TurKKillS
Buralıyım
SİRİUS UFO Araştırma Merkezi Başkanı Akdoğan, Hamit Eteevrans’a konuştu.
Türkiye’de UFO denilince akla gelen ilk isim her ne kadar Mustafa Topaloğlu olsa da aslında bunun arkasında ciddi araştırmalara imza atmış çok önemli bir şahsiyet var.
Deprem, tsunami, ay ve güneş tutulmaları, galaksiler ve gezegenler ondan sorulur.
Kimden mi bahsediyoruz. Tabi ki, Haktan Akdoğan’dan… Çoğumuz kendisini televizyonda UFO yorumlarıyla görmüşüzdür. Bu konuda büyük bir arşivi ve araştırması vardır.
UFO Müzesi İstanbul Beyoğlu’nda açıldığında kendisiyle tanışmış, müzeyi gezmiştim.
Yine aynı konu hakkında yıllar sonra buluşup, konuşmak doğrusu beni sizler kadar heyecanlandırdı.
UFO’LARLA YOLCULUĞA HAZIRIM
UFO’ların Türkiye’deki profesörü olarak tabir edebileceğimiz Haktan Akdoğan ile sizler için buluştuk ve sohbet ettik. ‘Çocukluğumdan bu yana UFO’larla ilgiliyim artık onlarla uzun bir yolculuğa hazırım” diyen Akdoğan, evrende yalnız olamayacağımızı belirterek, dünya genelinde ciddi bir değişim ve dönüşümün yaşandığını vurguladı.
SİRİUS UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan, “UFO gerçeği, müzesi, bilgi ve deneyimleri, dünya genelindeki büyük değişimi, Türkiye’deki UFO’cu ünlüleri ve merak edilen tüm sorulara cevap verdi:
-Öncelikle Sirius’un doğuşundan bugüne gelişini anlatarak başlayalım bu güzel sohbetimize…
Bunun daha evveliyatına gidelim istersen. Konuya ilgim 8-10 yaşlarımda çocukluğumdan beri vardı. TRT’de siyah beyaz dönemlerdi, okuldan geldiğimde heyecanla izlerdim. Gezegenlerin incelenmesi ve yeni yaşam formlarının ortaya çıkması çok ilgimi çekiyordu. Belli bir zaman sonra bu fanatikliğe döndü. Bir baktık ki uzay yolu fanatiği olmuşuz. Daha sonra bilim kurgu romanlarıyla devam etti merak… 20 yaşında üniversite eğitimim için Amerika’ya gittim. 1985 yılıydı, şimdi 46 yaşındayım.
-Gerçekten 46 yaşında mısınız? Hiç bu yaşı göstermiyorsunuz.
Evet… 1965 doğumluyum…
-Bunda UFO’ların bir etkisi var mı?
Sanırım etkisi olacak. (Gülüyor…) Sağlıklı yaşamaya dikkat ediyoruz.
Daha sonra ABD’de bu konu çok geniş araştırıldığı için çok fazla araştırma merkezi ve belgeseller var. Aynı zamanda kongreler yapılıyor. Bunları sıkı takip etmeye başladım. Bu konuda dünyanın önemli isimleriyle arkadaşlıklar kurmaya başladım. ABD’de 11 yıl kaldım. Sonra 1996 yılında dönüş yaptım. Dönmenin de sebebi de burada bu çalışmaları başlatmaktı… Her yıl Türkiye’ye gelip gidiyordum ama bu konuda yapılmış herhangi bir çalışma göremiyordum.
HALKIN İLGİSİ ARTTI
1996’da Star Tv’de ‘UFO Gerçeği’ adlı bir programla başladık. Farklı televizyon kanallarında toplam 55 bölüm devam ettik. Bu program halkta baya merak başlattı. Akabinde 1997 ‘de Sirius UFO Müzesi’ni kurduk. Ve 1999’da da ilk uluslararası kongremizi yaptık. İlk kongremiz olmasına rağmen dünyanın en büyük UFO kongresi olarak literatüre geçti. İki günde 5 bin 400 kişi katıldı.
