Bir 2004 eylül sabahı. Yeni okul yeni heyecanla olması gerekenden hızlı çarpan bir çocuk kalbi, okul yolunun heyecanı yeni arkadaşlar, belkide köpeğinden başka ilk arkadaşların umudu ile girilen sınıf, tabi ki küçük kalbinin kırılacağını bilmeden
O gün tanışmıştım belki , o gün anlamıştım dünyada sadece iyi insanların olmadığını, ne kadar uğraşırsan uğraş ne kadar iyi olursan ol şirinleri göremeyeceğini
O zaman anlamıştım sadece pinokyonun yalan söylediğinde burnunun uzadığını, o gün anlamıştım çocuk olsam bile büyük duygularımın olduğunu.
Gözüme kestirdiğim ilk sıraya doğru yöneldim, dolu burası dediler, bir ikincisine oda dolu 3 4 5 6 hepsi dolu.
Sınıfın en ücra köşesinde bir tarafı kırık bir sandalyeye oturdum, kendimin olmayan abimden kalma büyük çantam ile.
Biliyordum onlar gibi değildimi herkes bir farklı bakıyordu bana, köydengelmiştim ben 5.sınıftaydım ama alfabeyi bile bilmiyordum daha, ne garip değil mi?
Herkesin aklından geçen aynıydı bunun burada ne işi var, salak-aptal-gerizekalı-mal.
Hayatımdaki en kötü sözleri 1 hafta içinde duymuştum, biliyordum birşeyler yapmam gerkirdi, hayatım boyunca hiç arkadaşım olmamıştı, değiştirmem lazımdı bu çizgiyi, yaptım evet o gün hayatımı etkileyecek en büyük kararı aldım belkide, eğer istersem sınırsız düş evrenimi herşeyle doldurabileceğimi.
Sırf sinirim bozulduğu küçücük kalbimin kırıldığı için herşeyi öğrenmeye başladım, öğretmenlerdende değil çekindiğim için soramadım.
Öğrendim herşeyi öğrendim ve yine arkadaşım yokt herkesin gözünde köyden gelmiş zavallının tekiydim.
Ve ilk deneme sınavım ;
Daha isim kodlamasını bile bilmiyordum evet aptaldım onlara göre, ve beno gün bie ilki yaptım, kendimi kanıtladım. Okul birincisi olmuştum.
Yüzüme gerizekalı diyenler artık naber nasılsın demeye başlamış derslerde kopya ister olmuuştu.
İşte ben o yıl dünyadaki bütün kötü insanları tanıdım belki bir sınıf mevcudu kadardı fakat sonra gördüğüm her insan onların bir kopyası bir yansımasıydı.
Ve ben o günden sonra her ne kadar arkadaş sahibide olsam, belki bir okulun onların değimiyle en popüler insanıda olsam, kendi içimde hep yalnızdım, hep sessiz hep dostsuz.
Ne kadar çok arkadaşım var gibi de gözükse dedim ya hepsi o sınıf mevcudu kadardı, kopyaları yansımaları.
Şimdi ne mi yapmalıyım, hala çocukluktan kalma yüreğimle şirinleri beklemeliyim belkide, belkide yeni umutlara sarılmalı, bir kere daha sınıf yerine hayata sinir olup kafa tutmalıyım.
Belki bu sefer başarırım, farklı insanları görmeyi.
Şizofrenin günlüğünden ;
08.02.2011 00:41
Not ; Monitöre bile bakmadan tek düze yazdm. Yazım yanlışları olabilir. Benim için önemli olan tek kısım ;
Şimdi ne mi yapmalıyım, hala çocukluktan kalma yüreğimle şirinleri beklemeliyim belkide, belkide yeni umutlara sarılmalı, bir kere daha sınıf yerine hayata sinir olup kafa tutmalıyım.
Belki bu sefer başarırım, farklı insanları görmeyi. Belkide şirinleri..
