Kayıt
5 Mart 2009
Mesajlar
493
Beğeniler
0


"Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir!..."

Tarih 7 Şubat 2006; Her zamanki gibi okula gitmeden önce kahvaltımı almış bilgisayar başına oturmuştum, bir yandan tıkınıp bir yandan da Ekşi Sözlük'ten yazılanları okuyacaktım, lakin site açıldığı anda ülkemizde artık her şeyin farklı olacağını hissetmiştim. Artık eskisi kadar özgür olamayacaktık, belki düşüncelerimizi özgürce dile getirebildiğimiz ender yerlerden biri olan internetin sansüre uğrayabildiği gerçeği tokat gibi suratımıza çarpmıştı. İnternet artık farklı olacaktı, her istediğimizi yapamayacaktık, istediğimiz videoyu izleyemeyecektik, istediğimiz şarkıyı dinleyemeyecektik ve bu sadece bir başlangıçtı. Her şey okumamızın engellenmesiyle başladı, çünkü biz okumaya ihtiyacı olmayan ve koyun sürüsü gibi yaşanması istenen bir kitleydik.



Tarih 7 Mart 2007; Aylar önce bir terör örgütü (ismi lazım değil) tarafından eklenen videolar hakkında yapılan şikayetler sonuç vermemiş, Youtube eklenen videoları kaldırmayı reddetmişti. Çözüm basitti, eklenen videoların olduğu bağlantı engellenecekti fakat mahkeme farklı bir karar vermeyi uygun gördü; Youtube'u tümden engellemek. 7 Mart 2007'de site mahkeme kararıyla resmen engellendi, kırmızı bir fontla yazılmış o malum yazıyla bu kez çok daha büyük bir kitle tanıştı. Bir anda tüm ülke gündemi sarsıldı, herkesin aklında artık nasıl video izleyeceği vardı zira Youtube o sıralar rakipsizdi. Bir kısım Youtube'dan uzaklaşıp alternatif siteler aradı, Dailymotion bu sayede yükselişe geçti. Bir kısım ise bu engeli aşmanın yolunu aramaya başladı. Ülke olarak farklı DNS'lerin IP'lerini ezberledik, en iyisi hangisi onu tartışmaya başladık. Host dosyasına edit yapmasını öğrendik. Hatta bu durumdan yararlanıp AntiSansür programı yazan zeki girişimcilerle tanıştık. Youtube engellenmişti fakat bir çoğumuzun umrunda olmadı bir süre sonra bu durum çünkü biz yasakların çevresinden dolanmayı öğrenmiştik, artık yasak olması önemli değildi. Halbuki Dünya üzerinde Youtube'un engelli olduğu bir kaç ülkeden biriydik, başarımızı tüm devletler kıskanır olmuştu. Tabii bir kez engellemek yetmedi, defalarca erişime açılıp tekrar kapatıldı. Bu sayede gezegenin en değerli sitelerinden biriyle kafa bulmuş olmanın eşsiz zevkini tattık.

Üzerinden çok geçmeden bu kez Wordpress'e erişim engellendi, okuma imkanımız bir kez daha elimizden alındı. Binlerce blog okuru ve yazarı bu yazılardan mahrum kaldı, neyse ki DNS ayarı yapmasını hepimiz öğrenmiştik. Öğrenmeyenler ise Blogger kaçtı fakat onun da kaderi farksız oldu, bir kaç sene sonrasında işgüzar bir TV kanalı suçsuz binlerce blog yazarının sitesini erişime engelledi. Sebep; Lig TV yayınını kaçak olarak yapanlar vardı. Halbuki video bağlantısını kapatmaları lazımdı zira Blogger üzerinden yayın yapılamazdı, ancak kod koyulabilirdi fakat yöneticiler ve avukatlar internete o kadar uzaktı ki bunu bilemeyecek kadar cahillerdi.