Bunun ardından 4 büyük kongre daha düzenledik. Türkiye ve dünya ülkelerinde birçok konferanslar düzenledik. 15-16 yıl içinde çok sayıda ulusal ve uluslararası televizyon programlarına konuk olduk. Ve gözlemliyoruz ki, halkın bu konuya olan ilgisi bu süre içinde çok değişti.
SPORSOR BULAMADIK MÜZEYİ KAPATTIK
-Türkiye’de UFO Müzesi’nin kurulması ve sonrasındaki kapanma sürecinden bahsedebilir miyiz?
Müzeyi maddi olanaksızlıklardan dolayı kapatmak durumunda kaldık. Kurulduğundan 4,5 yıl sonra kapandı. 140 binin üstünde ziyaretçisi oldu. Aslında Denizli’ye taşıdık. Çünkü ana sponsorumuzun yeri Denizli’deydi. Oraya giderek, müzeyi taşıdık. Orada da müze aşağı yukarı 4-5 yıl açık kaldı. Sonra bize sponsor olan holdingin destekçisi vefat edince yine müzeyi kapatmak durumunda kaldım.
Kurumumuza maddi ve manevi büyük destekleri olan bir kişiydi. Sponsor da bulamadık. Bir çok alanda sponsorlar rahatlıkla bulunuyor ama bu konuda maalesef sponsor bulunamadı. Bu da bizim bir eksiğimizdir. Bilim ve sanat insanoğlunun gelişimi için çok büyük bir alan. Bunun desteklenmesi gerekir.
-Devletten destek alma girişiminde bulunmadınız mı?
Girişimde bulunmadık ama tüm dünyada olduğu gibi devlet de bu konuda açık bir politika izlenmiyor. Devletin destek vereceğini sanmıyorum.
-Dünya geneline baktığımızda UFO müzelerine devletlerin desteği yok mu?
Hayır yok. Hepsi kişisel ve sponsor destekleriyle ön plana çıkıyor ve ayakta kalıyorlar.
DÜNYADA BEŞİNCİYDİK
-UFO müzesi olarak dünyada kaçıncı sıradaydık ?
Biz dördüncüydük. Bu bölgede ise tektik. Doğu Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu’da yok zaten…
Video için tıklayınız.
UFO MÜZESİ TÜRKİYE’Yİ GEZİYOR
-Müzenin ardından ‘Gezici UFO Müzesi’ oluşturdunuz…
Bir tırı UFO müzesi haline dönüştürdük. Çok güzel bir tır oldu. Bu projeye inandığımız için girdik. Halkın da bu konuda bilgilenmesi gerekiyor. Nisan’ın ilk haftası müzeye ziyaretler başladı. Bu tır bir yıl boyunca tüm Türkiye’yi dolaşacak. İçinde eski çağdan günümüze konuyla ilgili çok geniş bir arşiv, dijital baskılar, maketler, fotoğraf ve videolar bulunuyor.
Güzel bir sosyal sorumluluk projesi oldu. Sanırım gezici bu tır, müze açığımızı kapatacaktır.
-O zaman ilk defa bu denli bir müze, uzun soluklu olarak halkla buluşacak diyebiliriz…
Tabi tabi… Biz bu müzeyi insanların ayağına götürüyoruz. Bence bu en az iki yıl sürer.
-Yurt dışına çıkacak mı bu müze ?
Tır Türkiye’de gezerken, biz yurt dışı için farklı projeleri hayata geçireceğiz. Sergiyi dünyada genel bir hale getireceğiz. Yurt dışından bir heyet gelmişti, tırı gördüler. Hatta ‘ilk bize gelin’ şeklinde teklifte bulundular. Ama öncelik Türkiye için… Projenin hem Avrupa, hem de Amerika versiyonunu yapacağız.
BÖYLE BİR TEKNOLOJİ DÜNYADA YOK
- Sürekli UFO haberleri yapıyoruz. Zaman zaman da ilginç detaylar ortaya çıkıyor. İnsanlar genellikle okumayı sevmediğinden mi olsa tam anlayamıyoruz. UFO gerçeği sanırım yeterince anlaşılmadı. Hiç UFO ile ilgili bilgisi olmayan bir insana UFO’yu nasıl anlatırsınız ?