Bu kısımı beğendim, yatağıma yattığımda arkadaşımın bana gerizekalı adlı mesaj yazmasıyla aklıma geldi herşey, kalktım bilgisayarı açtım, ağladım ve yazdım.
Çok basit olabilir, sadece bu kısmı beğendim.
O gün tanışmıştım belki , o gün anlamıştım dünyada sadece iyi insanların olmadığını, ne kadar uğraşırsan uğraş ne kadar iyi olursan ol şirinleri göremeyeceğini
O zaman anlamıştım sadece pinokyonun yalan söylediğinde burnunun uzadığını, o gün anlamıştım çocuk olsam bile büyük duygularımın olduğunu.
Gözüme kestirdiğim ilk sıraya doğru yöneldim, dolu burası dediler, bir ikincisine oda dolu 3 4 5 6 hepsi dolu.
Sınıfın en ücra köşesinde bir tarafı kırık bir sandalyeye oturdum, kendimin olmayan abimden kalma büyük çantam ile.
Biliyordum onlar gibi değildimi herkes bir farklı bakıyordu bana, köydengelmiştim ben 5.sınıftaydım ama alfabeyi bile bilmiyordum daha, ne garip değil mi?
Herkesin aklından geçen aynıydı bunun burada ne işi var, salak-aptal-gerizekalı-mal.
Hayatımdaki en kötü sözleri 1 hafta içinde duymuştum, biliyordum birşeyler yapmam gerkirdi, hayatım boyunca hiç arkadaşım olmamıştı, değiştirmem lazımdı bu çizgiyi, yaptım evet o gün hayatımı etkileyecek en büyük kararı aldım belkide, eğer istersem sınırsız düş evrenimi herşeyle doldurabileceğimi.
Sırf sinirim bozulduğu küçücük kalbimin kırıldığı için herşeyi öğrenmeye başladım, öğretmenlerdende değil çekindiğim için soramadım.
Öğrendim herşeyi öğrendim ve yine arkadaşım yokt herkesin gözünde köyden gelmiş zavallının tekiydim.
Ve ilk deneme sınavım ;
Daha isim kodlamasını bile bilmiyordum evet aptaldım onlara göre, ve beno gün bie ilki yaptım, kendimi kanıtladım. Okul birincisi olmuştum.
Yüzüme gerizekalı diyenler artık naber nasılsın demeye başlamış derslerde kopya ister olmuuştu.
İşte ben o yıl dünyadaki bütün kötü insanları tanıdım belki bir sınıf mevcudu kadardı fakat sonra gördüğüm her insan onların bir kopyası bir yansımasıydı.
Ve ben o günden sonra her ne kadar arkadaş sahibide olsam, belki bir okulun onların değimiyle en popüler insanıda olsam, kendi içimde hep yalnızdım, hep sessiz hep dostsuz.
Ne kadar çok arkadaşım var gibi de gözükse dedim ya hepsi o sınıf mevcudu kadardı, kopyaları yansımaları.
Şimdi ne mi yapmalıyım, hala çocukluktan kalma yüreğimle şirinleri beklemeliyim belkide, belkide yeni umutlara sarılmalı, bir kere daha sınıf yerine hayata sinir olup kafa tutmalıyım.
Belki bu sefer başarırım, farklı insanları görmeyi.
Şizofrenin günlüğünden ;
08.02.2011 00:41
Not ; Monitöre bile bakmadan tek düze yazdm. Yazım yanlışları olabilir. Benim için önemli olan tek kısım ;
Şimdi ne mi yapmalıyım, hala çocukluktan kalma yüreğimle şirinleri beklemeliyim belkide, belkide yeni umutlara sarılmalı, bir kere daha sınıf yerine hayata sinir olup kafa tutmalıyım.
Belki bu sefer başarırım, farklı insanları görmeyi. Belkide şirinleri..