Ve tarih 27 Nisan 2011, çok uzak bir zaman değil daha bir kaç gün öncesi. Sitelerin sansürlenmesi yetmemişti birilerine, sapık bir zihniyet kelimeleri de engellemeye karar vermişti. Hem de ne kelimeler! Kimisi günlük hayatta sıkça kullandığımız zararsız kelimeler, lakin biz safmışız haberimiz yokmuş. Kimilerine göre bu kelimeler çok kötü kaka kelimelermiş (bunu da engellemezler umarım). Şimdi gelin bu kelimelerden bir kısmına bakalım, gerçekten engellenmeye değiyorlar mı öğrenelim.

Adrianne: Listede ilk dikkat çeken. Yabancı bir kadın adı, ne anlama geldiği ve neden engellendiği meçhul.

Animal: İngilizce "hayvan". Kimilerinin aklına kötü şeyler getirmiş.

Adult/Yetişkin: Gelişimini tamamlamış kişi.

Baldız: Evlenilen kişinin (kadın) kız kardeşi. Bazılarına göre baldan tatlıdır, bazılarına göre akrabadır.

Eşcinsel/Homoseksüel: Kendi cinsine ilgi duyan kişi, ayrıca bir cinsel davranış bozukluğu. Herkes doğru bulacak değil bu düşüncemi fakat neden engellendiğini anlayamadım zira insanlar özgürdür, cinsel tercihleri de kendilerine aittir. Ayrıca engellenen kelimelerin arasında "Biseksüel" de vardır, düşüncelerim bu konuda da aynıdır o yüzden ayrı bir şekilde yazmıyorum.

Etek: Genelde kadınlar tarafından giyilen giysi. İskoçya'da erkeklerin de giydiği geleneksel bir kıyafettir ayrıca. Artık etek satan bir şirketiniz varsa internet sitesi açamayacaksınız demek. blablaetek.com diye bir adres almanız mümkün görünmüyor.

Göğüs: Köprücük kemiklerinin hizasından başlayıp diyaframa kadar inen vücudun üst-ön bölümü. gogushastaliklarimerkezi.com diye bir adres almanız da ne acıdır ki artık yasak. Birileri meme ve göğüsü birbirine karıştırmış sanırım.

Hayvan: Canlılar dünyasında ökaryotlar üst alemindeki Animalia aleminde sınıflandırılan canlıların ortak adı. Ayrıca insanlar da biyolojik olarak hayvandır. Lakin kimileri hepimizden daha hayvan olabiliyor.

Hikaye: Söyleyecek bir şeyim yok hepimiz ne olduğunu biliyoruz, ben sadece gülüyorum.

İtiraf: Gerçeği açıklamak, söylemek. Arada girip okuduğum ve hem beni şaşırtan hem de gülmemi sağlayan itiraf.com'un başı dertte.

Kalça: Uyluk ve leğen kemikleri arasındaki eklem. Ayrıca insan vücudundaki en kuvvetli kas bölgesi.

Kancık: Asıl anlamı "dişi köpek" olan kelime. Eğer yanınızda köpeğinizi gezdirirken yaşlı bir teyze size "Bu kancık mı?" diye sorarsa şaşırmayın, kızmayın. Size köpeğin cinsiyetini soruyordur (Şahsen bu olayı yaşadığımdan dolayı yazma gereği duydum.). Argoda kullanılıyor olması kelimenin gerçek anlamını değiştirmez zira o zaman "tekerlek"e kadar gideriz.

Liseli: Burhan Çaçan'ın başını yakan.

Nefes: Yorumsuz...

Sarışın:
Sarı saçlı olan kimse, İskandinavlar'ın %99'u. Bu arada dikkatimi çeken listede esmer, kumral, zenci yok iken niye sarışın var?

Şişman: Kilolu olan kişi.

Yasak: Yasaklar eleştirilmesin diye alınan önlem bu da. Zeka böyle bir şey işte.

Yerli: Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı.

