Kayıt
11 Kasım 2007
Mesajlar
7.839
Beğeniler
0
AUP:
Kabul Edilebilir Kullanım PolitikalarıBirçok transit iletişim ağı üzerlerinden geçecek bilgilerin içeriğini kısıtlamaktadır. En çok bilinen örnek NSFNET'in ticari kullanıma izin vermeyen kabul edilebilir kullanım politikalarıdır. AUP yürütmesi ağa göre değişmektedir. National Science Foundation. Access Mechanism : Erişim Mekanizması. Bir veya birden fazla yazma ve okuma kafasını, istenilen yazma ve okuma konumuna getiren mekanizma. Bu mekanizma, yazma ve okuma kafaları sabit olan sistemlerde veri ortamını hareket ettirmek için kullanılır.

Access Privileges: Dosyalarda değişiklik yapmak ve erişmek için imtiyaz.

Access time :
Belleği okumak için gerekli süre.

Access:
Depolanmış olduğu yerden bir bilgiye, (data) veya bir cihaza (bir disket okuyucusu gibi) girişi sağlamak, okumak veya yazmak.

Accufınd:
Adres http//nln.com/Accufind JavaScript motoru NetScape tarayıcınıza yepyeni bir güç ekliyor. Bulmak istediğiniz kaynakların en iyilerini AccuFind'da bulabilir; aradığınız kaynaklara kolayca ulaşabilirsiniz.

Accuracy:
Hatadan uzaklık derecesi. Accuracy, Precesion ile karıştırılır. Perecision, herhangi bir ölçme işleminde hassasiyet için kullanılır.

Açılacak Doküman Adı: Web sayfasının sunucu üzerindeki spesifik dosya adını belirtir. Kullanma zorunluluğu yoktur.

Actv:
Klasik televizyonlardan biraz daha iyi resim kalitesi olan HDTV sistemine geçiş olarak kabul edilen TV yayın sistemi.

Ad:
Yönetsel Alan (Administrative Domain).

Ağ:
Bilgisayar ağı değişik yerlerdeki bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan bir veri iletişim sistemidir. Bir ağ WAN ve LAN'ların değişik birleşimlerinden oluşabilir. Yerel Alan Ağı (Local Area Network), Geniş Alan Ağı (Wide Area Network), ağlararası ağ (internet).

Ağ-Ağ Arabirimi:
(Network-to-Network Interface/NNI) Frame Relay Servisi veren ağlar arasındaki bağlantıları tanımlar. Bu tanım Frame Relay Servisinin dünya çapında verilmesine olanak sağlar.Frame Relay yüksek hız ihtiyacından dolayı öncelikle LAN-WAN-LAN bağlantısında uygulama alanı bulduğu için LAN bağlantılarına uygun PVC desteğine dayalıdır.Uzlaşmaya varılan bu iki uygulama dışında şu konular üzerinde çalışmalar devam etmektedir

AD/DA Çevirici :
Analog ses işaretlerini sayısal işaretlere ya da tersi işlemi aynı şekilde hazırlayan devrelerdir.

A/D-D/A Çeviriciler :
Bilgisayarlı müzik sistemlerinde (CD, DAT, HD Recording sistemler) analog bilgileri digital'e ya da bunun tersini yapan elektronik devreler. Bunlar kalitelerine göre fiyatlanırlar. Sistem maliyetlerinde büyük yer tutar. Örneğin, üzerinde bu çeviriciler bulunmadığından Waveboard'ın fiyatı oldukça düşüktür.

Adapter (Adaptör):
Direkt olarak birbirlerine uyum sağlamayan iki konnektörün veya cihazın bağlanmasını sağlayan bir aracı cihaz.

Adaptör :
Uygunlaştrıcı, çevirici, güçkaynağı.

ADC: Analog sinyalleri karşılığı olan dijital sinyallere dönüştüren bir cihaz.

Address :
Verinin saklandığı bellek bölgesi.

Address :
Bir kayıdı, bölümü veya bilginin saklı olduğu kısımı ifade eden isim, etiket veya rakamdır.Address (Adres)Internet'te kullanılan üç tip adres vardır. Bunlar e-posta adresi; IP, internet ya da Internet adresi; ve donanım ya da MAC adresidir.

Address (Adres):
Bir sistem ya da ağdaki bir cihazda veya diğer veri kaynaklarında bulunan bir dosyanın yeri için ayrılmış özel kod. Bir kullanıcının yerini belirten dizi.

Address resolution :
Alfasayısal bir Internet adresine karşılık gelen sayısal fiziksel adrese çevirme işlemi.

Administrative Domain:
Yönetsel Alan. Tek yönetim birimi tarafından idare edilen ana sistemler, yönelticiler, ve birbirine bağlı iletişim ağlarının bütünü.

ARPANET: İleri Araştırma Projeleri Ajansı Bilgisayar AğıARPA tarafından finanse edilen ve Internet'e öncülük eden bir uzun mesafe iletişim ağıdır. İletişim konusundaki araştırmalara temel oluşturmuş, Internet'in geliştirilmesi sırasında omurga rolü üstlenmiştir. ARPANET birbirine kiralık hatlar üzerinden bağlı ve paket anahtarlayan bilgisayar sistemlerinden oluşmuştu. Savurma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defence Advanced Research Projects Agency).

Aerial:
Anten

A-F :
Alçak frekans, odyo frekans, ses frekans.

A/V:
Audio/Video (Ses görüntü).

A2Z: Adres http//a2z.Iycos.com/Lycos'(un A2Z klasörü INTERNET'in kalabalık alanında yeni bir yer alıyor. A2Z'de çocuk sayfalarından, dünya film festivallerine, UFO'lardan, sanal fiziğe, her türlü konuyu bulabilirsiniz.

AF: Auto-focus. Kameralarda netliğin otomatik olarak sağlanmasıdır.

AIX :
IBM tarafından geliştirilen UNIX tabanlı işletim sistemi.

Aldus Freehand:
Programın modüler çalışma özelliği ileri düzeyde. Font menüsünden Windows altında kullandığınız tüm fontları kullanmanız mümkün. Değişik ortamlarda sunum ve grafik özelliği de ileri düzeyde bir program.

Aldus PageMaker: PC'lerde en yaygın kullanılan masaüstü yayıncılık programı olan Aldus PageMaker, grafik yazılımları ve tarayıcıları ile oluşturduğunuz grafikleri kolayca yerleştirip formatlamanıza imkan veren masaüstü yayıncılık programı.

Alfa kanalları:
Photoshop'da, dökümanı oluşturan kanalların haricindeki her yeni kanala verilen isim. Seçili alan, Save Selection ile kaydedildiğinde bir alfa kanalı oluşur. Ayrıca Channels paletinde New Channel ile oluşturulan her yeni kanal, aynı zamanda alfa kanalıdır.

Alias: Takma ad. Uzun ve hatırlaması zor bir ismin yerine kullanılan genelde kısa ve hatırlaması kolay isimler.

Aliasing:
Bilgisayar grafik şekilerinin kenarlarında bulunan, bazin jaggies diye de adlandırılan bir efekt.

ALL IN ONE:
Adres http//www.albany.net/allione/all1www.html/#WWW/Bu adresten Internet dahilindeki tüm arama/tarama servislerine ulaşabilirsiniz.

Alphanumeric :
Alfabetik ve nümerik karakterlerden oluşmuş kelime. Rakam, kelime ve özel semboller ihtiva eden karakter seti.

ALTAVISTA:
Adreshttp//altavista.digital.com/Digital Equipment Co. firmasının Alta Vista tarayıcısı 16 milyon Web sayfası içindeki 8 milyar kelimeyi önünüze getiriyor. En büyük Web index'ine de sahip olduğunu iddia eden firma bu index içinde detaylı ya da kalıp halinde bir araştırma yapmanıza izin veriyor.

ALTA VISTA:
Digital Equipment Co. firmasına ait olan Alta Vista, popüler Internet tarayıcı servislerinden biridir. Servis amacı; aradığınız bilgiye, web sayfasına veya haber grubuna ufak bir aramadan sonra ulaşabilmenizi sağlamaktır. 16.000.000 web sayfası ve 13.000 haber grubu içinde arama yapabilmektedir. Alta Vista'nın size sunacağı iki arama seçeneği ile mutlaka aradığınız bilgiye ulaşırsınız. Alta Vista'ya http//www.altavista.digital.com adresinden ulaşabilirsiniz.

ANSI :
Amerikan Ulusal Standart EnstitüsüBu organizasyon bilgisayar ve iletişim gibi bir çok alanda A.B.D. standartlarını belirlemektedir. Bu organizasyon tarafından onaylanan standartlar ANSI standartları olarak anılmaktadır. (örneğin ANSI C. ANSI tarafından onaylanmış bir C dilidir.). ANSI bir ISO üyesidir.

Analitik :
Elektronik devrelerin matematiksel yolla çözümlenmesi.

Analog computer :
Analog hesaplayıcı (Analog Bilgisayar).

Analog devre :
Lineer devre, girişe verilenin fonksiyonu olarak çıkışı değiştiren devre.

Analog Digital Convertor :
Analog sinyali sayısal sinyale dönüştürücü.

Analog Film Recorder:
Bilgisayar ekranından alınan bir görüntüyü, alındığı biçimde ve ekrandaki aynı ayrışımda kaydeden bir film alıcısı.

Analog Monitor:
Analog bir sinyal kullanan ve birincil renkleri sonsuz sayıda gölgeler ya da gri bir skala halinde gösteren bir ünite. Voltajı devamlı değişir.

Analog:
İşlemden geçirilen yada yeniden orjinal bir görüntü veya sesi temsil eden bir elektirk sinyalinin varyasyonu.

ANCHOR:
HTML dosyalarında kullanılan "anchor" aktif döküman içinde başka bir bölgeye gitmek veya bambaşka bir sayfaya dallanmak için kullanılır. (Genellikle altı çizili mavi bir metin şeklindedir.)

And :
Ve.