Bu kısımı beğendim, yatağıma yattığımda arkadaşımın bana gerizekalı adlı mesaj yazmasıyla aklıma geldi herşey, kalktım bilgisayarı açtım, ağladım ve yazdım.
Çok basit olabilir, sadece bu kısmı beğendim.
Bir önceki yazım - Dergide yayınlanan-
Yazı atolyesi, Şubat Sayısı, Konu : Sürgün
Sürgün..
Kimse diyemez ben özgürüm diye, yalan söyler değildir.
Kimse olmamıştır.
Kimse çık aklımdan diyerek çıkaramamıştır duygularını,
Sürgündür, sürgünüdür.
Her insan hayatın sürgünüdür aslında nefes aldıkça, duygularının , hüzünlerinin mutluluklarının, yaşamın sürgünü.
Kalbi nereye attıysa orda yaşatmıştır beynini, kimliğini benliğini.
Kimi zamanda fikirlerin sürgünü olmuştur, taki 19.05.1919'da Kurtuluş savaşına atılan devlet gibi,
Fikirleri uğruna sürgün olan, Mavi gözlü dev, nazım hikmet gibi, Küba'nın kurtuluşuna gönül veren Fidel Castro gibi.
Kader değildir bu, insanın isteğidir bir nevi,kendi seçer hüzünlerini, mutluluklarını.
Mutlu olduğu hüzünlerini, tıpkı 2999 denemede Ampül'ü bulamayan Edison gibi.
Ama asıl sürgün mutluluğa olandır, insan özgürüm dediği an atabilmeli içindeki bütün duyguları, bağırabilmeli özgürce.
Birşeyin sürgünü değil, özgürlüğünün sürgünü olmalı.
Artık düşüncelerim özgür
Fikirlerimde sadece ben varım
Ve şunu anladım
İnsan kendisi yaşıyor
Aldığı nefes daha önce milyonlarca ciğeri dolaşıp geri tenefüs edilmiş olsada, aldığı nefes onun, yürüdüğü adım onun.
İnsan sadece kendi benliğinde, fikirleri kadar özgür, mantığı kadar akılcı. Diyebilmeli.
-Fatih Kayretli.
Sürgün..
Kimse diyemez ben özgürüm diye, yalan söyler değildir.
Kimse olmamıştır.
Kimse çık aklımdan diyerek çıkaramamıştır duygularını,
Sürgündür, sürgünüdür.
Her insan hayatın sürgünüdür aslında nefes aldıkça, duygularının , hüzünlerinin mutluluklarının, yaşamın sürgünü.
Kalbi nereye attıysa orda yaşatmıştır beynini, kimliğini benliğini.
Kimi zamanda fikirlerin sürgünü olmuştur, taki 19.05.1919'da Kurtuluş savaşına atılan devlet gibi,
Fikirleri uğruna sürgün olan, Mavi gözlü dev, nazım hikmet gibi, Küba'nın kurtuluşuna gönül veren Fidel Castro gibi.
Kader değildir bu, insanın isteğidir bir nevi,kendi seçer hüzünlerini, mutluluklarını.
Mutlu olduğu hüzünlerini, tıpkı 2999 denemede Ampül'ü bulamayan Edison gibi.
Ama asıl sürgün mutluluğa olandır, insan özgürüm dediği an atabilmeli içindeki bütün duyguları, bağırabilmeli özgürce.
Birşeyin sürgünü değil, özgürlüğünün sürgünü olmalı.
Artık düşüncelerim özgür
Fikirlerimde sadece ben varım
Ve şunu anladım
İnsan kendisi yaşıyor
Aldığı nefes daha önce milyonlarca ciğeri dolaşıp geri tenefüs edilmiş olsada, aldığı nefes onun, yürüdüğü adım onun.
İnsan sadece kendi benliğinde, fikirleri kadar özgür, mantığı kadar akılcı. Diyebilmeli.
-Fatih Kayretli.