UFO İngilizce bir kelimeden türemiştir. Unidentified Flying Object. Yani tanımlanamayan uçan cisimler… Buna tanımlanamayan uçan cisim isminin konulmasının sebebi, havada bilinen bir teknolojiyle bağdaşmayan ve inanılmaz manevralar yapması… Çünkü birkaç saniyede 10 bin fitten bir anda 20 bin fite çıkıyor. Böyle bir teknoloji henüz dünyada yok. Bu cisimler 60 yıl önce de, 3 yıl önce de, 2011’de de görüldü…
‘UFO’ diye tabir ettiğimiz cisimler aslında bizim tanımlayıp, dünya dışı kaynaklı olduklarını tanımladığımız cisimler… Fakat halktan yapılan ihbarların yüzde 90’ı tanımlanır hale gelen nesneler oluyor. Bize gelen ihbarların yüzde 90’ı bazen Venüs, bazen uydu, ateş topu gibi veya meteor olabiliyor. Geçen sene Türkiye’den bize 6 aylık dönemde 1452 ihbar gelmiş.
TÜRKİYE İLK 5’TE
-Dünyayı taban alırsak çok daha fazla ihbar alan ülke var mı ?
Var tabi ki… Amerika ve Güney Amerika bizim neredeyse iki-üç katımız. İngiltere ve İtalya da çok yoğundur. Türkiye UFO gözlemleri konusunda ilk 5’tedir. Bu ülkelerde yoğun olması tamamen insanların eğitimiyle alakalı aslında… Sirius bu konuda ciddi araştırmalar yapıp, halkla paylaşıyor.
Kongreler, paneller, televizyon programları ve müzeler bu konuda insanların bilgi seviyesini arttırdı. İnsanlar bir gözlem yaptıkları zaman direkt bize bu bilgiyi gönderiyor. Dünya genelinde ihbar sayılarına baktığımızda her yıl yüzde 20 oranında bir artış görülüyor. Özellikle 1999 yılı itibariyle çoğaldığını görüyoruz. Şu an artış yüzde 20 ila 35 arasında seyrediyor.
DÜNYANIN MANYETİK ALANI DEĞİŞİYOR
-Bu artışın sebebi nedir ?
Halkın bu konuda meraklı olması ve yakaladığı görüntüyü hemen bilgisayar ortamına atıp bilgiyi internette paylaşıyor olmasıdır. Buna eş zamanlı olarak, dünya geneline baktığımızda ciddi bir değişim ve dönüşümün olduğunu görüyoruz. Büyük bir ekolojik değişim var. Dünyanın manyetik alanı değişiyor.
4 bin yıllık buzullar eriyor. Ekonomik bir değişim var. Politik konuda ciddi savrulmalar var Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki dikta rejimlerinin peş peşe çökmesiyle bir hızlanma süreci var. Güneş’teki manyetik fırtınaların artması, Neptün, Uranus ve Dünya’nın manyetik alanının değişmesi, eksenin kayması, müthiş bir sürecin içinde Güneş sistemi. Buna paralel olarak da UFO gözlemlerinin artması ve resmi kaynakların açıklamaları tesadüfü değil.
UFO’LAR CUMHURBAŞKANI’NI KAÇIRMIŞTI
Mesela 15 gün önce İngiltere 1700 adet UFO dosyası açtı. Bunların tamamı resmi gözlemler. Kanada Savunma Bakanı Paul Hellyer, 1,5 ay önce Arizona’daki UFO kongresinde de açıklamalar yaptı. Görevi sırasında bir çok UFO dosyasının önüne geldiğini söyledi. Kalmukya Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kirsan IIyumzhinov, UFO’lar tarafından alıkonulduğunu, UFO aracına bindiğini söylemişti. Her sosyal kesimden değişik meslek gruplarından bu astronot, devlet başkanı, pilot ve senatör de olabiliyor.
Geçen bir televizyonun canlı yayınındaydım. Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş yayına telefonla katıldı. Dört uçak, her uçakta 2 personel, uçuş eğitimi sırasında bir UFO ile 18 dakika uçtuklarını itiraf etti. 25’e yakın üst rütbeli ve THY pilotları bize gördüklerini açıkladı. Artık her kesimden insanların bilgi ve deneyimlerini paylaştıkları bir süreçteyiz. Birçok ülke gizledikleri dosyaları halka anlatmaya başladı.