ANİMASYON:
Animasyon; grafiklerin belli bir senaryo doğrultusunda canlandırılması işlemidir.Hareket her zaman insanların ilgisini çeker ve eğlendirir fakat animasyon işlevi eğlendirmekten ibaret değildir. İçinde yoğun mesajlar taşıyabilir, tasarımı ilginç kılar ve özgün bir nitelik kazandırır. Animasyonun tüm bu görevleri yerine getirebilmesi kullanıldığı yere, miktara ve en önemlisi kalitesine bağlıdır.Teknik BilgiMultimedya uygulamalarının içinde animasyonlar teknik olarak ikiye ayrılır.Nesne animasyonuHerhangi bir değişime uğrayan nesne ve yazıların ekran üzerinde hareketlenmeleri veya yer değiştirmeleridir.Kare animasyonuNesnelere değişik karelerin birbirleri ardına oynatılmaları suretiyle hareket verilmesidir. Bu animasyonlar mevcut filmlerle oynama (kare boyama, morfoz vs.) veya yeni baştan film yapma yoluyla gerçekleştirilebilir.Kare animasyonları iki veya üç boyutlu olabilirler.

Animation (Animasyon):
Ekranda görüntü hareketleri yaratmak için tatbik edilen bir işlem. Bazı durumlarda rendering şeklinde de belirtilebilir.2-D Animation (İki boyutlu animasyon)Basit görüntülerle çalışır. İmge yana döndüğü zaman düz çizgiler görülür. İmgelerin birbiri üstüne kompoze edilmesinde kullanılır.2.5-DÜç boyutlu efektlere sahip iki boyutlu bir grafik.3-D AnimationEkranda perspektif içinde hareket ettirebilmek için, bir nesnenin üç boyutlu bir bilgisayar modelini yaratmak.

Anonim FTP:
Anonim FTP kulllanıcıların kullanıcı adı ve şifre belirtmeden Internet üzerindeki herhangi bir yerdeki dökümanlar, dosyalar, programlar ve bunun gibi bir çok arşivlenmiş veriyi bilgisayarınıza aktarmanıza izin verir. Ağ üzerindeki bir kullanıcı "anonymous" kullanıcı adını vererek güvenlik önlemlerini aşar ve sistemdeki genel erişime açık dosyalara erişir. arşiv makinesi (archive site), Dosya Aktarma Protokolü (File Transfer Protocol).

Anonymous FTP (Anonim):
Genel Internet kullanımına sunulan dosyalara kullanıcıların ulaşmalarını sağlayan yöntem.

ANSI : Amerika Birleşik Devletleri menşeli audio visüel (visual) ve bilgisayar cihazlarında kullanılan standartlardan sorumlu olan organizasyon.

Anti aliasing:
Photoshop'un alanların eğilimli hatlarını oluşturmak için kullandığı, alan rengi ile alan kenarındaki renk arasında geçişi sağlayan farklı tonlarda pikseller.

Anti-alising:
Grafik görüntüde alising ortaya çıkmasını azaltan bir görüntü-işlem tekniği. Köşelerin keskinliğini azaltarak, daha yumuşak görünmelerini sağlar.

Antialias :
Bilgisayarlardaki her resim piksellerden oluştuğu için, eğik kenarlarda genellikle çirkin sivri uçlu merdiven basamakları oluşur. Antialias bu kenarları güzleştirmek için kullanılan bir metoddur.Bu esnada kenarlar biraz silinmesine rağmen, göze subjektif olarak daha keskin ve düz görünür. Ayrıca bu düzleştirme işlemi de daha çok hesaplama süresi gerektirir.

AOL:
AOL, America On Line'ın kısaltılmasından oluşmuştur. Sadece Amerikada 4.5 milyon kullanıcısı olan America On Line her ne kadar ev kullanıcılarına hizmet veren bir sistem olsa da Internet erişimi de sağlamaktadır. Maalesef Türkiye'de AOL bağlantısı sağlayan bir kuruluş yoktur. Amnerica On Line hakkında daha çok bilgiye sahip olmak için http//www.aol.com adresine bir göz atın.

Appletalk:
Apple bilgisayar ürünleri ve diğer bilgisayarlar arasında iletişimi sağlamak amacıyla geliştirilmiş bir iletişim protokolüdür. Şu anda 235Kb/s hızında çalışan Localtalk ve 10Mb/s hızında çalışan Ethertalk gibi uygulamaları vardır.


Application:
UygulamaDoğrudan kullanıcı için bir işlevi yerine getiren program. FTP, mail ve telnet kullanıcı programları iletişim ağı uygulamalarına örnek oluştururlar.

Archie:
Internet üzerindeki bilgileri otomatik olarak derleyen, düzenleyen ve kullanıma sunan bir sistem. Archie'nin ilk uygulamaları sadece Internet üzerindeki tüm FTP arşivlerini tarayıp index oluşturmakta, aradığınız dosyaların Internet üzerindeki hangi makine ve dizinlerde olduğunu listelemekteydi. Daha sonraki uyarlamaları diğer bilgi türlerini de sağlamaktadır. Arşiv makinesi (archive site), Gopher, Geniş Alan Bilgi Hizmet Birimleri (Wide Area Information Servers).

ARCHIE:
Sayısı, binleri aşan ftp sitelerinden, istediğiniz dosyaları bulabilmeniz için gerekli olan bir veritabanı araştırma aygıtıdır. Archie'yi kullanarak istediğiniz dosyayı, isme, konuya ya da anahtar sözcüğe göre aratabilirsiniz. Bu günlerde Web siteleri de bu tip özellikler kazandığı için Archie'lerin kullanımı gittikçe azalmaktadır.

Archie:
Genel kullanıma açık anonymous FTP dosyalarını aramak için kullanılan bir araç.

ARPANET: İleri Araştırma Projeleri Ajansı Bilgisayar Ağı (Advanced Research Projects Agency Network). Internet ağı konusunda ilk çalışmalar yapılırken o ağa verilen ad. Bugünkü Internet'in temeli.

ASCII:
Birçok bilgisayarın kullandığı standart 8 bitlik haberleşme kodudur.

Aspect Ratio:
Bilgisayarlı grafik işlemlerinde, bir çerçevenin veya bir görüntünün yatay ölçülerinin, dikey ölçülerine göre oranı. Bu oranın korunması veya kontrol edilmesi, bir görüntünün sağlanması veya baskıya geçirlmesi için önemlidir.

Assemble Editing:
Video görüntü sekansları playbek bir VCR'den bir VCR alıcısına, edit control cihazından, pre-roll veya yumuşak edit sağlayan diğer imkanlardan faydalanmaksızın direkt olarak geçirilmesi. edit olarak da bilinir.

Assembler :
Makine dilinde program üreterek bilgisayar tarafından doğrudan işletilebilmesini sağlayan bilgisayar programıdır.

Assembly language :
Assembler dili.

ATM:
Frame Relay Servisi'nin daha yüksek hızlara (45 Mbps) çıkmasını sağlayacak ATM teknolojisi üzerinden verilmesini kapsamaktadır.

ATTRIBUTE:
HTML sayfalarında kullanılan kontrollerin (TAG) aldığı parametrelerdir. Herbir parametre kontrole yeni bir özellik ekler. Bazı parametreler değer alır, bazıları ise olduğu gibi kullanılır.

Audio Mixing:
Mic-Mikser veya diğer bir ses miks cihazı kullanılarak değişik kaynaklardan bir audio trak yaratılması.

Audio Mixing:
Mic-Mikser veya diğer bir ses miks cihazı kullanılarak değişik bir audio direkt olarak orijinalinin üstüne kaydedilir.

Audio Track:
Audio sinyallerini taşıyan video teybin bir bölümü.

Audiospace (Audio alan) :
Sesin özel bir etki yapabilmesi için çeşitlendirilmesi.

Authentication:
Doğrulama

Authorware:
Çok medyalı gösteriler yaratmak için kullanılanı ortaya çıkaran ve dahil edilmesi gereken video ve audio elemanlarının belirten geliştirilmiş yazılım programları.

AutoCAD 12-13:
Çizim ve tasarım işlerinin ana kaynağı olma özelliğini bu yeni versiyonunda da koruyor. İşlevselliği daha da artırılarak, kullanım kolaylığında önemli mesafe alınmıştır.

Autorec sonser:
Ses kaydını en doğru seviyesinde gerçekleştiren algılayıcı. Bu düğmeye basıldığnda müzik kaynağı 7 saniye kadar incelenir ve en doğru kayıt seviyesi belirlenir.

Aux:
Yardımcı elemanlar; müzik setine TV, kompackt disk, video ya da bir başka müzik kaynağının bağlanabildiği soket.

AVC :
Otomatik volum kontrolu (Volum= alçak frekans sinyalinin büyüklüğü).

AVI: Ses ve Video özelliklerinin bir arada kullanılabildiği dosyalar. Window's un Medya Aygıtı öğesi üzerinden ulaşılabilir.

AWK:
Unix'in özelliklerini de taşıyan oldukça güçlü bir "yığın dilidir." Awk, Unix kabuğunun dosya işleme arabirimlerine, "C" benzeri yapısal programlama gibi bir çok ilave getirir.

BACKBONE:
Büyük veri kapasitesine sahip bir ağı besleyen hızlı bir hat veya bir seri bağlantıdır. Omurga Back up: 1- Data disketlerinin 2. kopyası veya tahrip olma, kaybolma olasılıklarına karşı yapılan yedekleme işlemi.2- Esas elemanın işlemi tamamlayamaması halinde işlemi tamamlamak için kullanılan yedekleme.

Background:
Fon, zemin, geri plan, görüntünün arka planı.

Backlight Correction:
Video kamerada arkadan gelen ışığı ayaralayacak objenin karanlık görünmesini önleyen sistem.

BACKLINKING:
Backlinking, Lycos tarama servisi tarafından düşünülmüş zekice bir özelliktir. Hiçbir Web servisi sizi başka servislere bağlayıp sonra unutumak istemez. Bu yüzden Lycos, sizi başka bir servise bağladıktan sonra geri dönebilmenizi sağlayan bir sistem geliştirmiştir.

