- Kayıt
- 11 Kasım 2007
- Mesajlar
- 7.839
- Beğeniler
- 0
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman'ın avukatı Ali Yıldız,yaptığı açıklama ile basında çıkan haberleri yalanladı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman'ın avukatı Ali Yıldız, Almanya'da hukuk mahkemesinde Akman ile beraber başka kişiler de davalı gösterilerek açılmış olan alacak davasının ''dolandırıcılık davası'' şeklinde bazı basın organlarında haber yapıldığını ifade etti.
Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın organlarında Akman'a yönelik açılmış bir davaya ilişkin haberlere yer verildiğini kaydetti. Yıldız, açıklamasında şunları kaydetti:
''Bir medya grubuna ait yayın organlarında, bir süredir müvekkilim hakkında gerçeğe aykırı, iftira boyutunda haberlere yer verildiği, yalan yanlış iddia, ifadelerle müvekkilimin karalanmaya çalışıldığı halkımız tarafından ibret ve esefle izlenmektedir.
Müvekkilim hakkındaki bu haberlerin gerçeğe aykırı olduğu, mahkeme kararları, tekzip kararları, basın açıklamaları ve belgelerle defalarca kamuoyuna duyurulduğu halde, müvekkilimin cevaplarına ve bu belgelere ise aynı medya organlarında yer verilmemektedir. Yani gerçeğe aykırı iddialara manşetlerini ve sütunlarını açanlar müvekkilimin yasal hakkı olan cevap hakkına karşı nedense aynı duyarlılığı bir türlü göstermemektedirler.
Dün ve bugün aynı grubun yayın organlarında yer alan bir haberde, CHP'li Ali Kılıç'ın gerçeğe aykırı iddialarına dayanarak müvekkilim hakkında gerçeğe aykırı bir haber daha yayınlanmıştır. Bir süre önce yine Ali Kılıç'a istinaden müvekkilim hakkında Almanya'ya giriş yasağı olduğu, hakkında Almanya;da tutuklama ve gözaltı kararı alındığı yönünde haberler yayınlanmıştı da bu şahsın iddiaları Savcı Bayan Lotz, Savcı Barth ve Main –Taunus Kaymakamlığı Yabancılar Dairesi tarafından düzenlenmiş 5 Eylül 2008 tarihli ve belgelerle bizzat Alman resmi makamları tarafından yalanlanmıştı.''
-''HUKUKA DA AYKIRIDIR''
Yıldız, Ali Kılıç'a istinaden yayımlanan haberlerde ''Zahid Akman'a Nitelikli Dolandırıcılık Davası'', ''RTÜK Başkanı Akman'a Dolandırıcılık Davası'' başlıkları atılarak Akman hakkında dolandırıcılıktan dava açıldığının iddia edildiğini belirterek, ''Haberin içeriği okunduğunda ise müvekkilimin davalı gösterilerek hukuk mahkemesinde alacak davası açıldığı anlaşılmaktadır'' ifadesini kullandı. Yıldız, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Bu nasıl bir gazetecilik ve siyaset anlayışıdır ki hukuk mahkemesinde müvekkilim ile beraber başka kişiler de davalı gösterilerek açılmış olan basit bir alacak davası, 'dolandırıcılık davası' şeklinde haber yapılabilmektedir. Haberin başlığında, sanki müvekkilim hakkında dolandırıcılıktan açılmış bir ceza davası varmış gibi başlık atılmakta, müvekkillime iftiralar atılıp karalanmakta, haberin içeriğinde yalan yanlış bilgilere yer verilmekte 'çamur at izi kalır' mantığı ile habercilik yapılmaktadır. Bu habercilik anlayışına biz sadece (el insaf) diyoruz.
Haberi yapanlar ve bu iddiayı ileri sürenler halkımızı bu kadar cahil ve bilgisiz mi sanmaktalar? Bu kişiler çok iyi bilmelidirler ki halkımız hukuk mahkemesinde açılmış bir alacak davasında davalılara karşı bir suç iddia ve ithamının olmayacağını bilecek kadar basiret, anlayış ve hukuk bilgisine sahiptir. Bu yayıncılık ve siyaset anlayışının halkımızın bilgi, vicdan ve basiret seviyesine ulaşması için üzülerek görüyoruz ki daha çok beklememiz gerekecek.''