Tabii bunlar listede ilk dikkat çekenler, listede daha bir çok kelime var lakin ben bazılarına söyleyecek bir şey bile bulamadım. İzleyeceğimiz videolara kadar karışanların şimdide kullanacağımız kelimelere karışmaya başlaması doğal olarak çok acı veriyor. Belki niyetleri terörizmi, pornografiyi ve kötü alışkanlıkları engellemekti fakat ortaya çıkan görüntü çok daha farklı. Net olan bir şey varsa o da kelimeleri düzenleyen kişilerin bizden çok daha art niyetli olduğu. Biz bu noktada ne yaptık, ne yapmalıyız, gelecekte bizi ne bekliyor onu da sonraki sayfada konuşalım.


Burada tüm suçlu yetkili kişiler sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz zira bu yasaklardan zevk alan bir kitle var, öyle ki sitelerin engellenmesi için şikayette bulunuyorlar. Halbuki internetin özgürlüğünden bahseden de aynı kitle değil mi? Hem özgürlükten bahsedip hem de şikayet etmek nedir? Şimdiye kadar erişimi engellenen 60.000 site mevcut, bunların başında doğal olarak pornografik içerik bulunduran siteler yer alıyor (Gerçi çok saçma sebeplerle pornografik içerik bulundurduğu iddia edilip kapatılan siteler de yok değil.). Buna karşılık 300.000'den fazla sitenin şikayet edildiği ise başka bir istatistik. Birileri özgürlükten bahsederken birileri bu özgürlüğü daha da kısıtlamak için elinden geleni yapıyor anlayacağınız. İnsanlar adeta engellenmekten zevk alıyorlar. Yurtdışında internetin düzenlenmesi adına pornografik öğe içeren siteler için .xxx uzantısı yürürlüğe girerken biz interneti "intranet" yapmaya çalışıyoruz, adeta Çin hükümetinin gittiği yoldan gidiyoruz. Aslında bu noktada birilerine kızamıyorumda, eğer izlediğinin gerçek olmadığını kavrayamayacak kadar cahil bir topluluğun eline internet gibi uçsuz bucaksız bir dünyayı verirseniz durumun bu noktaya gelmesi doğal. Bu yüzden öncelik bir şeyler engellemek değil eğitim durumunu düzeltmek olmalıdır.

Üzücü ve daha kötüsü ise 22 Ağustos 2011'den itibaren internetin tamamen filtrelenecek olmasıdır. Üstelik bu noktadan sonra bizim yasakların çevresinden dolanma yöntemimiz de bir işe yaramayacak zira şuan kullandığımız internet paketlere ayrılacak. Yani "Çocuk pakedi", "Standart paket", "Türkiye pakedi", "Yetişkin paket" tarzında olacak ve siz seçtiğiniz paketin izin verdiği sitelere girebileceksiniz sadece. Eğer seçtiğiniz paket TrGamer'a girmenize izin vermiyorsa giremiyorsunuz, DNS gibi değişiklikler de bu noktada herhangi bir işe yaramıyor. İnternet tamamen birilerinin kontrolü altına giriyor, artık o ne isterse o oluyor. Aynı Çin'de olduğu gibi girilemez denilen sitelere girilemiyor. Ayrıca yasakların çevresinden dolanma yöntemi artık suç sayılacak, her ne yapacaksanız (elbet çözümü bulunur) bu sizin para cezasına çarptırılmanıza veya hapis cezası almanıza sebep olabilecek.




Bu noktadan sonra bir şey yapılmalıdır fakat "yapılmalı" denilip geçiştirildiği sürece hiç bir şey olmayacak. Dünyadaki hiç bir güç halk baskısından daha öte değildir ve bu tarz yasakları da ancak bizler önleyebiliriz. Ne zaman ki yasakların etrafından dolanmak yerine yasaklara karşı gelmesini öğreniriz o gün hayatımız olumlu yönde değişecektir ve Türkiye yine herkesin yaşamından mutlu olduğu güzel bir ülke halini alacaktır. Hepinize güzel günler dilerim ve yazımı şu ünlü söz ile bitiriyorum;

"Big Brother is watching you."