BACKGROUND:
HTML özgün Web sayfaları hazırlamanız için beğendiğiniz resimleri arkafon olarak kullanmanıza izin verir. HTML 3.0'ı destekleyen tüm Web tarayıcıları sayfanızın arka fonuna koyduğunuz resmi görüntüleyebilir. Bunu yapmak için BODY tanımının hemen yanına BACKGROUND tag'ını eklemelisiniz. Mesela "duvar1.gif" isimli bir resmi arka fon yapmak için aşağıdaki satır yazılmalıdır

Bağlantı noktası:
Sisteme dışarıdan gelen bilgi paketlerinin her birinde hangi bağlantı noktasına gideceği bilgisi vardır. Sistem dahilindeki bağlantı noktalarının herbirinde bir iletişim yazılımı çalışmaktadır. Gelen paket işlem yapılmak üzere bu bağlantı noktasına, dolayısıyla ilgili uygulamaya aktarılır. Aktarma Kontrol Protokolü (Transmission Control Protocol).

BANDWIDTH:
Bandwidth bir aygıtın algılayabileceği elektrik frekans alanıdır. Bu terim, iletişim teknolojisinde bir taşıma ölçüsü olarak kullanılır. Bu terim Internet'teki anlamı ise, belirli bir sürede ne kadar bilgi akışı sağlandığıyla ilgilidir.

Bandwidth:
Bir kanalın ya da devrenin veri iletme oranı veya iletişim kapasitesi ölçüsü.

Bant genişliği :
Belli aralıklardaki en büyük ve en küçük değer arısındaki fark.

Barkovizyon:
Video dahil, bilgisayardan aldığı tüm sinyalleri perdeye yansıtabilen bir projeksiyon sistemidir. Görüntü kalitesi LCD'lere oranla daha yüksektir. Prezantasyon büyük bir salonda geniş bir kitleye verilecekse kullanılır. Tasarımın içinde video yer alıyorsa ve büyük perdede kaliteli bir görüntü isteniyorsa barkovizyon kullanmak gereklidir.

BASIC:
Kelimelerinin ilk harflerinden oluşan, ilk defa DARMOUNTH kolejinde geliştirilen en basit bilgisayar programlama dili.

Battery pack:
Bakınız Power pack.

Baud Rate :
Bilgisayar kontrollu sistemlerde seri hatlar üzerindeki bilgi akış hızı birimi.

Baud :
Bilgi işleme hızı birimi. Bir saniyede gelen bilgi sinyallerinin değeri baud olarak hızı verir. Tipik baud değerleri 110, 300, 1.200, 2.400, 4.800, 9.600, 14.400, 28.800, 36.600.

BBS:
Kullanıcıların mesaj bırakabildikleri elektronik bülten panosu. Modem aracılığıyla bağlanılarak bilgi alışverişinde bulunulan on-line sistemlerin genel adı. Bilgisayarlı Bilgi Servisi olarak Türkçeleştirilmiştir. Bazı BBS'ler üyelik üzerine kurulmuşlardır.


Beta:
A 1/2 inçlik video kaset ölçüsü. VHS'ye uymamaktadır.

Beyaz sayfalar:
Internet kullanıcılar hakkında temel bilgiler içeren bazı veri tabanlarını desteklemektedir. Bu veritabanlarında kişiler hakkında sorgulama yapmak mümkündür. Telefon defterine benzer bir işlev yerine getirdikleri için bunlara "beyaz sayfalar" (white pages) adı da verilmektedir. Knowbot, WHOIS.Bezier curvesManuel ortamda pistole cetveli ile oluşturabileceğiniz düzgün eğilimli hatların, bilgisayar ortamında oluşturulmasını sağlayan ve eğilimli noktalardan meydana gelen çizgiler.

Binary:
İkiliİkili düzen, örneğin 11001001.

Binary File :
(*.BIN) Makina koduna dönüştürülmüş dosya. Bir kaynak dosyanın, bir yüksek düzeyli dil derleyicisi (PMA, COBOL, FTN, PRG gibi) tarafından makina koduna dönüştürülmüş biçimi. Bu tip dosyalar, yükleyicinin giriş formatına uygun olarak düzenlenirler. Makina koduna dönüştürülmüş dosyalar olarak da isimlendirilirler.

Binary system :
2 tabanına göre sayı sistemi veya ikili sayı sistemi.

Binary:
1- İki ihtimalli bir durumla karşı karşıya kalmak.2- 10 tabanı verinin 2 sayısını taban olarak alan sayı sistemi. Binary sistemde sayılar yalnızca 0 ve 1 rakamlarından oluşur.

Bit Map:
Bir video ekranındaki her pixel, yoğunluk ve rengi oluşturan bit'leri tarafından kontrol edilir Pixel'ler gridi ile tam bir video ekranına bir bit map denilebilir.

Bit:
Binary rakamlardan biri. Bir bit, sıfır ya da bir değerini taşır. Bilgisayarın tanıdığı en küçük haberleşme birimidir.

Bit:
İletilebilen bilginin en küçük miktarı. Bir alfabetik karaketri, bir sayısal rakamı belirten ya da sinyallemeyi ve diğer fonksiyonları değiştiren bir kombinasyonu.

Bit :
0 veya 1 rakamlarından oluşan tek bir sayısal birim.

Bitmap:
Sadece Siyah ve Beyaz'ın bulunduğu renk modu olan Bitmap'de, ara tonlar (%42 Siyah) olmaz. Bitmap modda kaydedilen dökümanlarda, beyaz piksel bilgisi kaydedilmediği için hem az yer kaplar, hem de resmin çağrıldığını programda beyazlar şeffaftır.

Blend:
Geçişme. Bir renkten diğerine, bir efektten diğerine, bir şekilden bir başka şekle vb. çeşitli geçiş metodlardır.

Blur:
Netsizlik. Gözleri arazalı olan bir insanın, gözlüksüz baktığında görebileceği ortam.

BMP:
Grafik formatı. Windows Paintbrush öğesi üzerinden ulaşılabilen dosya uzantısı.

BNC:
Sürgülü video fiş ve priz sistemi. Pin adı verilen fiş uçlarının sayısı önemlidir. Buna dikkat etmek gerekir. Ayrıca televizyonun arkasında bulunan prizler, kolay bağlantı yapılmasına imkan vermeyebilir. Evlerimizdeki TV'ler çoğunlukla kütüphane raflarına konulduğundan arkaya ulaşmak bazen imkansız olabilir. Bu nedenle bağlantı yerleri ön panelde olan TV cihazlarını tercih etmelisiniz.

Boca M144EE:
Her ortamda yüksek performans gösteriyor ve 14.400bps faks hızı sunan Boca modem, iyi bir fiyat/performans oranıyla dikkat çekiyor.

BODY:
HTML sayfalarında kullanılır. HTML sayfalarını oluşturan kodları barındıran "Başlık" ile "Son" arasındaki bölümdür.

Bolean :
İkili sayı sitemini bulan matematikçi.

Booster:
Güçlendirici televizyon sinyalini güçlendirmek görüntünün ve sesin daha kaliteli alınabilmesini sağlayan araç.

Boot :
Sistemin istenilen seviyeden işleme başlamasını sağlayan makine prosedürü. İlk birkaç talimat, bir giriş cihazından gelir ve bunlarla sistemin tamamının yüklenebilmesi sağlanır.

BOT:
Sohbet amaçlı bir IRC kanalı üzerinde dinleme ve cevaplama programları için oraya özgü (o kanalın jargonuna ait) terim.

Bounce:
Geri dönmeTeslimattaki bir hata yüzünden gönderilen postanın bir kısmının geri dönmesi.

Boşluk şarjı :
Anoda gerilim uygulanmadığında ve fleman ısıtıldığında katod etrafında biriken elektronların oluşturduğu küme.

BPS :
Bit per second (saniyedeki bit sayıs&#305

Broadcast :
Radyo ve TV yayınları (Yayın kalitesi).

Browser:
Bir ağ üzerinde, bilgiyi aramak, bulmak, görmek ve işlemek için grafik etkileşimli arabirime sahip uygulama yazılımı. Tarayıcı.

BROWSER:
World Wide Web üzerinde dökümanların transfer edilip görüntülenmesini sağlayan programlara "browser" adı verilir. Sakın Web tarayıcıların Netscape, MS, Internet, Explorer ve Mosaic'le sınırlı olduğunu sanmayın. http//www.browserwatch.com adresinde bir göz atın. İstemediğiniz kadar çok ve çeşitli tarayıcıyı bir arada bulacaksınız.

Built-in:
Cihazın içine yerleştirilmiş olan sistem veya başka bir cihaz.

BBS:
İlan Tahtası SistemleriElektronik mesaj hizmetleri veren, dosya arşivleri sunan, sistemi çalıştıranın ilgi alınına giren diğer hizmet ve aktiviteleri sağlayan bilgisayar ve üzerinde çalışan yazılıma BBS denir. BBS'ler şimdiye kadar hobi olarak kullanılıyordu. Fakat Internet'e bağlı BBS'lerin sayısı hızla artmakta ve şu anda bir çok BBS devlet, eğitim ve araştırma kurumları tarafından işletilmektedir. Elektronik Posta (Electronic Mail), Internet, Usenet.

Byte :
Sekiz data biti+bir parti bitten meydana gelen bir alfabetik veya özel karakterdir. Genelde ASCII kodludur.

Bytes:
Genelde 8'bit'ten oluşan dikey ve yatay olarak ekranda gösterilen pixel'lerin sayısının temsil eden bir bit grubu. Data'resolution'u ile bu iki faktör görüntünün kalitesini tesbit ederler. Daha çok sayıda pixel'i görüntülemek için, daha fazla hafıza ve fazladan 'peripheral'lar gerekir

CA/CG :
Computer Animation Computer Graphics için İngilizce'sinden kısaltma. CAD: Grafik işlerinin mimari ve mühendislik sistemleri için çizim ve planların bilgisayarda üretilmesi.

CADD:
Bilgisayar destekli Taslak ve Dizayn üretimi.

CAM:
Bilgisayar Destekli Üretim.

Camcorder:
Camera+recorder.

CWIS:
Kampüs Çapında Bilgi SistemiKampüs çapında bilgi sistemleri bilgi ve hizmetleri iletişim ağları ve etkileşimli bilgisayar uygulamalarıyla kampüstekilere sunar. Genel kapsamı telefon ve adres rehberi, takvimler, ilan tahtaları, veritabanları gibi hizmetlerdir.

CAND:
Bilgisayar Destekli Taslak ve Dizayn üretimi.

