Kayıt
6 Haziran 2008
Mesajlar
842
Beğeniler
0
Şehir
SenCe ¿
Kosova Meclis binasının demir parmaklıklarında asılı duran kayıp kişilerin yüzlerce fotoğrafı, 1998-1999 yıllarında Kosova'da yaşanan savaşın izlerini taşıyor.

Savaşın üstünden 10 yıl geçmesine rağmen 1998-1999 yıllarında Sırp güçleri tarafından öldürülen 2 binden fazla Kosovalının akıbeti henüz bilinmiyor. Kayıp olarak geçen bu kişilerin ailelerinde acılar hiç dinmedi. Özellikle Sırbistan'daki toplu mezarlardan çıkarılan ve Kosova'ya teslim edilen Kosovalılardan 400 kişinin cesedinin ve ceset kalıntılarının, kimlik tespiti için yıllardır morgda tutulması, kayıpların aileleri ve yakınlarını çileden çıkardı. Bu duruma isyan eden kayıp ailelerinin temsilcileri ve evlatlarını kaybetmiş olan anneler, Priştine'deki Adli Tıp Kurumu'nda süresiz grev başlattı. Sorunun çözümlenmesi için harekete geçen Kosova Hükümeti, ilk aşamada 400 ceset ve ceset kalıntılarının kimlik tespiti sürecinin sonuçlanması için gerekli adımların atılacağını vaat etti. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan ve zaman zaman gergin geçen toplantıda, bileşik olan kimlik tespiti sürecinin hatasız yapılması için yetkili ve ilgili uzman kurum ve kişilerce işlemlerin yapılması gereğinin altı çizildi.

Kosova'da 2 binden fazla kişinin DNA'sının yapılmadan gömülmesi, bazı durumlarda da test sonuçlarının karışması sonucu hataların yapıldığı düşünüldüğünde, morgdaki cesetlerin kimlik tespiti çalışmalarının titizlik ve hassasiyetle yapılması istendi. Kosova'nın kimlik tespiti için DNA laboratuvarı ve gerekli sayıda uzman ile teknik donanıma sahip olmaması, çalışmaların yabancı ülkelerde yapılmasını gerektiriyor. Buna rağmen kendi çocuğunun da savaşta katledildiği ve hala kayıp olduğu Kosova Başbakan Yardımcısı Ram Manaj, morgdaki ceset ve ceset kalıntılarının kimlik tespiti için hükümetin elden geleni yapacağını belirtti. "Hiç kimsenin şüphesi olmasın ne gerekiyorsa yapılacak" şeklinde konuşan Başbakan Yardımcısı Ram Manaj, "Hükümetimiz, hastane morgundaki cesetlerin kimlik tespitlerinin sonlandırılması için teknik, insan ve mali destek ile çabalarını esirgemeyecektir" ifadesinde bulundu. Manaj, kayıp olan bin 900 kişinin akıbetinin aydınlatılması için de çalışmalarını yoğunlaştıracaklarını sözlerine ekledi.


Hükümet ve diğer kurumların, kayıplar sorununu tamamen unuttuklarından şikayet eden kayıp ailelerin dernek başkanı Nusrete Kumnova da, grevci olarak hükümet temsilcileriyle yaptığı görüşmede, kayıpların bulunması ile kayıp cesetlerin kimlik tespitinin yapılması için Kosova kurumlarının, ilgili uluslararası ve yerel kuruluşlara baskı yapmasını talep etti. Kumnova, 400 cesedin kimlik tespitinin yapılması için düzenledikleri grevin amacına ulaşacağını umut ettiğini, bu yönde hükümetten ciddi vaatler aldıklarını söyledi. "Nihayet hükümeti derin uykudan uyandırdık, onlara 2 bin kişinin akıbetinin hala bilinmediğini hatırlattık. Nitekim savaş sonrasında iktidara gelen tüm hükümetler bizi unuttu" şeklinde konuşan evladı kayıp olan anne Kumnova, "Şu an Priştine morgunda çok acı çekiyoruz. Morg sözcüğü kendiliğinden acı verici bir sözcüktür. Analar odalarında otururken, ölmüş evlatlarımız ise buzdolaplarında. Bu, yüreğimizi parçalıyor. Tek istediğimiz, katledilen evlatlarımızı kimlikleri tespit edilerek toprağa vermektir" diye belirtti.

Toplu mezarlardan çıkarılan ve Sırbistan'dan Kosova'ya teslim edilen cesetlerin kimlik tespiti çalışmalarının çok bileşik bir süreç olduğu, nitekim Kosova'da başından beri bu süreçte bazı hataların yapıldığı biliniyor. Kayıp kişiler ve Adli Tıp Ofisi Müdürü Dr. Arsim Gerxhaliu, 2002 yılında kurulan bu ofisin kayıp kişilerle ilgili konu ve sorunları ele aldığını belirterek, en büyük sorunlar arasında morgdaki 400 cesedin kimliğinin henüz belirlenememesi ve bin 900 kadar kişinin kayıtlarda hala kayıp olarak geçmesinin yer aldığını hatırlattı. 10 yıl geçmesine rağmen kayıp kişiler hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadıkları, diğer yandan Kosova'da 2 bin kişinin kimlik tespiti yapılmadan toprağa verilmiş olmasının da ayrı bir sorun olduğunu kaydeden Dr. Gerxhaliu, kimlik tespitinin çok hassas ve uzmanlık gerektiren bir süreç olduğunu hatırlatarak, Mitroviça bölgesinde toprağa verilen kimliği tespit edilmiş 40 kayıp kişiden 8 kişinin kimlik tespitinin yanlış olduğu örneğini ileri sürdü.

Savaşın bitiminden 10 yıl ve bağımsızlığından 1 yıl sonra Kosova, anaların yüreklerini parçalayan kayıplar sorununun çözümlenmesiyle boğuşuyor. Sorunun ne zaman halledileceğini de hiç kimse bilmiyor.
Saygılar ;
exl2014-logo1.png
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Yukarı Alt