-‘UFO’ kelimesini duyan insanlar hemen farklı tepkiler verebiliyor. Kimi gülüyor, kimi espri yapıyor. Mesela sizinle röportaj yapmak için yola çıktığımda adresinizi sormuştum. Konu döndü dolaştı yine Mustafa Topaloğlu’na döndü…
(Gülüyor…) Bu olaya halen mizahi açıdan bakanlar var. Biz de bu süreçte bunu hoş karşılıyoruz. Hatta bu olayın mizahi yolla işlenmesine de karşı çıkmıyoruz. Başta Cem Yılmaz Gora’yı yaptığında beni galaya davet etmişti. Bana, “Abi kusura bakma biraz mizahi oldu ama” dedi. Ben de “Hiç önemli değil” demiştim. Çünkü mizahi yönden de insanların bilinçaltına bir tohum ekiyorsunuz.
Bu aslında olayı biraz yumuşatıyor. Biz süreci böyle tepkiler alacağımızı biliyorduk. Bazı çevrelerin konuyu ciddiye almaması ve ön yargıyla yaklaşması ne yazık ki bilgisizlikten kaynaklanıyor. Ama bunu halkın geneline yayılmaması lazım…
EVRENDE YALNIZ OLAMAYIZ
-İnsanlar bir kanıt arıyor. ‘UFO gerçekten var mı’ şeklinde…
Bu konuda o kadar kanıt var ki aslında, işte bizim de yıllardır yapmaya çalıştığımız şey bu… Gerek müze, gerek web sitesi, gerekse de kongrelerle bunu anlatmaya çalışıyoruz. Kişisel olarak da bu gün 2 tuşa basarak her şeyi öğrenebiliyorsunuz. İnsanlar biraz araştırma yapsalar, olayın gerçekten fakında olacaklar. Evrenin sonsuzluğu içinde bizim bu kâinatta yalnız olmamız düşünülemez. Bu imkânsız… Gerek teologlar, gerek ilahiyatçılar, gerekse bilim adamları evrende yalnız olamayacağımızı açıkça belirtmekteler.
BU KADAR GEZEGEN SÜS YARATILMADI
-Kuran’ı Kerim’de Zariyat Suresi’nde, “Ben, insanları ve cinleri bana kulluk etmeleri için yarattım” ayetini görüyoruz. Ama bu ayette UFO’lardan bahsedilmiyor. O zaman şöyle bir soru aklımıza geliyor. UFO’lar Cin mi ?
Cin dediğimiz varlıklar var tabi ki… Fakat onlar bizim boyutumuzda materyalize olamazlar… Onlara madde gibi dokunamazsınız. UFO’lar da ise bu çok farklı… Düşen UFO araçları var. Bunlara dokunuldu ve çeşitli otopsiler bile yapıldı. Bunlar cin değil, bunlar farklı gezegenlerde yaradan tarafından tohumlandırılmış diğer türler…
Şura Suresi’nden size bir ayet okuyayım: “Gökleri yeryüzünü ve bunlar içinde üretip yaydığı zeki canlıları yaratması da onun varlığının ve yüceliğinin delillerindedir.” Yaratıcının gücünü sadece evrende bir zerrenin zerresi dahi olmayan dünya diye adlandırdığımız bu atom parçasının içinde canlı yaratmakla sınırlanması rabbimizin gücünü sınırlamaktır. Bizim göremediğimiz sayısız galaksi var. Bunların içinde de sayısız gezegen var. Bu kadar gezegen süs olsun diye mi yaratıldı.
KUR’ANA GÖRE GEZEGENLERDE HAYAT VAR
Bizim gördüklerimiz katrilyonda biri bile değil. Hepsinin bir anlamı ve manası da var. Biz varsak başka türler de var. Biz nasıl Ay’a gittik, Mars’a gitmeye çalışıyoruz, onlar da diğer yaşam formlarını incelemek ve araştırmak için dünyaya geliyorlar, başka sistemlere de gidiyorlar. Bu normal bir şey… Birçok ilahiyatçı açıklama yaptı. “ Kur’an-a göre gezegenlerde hayat var” diye… Cinler de, melekler de vardır ama bizler gibi biyolojik yapıya sahip değildir. Evrende birçok varoluş katmanı vardır. Bu hiçbir dine, öğretiye ve bilime ters değildir.