Açılan davanın hukuk davası, nitelik itibariyle de alacak davası olduğuna işaret eden Yıldız, davanın sadece Akman'a karşı değil kooperatif yönetimine karşı açıldığını ve haberlerde yer aldığı biçimde asliye hukuk mahkemesinde açılmadığını, davanın sulh hukuk mahkemesinde görüldüğünü belirtti.
Haberlerin kasıtlı olduğu görüşünü ifade eden Yıldız, Akman'ın Almanya'da kurulan Offenbacher und Frankurter Wohnunggsbaugenossenschaf e.G. isimli kooperatifin yönetiminde 2004 yılında kısa bir süre bulunduğunu ancak kooperatifin hiçbir toplantısına katılmayarak bir süre sonra da bu görevden ayrıldığını bildirdi.
Yıldız, ''Kuruluşundan yıllar sonra kısa bir süre üyesi olduğu ve daha sonra ayrıldığı, hiçbir toplantısına katılmadığı bir kooperatifle ilgili olarak sanki hukuki bir sorumluluğu varmış gibi gerçeğe aykırı iddialarla müvekkilimi karalamak, vicdana, insafa, ahlaka sığmadığı gibi hukuka da aykırıdır'' görüşünü dile getirdi.
Müvekkili Zahid Akman'ın bulunduğu döneme ilişkin kooperatif yöneticilerinin genel kurul üyeleri tarafından tüm işlemleri için ibra edildiğini ve ibra kararının da ilgili resmi mercilere bildirildiğini aktaran Yıldız, ''Üç kişinin haksız olarak, malum sebeplerle açmış olduğu basit bir hukuk davasını müvekkilime hakaret etmek ve müvekkilimi karalamak iftira atmak için kullanan bunu yaparken de müvekkilimi dolandırıcılıkla itham eden habercilik ve siyaset anlayışındaki çarpıklığı halkımızın takdirine bırakıyoruz'' ifadesini kullandı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman'ın avukatı Ali Yıldız, Almanya'da hukuk mahkemesinde Akman ile beraber başka kişiler de davalı gösterilerek açılmış olan alacak davasının ''dolandırıcılık davası'' şeklinde bazı basın organlarında haber yapıldığını ifade etti.
Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın organlarında Akman'a yönelik açılmış bir davaya ilişkin haberlere yer verildiğini kaydetti. Yıldız, açıklamasında şunları kaydetti:
''Bir medya grubuna ait yayın organlarında, bir süredir müvekkilim hakkında gerçeğe aykırı, iftira boyutunda haberlere yer verildiği, yalan yanlış iddia, ifadelerle müvekkilimin karalanmaya çalışıldığı halkımız tarafından ibret ve esefle izlenmektedir.
Müvekkilim hakkındaki bu haberlerin gerçeğe aykırı olduğu, mahkeme kararları, tekzip kararları, basın açıklamaları ve belgelerle defalarca kamuoyuna duyurulduğu halde, müvekkilimin cevaplarına ve bu belgelere ise aynı medya organlarında yer verilmemektedir. Yani gerçeğe aykırı iddialara manşetlerini ve sütunlarını açanlar müvekkilimin yasal hakkı olan cevap hakkına karşı nedense aynı duyarlılığı bir türlü göstermemektedirler.
Dün ve bugün aynı grubun yayın organlarında yer alan bir haberde, CHP'li Ali Kılıç'ın gerçeğe aykırı iddialarına dayanarak müvekkilim hakkında gerçeğe aykırı bir haber daha yayınlanmıştır. Bir süre önce yine Ali Kılıç'a istinaden müvekkilim hakkında Almanya'ya giriş yasağı olduğu, hakkında Almanya;da tutuklama ve gözaltı kararı alındığı yönünde haberler yayınlanmıştı da bu şahsın iddiaları Savcı Bayan Lotz, Savcı Barth ve Main –Taunus Kaymakamlığı Yabancılar Dairesi tarafından düzenlenmiş 5 Eylül 2008 tarihli ve belgelerle bizzat Alman resmi makamları tarafından yalanlanmıştı.''