CANLANDIRMA:
Yakın zamana kadar sadece sinema endüstrisinin bir etkinliği olan animasyonun dilimizdeki karşılığı canlandırma'dır. Teknik olarak baktığımızda animasyon, hareketli görüntü demektir. Bugün pazardaki pek çok ürün, masaüstü bir kişisel bilgisayarlarda animasyon yapmaya olanak sağlamaktadır.Elle çizilmeyen, özel donanım yardımıyla bilgisayar ortamına aktarılmış sabit resimlerdir.

Canon BJ200:
Saniyede 86 karakter basım hızı ve kaliteli çıktı alma imkanı ile beğeni kazanan Canon BJ200, fiyatı ile de ilgi çekti. Tonlama yeteneği ve uzun süreli kulanıma olan yatkınlığıyla da dikkat çekici bir ürün olma özelliğini taşıyan yazıcı çeşidi.

CD-I (Interaktive-CD):
Duran görnütler, audio, grafik ve bilgisayar bilgileri verebilen interaktif bir ürün için kullanılan deyim

CD-ROM XA:
CD-I gibi, bu depo edici disk bilgisayar metin ve grafiklerini, ve durağan görüntülü video bilgileri ve yüksek kaliteli audio ile kombine eder.

CD-ROM:
Herhangi bir dijital bilgiyi bir kompakt diskte toplamak için geliştirilmiş biçimsel bir standart.

CD-ROM:
Yazılımların depolanmasında, arşivlenmesinde ve multimedya uygulamalarında kullanılan dünya standartıdır.

CD-ROM:
CD-ROM, kişisel bilgisayar ortamlarında harici bir CD-ROM okuyucu yoluyla kullanılan CD'lerdir. Bilginin CD-ROM üzerine kaydediliş şekli hangi işletim sisteminde kullanılacağını belirler. CD-ROM okuyucular ise böyle bir ayrıma tabi değildir. Macintosh ve IBM uyumlu bilgisayarlar aynı CD-ROM okuyucusunu kullanabilirler. CD-ROM okuyucuların fiyat farklılıklarını belirleyen, bilgi erişim hızlarıdır. Bu hız, ortalama 31 milisaniye ile 120 ms arasında değişir. CD-ROM 'ların bilgi erişim hızı her geçen gün artmakta fiyatları ise düşmektedir.CD-ROM okuyucusu bilgisayara harici olarak veya disket sürücü gibi ana gövdeye de takılabilir.Tüm CD-Audio'ları bu okuyucular okuyabilir.CD-DOM'un bilgi kayıt formatı Sarı Kitap adı verilen teknik spesifikasyonla standartlaştırılmıştır.

CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi:
Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek, bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir.

CD-Audio:
Müzik CD'lerinin yayımlandığı medyadır ve tüm CD okuyucularında çalışabilme özelliğine sahiptir. CD-Audio'nun bilgi kayıt formatı Kırmızı Kitap adı verilen teknik spesifikasyonla standartlaştırılmıştır.

CDD:
Işığı hassas bir elektronik levha veya kamera çeşidi.

CDI (intevaktive):
İçinde müzik, grafik, ve videoyu etkileşimli bir şekilde bulundurabilen bir CD formatıdır. Sadece CDI formatını okuyabilen cihazlar mevcuttur. Bilgisayar ortamında CDI oynatmak için ek bir yazılım gerekmektedir.

CD-I:
CD-Interactive, tüketici pazarına yönelik üretilen ve televizyonla birlikte kullanılan bir CD çalar aygıtı için geliştirilmiş bir formattır. Üzerine 19 saatlik mono ses, veya 72 dakikalık tam ekran video veya 5000 adet fotoğraf kaydedilebilmektedir. Bunların farklı oranlarda kombinasyonları mümkündür.Tüm detayları Yeşil kitapla standartlaşmıştır. CD-I okuyucunun diğer okuyuculardan temel farklılığı kullanımı için yalnızca bir TV'nin yeterli olmasıdır. Okuyucu, uzaktan kumanda bir fare, veya kablolu bir fare ile kullanılmaktadır. Ayrıca, tüm CD-Audio disklerini de okuyabilmektedir

CD-XA:
Bu format Sony'nin getirdiği bir standart olup fazla yaygınlık kazanmamıştır. Temelde CD-ROM formatının daha iyi görsel bilgi aktarabilmesi için geliştirilmiş bir ara çözümdür. Yine bilgisayarlara takılan özel bir okuyucu tarafından okunabilmektedir. Bilgi kayıt formatı Sarı kitapta standartlaştırılmıştır.

CD-Bridge:
En yaygın kullanımında olan CD-ROM formatı ile yeni gelmesine rağmen hızla yaygınlaşan CD-I formatlarının bir anlamıyla bileşiminden çıkan bir formattır. Bu formatta kayıt yapılan disk hem CD-I okuyucuda hem de CD-ROM okuyucuda kullanılabilmektedir.Daha fazla, yazılım üreticilerinin yeni gelişen pazarlara CD-ROM ürünlerini aktarmaları için geliştirilmiştir.Özel bir okuyucusu yoktur.

CD TERMİNOLOJİSİ:
CD'ler multimedya programlarının en yaygın kayıt ve kullanım ortamı haline gelmektedir. Bu gelişmenin nedeni, CD'lerin geniş hafıza kapasitesinden kaynaklanmaktadır. Bir CD, 650 MB hafıza kapasitesiyle 450 adet 1.4 MB hafızalı bilgisayar disketine eşdeğerdir. Bu özellikleriyle CD'ler doğal olarak bol miktarda hafıza gerektiren görsel işitsel veriler için en uygun ortamı sağlamaktadır.

Cel:
Bir animasyon içindeki tek bir çizim veya çerçeve.

Cel Animation:
Bir görüntünün ufak kısımlarının animasyonu.

PC Tools:
PC Tools, temel disk yönetimi, dosya işlemleri gibi alanlarda, işletim sistemi tasarımcılarının unuttuğu işlevleri kullanıcılara erişilebilir kılan kullanışlı bir yazılım.

CGA (Color Graphics Adapter) :
320x200 çözünürlükte 4 renk gösterebilir.

CGA:
IBM PC'leri ve eş değerde cihazlar için konulan ilk video interface standardı

CGI:
Bir Web hizmet birimi üzerinde arka planda çalışan uygulamalar yazan programcılar için bir arabirim.

CGI:
Web tarayıcılarının Web Hizmetçileri ile iletişim kurmasını sağlayan arabirimdir. Web taraycıları CGI aracılığıyla, HTML içindeki formları ve döküman kaynaklı sorgulayıcıları Web hizmetçilerinin anlayabileceği hale sokarlar.

Channel (Kanal):
Bir ağdaki iki yer arasında, belirli iletim hızına sahip bir iletişim hattı.

Character (karakter) :
Bilgisayar tarafınrdan yazılıp okunabilen ve depolanan herhangi bir tek alfabetik, nümerik, noktalama veya değer işaretlerinden biri.

Chat:
Gerçek zamanlı görüşmeyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. IRC, WebChat, gibi bir arabirim.

Check:
CD player'de yapılan programın kontrol edilmesi.

Checksum:
Sağlama toplamıBir veri paketinin içeriğinden yararlanarak hesaplanan değer. Bu değer paketle beraber aktarılır, alıcı sistem aldığı verilerden yararlanarak bu değeri yeniden hesaplar ve paketle gelen değerler karşılaştırır. İki değer aynıysa alıcı veriyi hatasız olarak aldığından emin olur.

Chip :
İnce kesilmiş silisyum dilimi.

Chroma:
Video sinyalinde ölçülen, hue'lerin miktarları ve izafi parlaklıkları. Bu sinyal olmaksızın alınan video görüntüsü siyah-beyaz olurdu.

Chromakey:
Video görüntülerini ikinci bir video kaynağındaki seçilmiş bir renk üzerine bir özel efekt yaratıcı sistemi veya bilgisayar kullanarak geçirmek.

CLICKABLE MAP:
HTML'nin bu özelliğini kullanarak bir resmin değişik yerlerine tıklandığında kullanıcıyı bambaşka adreslere taşımasını sağlayabilirsiniz.

CLIENT:
Internet üzerindeki bir sunucuya bağlanmış olan "istemci" makinaya "aclient" ismi verilir.

Client:
KullanıcıBir başka bilgisayar sistemini ya da programın hizmetini talep eden bilgisayar sistemi ya da programa verilen ad. Dosya dağıtıcısından (file server) herhangi bir dosyanın içeriğini isteyen diğer bilgisayar o dağıtıcının kullanıcısıdır. kullanıcı-dağıtıcı modeli (client-server model), hizmet birimi (server).

Client-server model:
Kullanıcı-dağıtıcı modeliBir çok iletişim ağı protokolünün çalışma şeklini tanımlayan bir model. Bu modelde aynı ağ üzerinde bir dağıtıcı program (server), ve bu dağıtıcıdan bilgi talebinde bulunan kullanıcı programları (client) vardır. Örneğin bir çok yerel iletişim ağlarında bir dosya dağıtıcısı (file server) ve ondan gerektiğinde dosya talep eden kullanıcılar (client) vardır. Bu modelin en büyük avantajı işlem yükünün makineler arasında paylaşılmalıdır. kullanıcı (client), dağıtıcı (server), anasistem-terminal modeli.

Client:
Bir ağ servisini kullanan kullanıcı veya kullanıcıya hizmet eden program.

Clock :
Saat sinyali.

CMS (Color Management System):
Renk Yönetim Sistemi. Ekranların RGB, ofset baskı tekniğinin CMYK olmasından dolayı meydana gelen renk kayıplarını gidermek için kullanılan renk yönetim programları. EfiColor, KPCMS gibi..

CMYK:
Cyan, Magenta, Yellow, Black renklerinden oluşan ve ofset baskı tekniğinde kullanılan renk dünyası. CMYK'da renkler birleştikçe (üstüste geldikçe) koyulaşır. Bu yüzden Subractive Colour (Çıkarılan Renkler) olarak isimlendirilir.

COAXİAL :
Dış ortamdaki parazit gürültülerden etkilenmeyen dışı örgülü 75 W Ohm'luk kablo cinsi ve standardı.

COBOL:
Komplike iş uygulamaları ile ilgili program yazmaya uygun bilgisayar programlama dili. COBOL, US savunma bakanlığı kuruluşu olan CODASYL ile çeşitli bilgisayar imalatçıları ve bilgi işlem cihazları kullanıcıları tarafından geliştirilmiştir.

