nun tam tarihini de biliyordu.
Bu bilgiler Sovyetlere büyük bir avantaj kazandıracaktı ancak Stalin, Sorge'u görmezden geldi. Sorge'un dedikleri doğru çıktı ve milyonlarca Rus hayatını kaybetti.
Stalin, Japonya'nın Naziler gibi Sovyet'e saldıracağından korkması üzerine Sorge, Japonya'nın SSCB'ye saldırmayacağını kanıtlayan belgelerin fotokopisini çekti. Ancak Sorge sonunda yakalandı ve Japonlar, üç defa Sorge'u SSCB'ye ellerindeki Japon rehinelere karşılık sundu. Sovyet Rusya, Sorge'u sahiplenmedi ve üç sene sonra Sorge asıldı.