-''HUKUKA DA AYKIRIDIR''
Yıldız, Ali Kılıç'a istinaden yayımlanan haberlerde ''Zahid Akman'a Nitelikli Dolandırıcılık Davası'', ''RTÜK Başkanı Akman'a Dolandırıcılık Davası'' başlıkları atılarak Akman hakkında dolandırıcılıktan dava açıldığının iddia edildiğini belirterek, ''Haberin içeriği okunduğunda ise müvekkilimin davalı gösterilerek hukuk mahkemesinde alacak davası açıldığı anlaşılmaktadır'' ifadesini kullandı. Yıldız, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Bu nasıl bir gazetecilik ve siyaset anlayışıdır ki hukuk mahkemesinde müvekkilim ile beraber başka kişiler de davalı gösterilerek açılmış olan basit bir alacak davası, 'dolandırıcılık davası' şeklinde haber yapılabilmektedir. Haberin başlığında, sanki müvekkilim hakkında dolandırıcılıktan açılmış bir ceza davası varmış gibi başlık atılmakta, müvekkillime iftiralar atılıp karalanmakta, haberin içeriğinde yalan yanlış bilgilere yer verilmekte 'çamur at izi kalır' mantığı ile habercilik yapılmaktadır. Bu habercilik anlayışına biz sadece (el insaf) diyoruz.
Haberi yapanlar ve bu iddiayı ileri sürenler halkımızı bu kadar cahil ve bilgisiz mi sanmaktalar? Bu kişiler çok iyi bilmelidirler ki halkımız hukuk mahkemesinde açılmış bir alacak davasında davalılara karşı bir suç iddia ve ithamının olmayacağını bilecek kadar basiret, anlayış ve hukuk bilgisine sahiptir. Bu yayıncılık ve siyaset anlayışının halkımızın bilgi, vicdan ve basiret seviyesine ulaşması için üzülerek görüyoruz ki daha çok beklememiz gerekecek.''
Açılan davanın hukuk davası, nitelik itibariyle de alacak davası olduğuna işaret eden Yıldız, davanın sadece Akman'a karşı değil kooperatif yönetimine karşı açıldığını ve haberlerde yer aldığı biçimde asliye hukuk mahkemesinde açılmadığını, davanın sulh hukuk mahkemesinde görüldüğünü belirtti.
Haberlerin kasıtlı olduğu görüşünü ifade eden Yıldız, Akman'ın Almanya'da kurulan Offenbacher und Frankurter Wohnunggsbaugenossenschaf e.G. isimli kooperatifin yönetiminde 2004 yılında kısa bir süre bulunduğunu ancak kooperatifin hiçbir toplantısına katılmayarak bir süre sonra da bu görevden ayrıldığını bildirdi.
Yıldız, ''Kuruluşundan yıllar sonra kısa bir süre üyesi olduğu ve daha sonra ayrıldığı, hiçbir toplantısına katılmadığı bir kooperatifle ilgili olarak sanki hukuki bir sorumluluğu varmış gibi gerçeğe aykırı iddialarla müvekkilimi karalamak, vicdana, insafa, ahlaka sığmadığı gibi hukuka da aykırıdır'' görüşünü dile getirdi.
Müvekkili Zahid Akman'ın bulunduğu döneme ilişkin kooperatif yöneticilerinin genel kurul üyeleri tarafından tüm işlemleri için ibra edildiğini ve ibra kararının da ilgili resmi mercilere bildirildiğini aktaran Yıldız, ''Üç kişinin haksız olarak, malum sebeplerle açmış olduğu basit bir hukuk davasını müvekkilime hakaret etmek ve müvekkilimi karalamak iftira atmak için kullanan bunu yaparken de müvekkilimi dolandırıcılıkla itham eden habercilik ve siyaset anlayışındaki çarpıklığı halkımızın takdirine bırakıyoruz'' ifadesini kullandı.