 
Kayıt
5 Mart 2009
Mesajlar
493
Beğeniler
0
Neyini destekliyorsun arkadaşım böyle bir şeyin?İnternet özgürlüğünü elimizden alıyor bu hükümet hangi hakla?Yakında Çin'deki gibi sansür gelicek çoğu siteye giremiyeceksiniz.Ayaklanma vakti geldide geçiyor,bu örümcek beyinlilerin dediği olmucak en azından internet konusundan bunun içinde internet kullanıcıların desteği lazım.
 
Kayıt
28 Ağustos 2009
Mesajlar
127
Beğeniler
0
Ural_Tulga demiş ki:
Bence normal adımlar,destekliyorum.
normali felan yok. Bu sistemi getirenler moron sanırım.
Kıytırık Virüs Proğramlarında bile Site İçi kelime tanıma proğramları var ki ben hiç bi virüs proğramının 'etek' kelimesini engellediğini görmedim.Koyarsın öyle bi sistem belli başlı kelimeleri filtrelersin olur biter 'animal,etek,baldız' gerçekten gülünç ve utanç verici sin:
 
Kayıt
10 Şubat 2011
Mesajlar
600
Beğeniler
0
Yasaklanan kelimelerin çoğu küçük yaştakı çocukların pornografik sitelere girmesini engelleyecekdir,internetin paketlere ayrılacak olmasıda işe yarar herkez istediği paketi alır.
 
Kayıt
28 Ağustos 2009
Mesajlar
127
Beğeniler
0
Ural_Tulga demiş ki:
Yasaklanan kelimelerin çoğu küçük yaştakı çocukların pornografik sitelere girmesini engelleyecekdir,internetin paketlere ayrılacak olmasıda işe yarar herkez istediği paketi alır.
eğer bi çocuk baldız deyince kafasında başka şeyler canlandırıyosa. Kafasına Sık geç ...
 
Kayıt
10 Şubat 2011
Mesajlar
600
Beğeniler
0
saffet6642 demiş ki:
Ural_Tulga demiş ki:
Yasaklanan kelimelerin çoğu küçük yaştakı çocukların pornografik sitelere girmesini engelleyecekdir,internetin paketlere ayrılacak olmasıda işe yarar herkez istediği paketi alır.
eğer bi çocuk baldız deyince kafasında başka şeyler canlanıyosa. Kafasına Sık geç ...
Olabilir ahlâk olarak gittikçe bozulan bir toplum yapımız var,bence buna önlemler getirilmeli,gerçek Türk kimliği korunmalı.
 
Kayıt
28 Ağustos 2009
Mesajlar
127
Beğeniler
0
2011 yılında Teknoloji almış başını giderken bizim böyle kara düzen yöntemlerle önlem almaya çalışmamız gerçekten utanç verici. Ben bilgisayar proğramcısıyım bu iş böyle olmaz. Yasaklanacaksa pornografik siteler yasaklansın ama yöntem bu olmamalı. Böyle bir yere varılmaz.
 
Kayıt
15 Temmuz 2009
Mesajlar
9.024
Beğeniler
254
Takımı
Galatasaray
Ural_Tulga demiş ki:
saffet6642 demiş ki:
Ural_Tulga demiş ki:
Yasaklanan kelimelerin çoğu küçük yaştakı çocukların pornografik sitelere girmesini engelleyecekdir,internetin paketlere ayrılacak olmasıda işe yarar herkez istediği paketi alır.
eğer bi çocuk baldız deyince kafasında başka şeyler canlanıyosa. Kafasına Sık geç ...
Olabilir ahlâk olarak gittikçe bozulan bir toplum yapımız var,bence buna önlemler getirilmeli,gerçek Türk kimliği korunmalı.
Onun düzeltilme yöntemi bu mu Allahşkına ya git
 