TARKAN UFO’LARIN SIKI TAKİPÇİSİ
-Konumuzu biraz daha magazinleştirecek olursak, UFO görmüş veya bu konularla ilgilenen ünlüler var mı? Varsa merak ediyoruz…
Türkan Şoray, Harun Kolçak, Ayşegül Aldinç, Ediz Hun, Işın Karaca, Reyhan Karaca, Ali Koç, Tuluyhan Uğurlu ve şu an isimlerini tam olarak hatırlayamadığım çok sayıda UFO gözlemi yapan ünlülerimiz var. Konuyla ilgili olanlar da var. Mesela, Tarkan çok iyi takipçidir. Bu konuda birkaç demeç de vermiştir. Yaşar ve MFÖ’ünün de ilgisi var.
-UFO’larla bu kadar ilgilisiniz. Peki, sizi hiç ziyaret ettiler mi?
(Gülüyor…) Benim 5 ayrı gözlemim var ve hatta birisini fotoğrafladım. Bu gözlemlerimden 3’ünü Türkiye’de, 2’sini de ABD’de yaptım.
-UFO’larla karşılaşırsanız neler söyleyip, paylaşmak istersiniz ?
Bunu çok isterim. Bunun için artık hazırım… Evrende yolculuk yapmak istiyorum. Başka sistemlerde araştırmalar yapmak isterim. Çocukluğumdan bu yana konuyla ilgilendiğim için korkacağımı sanmıyorum. Onlarla birlikte yolculuk yapmak isterim.
Türkiye’de UFO denilince akla gelen ilk isim her ne kadar Mustafa Topaloğlu olsa da aslında bunun arkasında ciddi araştırmalara imza atmış çok önemli bir şahsiyet var.
Deprem, tsunami, ay ve güneş tutulmaları, galaksiler ve gezegenler ondan sorulur.
Kimden mi bahsediyoruz. Tabi ki, Haktan Akdoğan’dan… Çoğumuz kendisini televizyonda UFO yorumlarıyla görmüşüzdür. Bu konuda büyük bir arşivi ve araştırması vardır.
UFO Müzesi İstanbul Beyoğlu’nda açıldığında kendisiyle tanışmış, müzeyi gezmiştim.
Yine aynı konu hakkında yıllar sonra buluşup, konuşmak doğrusu beni sizler kadar heyecanlandırdı.
UFO’LARLA YOLCULUĞA HAZIRIM
UFO’ların Türkiye’deki profesörü olarak tabir edebileceğimiz Haktan Akdoğan ile sizler için buluştuk ve sohbet ettik. ‘Çocukluğumdan bu yana UFO’larla ilgiliyim artık onlarla uzun bir yolculuğa hazırım” diyen Akdoğan, evrende yalnız olamayacağımızı belirterek, dünya genelinde ciddi bir değişim ve dönüşümün yaşandığını vurguladı.
SİRİUS UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan, “UFO gerçeği, müzesi, bilgi ve deneyimleri, dünya genelindeki büyük değişimi, Türkiye’deki UFO’cu ünlüleri ve merak edilen tüm sorulara cevap verdi:
-Öncelikle Sirius’un doğuşundan bugüne gelişini anlatarak başlayalım bu güzel sohbetimize…
Bunun daha evveliyatına gidelim istersen. Konuya ilgim 8-10 yaşlarımda çocukluğumdan beri vardı. TRT’de siyah beyaz dönemlerdi, okuldan geldiğimde heyecanla izlerdim. Gezegenlerin incelenmesi ve yeni yaşam formlarının ortaya çıkması çok ilgimi çekiyordu. Belli bir zaman sonra bu fanatikliğe döndü. Bir baktık ki uzay yolu fanatiği olmuşuz. Daha sonra bilim kurgu romanlarıyla devam etti merak… 20 yaşında üniversite eğitimim için Amerika’ya gittim. 1985 yılıydı, şimdi 46 yaşındayım.
-Gerçekten 46 yaşında mısınız? Hiç bu yaşı göstermiyorsunuz.
Evet… 1965 doğumluyum…
-Bunda UFO’ların bir etkisi var mı?
Sanırım etkisi olacak. (Gülüyor…) