Kayıt
21 Temmuz 2008
Mesajlar
16.750
Beğeniler
0
Şehir
Bana küfreder gözlerin , dudakların yardım yalvarı


Herkesin hayatta özel hayalleri olmuştur. Kimileri yarın için uyandıklarında ceplerinde bol para, kimileri platonik aşklarına bir şekilde seslerini duyurmak ister. 90'ların ikinci yarısıydı Carlos ağabey. Topa çok sert vurduğum ve bize rüyaları daha güzel kılanların adlarını bir bir bağırdığımız dönemler.

Gazoz kapaklarını biriktirerek yaptığımız karizmayı adının yazılı olduğu çıkartmalara sahip olunca da elde edebilirdik. Vurduğun şutlar, ismin, duruşun fethetmişti kalbimi. Bu arada sana ağabey demem de bir sakınca yok galiba. Yaş malum yirmibeş. Bundan da bir anlam çıkarır boğarlar mı insanları dersin?

Şimdi sen gidiyorsun geride bıraktıklarını futbolu seven koca adamların yarısı almış, yarısının kafası 6-7 aydır her daim güzel. Keşke kimin gelip geçtiğini, nasıl bir proje olduğunu severek anlasaydı tüm insanlar. Her fırsatta güzel futbol için çıldıranların aslında 34'lük bir efsanenin de bu oyunun renklerinden biri olduğunu tamamen farkedebilseydi. Gidenin Roberto Carlos olduğunu ne zaman tamamımız anlar? Zeki Müren'in Türkçe'sini unutmuyoruz ya senin gülüşün de öyle akıllarda kalacak.

Muhasebe mesleği 90'larda çok modaydı, aynı senin gibi. Sen Türkiye'ye geldiğinde yine popülerlik kazandı. Aramızda mali müşavir olanlar da varmış, gördük. Sahi ağabey kaç para alıyordun sen? Hani hasılatı vurdun gittin ya Türkiye'den? Öyle diyorlar ya koca adamlar küçük beyinler. 3-4 milyon avro senelik, ya da fazlası? Ben anlamam rakamlardan. Ben futbolu seviyorum, futbolcuyu seviyorum. Yetim hakkı mı yedin sen ağabey? Bazı insanların adı paradır, bedeldir. Bizim futbol aşıkları neden bu kadar paragöz dersin?

Bir de ağabey fark ettin mi seni sürekli ameliyat masasına aldılar. Sen bir sol bektin senden takımı sırtla aya götürmeni beklediler. Çok mu kötü oynadın halbuki? Koşmadın, maçı mı bıraktın halbuki? Elinden geleni yaptın, kötü oynamadın. Evet sen de bir futbolcusun, oyunun eleştirilebilir, fakat 1-2 sene geçtikten sonra yerli ürünlerimizin seni açılış konuşması yapması garip değil mi? Hoş sen bunların hiçbirini umursamamışındır, umursamadığın için Carlos'sun ya zaten, Türk futbolcusuna bol karakterli bir mesaj...

Öyle bir ortam oluşturuldu ki koyun sayısı arttı. Senede bir kez kurban bayramı yaşıyoruz oysa. İşin içine milliyetçilik koyup insanların beyinlerini ele geçirdiler. Burayı Katar olarak görüyormuşun ağabey? Bizim ülkemizi küçümsemişin filan? Hayır bunları diyenler küçük, heyecanlı, genç insanlar değil, koca koca koyunlar. Buraya gelmeyi düşünen her yabancının ülke içinin kara çarşaflarla dolu olduğunu zannettiğini biliyorlar mı acaba? Hiç yurtdışından arkadaşları oldu mu bu insanların? Türkiye Ligi 'büyük' demekle verdikleri katkının Ayşecik'in verdiği katkıyla eşdeğer olduğunu biliyorlar mı? Türkiye Ligi'nin büyümesi için şirket gibi yönetilmesi gerektiğini bilmiyorlar mı?

Sorun çok, senin burada bıraktığın hikayeler de öyle ağabey. Üzerine sentezler yapıp kapılara bırakmak isterdim. Senin dünya futbolunda adının ne olduğunu tarihsel bir dizilimle anlatmak isterdim. Sen bir düştün, gerçekleştin. 33, 34, 35 fark etmez 100 yaşında da olsan, çamaşırcı, garson, kitapçı, futbolcu ne olursa olsun buraya uğraman bizler için değerli. Hem Türk futbolcularına öğrettiklerin hem Türkiye adına verdiklerin. İşin içine gurur değil sevgi koysak ağabey, her işin içine...

Mesela ağabey en basitinden senin sayende dört tane Brezilyalı gazeteci sıkı arkadaşım oldu. Senin sayende diye başlasak bu mektup biter mi dersin? Bugün Fenerbahçe'nin Avrupa'nın 20 markası arasında girmesinde rolün o kadar büyükki. Sen Fenerbahçe'nin üzerine giydiği şık deri cekettin. Seninle büyüyen çocukların kafasındaki Fenerbahçe isminin yıllar boyu vereceği destek, seni gören Fenerbahçe taraftarının gece yattığında kendini daha güçlü hissetmesi ve yine destek.

FC Sheriff maçında hava soğuktu. Her zamankinden daha önce statta yerimi aldım. 70'e kadar bekledim, içimden konuştum. Sen ısınma hareketlerine başladığında ben ayakta olanlar arasındaydım. Teşekkür ettim. O gece tipi olsa yine orada olurdum. O teşekkürü ederken iki Brezilyalı arkadaşla da tanıştım, bak yine senin sayende. Roberto diyoruz ya biz sana yok öyle bir şey 'Hobeeeeertooo' muşun sen. Sonra etrafıma baktım hem sevindim sevenleri gördüm ve hem düşünerek üzüldüm. Sen giderken o teşekkürü edenlerin sadece Fenerbahçe taraftarı olmasına üzüldüm. Her Fenerbahçelinin teşekkür etmemesine üzüldüm.

Dedim ya ben işin ne parasındayım, ne de ülkeyi kurtarıcam. İnsanlar şimdi sen giderken o büyük, bu büyük tartışmalarına girecek. Onlardan da değilim. Ben futbol aşığıyım. Şimdi sen gidiyorsun, sen gittikten sonra kimse sana benzemeyecek. Ağabey senin sözlerinle sana veda edelim, Türkiye'ye verdiklerin çok önemli, büyük. Biz dünyayı yakından takip edenler senin ne verdiklerinin analizini çok iyi yapanlardanız. Sadece tanıtım değil daha ötesi. Biz utanmadık, gocunmadık. Futbolu sevdik.

Sen demiştin ya sağol kardeşim, işte o, sağol kardeşim...
 
Yukarı Alt