Code (kod):
1- Bilgisayar sistemleri için talimat yazmak.2- Uygun tabloya göre bilgilerin sınıflandırılması3- Makine dilini kullanmak.4- Program yapmak.

Colorization (Renklendirme):
Siyah - beyaz bir görüntüye renk katmak veya renkli bir görüntünün rengini değiştirmek.

Colour Bars:
Herhangi bir video cihazı içindeki renk dengesini ayarlayan standart renk tablosu

Column Chart:
Dikey kolonlardan oluşan bir tablo.

Command (komut) :
Bilgisayara başlamasını, durmasını veya devam etmesini söyleyen bir pals, sinyal, kelime veya harf dizisi. Command, çok sık olarak instruction (talimat) ile karıştırılır

Command İnterpreter :
Komut Analizörü.Bir Turbo DOS'ta komutu inceleyip de yapması gerektiğini saptayan bölüm S.R. Ranganathan tarafından geliştirilmiş yüzeysel bir sınıflandırma düzeni.

Communication Link (İletişim Hatt&#305:
İki kullanıcıyı birbirine bağlayan donanım ve yazılımdan oluşan sistem.

Compact disc:
Kompakt disk Laser ile okunan ses ve görüntü disklerdir. Yapımı foğtoğraf filimlerinin basımına benzemektedir. Önce müziğin üzerine işlendiği bir uzman disk hazırlanır. Bu diskten negatif çıkarılır ve negatife göre seri disk imaline geçilir. Laser disk üzerine depolanmış dijital müzik bilgilerini okur. Disk yüzeyinde yaklaşık olarak 5 milyar nokta bulunur. Her nokta sesin dijital bir sinyalini temsil eder. Bir saniyed 44 bin 100 nokta okunur. Böylece analog ses okuma sistemlerinin avantajları yakaklanmış olur. Disk yüzeyinde mekanik bir temas olmadığndan aşınma da olmaz. Diske müzik kaydetmek için yüksek güçlü bir laser kullanılır. Okunma sırasında düşük güçlü laser kaynağı eterli olmaktadıdr. Disk üzerindeki izlerin toplam uzunluğu 2.5mil kadardır. İz genişliği ise 0.5 mikrondur.Comparator Karşılaştırıcı.

Compiler :
Derleyici.

Compiler :
Herhangi bir programlama dili ile yazılmış bir bilgisayar programını, bilgisayarın kendi diline çeviren program (Derleme)

Composite (Kompozit):
Yayın amacı ile üç ayrı renk sinyali (kırmızı, yeşil ve mavi) artı zamanlama ve senkronizasyon sinyallerini hava dalgaları veya tek bir kablo yoluyla nakledilebilir. bir kompozit içine kombine edilebilmesi. Kompozit videolar ve televizyon setlerinde VCR'lerde ve diğer alt fiyat grubundaki video techizatında kullanırlar.

Composite Sync:
Yatay ve dikey scan kontrolleri olan toplu bir senkronizasyon sistemi.

Compression/Decompression:
Depolama ve iletişim araçlarının taşıyabileceğinden daha fazla bilgiyi saklamamızı ya da iletmemizi sağlayan sıkıştırma ve açma yöntemidir.

COMPUSERVE:
Compuserve'de America On Line gibi, dünyanın en büyük on-line servislerinden biridir. Aradaki fark Compuserve'ün daha çok iş dünyasına yönelik olmasıdır. Compuserve'den Internet'in birçok servisine metin-tabanlı bağlanabilirsiniz. Compuserve aynı zamanda Spry Inc firmasının da sahibidir. Bu yüzden Spry Inc'e ait olan Mosaic web tarayıcısının promosyonlarını gerçekleştirmektedir. Compuserve, yakında kendisi dışında Internet'e ayrı bir tarayıcıyla bağlanmak istemeyenler için Microsoft Internet tarayıcısının özel bir sürümünü destekleyecektir. Compuserve hakkında Internet üzerinden bilgi almak için http//www.compuserve.com ve http//www.spry.com adreslerine bağlanabilirsiniz.

Compuskip:
Banttan bulunduğu durumdan ileride veya geride belli sayıda seçilmiş konumu arayıp bulan sistem.

Computer Simulation:
Bir bilgisayar programı içindeki fiziksel işlemlerin simülasyonu

CONFERECING (KONFERANS):
Web üzerinde, iki ya da daha fazla bilgisayar aracılığıyla, yüzyüze, görsel ve sesli iletişimdir. Günümüzde hatların elverişsiz olması nedeniyle eş-zamanlı bir görüşme sağlamak olanaksızdır. Web'ler bu tip iletişimi sağlamak açısından BBS'lerden daha elverişlidir. http//webnotes.ostech.com adresinde bu konu hakkında bir demo bulabilirsiniz.

Configuration (konfigürasyon) :
Hardware için, sistemi oluşturan bir grup araç. (device) software için toplam software grubunun arasında kurulan ilişki.

Configuration:
Bir bilgisayar sisteminin dizaynı cihazların birbirine uyumunu sağlayan arajman işlemi.

Congestion:
TıkanıklıkVeri iletişim ağının kapasitesinden fazla yüklenmesi sonucu oluşan durum.Connection (Bağlant&#305Bir noktadan diğer bir noktaya adanmış veya anahtarlanmış iletişim yolu.

Continue:
CD player'de seçilmemiş bölümlerin çalınmasına devam edilmesini sağlayan özellik.

Contrast (Kontras):
Bir görüntünün beyaz bölgelerinin siyah bölgelere oranının farkı.

Contrast Ratio (Kontras Oran&#305):
Bir görüntünün mümkün olan en parlak bölgesinin, mümkün olan en karanlık bölgesine olan parlaklık oranı.

Contrast:
Bir görüntünün beyaz bölgelerinin siyah bölgelere oranla ne denli parlak olduğu

Control unit :
Bilgisayarda işlemleri organize ve kontrol eden bölüm.

Controller :
Bir işlem veya makinenin işlemini kontrol eden aygıt.

Coprocessor :
Mikroişlemci ile birlikte çalıştırılan ve mikro işlemcinin özel bazı hesaplamalarını daha hızlı yapabilmesini sağlayan mikroişlemci cihazı.

CorelIDRAW 7.0:
Eski yavaşlığını yenerek karşımıza çıkan Coreldraw 7.0, vektör grafiğe dayalı, metin işleme olanakları ve 22.000 ClipArt, 825 tane font ve 100 tane High-Resolution olanakları ile beğeni kazanan bir program.

Counter:
Sayaç. Mekanik ya da elektronik olarak çalışır. Kafa önünden geçen band uzunluğunu inç cinsinden verir.

CPU:
Central Processing Unit. Merkezi İşlem Birimi. Bilgisayarın işlemlerinin yapıldığı ve transistörlerin bulunduğu küçük çip.

Cracker:
Sistem kırıcıSistem kırıcı yetkisi olmayan bilgisayar sistemlerine girmeye çalışan kişilere verilen isimdir. Bu kişiler bilgisayar hastalarının (hackers) tersine kötü niyetlidir ve kırdıkları sistemlerden bir çok menfaat elde ederler. bilgisayar hastası (hacker), Truva atı (Trojan Horse), virüs (virus), solucan (worm). vb.

Cracker:
Sisteme giriş yetkisi olmayan sistem kırıcı kişilere verilen isim. Hacker'ların tersine kötü niyetli kişiler olup, menfaat elde etme amacı güderler.

Crawis:
Ekranda gözüken credit'lerin veya diğer grafik malzeimelerinin haraketleri

Cursor (imleç) :
Bilgisayar ekranında göz kırpan çizgi veya kutu. Bir sonraki data girişinin nereye yapılacağını gösteren işaret.

Cut:
Bir yapım içinde bir sekans ile diğer bir sekans arasında ani bir geçiş aynı zamanda bir video edit'i için de kullanılır (kesme).

CWIS:
Campus Wide Information system

Cyan :
Camgöbeği rengi.

Cyberspace (Siberuzay):
Ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson tarafından Neuromancer isimli romanında kullanılan terimdir. Bilgisayarlardan oluşan ve toplumun bu bilgisayarların etrafında oluştuğu bir dünyayı ifade etmektedir. İlk kez ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson'un "Neuromancer" adlı romanında kullandığı, bilgisayar destekli iletişimin, insan beyni ve bilgisayar ağı ile tanımladığı bölge.

DA (Display Adapter):
Görüntü adaptörü. DA/Converter: Bilgisayar tarafından kullanılan dijital sinyalleri, analog sinyallere çeviren bir cihaz

DAC :
Dijital ses kasedi

DARPA:
Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defense Advanced Research Projects Agency)

DAT :
Dönel kafa prensibi ile sayısal yazan ve okuyan kesinlikle dip gürültüsü olmayan kayıt cihazları. Bunlar 44.1 ya da 48, KHz sampling rate kullanarak CD kalitesinde ya da daha yüksek kalitede kayıtlar gerçekleştirir. Bunların CD'ye çıkışları sayısal olarak yapılacaksa mutlaka 44.1 olarak kaydedilmelidir.

DAT :
(Digital Audio Tape) Özel formatta kaseti üzerine 16 bit 44.1 ya da 48 KHz. sampling rate kullanarak digital ve dönel kafa prensibi ile çok kaliteli kayıt yapan teyp sistemi.

DAT :
Digital Audio Tape günümüzde Master banda olarak standartlara yerleşmiş Teyp sistemi. Dönel kafa sistemi ile çalışmakta. CD ya da üzerinde kayıt yapan teyp sistemi.

DAT: Digital Audio Tape tamamıyla sayısal kayıt formatları ile kendine özgü kaseti üzerine video recorder prensibi gibi dönel kafa ile kayıt yapan teyp aygıtı.

Data (Bilgi-veri) :
Bilgisayar tarafından üretilen ve işlenebilen bilgi elemanı için kullanılan genel terim.

Database Veri tabanı:
Bir bilgisayar sistemi içinde saklı ve erişilebilir verilerin tümü. Bunlar değişik kullanıcıların aynı bilgilere erişebilmesi ve gereksiz tekrar ve fazlalıkları önlemek amacıyla büyük bir kütük şeklinde hazırlanabilir. Bu düzen veri saklama alanında daha az yer kapladığı gibi erişim süresini de hızlandırır. İzni olmayan kişilerin kullanmasını ve başkalarına ait verilerle karışımı veya bunların bozulmasını önlemek için bu kütüğe parolalar ve kullanıcı alanları konulabilir.

