Kayıt
11 Mayıs 2007
Mesajlar
20.770
Beğeniler
258
Şehir
İstanbul
Takımı
Besiktas


PKK'nın, eylemsizlik sürecini uzatmasının ardından, militanlarını Türkiye'den çekmeyi planladığı bildirildi. Güvenli çekilişi sağlamak için BDP heyeti ani kararla Barzani ile görüşmeye Erbil'e gitti.

PKK'nın, eylemsizlik kararını Haziran 2011'e kadar uzatmasının ardından kritik bir adım daha atılıyor. Türkiye'deki PKK militanlarının Irak'ın kuzeyine güvenli çekilişi planlanıyor.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın başkanlığındaki bir heyet de ani bir kararla ve bu gündemle dün Erbil'e gitti. Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Aysel Tuğluk'un son İmralı görüşmesinin ayrıntılarını aktardığı BDP yöneticileri, dün Erbil'e geçti.

Bu ziyaret son dakikaya kadar gizli tutuldu. Demirtaş, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Grup Başkanvekili Bengi Yıldız'dan oluşan heyet dün sabah saatlerinde Şırnak'ın Silopi ilçesinden karayolu ile Kuzey Irak'a gitti. Demirtaş, bu iki günlük ziyaretin nedenini ise Erbil temsilciliğinin açılışı öncesi ön görüşme olarak açıklamakla yetindi.

KANDİL VE BARZANİ İLE

Kuzey Irak'ta hem Kandil, hem de Barzani yönetimi ile temas kurulacak. Ateşkes sürecinde örgütün alt gruplarının olası eylemlerine karşı dikkatli olunması uyarısı yapılacak. Öcalan'ın, "Türkiye'den çekilin" talimatı üzerine Barzani'ye "PKK'lılara bölgede kontrollü yaşam hakkı tanınsın" mesajı verilecek.

Türkiye'de halen bin 500 civarında PKK militanı olduğu tahmin ediliyor. Örgütün, Öcalan yakalandıktan sonra 1999'daki kitlesel çekilişi sırasında 100'ün üzerinde kayıp vermesi, yeni çekiliş planı öncesinde kaygı yaratıyor. Militanların, kış gelmeden ve çatışmaya girmeden çekilebilmesi için çok yönlü koordinasyon sürdürülmesi gerekiyor. Örgütün, Kuzey Irak'ta Türkiye sınırına yakın kamplarda kışı geçirmesi Ankara açısından stratejik önem taşıyor. Avaşin, Haftanin, Hakurk ve Zap kampları, örgütün Türkiye'ye kolaylıkla giriş-çıkış yaptıkları noktalar olarak biliniyor. Bu yüzden geri çekilen grupların Kuzey Irak'ın iç bölgelerine, Kandil Dağı eteklerindeki köylere yerleşmesi öngörülüyor.

KANDİL'E GİDEN MESAJ

PKK'nın, eylemsizlik kararını Haziran 2011'e kadar uzatmasının ardından kritik bir adım daha atılıyor. Türkiye'deki PKK militanlarının Irak'ın kuzeyine güvenli çekilişi planlanıyor.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın başkanlığındaki bir heyet de ani bir kararla ve bu gündemle dün Erbil'e gitti. Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Aysel Tuğluk'un son İmralı görüşmesinin ayrıntılarını aktardığı BDP yöneticileri, dün Erbil'e geçti.

Bu ziyaret son dakikaya kadar gizli tutuldu. Demirtaş, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Grup Başkanvekili Bengi Yıldız'dan oluşan heyet dün sabah saatlerinde Şırnak'ın Silopi ilçesinden karayolu ile Kuzey Irak'a gitti. Demirtaş, bu iki günlük ziyaretin nedenini ise Erbil temsilciliğinin açılışı öncesi ön görüşme olarak açıklamakla yetindi.

KANDİL VE BARZANİ İLE

Kuzey Irak'ta hem Kandil, hem de Barzani yönetimi ile temas kurulacak. Ateşkes sürecinde örgütün alt gruplarının olası eylemlerine karşı dikkatli olunması uyarısı yapılacak. Öcalan'ın, "Türkiye'den çekilin" talimatı üzerine Barzani'ye "PKK'lılara bölgede kontrollü yaşam hakkı tanınsın" mesajı verilecek.