Hayta35

Bilgiliyim
Kayıt
27 Aralık 2010
Mesajlar
1.872
Beğeniler
0
Şehir
3 Bank
Ural_Tulga demiş ki:
saffet6642 demiş ki:
Ural_Tulga demiş ki:
Yasaklanan kelimelerin çoğu küçük yaştakı çocukların pornografik sitelere girmesini engelleyecekdir,internetin paketlere ayrılacak olmasıda işe yarar herkez istediği paketi alır.
eğer bi çocuk baldız deyince kafasında başka şeyler canlanıyosa. Kafasına Sık geç ...
Olabilir ahlâk olarak gittikçe bozulan bir toplum yapımız var,bence buna önlemler getirilmeli,gerçek Türk kimliği korunmalı.
Yıl 2011 farkında değilsin sanırım ayrıca kımsenın ahlakının bolzuduğu yok böyle aptalca kısıtlamalardan nefret ediyorum artık biraz daha medenileşin avrupa'ya ayak uydurun eğer ben canım istediği zaman istediğim şeyi izleyemıyorsam ne anlamı kalır interneti kullanmanın
Klasik bir söz : Avrupa'da böyle bir şey yok 8)
 
Kayıt
5 Mart 2009
Mesajlar
493
Beğeniler
0
lnTerpoL demiş ki:
Çok uzun bu :) Kısa bir özet rica edebilir miyim? :D
Yanlış anlama ama böyle yorum yapanlara gıcık kapıyorum.Bu kadar kişi okumuş ve yorum yazmış senin ne eksiğin var kardeşim okuyuver bir zahmet :!:

Ayriyetten illa özet istiyorsan Kırmızı ile yazdığım yeri görmedin herhalde :twisted:
 
Kayıt
11 Temmuz 2009
Mesajlar
930
Beğeniler
0
Şehir
Mobb Deep
ApartSky demiş ki:
Ural_Tulga demiş ki:
Bence normal adımlar,destekliyorum.
Sen buna normal adım diyorsan, anormal adımı hiç bilmek istemiyorum.
Acaba normal adımlar diyen kardeşim normal mi
Adamlar elimizden özgürlüğümüzü alıyorlar var mı böyle bişey yazık yha
Her zaman böyle bir şeye karşıyım arkadaşım summer2:
 
Kayıt
12 Ekim 2009
Mesajlar
2.368
Beğeniler
0
Yok yani kurunun yanında yaş da yanıyo biz şimdi etek modellerine bakamayacak mıyız bu ne salaklıktır anlamıyorum ve kınıyorum bu yasağı getirenleri.
Ama önceki sayfada bi kişinin "Avrupa'ya ayak uyduralım" yorumuna katılmıyorum.Neden benliğimizi kaybedelim?Onlar bize ayak uydursun değil mi ama??'
 
Kayıt
26 Ekim 2007
Mesajlar
4.493
Beğeniler
10
Şehir
Depresif CollaTeraL
Tenekeler tıngırdar durur.Tamamen saçmalık bu olay.@Ural_Tugra açık görüşlü ol hacım biraz.Bence bizim toplumumuzun genel sorunu bu!
 
Kayıt
5 Mart 2009
Mesajlar
493
Beğeniler
0
YENİ 22 AĞUSTOS İNTERNET DEPREMİ HABERLERİ:


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nca (BTK) hazırlanan "İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar" 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek. Bu uygulamayla kullanıcılar BTK'nın belirlediği 4 internet filtresinden birini seçmek zorunda bırakılacak. Filtreyi aşmak suç sayılacak. Filtre kıstasları ise tamamen BTK tarafından belirlenecek. Bu uygulama dünyada Çin, Küba, İran gibi internetin "tutuklu" olduğu ülkelerde kullanılıyor.
İnternetin ölüm tarihi: 22 Ağustos 2011


Hazırlayan: Sercan Tezcanoğlu Geçtiğimiz günlerde basının gündemine gelen "yasaklı kelimeler listesi" büyük tepki almıştı. Ancak bu yasaklı kelimeler listesinin buzdağının görünen kısmı olduğu çok geçmeden ortaya çıktı.