Data bus :
Veri hattı.

Database (Veritaban&#305):
Bilginin çok sayıda kullanıcının yararlanacağı şekilde saklanması.

DBS:
Uydu televizyon yayınları televizyon sinyallerini uydulardan direkt olarak evlerdeki antenlere gönderen uydu yayın sisitemi.

Decimal :
Onlu.

Decoder:
Kod çözücü. Bazı uydu yayınları elektronik olarak kodlanmakta ve kod çözücü olmadan izlenmemektedir. Sadece abonelere dağıtılan bu kod çözücüler, sinyalleri izlenebilir hale getirir. Ancak rekabet nedeniyle pek çok kuruluş kodlama sisteminden vazgeçmek zorunda kalmıştır.

Decoder / Encoder :
Bir decoder kompozit bir video sinyalini ayrı ayrı RGB sinyallerine çevirir. Bir encoder ise, bu RGB sinyallerini tek bir kompozit sinyale çevirir.

Dedicated Line:
Bir iletişim şirketinden kiralanan özel hat.

Default route:
Varsayılan rotaSevk tablosunda adresi bulunamayan paketlerin gönderileceği rota.

Default :
Bilgisayarın otomatik olarak geçerli saydığı ve aksi belirtilene kadar geçerliliğini koruyan işlem veya değer.

DARPA:
Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri AjansıAskeriye tarafından kullanılmak üzere yeni teknolojiler üretmekle sorumlu A.B.D. Savunma Bakanlığı Ajansı. DARPA (daha önce ARPA olarak bilinmekteydi) bugünkü Internet'in geliştirilmesinden sorumluydu ve Berkeley UNIX ve TCP/IP'yi de içeren bir çok geliştirme projesini finanse etti.

DDN NIC:
Savunma Bakanlığı Bilgisayar Ağı için Ağ Danışma MerkeziGenelde "The NIC" olarak bilinen bu yerin en önemli sorumlulukları arasında Internet ağ adreslerini ve özerk sistem numaralarının dağıtılması, hiyerarşideki en üst alanın yöntemi, ve DDN için danışma ve destek hizmetleri vermesi gibi konular sayılabilir. Burası ayrıca RFC'ler için birincil başvuru kaynağıdır. ağ adresi (network address), Ağ Danışma Merkezi (Network Information Center), Yorumlar İçin Rica (Request For Comments).

Definiton:
Bir görüntünün kesinlikği veya ayrışımı.

Defringe:
Photoshop'da, A zeminindeki bir B alanını kopyalayıp, bir C alanı üzerine yapıştırdığınızda, B alanın kenarlarında oluşan ve A zeminine ait olan pikseller. Bu piksellerdeki renk, C ile uyumsuz ise çok çirkin bir görüntü oluşur.

Degrade:
Bir rengin bir başka renge dönüşmesi esnasında oluşan renk geçişi. Koyudan açığı gibi..

DEJANEWS:
Adres http//www.dejanews.com/DejaNews aradığınız konuyu UseNet haber grupları aracılığıyla bulur. Bulunan bilgiler ise yazdığınız kelime tutarlılık derecesine göre sıralanır.

Dekuplaj :
İstenmeyen sinyallerin şaseye iletilmesi.

Dekuple :
Bir sonraki kata iletilmeyen, şaseye aktarılan

Delete:
CD playerde diskin istenmeyen bölümlerinin çalınmamasını sağlayan özelik (veya silme tuşu).

Delimiter :
Bir depolama bölgesinde bilginin başlangıç ve bitişini işaretleyen karakter.Bu işlem için genellikle virgül, iki nokta üst üste, space kullanılır.

Desaturate:
Solgunluk. Bir rengin veya bir alandaki renklerin, olduğundan daha cansız, tram değeri düşük görünmesi.

Device :
Özel bir işlem yapabilen hardware parçası. Printer, bir device örneğidir.

Deşarj :
Boşalma, üzerindeki yükü atma.

Dial-up:
İki makine arasında telefon hattı üzerinden arama yapılarak sağlanan geçici bağlantıya verilen isim.

Difüzyon :
Dağılma, yayılma, püskürtme.

Digital (Sayısal): Ses, görüntü, bilgisayar verisi ya da diğer bilgiler için işlemleri yapmak veya ikilik (sıfır veya bir) sinyalleri iletmek için voltaj, frekans, genlik, zaman vb. ayrık değişkenleri kullanan bir yöntem.

Digital Analog Converter :
Sayısal analog dönüştürücü.

Dijital/Anolog Çevirme :
Bilsayarın hafızasında herhangi bir şekilde depolanmış örnekler sayısal olarak işlenip, analog sinyallere çevrilir. Bu sinyallerinde uygun bir cihaza iletilmesiyle hafızadaki o verinin temsil ettiği sesi duyarız.

Digital Audio:
Sesi daha yüksek kalite sağlmak amacıyla bir sayısal dizi şeklinde kodlayarak saklanan bir ses alma tekniği.

Digital Computer :
Sayısal bilgisayar.

Digital Date:
Bilgisayarda kullanılan ve işlemi yapılan sayısal bilgiler

Digital :
Sayısal.

Digitize:
Bir audio veya video sinyalini analog halinde, bilgisayar cinsi dijital kod numaralarına dönüştürmek.

Digitizer:
Analog bir video görüntüsünü dijital bilgisayar grafiğine dönüştüren bir cihaz.

DA Conversion:
Bilsayarın hafızasında herhangi bir şekilde depolanmış örnekler sayısal olarak işlenip analog sinyallere çevrilir. Bu sinyallerinde uygun bir cihaza iletilmesiyle hafızadaki o verinin temsil ettiği sesi duyarız.Sentezleme yoluBilgisayar ses kartına veya içerdiği ses düzeneğine nota bilgisini yollar. O düzenekte bu bilgiye analog sinyaller üretir.En uygun iki tür sentezleme metodu FM ve dalga tablosu sentezlemeleridir.MIDI Yardımıyla Nota bilgisi, bir midi aracısıyla, midi standartını destekleyen müzik aletlerine bilgisayardan yollanır. Bu müzik aletleri de gelen bilgiye göre müzik üretir. Burada gerçekleşen olay kısaca şudur Bilgisayar çeşitli müzik aletleriyle belli bir aracı sayesinde iletişim kurabilmektedir.CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek, bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir.Ses kartlarının bilgisayar dünyasında anlayabileceği sayılar dijital halinde ifade etmenin temelinde analog/dijital çevirme işlemi bulunmaktadır. Örneklemenin kalitesi alınan örneklerin ne kadar sıklıkla alındığı ve her bir örneğin ne kadar bit'le anlatıldığıyla doğru orantılıdır. Örnek olarak, l6 bitlik, 44 Khz.lik bir örneklemenin anlamı bir doğal sesi, bir/44000 sinyalde, bir değerini ölçmek ve elde edilen değeri 2 üzeri l6 değerden birisine (2^16)eşitlemektedir. Günümüzde l6 bitlik örneklemeler yaygındır. Fakat değişik çözünürlüklerde vardır.Adlib Gold l000, l2 bitlik Genoa Audiobahn l0 bitlik örnekleme kullanılır.ADPCM PCM`in değişik bir çeşidi olup daha çok sıkıştırma olanağı sağlar. Bunun bedeli de ses kalitesinin PCM de olduğundan daha az olmasıyla ödenir.FM Sentezleme Yukarıda bahsedilen bu sentezleme metodunda ses verisi: dalga şekli üretebilen işlemciler tarafından yaratılır. Bunu da bazı basit dalga şekillerini kullanarak, bunları çeşitli şekilde belirleştirerek yapmaya çalışırlar. Temel olarak Sinüs kare, üçgün, testere dişi şeklindeki bazı basit dalga şekillerini birleştirip ezip büzüp gerçek bir ses datasına yaklaşmaya çalışırlar.Bu tabi ki çok zordur. Etrafımızda duyduğumuz doğal sesleri yapısında o kadar fazla Sinüs dalgası vardır ki bunlar sayı olarak taklit edilmesi bile şekil olarak taklit edilmeleri imkansıza yakındır. FM sentezleme yoluyla gerçekci sesler elde etmek zordur. Zaten FM sentezleme ile elde edilmiş sesleri dinlerken, elektronik devreleri bu işte bir parmağı olduğu hissine kapılırız. Gerçek sese yaklaşmak için gelişigüzel dalga birimlerinin de kullanıldığı olur. Fakat daha çok işlemci kullanmak kaliteli ses elde etmek için daha uygun bir yöntemdir. Adlib FM sentezlemeyi kullanan ilk kartı. Bu kart'da iki işlemcili bir yamaha YM 3812 FM çipi bu görevi üstlenmişdir. Bir çok Adlip uyumlu kartlarda FM sentezlemeyi kullanırlar. FM sentezleme yapan daha yeni kartlar yamaha SBPro daha mantıklı bir seçim olacaktır.

Directory (dizin) :
Depolama bölümü için her dosyaya ait adı, yeri, boyutu, yazılım veya son düzeltme tarihini veren tablo.

Disket :
Software veya data kaydetmeye yarayan, düz, eğilebilir, magnetik materyal ile kaplı ve koruyucu zarf içindeki çevre birimi.

Display size:
Bir monitörde, kullanıcının çalışabileceği gerçek ekran alanı

Display:
Bir görüntünün elektriksel işaretlerden optik işaretlere çevrildiği düzen.

DCE:
Dağıtılmış İşlem OrtamıStandart programlama arabirimleri, yöntemleri ve hizmet birimi işlevlerinden oluşan ve aynı uygulama programlarını değişik mimariye sahip bilgisayarlar üzerinde kullanabilmeye olanak sağlayan mimari. Digital, IBM ve Hewlet Packard tarafından öncülük edilen Açık Yazılım Kurumu (OSF-Open Software Foundation) tarafından desteklenmekte ve gelişmeler kontrol edilmektedir.