Türkiye'de halen bin 500 civarında PKK militanı olduğu tahmin ediliyor. Örgütün, Öcalan yakalandıktan sonra 1999'daki kitlesel çekilişi sırasında 100'ün üzerinde kayıp vermesi, yeni çekiliş planı öncesinde kaygı yaratıyor. Militanların, kış gelmeden ve çatışmaya girmeden çekilebilmesi için çok yönlü koordinasyon sürdürülmesi gerekiyor. Örgütün, Kuzey Irak'ta Türkiye sınırına yakın kamplarda kışı geçirmesi Ankara açısından stratejik önem taşıyor. Avaşin, Haftanin, Hakurk ve Zap kampları, örgütün Türkiye'ye kolaylıkla giriş-çıkış yaptıkları noktalar olarak biliniyor. Bu yüzden geri çekilen grupların Kuzey Irak'ın iç bölgelerine, Kandil Dağı eteklerindeki köylere yerleşmesi öngörülüyor.

KANDİL'E GİDEN MESAJ
Son bir haftada silahları susturan sürecin perde arkasında baş döndürücü bir görüşme trafiği yaşandı. Devletin bazı birimleri İmralı ile doğrudan görüşürken, Kandil'le de dolaylı yollardan temasa geçildi. Abdullah Öcalan'ın, "Ateşkesi uzatın, Türkiye'den çekilin" çağrısı, PKK'nın sözde Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ve diğer örgüt liderlerine bizzat iletildi. Bu sıcak gelişmelere paralel olarak BDP, Ankara'daki bazı birimler ve Bölgesel Kürt Yönetimi'nden heyetler ateşkesin uzaması için devreye girdi. Öcalan ve devletin birimleri arasında son bir haftada yürütülen diyalogun en önemli maddesini "Türkiye'den geri çekilme" oluşturdu. Öcalan'a, "Eylemsizlik olsa dahi dağda bulunduğunuz sürece provokasyon zemini varlığını sürdürür. Her iki taraftan da çatışmaların bitmesini istemeyenler var. Bunların süreci sabote edecek eylemler yapmaması için güçlerinizi çekin" mesajı iletildi. Öcalan'ın da "Bunun sorumluluğunu alamam, operasyon olmayacağı güvencesini verin çekilsinler" dediği öğrenildi.

Kaynak:Sabah


Taksimde patlayan bombanın ardından e artık defolup gitsinler!
 
Kayıt
10 Mayıs 2007
Mesajlar
9.292
Beğeniler
0
Şehir
Kalkan-KAŞ/ANTALYA
Dağdan inip şehirde eylem yapma planları bunlar. Ellerini kollarını sallaya sallaya seyahat edecekler,dağdan inecekler. Sonrasında bin uçağa, otobüse İzmir'e , İstanbul'a , Ankara'nın göbeğine git koy bombayı patlat geç. kim yaptı? Görmedik, haberimiz yok...
 
Kayıt
7 Haziran 2008
Mesajlar
9.732
Beğeniler
98
Şehir
İstanbul
Server
Assos
Takımı
Besiktas
O Taksim 'de ki bombayı hala PKK mı patlattı sanıyorsunuz ?
 
Kayıt
4 Ağustos 2009
Mesajlar
331
Beğeniler
0
Arkadaşlar o şerefsizler giderlerse kesin birşey karşılığı gider umarım bu birşey başımızı çok ağrıtmaz ama güvenli geçiş ile gitmek istiyoruz derlerse, s... gitsinler
 
Kayıt
19 Temmuz 2007
Mesajlar
847
Beğeniler
0
Şehir
Sekk
Hiç yoktular.
Gelip Dağa Çıktılar.
Meclise Alındılar.
Yakında Yönetime Getirilecekler.
Sonrada Onların İndiği Dağlara Biz Çıkacağız..
ALLAH Bu Millete Bir Daha Kurtuluş Savaşı Yaşatmasın..

Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.


Türk olmak, Osmanlı'nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi.



Kosova'da ve Bosna'da, Batı Trakya'da ve Makedonya'da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.

Türk olmak Kıbrıs'ta, Hocalı da, Anadolu'da ve Balkanlar'da soykırıma uğrayıp, yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.



Türk olmak faşist olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıktığınca. Türk olmak demokrat ve çağdaş olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıkmadığınca.

Türk olmak lisanının Avrupa'da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini anlatamamaktır.