Dayanağı nedir?

5809 sayılı Kanunun 4’üncü 6’ncı ve 50’inci maddeleri ile 28.07.2010 tarihli ve 27655 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin 10’uncu maddesi hükümleri kapsamında, BTK tarafından hazırlanan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” 22 Şubat 2011 tarihinde 2011/DK-10/91 no’lu karar ile onaylanarak, “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar”ın 22 Ağustos 2011’de yürürlüğe girmesine karar verildi.

22 Ağustos'ta devreye girecek sistemde internete devlet daha doğrusu "BTK" tarafından belirlenen 4 filtre tipinden birini seçerek girebileceğiz. Filtreyi aşmak ya da aşmaya çalışmak suç sayılacak. Ayrıca internet servis sağlayıcıları filtrelerin aşılmasını engellemekle sorumlu tutuluyor, aksi halde onlara da ağır para cezaları öngörülüyor.

"Ben giriyorum, siz de girin"den "Ben de giremiyorum artık"a...

Düzenlemeye göre 4 tip filtre yer alacak. Aile, çocuk, yurtiçi ve standart paket. Her internet abonesi bunlardan birini seçmek zorunda kalacak. Bu filtre tipini internet kafelerde uygulanan "Websense" filtresine benzetebiliriz. Yani sadece internet kafenin belirleyebildiği sitelere girebileceksiniz. Bu tür filtre sistemleriyle içeriğinde sorun olmasa bile birçok sitenin filtreye takıldığı kullanıcılar tarafından biliniyor.

Git gide uçsuz bucaksız bir dünya olma yolunda ilerleyen interneti "güvenli internet" sloganının arkasına sığınarak "terbiye edilmiş internet"e dönüştürecek bu uygulamanın dünyada sınırlı sayıda örneği var. Bu örneklerde Çin, Küba, İran gibi internetin sıkı bir sansür altında tutulduğu ülkelerle sınırlı.

Bu uygulamayla ilgili olarak Yeni Medya Düzeni için bir makale yazan Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Mutlu Binark, 22 Ağustos'ta uygulamaya girecek bu esaslara karşı durulması gerektiğini belirtmişti.

Binark bu görüşüne destek olarak bu sistemin internet kullanıcılarını sınıflandırdığını ve bu esaslarla "internetteki zararlı içerikten korunma" adı altında internetin sınırlandırıldığını ifade etti.

Bu tür filtreler şu anda da var

Bu tür filtre sistemleri işletim sistemleri, internet servis sağlayıcılar ya da internetten bulunabilecek programlar sayesinde isteyen kullanıcılar tarafından zaten istenildiği zaman kullanılabiliyor. Yani zaten kullanıcı böyle bir opsiyona sahip. Ancak BTK'nın uygulamasıyla bu durum bir opsiyon olmaktan çıkıp zorunluluk haline geliyor.

Binark, "Bu usul ve esasların arkasındaki zihin örüntüsünün kendi yurttaşını birey olarak görmediğini, onun adına eylemeye muktedir olarak sadece kendini ve kendinin mutlak otoritesini ve bu mutlak otoritenin doğruluğunu gördüğünü belirtmek gerekir. Bu anlamda burada herşeyi bilen muktedir özne BTK ve muteber vatandaşlar da İnternet erişim özgürlükleri ile İnternet ortamında seçme haklarının “onların iyilikleri adına” ellerinden alınmasına rıza gösterenlerden oluşmakta. Devlet eliyle, filtreleme uygulamasının topyekünleştirilmesine ve zorunlu kılınmasına yol açacak bu uygulamanın benzer örnekleri ancak Çin Halk Cumhuriyeti, Küba, İran, Tayland gibi yurttaşlarının siberuzama erişimini sınırlandıran ve engelleyen ülkelerden verilebilir" diyerek uygulamanın zararlarına dikkat çekti.