Distorsiyon :
Bozulma, değişikliğe uğrama, girişe uygulanan ya da üretilen sinyalin orijinal dalga şeklinde bulunmayan özelliklerin çıkışta meydana gelmesi. Distorsiyon, haberleşme sistemlerinde önemli bir problemdir. Arzu edilmez. Çeşitleri: Genlik, Atenüasyon, Geçiş, Gecikme, Sapma, Harmonik, İçmodülasyon, Lineer olmayan, Faz, Optiksel, Aralık distorsiyonlarıdır.

Distorsiyon :
Orijinal sinyalin faz, frekans, genlik ve dalga şekli bakımından bozulmaya uğraması.


Distortion:
Bir devrede giriş karakteristiğinin çıkışta tam olarak yeniden elde edilmemesi, şekil bozukluğu, deformasyon, distorsiyon, sesin güçlendirilmesi sırasında oluşan bozulma miktarı. Oran, yüzde 1'den küçük olmalıdır. Müzik seti alırken broşüründe bu oranın düşük olmasına dikkat etmek gerekir.

Distributed database:
Dağıtılmış veritabanıKullanıcıya tek bir veritabanı gibi gözüken fakat ayrı yerlerdeki veritabanlarından oluşan veritabanı. Buna iyi bir örnek olarak Alan Adı Sistemi'ni (DNS-Domain Name System) verebiliriz.

Dizüstü bilgisayarlar:
Multimedya tasarımı bir dizüstü bilgisayarın sabit diskine kopyalanır ve mevcut ekranından gösterilir. Prezantasyon birebir veya birkaç kişiye yapılacaksa kullanılır.

DNS:
Alan İsmi Sistemi (Domain Name Server).

DNS :
Bağlanılan sunucu ismini açık Internet adresine çevirmek için kullanılan bir mekanizmadır. Internet üzerinde aynı adlı iki veya daha fazla sunucu isminin olmaması da yine DNS sistemi sayesinde gerçekleşmiştir.

DNS :
Internet alfanümerik adreslerini sayısal adreslere (IP numaras&#305 çeviren yöntem.

DOCUMENT :
Bir HTML dosyasının tüm içeriğine birden döküman denir.DOLinamik seslerin fizyolojik düzeltimi.

Domain:
AlanAlan terimi Internet'te oldukça fazla kullanılmaktadır. Bu terim Yönetimsel Alan mevzusunda ve Alan İsmi mevzusunda geçmektedir. Yönetsel Alan (Administrative Domain), Alan İsmi Sistemi (Domain Name System).

DOMAIN NAME:
Internet sitesini tanımlayan isimdir. Bir "Domain Name" noktalarla ayrılan iki ya da daha çok parçadan oluşmak zorundadır. Bir makinenin birden çok ismi olabilir, fakat bu adreslerin hepsi aynı makineyi işaret eder. Ortada, gerçek bir bilgisayar olmamasına karşın bir "domain name" olabilir. Bu, Internet'te bir Web sayfası olmasını isteyen firmalar tarafından sıklıkla kullanıllan bir yöntemdir.Bu erişimi sağlayan firmalar genellikle "Internet Erişim Sağlayıcılarıdır. Web sayfasına gelen postalar öncelikle ana makina tarafından alınıp, sonradan sanal "domain name"e sahip makinaya iletilir.

Domain Name System :
Alan Adı SistemiDNS genel amaçlı dağıtılmış (distributed), kopyalanmış (replicated) veri sorgulama (data query) hizmetidir. Temel kullanımı bir sistem ismi vererek bu sistemin IP adresini bulunmaktır. Internet üzerinde kulllanılan sistem isimleri alan adı (domain name) olarak anılmaktadır, çünkü yazım şekilleri DNS tarzına uygundur. Bazı önemli alanlar arasında .COM (ticari-commercial), .EDU (eğitim-educational), .NET (ağ işletimi-network commercial), .GOV (hükümet), ve .MIL (askeri-military) alanlarını sayabiliriz. Ayrıca bir çok ülkenin kendine ait alan adı vardır; .TR Türkiye, .AU Avustralya gibi. Alan Adı Sistemi STD 13, RFCs 1034 and 1035'te tanımlanmıştır. Tam Tanımlı Alan İsmi (Fully Qualified Domain Name).

Domain:
Bir Internet adresinde kullanıcı adının sağındaki kısım. Mesela; cc.İTÜ.edu.tr

DOS :
Bilgisayarın bilgi girişi ve depolama işlemleri için hazır hale gelmesini sağlayan işlemler topluluğu. Dos İşletim Sistemi.

DOSKEY :
Komut isteminde girilen komutları tekrar kullanmak için bazı klavye kısa yol tuşlarını kullanır. Yukarı ok tuşunu kullanarak bilgisayarı açtıktan sonra girdiğiniz komutları yeniden çağırabilirsiniz.Dot address (dotted decimal notation):Noktalı adres (noktalı sayısal gösterim)Nokta adres terimi A.B.C.D gibi gösterilen IP adreslerini nitelemek için kullanılır, her biri harf toplam dört byte'lık IP adresinin onluk düzende gösterilen bir byte'lık kısmını oluşturur.

DOT Pitch:
Monitör ekranında beliren beneklerin arasındaki mesafenin ölçüsü.

Double density :
Standart tek yoğunluklu disketlere göre iki katı depolama kapasitesi olan disket çeşidi.

Double precission :
Her sayıyı ifade etmek için iki bilgisayar kelimesi kullanma işlemi. Hesaplama işlemlerinde fazladan hassasiyet gerektiğinde bu teknik normal durumun iki katı hane sayısı kullanılır.

Double sided :
Her iki yüzüne de bilgi yazılabilen disket çeşidi.

Dove:
DOS ve WİNDOWS ortamları için harici ve dahili faks/modem cihazları

Downlink:
Uydudan dünyaya sinyal nakli

Download:
Program ve / veya bilgilerin dosyalarını bir bilgisayarndan bir başka cihaz veya bilgisayara geçirmek.

Download:
Bir bilgisayardan, ona bağlı diğer bir cihaza (genellikle bir hizmet biriminden bir PC'ye) program ya da veri aktarmak.

Downsampling:
Photoshop'da, bir resmin boyutlarının, piksel atılarak küçültülmesi.

DPI:
Dot per Inches. Film çıkış cihazlarının, bir inç karelik alana (2.5 cm x 2.5 cm.) pozlayabildiği nokta sayısını belirtir. Bir döküman çıkışa gönderilirken, Dpi değeri, Lpi değerinin en az 16 katı olmalıdır. Daha fazla da olabilir.

Drag and Drop:
Bir ekran nesnesini (ikon) seçip işaretleyerek, bir başka ekran nesnesinin içine koymak anlamında kullanılan bir GUI deyimi.

Drain (dreyn) :
FET transistörün taşıyıcıları toplayan, bipolar transistördeki kollektör elektrodunun karşılığıdır.

Drift :
Sürüklenmek, yığılmak, birikmek, tıkanmak,

Drive :
Magnetik elemanları yazıp okuyabilen ve CPU'nun işlem yapabilmesini sağlayan araç. (sürücü)

Driver:
Harici teçhizatı kontrol etmek veya diğer programları yürütmek için kullanılan bilgisayar programı.

DSP:
Sayısal sinyal işleme.

Dual :
İkili, çift.

Düğüm:
Bilgisayar ağına bağlı, ve adresi verilerek erişilebilen cihaza verilen isim. anasistem (host), yöneltici (router).

Dump:
Bir bilgisayarın hafızasının içeriğini görüntülemek, yazmak veya depolamak

Duotone:
Bir resmin, bir veya dört ayrı spot renk ile basılmasını sağlayan, eskinin dubleks tekniğinde efekt üretmemizi sağlayan mod

E-mail (E-posta):
Elektronik mektup. Internet üzerinde kişisel mektupların bir noktadan bir diğerine yollanması için kullanılan yöntem.

E-MAIL:
Internet'e bağlı makineler birbirlerine elektronik-posta atmak suretiyle haberleşebilirler. Elektronik-postalar'a tarih, saat, gönderen kişi, postayı alması gereken kişi ve postanın konusu mutlaka yazılmalı, sade ve anlaşılır bir dil kullanılmalıdır.

E-posta adresi:
Belirli bir hedefe elektronik posta göndermek için kullanılan alan adı tabanlı adres ya da UUCP adresi. Örneğin: İlhami net. com.com gibi.ünlemli makine adresi (bang path), Unix'ten Unix'e Kopya (UNIX-to-UNIX CoPy).

E-zine (Electronic magazine):
Internet üzerinde periyodik sürelerle yayınlanan dergiler. Bazıları ücretli olup değişik ilgi alanlarında çıkar.

EARN:
Avrupa Akademi ve Araştırma Kurumları Arası Bilgisayar Ağı (European Academic and Research Network)

Echo:
Yankı

EDTV:
İngiltere'de IBM (Independent Broadcasting Auttorih) tarafından geliştirilen televizyon sistemi, Ekranın yükseklik ve en oranı HDTV ile aynıdır (16.9). Ancak satır sayısı yine 625'tir.

EEPROM:
Elektriksel olarak sürekli silinip, yazılabilen EPROM denilebilir. Silme işlemi ultraviole ışık yerine, elektrik akımıyla yapılmaktadır.

EFF:
Electronic Frontier Foundation

EFFECT PROCESSOR :
Stüdyoda eko, derinlik ve değişik dinleme hacimlerinin etkilerini yaratan sistemler.

EHT :
Ekstra (fazladan) yüksek gerilim.

ELA: Amerika Birleşik Devletlerinde öngörülen audio ve video standartlarının tespit eden kuruluş.

Elapsed time:
CD'de çalınan bölümlerin süresine gösteren hane.

Electronic Editing:
Program bölümlerini video bandına fiziki anlamda kesilmeden yerleştirmek ya da monte etmek.

EFF:
Bilgisayar kullanımının, dolayısıyla iletişim ve bilgi dağılımının gitgide artamasının toplumda yarattığı sosyal ve hukuksal etkileri saptamak için oluşturulmuş bir kurum.

Electronic Mail (email):
Elektronik Posta (e-posta)Bir bilgisayar kullanıcısının aralarındaki iletişim ağı vasıtasıyla diğer bilgisayar kullanıcıları ya da kullanıcı grupları ile mesaj alışverişi yapıtığı sistem. Elektronik posta Internet'in en popüler kullanım alanlarından birini oluşturmaktadır.