Avrupa'da hor görülmek Türk olmaktır, ataların bir sürü asır önce Viyana'yı kuşattığı için ve hoş görülmemektir, sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün
Viyana'yı yakmadığın için.

Türk olmak Selanik'te Pontus Anıtı'nın, Viyana'da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta'da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.

Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir. Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir.



Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır.

Arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, yazının bulunduğu, paranın icat edildiği her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.

Türk olmak; Troya dan bu yana, Sümer'den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır.

Doğu Roma'yı da Batı Roma'yı da yıkıp, yeni Roma olan AB'ye girmeye çalışmaktır Türk olmak.



Türk olmak, Mostar da köprüdür, Kerkük'te kaledir, İstanbul'da Kızkulesi'dir, Anadolu'da buğdaydır, Çukurova'da pamuktur, Ege'de tütün, Karadeniz'de fındık, Trakya'da ayçiçeğidir.

Türk olmak Çanakkale'de ölmektir, Çanakkale'de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanene taşımaktır.

Düşmanın ardından rahmet okumak, kanlından helallik almaktır.



Sabahları odana rahmet dolsun diye, camı açmaktır, kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir, balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır, yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.

Türk olmak, harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır.

Türk olmak askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek. Türk olmak, annenin ardından "bir oğlum daha olsun, onu da göndereceğim" demesidir, Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken "vatan sağ olsun" demesidir.

Türk olmak "Türk çayında radyasyon olmaz" yalanları ile, "gusül abdesti alana aids bulaşmaz" dolanları ile yaşamaktır, Her hükümetin enkaz devraldığı, ama asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır.

Türk olmak, ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir.



Aynı nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır, göz hakkına, diş kirasına saygıdır Türk olmak.



Evindeki bir kap aşın yarısını tanrı misafirine vermektir, kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak.

Türk olmak, milli maçta ağlamaktır.



Ayhan Işık'a, Belgin Doruk'a aşık olmaktır. Türk olmak, aşkını ölesiye sevmektir. Aşkı için ölmektir, öldürmektir, sevdiceğinin elini bir tez tutamadan, toprağa girmektir.

En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir, eşkıyaya türkü yakmaktır, Türk olmak.



Milletine sövmektir, ama başkasına sövdürmemektir, Türk olmak.

Türk olmak Yunus'u bilmektir, Aşık Veysel'i sevmektir, Mevlana'yı, Hacı Bektaş-ı Veli'yi ve Hoca Yesevî -tek bir satırını okumasa da- yüreğinde taşımaktır.

Türk olmak, saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, bir de Yemen Türküsü'nde...

Hayatın sana verdiklerine "nasip", vermediklerine "kısmet" demektir, her işin "hayırlısına" inanmaktır ve "feleğe" küfretmektir ve ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.

Türk olmak, Asya'da batılı, Avrupa'da doğulu diye tepki görmektir.



Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradandan ötürü sevmektir.

Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.



Türk olmak, mahalle maçı için aynı saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir.



Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir.

Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir.

Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.

Zor iştir Türk olmak. Türk olmak Anadolu'da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, her çıkan başak için şükretmektir.



TÜRK OLMAK, MEDENİYETLER MEZARLIĞI ANADOLU'DA DİK DURABİLMEKTİR!!!
 
Kayıt
4 Ağustos 2009
Mesajlar
331
Beğeniler
0
HolyZone demiş ki:
Hiç yoktular.
Gelip Dağa Çıktılar.
Meclise Alındılar.
Yakında Yönetime Getirilecekler.
Sonrada Onların İndiği Dağlara Biz Çıkacağız..
ALLAH Bu Millete Bir Daha Kurtuluş Savaşı Yaşatmasın..

Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.


Türk olmak, Osmanlı'nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi.



Kosova'da ve Bosna'da, Batı Trakya'da ve Makedonya'da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.

Türk olmak Kıbrıs'ta, Hocalı da, Anadolu'da ve Balkanlar'da soykırıma uğrayıp, yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.



Türk olmak faşist olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıktığınca. Türk olmak demokrat ve çağdaş olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıkmadığınca.

Türk olmak lisanının Avrupa'da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini anlatamamaktır.

Avrupa'da hor görülmek Türk olmaktır, ataların bir sürü asır önce Viyana'yı kuşattığı için ve hoş görülmemektir, sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün
Viyana'yı yakmadığın için.

Türk olmak Selanik'te Pontus Anıtı'nın, Viyana'da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta'da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.

Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir. Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir.



Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır.

Arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, yazının bulunduğu, paranın icat edildiği her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.

Türk olmak; Troya dan bu yana, Sümer'den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır.

Doğu Roma'yı da Batı Roma'yı da yıkıp, yeni Roma olan AB'ye girmeye çalışmaktır Türk olmak.



Türk olmak, Mostar da köprüdür, Kerkük'te kaledir, İstanbul'da Kızkulesi'dir, Anadolu'da buğdaydır, Çukurova'da pamuktur, Ege'de tütün, Karadeniz'de fındık, Trakya'da ayçiçeğidir.

Türk olmak Çanakkale'de ölmektir, Çanakkale'de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanene taşımaktır.

Düşmanın ardından rahmet okumak, kanlından helallik almaktır.



Sabahları odana rahmet dolsun diye, camı açmaktır, kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir, balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır, yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.

Türk olmak, harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır.

Türk olmak askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek. Türk olmak, annenin ardından "bir oğlum daha olsun, onu da göndereceğim" demesidir, Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken "vatan sağ olsun" demesidir.

Türk olmak "Türk çayında radyasyon olmaz" yalanları ile, "gusül abdesti alana aids bulaşmaz" dolanları ile yaşamaktır, Her hükümetin enkaz devraldığı, ama asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır.

Türk olmak, ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir.



Aynı nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır, göz hakkına, diş kirasına saygıdır Türk olmak.



Evindeki bir kap aşın yarısını tanrı misafirine vermektir, kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak.

Türk olmak, milli maçta ağlamaktır.



Ayhan Işık'a, Belgin Doruk'a aşık olmaktır. Türk olmak, aşkını ölesiye sevmektir. Aşkı için ölmektir, öldürmektir, sevdiceğinin elini bir tez tutamadan, toprağa girmektir.

En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir, eşkıyaya türkü yakmaktır, Türk olmak.



Milletine sövmektir, ama başkasına sövdürmemektir, Türk olmak.

Türk olmak Yunus'u bilmektir, Aşık Veysel'i sevmektir, Mevlana'yı, Hacı Bektaş-ı Veli'yi ve Hoca Yesevî -tek bir satırını okumasa da- yüreğinde taşımaktır.

Türk olmak, saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, bir de Yemen Türküsü'nde...

Hayatın sana verdiklerine "nasip", vermediklerine "kısmet" demektir, her işin "hayırlısına" inanmaktır ve "feleğe" küfretmektir ve ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.

Türk olmak, Asya'da batılı, Avrupa'da doğulu diye tepki görmektir.



Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradandan ötürü sevmektir.

Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.



Türk olmak, mahalle maçı için aynı saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir.



Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir.

Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir.

Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.

Zor iştir Türk olmak. Türk olmak Anadolu'da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, her çıkan başak için şükretmektir.



TÜRK OLMAK, MEDENİYETLER MEZARLIĞI ANADOLU'DA DİK DURABİLMEKTİR!!!
helal olsun kardeş cok duygulandım
 
Kayıt
19 Temmuz 2007
Mesajlar
847
Beğeniler
0
Şehir
Sekk
whanque demiş ki:
HolyZone demiş ki:
Hiç yoktular.
Gelip Dağa Çıktılar.
Meclise Alındılar.
Yakında Yönetime Getirilecekler.
Sonrada Onların İndiği Dağlara Biz Çıkacağız..
ALLAH Bu Millete Bir Daha Kurtuluş Savaşı Yaşatmasın..

Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.


Türk olmak, Osmanlı'nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi.



Kosova'da ve Bosna'da, Batı Trakya'da ve Makedonya'da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.

Türk olmak Kıbrıs'ta, Hocalı da, Anadolu'da ve Balkanlar'da soykırıma uğrayıp, yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.



Türk olmak faşist olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıktığınca. Türk olmak demokrat ve çağdaş olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıkmadığınca.

Türk olmak lisanının Avrupa'da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini anlatamamaktır.

Avrupa'da hor görülmek Türk olmaktır, ataların bir sürü asır önce Viyana'yı kuşattığı için ve hoş görülmemektir, sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün
Viyana'yı yakmadığın için.

Türk olmak Selanik'te Pontus Anıtı'nın, Viyana'da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta'da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.

Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir. Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir.



Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır.

Arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, yazının bulunduğu, paranın icat edildiği her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.

Türk olmak; Troya dan bu yana, Sümer'den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır.

Doğu Roma'yı da Batı Roma'yı da yıkıp, yeni Roma olan AB'ye girmeye çalışmaktır Türk olmak.



Türk olmak, Mostar da köprüdür, Kerkük'te kaledir, İstanbul'da Kızkulesi'dir, Anadolu'da buğdaydır, Çukurova'da pamuktur, Ege'de tütün, Karadeniz'de fındık, Trakya'da ayçiçeğidir.

Türk olmak Çanakkale'de ölmektir, Çanakkale'de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanene taşımaktır.

Düşmanın ardından rahmet okumak, kanlından helallik almaktır.



Sabahları odana rahmet dolsun diye, camı açmaktır, kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir, balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır, yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.

Türk olmak, harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır.

Türk olmak askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek. Türk olmak, annenin ardından "bir oğlum daha olsun, onu da göndereceğim" demesidir, Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken "vatan sağ olsun" demesidir.

Türk olmak "Türk çayında radyasyon olmaz" yalanları ile, "gusül abdesti alana aids bulaşmaz" dolanları ile yaşamaktır, Her hükümetin enkaz devraldığı, ama asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır.

Türk olmak, ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir.



Aynı nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır, göz hakkına, diş kirasına saygıdır Türk olmak.



Evindeki bir kap aşın yarısını tanrı misafirine vermektir, kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak.

Türk olmak, milli maçta ağlamaktır.



Ayhan Işık'a, Belgin Doruk'a aşık olmaktır. Türk olmak, aşkını ölesiye sevmektir. Aşkı için ölmektir, öldürmektir, sevdiceğinin elini bir tez tutamadan, toprağa girmektir.

En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir, eşkıyaya türkü yakmaktır, Türk olmak.



Milletine sövmektir, ama başkasına sövdürmemektir, Türk olmak.

Türk olmak Yunus'u bilmektir, Aşık Veysel'i sevmektir, Mevlana'yı, Hacı Bektaş-ı Veli'yi ve Hoca Yesevî -tek bir satırını okumasa da- yüreğinde taşımaktır.

Türk olmak, saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, bir de Yemen Türküsü'nde...

Hayatın sana verdiklerine "nasip", vermediklerine "kısmet" demektir, her işin "hayırlısına" inanmaktır ve "feleğe" küfretmektir ve ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.

Türk olmak, Asya'da batılı, Avrupa'da doğulu diye tepki görmektir.



Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradandan ötürü sevmektir.

Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.



Türk olmak, mahalle maçı için aynı saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir.



Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir.

Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir.

Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.

Zor iştir Türk olmak. Türk olmak Anadolu'da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, her çıkan başak için şükretmektir.



TÜRK OLMAK, MEDENİYETLER MEZARLIĞI ANADOLU'DA DİK DURABİLMEKTİR!!!
helal olsun kardeş cok duygulandım
Teşekkürler kardeşim. Yaz günü vatanını 2 torba kömüre satan zihniyete sonuna kadar karşıyız.
Yılmayacağız.!
 
Kayıt
17 Temmuz 2010
Mesajlar
1.413
Beğeniler
0
Şehir
Aydın
Takımı
Galatasaray
95 yılındada böyle yapmışlardı bu şerefsizler güya ateşkes ilan etmişlerdi geri çekildiler kuzey ırağa orada silahlanıp devam ettiler köpeğe güven olmaz sayıları azaldığı için gerçi çekiliyorlar ardından şehre inip adam toplayacaklar tekrar devam edecekler devletin başındakilerde 2. kez bu numarayı yiyecek gibi görünüyor.
 
Kayıt
19 Temmuz 2007
Mesajlar
847
Beğeniler
0
Şehir
Sekk
Thanatoss demiş ki:
95 yılındada böyle yapmışlardı bu şerefsizler güya ateşkes ilan etmişlerdi geri çekildiler kuzey ırağa orada silahlanıp devam ettiler köpeğe güven olmaz sayıları azaldığı için gerçi çekiliyorlar ardından şehre inip adam toplayacaklar tekrar devam edecekler devletin başındakilerde 2. kez bu numarayı yiyecek gibi görünüyor.
Haklısın dostum zaten bu seçimlerde çelmeyi takamazsak herşey bitmiş demektir.
 
Yukarı Alt