- Kayıt
- 19 Ekim 2009
- Mesajlar
- 10.451
- Beğeniler
- 97
- Takımı
- Galatasaray
Toplum olarak hızla kilo alıyor obezite sınırlarına yaklaşıyoruz bazı ülkeler bu sınırı çoktan aştılar özellikle Amerika gelecekte tüm toplumun obezite olacağı korkusuyla yaşıyor. Peki bu tehlikenin ana nedenleri neler ve nasıl savaşacağız.
Dr Murat BERKSOY’a göre gebelik sırasındaki beslenme alışkanlıkları annenin ve bir takım yatkınlıkların göz ardı edilmemesi lazım, sadece hareketsizlik beslenme alışkanlıkları değil bazı metabolik sorunlarda böyle bir duruma sebep olabilir.
Nasıl Kilo Alıyoruz yani yediklerimiz mi hareketsizlik mi Yoksa bunların her ikisi birden mi ?
Ailevi yatkınlıklarımız dışında alışkanlıklarımız; eskisine göre daha büyük porsiyonlar alıyoruz, eskisine göre daha hızlı yemek yiyoruz, eskisine göre çok çok daha az hareket ediyoruz kilo almamızın ana sebepleri bunlar.
Bunun dışında tabii ki periyodik olarak kontrollerde yapılmadığı için bunları fark etmemiz mümkün olmuyor, geri aldığımız bildirimlerde bizi mutlu ettiği için bu konuda hareket etmeye ihtiyaç duymuyoruz fark edemiyoruz yani. Doğru beslenmede sadece yağ miktarına odaklanmak yanlış kas oranı da bu durumda çok önem teşkil etmektedir. Beslenme alışkanlıklarımızda biz kas kaybetmeyecek değişiklikler yapmamız gerekir; bu tek şekilde mümkün olabilir başka bir ihtimal yok sadece hareket etmekle kas kaybetmeye biliriz, ve yeterince sıvı alımı düzenli beslenmede katkı sağlar.
Genetik olanları bir kenara bırakırsak çocuklarında düzensiz kilo aldığı ortada acaba nedir Problem? ailelerden mi kaynaklanıyor bu yeme bozukluğu ile ilgili düzensiz kilo durumu?
Yetiştirilme tarzımız ve eğitimimiz bu konuda çok önemli eskisine göre porsiyonları kontrol etmekte çok güçlük çekiliyor, eskisine göre hareket edecek alan da kalmadığı için tabii ki bu yaşantımıza yansıyor, fakat bir şekilde fırsatlar yaratılıp ilerde bu kilo probleminin şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları, kısırlık, bel problemleri, romatizma, astım, ses kısıklığı hatta ciddi kanserlerle ilişkisi olduğu bilinerek hareket edilmeli özellikle ülkemizde çocuklarda artan derecede bir şişmanlık oranı var inanılacak gibi değil yani.
Aslında bunu bir yaşam biçimi haline getirdiğiniz zaman her şey belkide kolay oluyor, daha düzenli besleniyorsunuz, hareket ediyorsunuz önemli olan o kararı verebilmek ilk adımı atabilmek. Bundan sonra biraz sebat gerekiyor, aslında hiç bir şeyi şansa bırakmamak gerekli açıkçası hareket çok önemli bir takım farkında lığımızı artıracak araçlarda var adımsayar, pedometre gibi araçlarla hareket edin dendiği zaman yanlış anlaşılıyor, yanlış algılanıyor yani çok yorulmak çok koşuşturmak hareketli olunduğu anlamına geliyor; aslında hareketli olun derken kilo vermek istiyorsanız bir günde en az 10.000 adım atın demek isteniyor. Eğer kilonuzdan memnunsanız sağlıklı bir şekilde yaşamınızı sürdürüyorsanız bunu korumak için en az 6.000 adım atın. Obezite yi kontrol altında tutun.