TWITTER'DA 22 AĞUSTOS DEPREMİ... SERDAR KUZULOĞLU İNTERNETİN ÖLÜM TARİHİ İÇİN NE DİYOR? TIKLAYIN

Binark, "Bu internet filtresi uygulamasıyla, birey korumacı ve kollamacı bu muhafazakar ideoloji tarafından pasifize edilmekte, zihni “tek doğru, tek renk, tek söylem” çağrısına uymaya, sağduyuya davet edilmektedir. Bu nedenle, Ağustos 2011’den itibaren İnternet ortamına erişimde aklını kullanmaya muktedir bireyin akıl ve irade özgürlüğünü elinden alan bu usul ve esaslara karşı durmak, yürürlüğe girmesine itiraz etmek gereklidir" diye de yazdı.

Türkiye'de internet nereye gidiyor?

BM desteğiyle Freedom House tarafından Nisan 2011 de yayınlanan İnternette Özgürlük Raporu’na göre, Türkiye’nin “kötü puan’ını 42'den 45'e yükselterek” internete erişim özgürlükleri konusunda geriye doğru gitmeyi sürdürüyor.

Bu uygulamayla BTK, kimin hangi siteye girebileceğine, hangi blogu okuyabileceğine, hangi tartışma grubuna katılabileceğine kendi kendine karar vermiş olacak. İstediği herhangi bir siteyi, sayfayı kara listeye alarak sizin ulaşmanızı engelleyebilecek. Böyle Türkiye'nin İnternette Özgürlük Raporu'nda kendini İran ve Çin'in arasında bulması sandığınız kadar uzak bir gelişme değil.

Standart paket sansürsüz değil mi?

En özgür gibi görünen Standart paket de bir filtre paketi ve BTK tarafından belirlenen erişim engellerine ve kara listelere tabi. Yani YouTube kapalıyken önceden DNS ile girebiliyordu. Ancak bu paket altında erişimi engellenmiş YouTube'a girmek mümkün olmayacak.

Dava açıldı

IPS İletişim Vakfı-Bianet, 13 Nisan 2011 tarihinde “yürütmenin durdurulması” talebiyle, söz konusu usul ve esaslara karşı Danıştay’a iptal davası açtı. Vakıf, Danıştay’a yaptığı başvuruda BTK’nın aldığı yeni kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle tanınan temel hak ve özgürlükleri ölçüsüz şekilde kısıtladığını belirtti. Vakıf adına başvuruda bulunan avukat Ayşe Altıparmak, BTK’nın keyfi bir şekilde yasaklı siteler listesi hazırlayabileceğini, çocukları zararlı içerikten korumak için ebeveynlerin yerine devlet eliyle karar verilmesinin doğru bir uygulama olmadığını belirterek, “Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Komisyonu çocuklar gibi zarar görmesi mümkün grupları korumak için yasal önlemler almaktansa özdenetim yollarına gidilmesini teşvik etmektedir. Bu nedenle, üye ülkeler ev ve okul bilgisayarları ile internet kafelerde filtre programlarının kullanılmasını teşvik etmeli ama devlet düzeyinde filtreleme girişimlerinden her ihtimalde kaçınmalıdır” açıklamasında bulunmuştu.

BTK'dan ses yok

Twitter'da ve internette kıyametler koparken filtrelerin mucidi BTK'dan herhangi bir açıklama gelmedi.

22 Ağustos Twitter'da dünya trendi oldu

Haberin CNNTurk.com'da yayımlanmasının ardından Twitter'da büyük bir hareketlilik başladı. 22agustos Türkiye'de trend olarak listeye girerken konuyla ilgili tweet yağdı. Hızla artan tweetlerle birlikte 22agustos dünyada da 1 numaralı trend oldu.


SİZDE BU ÖRÜMCEK BEYİNLİLERİN SANSÜRCÜ ZİHNİYETİNE TEPKİNİZİ GÖSTERİN!!!



 
Yukarı Alt