Electronic :
Elektronik: Elektronun hareketini boşlukta ve yarı iletkende kontrol eden bilim dalı.

ELEKTRONİK YAYINCILIK: Multimedyanın ana kullanım alanlarından biridir. İletişim teknolojisinin ulaştığı son nokta multimedya ve Internet'dir. Bu nedenle medya kavramını oluşturan tüm birimlerin (Televizyon, ansiklopedi, katalog, kitap, dergi, gazete vs.) yüksek teknolojiyi kullanarak daha iyi hizmet vermek ve bu yolla rakiplerini de teşvik etmek ve bir yerde toplumsal sorumlulukları altına girmektedir.Günümüzde ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle multimedya, medyanın tüm işlevlerini yerine getirememektedir. Bu ekonomik olanaksızlıklar sebebiyle multimedya henüz alternatif bir yayıncılık olarak uygulanmaktadır. CD-ROM kullanabilme imkanı olmayan kesim gözönünde bulundurularak, genellikle yazılı metaryalin ekinde gönderilmektedir.Avantajları:Birden fazla ansiklopedi bir CD-ROM içinde yer alabilir. CD-ROM içindeki bilgiler ve sesler, fotoğraflar ve filmlerle desteklenebilir. CD-ROM baskı maliyeti kağıt baskı maliyetinden çok daha düşük olduğu gibi, iyi korunduğu takdirde 100 yıl kullanılması mümkündür. On ciltlik bir ansiklopedi yerine 100gr.'lık bir CD-ROM'un dağıtımı çok daha kolay ve ekonomiktir. CD-ROM'un güncelleştirilmesi daha basit ve az maliyetlidir. Etkileşim faktörü son kullanıcıya büyük zaman ve kullanım kolaylığı kazandırır.

Emisyon :
Katı, sıvı yüzeyden ya da genellikle bir metalden elektronların elektromanyetik radyasyon yoluyla veya elektronların ısı yoluyla açığa çıkarılması.

Encoder :
Kodlayıcı.

Enhance:
Temel bir imgeyi, daha iyi dizayn standartlarına ve görüntüsel anlatma ulaştırma için yapılan işlemler.

Entegre devre :
Bir çok devrenin veya devre kısımlarının bir muhafaza içinde bir araya getirilmesi (toplayıc&#305.

EP:
Video veya kamerada hızın düşürülerek bant kapasitesinin iki misline çıkarılması

EPS:
(Encapsulated PostScript) Sınırlandırılmış PostScript diyebiliriz. Bir dökümanın PostScript dilinde kaydedilmesi.

EQUALIZATION :
Ton kontrol (Bas-orta-Tiz) seslerin işlenmesi, düzeylendirilmesi ve bu prensiplere verilen isim.

Equalize:
Videoda görüntü sinyallerinin karakteristiklerini kontrollü bir şekilde değiştirmek.

Erase :
Magnetik bir bilgiyi yenilemek veya silmek.

Error mesajı :
Hardware veya software uygulamalarında uygun olmayan bir data girişinin yapıldığını belirten görülebilir veya duyulabilir uyarı.

Ethernet:
Başlangıçta Xerox tarafından geliştirilen, daha sonra Digital, Intel ve Xerox (DIX) tarafından düzenlenen 10Mb/s iletişim ağı standardı. Eşmerkezli (coaxial) bir kabloya bağlanan tüm sistemler kabloyu kullanmak için (CSMA/CD denilen bir yönteme göre mücadele ederler. Yerel Alan (Local Area Network).

EXCITE:
Adres: http://www.excite.com/Gerçekten ne istediğinizi bulamıyorsanız, Excite'ın gelişmiş yardımcı teknolojisi sayesinde ne istediğinizi bulabilirsiniz.Her hafta yenilenen 11.5 milyon tam text sayfası, Konularında oldukça bilgili olan yazarlar ve makaleleri, Use Net haber grupları, saatlik haberler, yorumlar ve INTERNET üzerindeki ilk interaktif çizgi film gösterisi.

Extension :
Dosya adından sonra yazılan üç karaktere kadar ek. Extension, dosya adının belirleyicisi veya ayırıcısı olarak görev yapar. Dosya adından (.) ile ayrılır. .DOS, .AVI, .WRI, .BAS vb.

Exterpolation:
Bilinen iki noktanın dışındaki bilinmeyen üçüncü noktanın bulunmasına dayalı matematiksel işlem türü. Tersi, İnterpolasyon'dur.

Fade in/out:
Görüntünün yavaş yavaş açılması/kararması, Video kamerada fader düğmesine basıldığı zaman devrye girer. Görüntünün karanlıktan yavaş yavaş belirmesini istiyorsanız objektin yandaki FADER düğmesine basarsanız kayıt düğmesini kapatıp kaydı bitirirdiğinizde görüntü yavaş yavaş kararacaktır. Eğer fader düğmesine iki kez basarsanız görüntü mozaik biçimi kararıp kaybolacaktır. Bu özellik de monitör ekranından görülebilir. Görüntünün normal açılıp kapanmasında FADER yazısı, mozaik kararma ise M.FADER yazısı görülür. Bu özelliği kullanmaktan vazgeçtiyseniz tekrar FADER düğmesine basınız. Ekrandaki yazı da silinecektir. FAQ: Sıkça Sorulan Sorular (SSS).

Fast motion:
Hızlı hareket.

Feasibility Study :
Olurluk İncelemesi (Fizibilite etüdü)Bu terimin bir başka söylenişi de ön-incelemedir ve aşağıdaki üç alan ile ilgilidir:1- Mevcut sistemin veya sistemin içinde işlediği çevrenin karakteristikleri ve özellikleri,2- Yeni bir sistemin geliştirilmesinin mi yoksa mevcut sistemin gözden geçirilerek düzenlenmesinin mi uygun olacağının incelenmesi,3- Önerilen sistemin, incelemeyi yaptıran kuruluş veya organizasyon için gerçekleştirilebilir olup olmadığının incelenmesi.

Feather:
Erime. Select, Feather.

FCC:
İletişim ve yayıncılıkta hava dalgalarının kullanılmasını kontrol eden hükümet dairesi.

Feding :
Alıcıda ses dalgalarının hava ve coğrafi şartalara göre değişmesi olayı.

Feedbck:
Bir mikrofonun kendi Hoparlörlerinden çıkan ses vasıtasıyla yeniden ses yaratma işlemi. Zil sesi ya da diğer tiz sesleri gibi.

Fetch :
Bilgisayarda emirlerin getirilmesi.

Fidelite :
Kalite

Field :
Belirli kategorideki datalar için ayrılmış kayıt bölümleri.

Filcker:
Televizyon ekranıda ışık kırpışması.

File protection :
Depolama cihazında, mesela diskette; beklenmedik data silinmelerini önlemek için kullanılan işlem veya cihaz.

File Server (Dosya Hizmet Birimi):
Uzaktaki kullanıcılar (istek birimleri) için dosyalara erişim sağlayan bilgisayar.

File system :
Dosya sistemi.

File transfer:
Dosya aktarmaBir bilgisayardan diğer bir bilgisayara dosya aktarma işlemi Dosya Aktarma Protokolü (File Transfer Protocol), Kermit.

File Transfer Protocol (FTP):
Dosya Aktarma ProtokolüBir sistemdeki kullanıcının iletişim ağı üzerinden diğer bir sisteme erişme-sini ve oradaki dosyaları kendine veya kendi dosyalarını oraya aktarmasını sağlayan protokol. Ayrıca, FTP kullanıcıların bu protokolü kullanmalırını sağlayan programa verilen isimdir. Protokolün tanımı STD 9 ve RFC 959'da yapılmıştır. anonim FTP (anonymous FTP).

File :
Bilgisayar tarafından bir bütün olarak kabul edilen, birbirleri ile ilgili data gruplarının toplandığı program.Filitre: Süzgeç, süzme

Fill Pattern:
Yazılımda bulunan esas renk ve dizayn. Bir tablo ya da çizimin bölümlerine biçim vermek için kullanılır.

Film strip:
Yatay pozisyonu 18mm x 24mm'lik bir görüntü olan bir devamlı film bandında durağan imgeler.

Filter:
Bir audio veya video sinyalinin frekansında bant veya disk hızına oranla görülen ani değişim.

Finger:
Belirli bir kullanıcı hakkında bilgi veren programdır, ayrıca kendi sisteminizde veya uzak sistemde giriş yapmış kullanıcıları listelemek için de kullanılır. Genelde kullanıcının tam adını, ne kadar zamandır işlem yapmadan beklediğini, hangi terminal hattından bağlandığını, ve terminalin yerini gösterir. Bunlara ilaveten eğer mevcutsa kullanıcıya ait .plan ve .project dosyalarını görüntüler.

Finger:
Sizin bağlı bulunduğunuz ağdaki kullanıcılar hakkında bilgileri bulmanızı sağlayan bir protokol. Bazı ağlar dışarıdaki sistemlerden arama yapılmasına izin vermez, bazıları ağ içinden de izin vermez.

Fixed disk :
Data depolaması için kullanılan, çevre etkilerinden korunmak için sıkı kalıplara alınmış hard disk.

Flame War:
Canlı olarak yapılan, zaman zaman nezaket kurallarının unutulduğu hararetli ve heyecanlı tartışma.

FLC,FLI:
Animasyon formatı. İlk olarak Autodesk tarafından kullnılmaya başlanılan bu format günümüzde bir çok grafik yazılımında kullanılmaktadır.

FLI/FLC :
FLI ve buna bağlı olarak sonradan çıkan FLC formatı, PC'deki animasyonlar için standardı belirliyorlar. Autodesk tarafından Autodesk-Anima-tor ile birlikte geliştirildi ve bir süre sonra da FLC formatı ve Animator Pro olarak genişletildi. FLI, 320X200 çözünürlüğünü, FLC ise 256 renk 1024X768'e kadar olan tüm çözünürlükleri destekliyor. FLI/FLC formatının değişik mutasyonları 15/16/24 bit renk derinliği sunuyorlar, ancak bunlar standarttan sapıyorlar ve özel bir Player gerektiriyorlar.

Floating point aritmetic :
 
Yukarı Alt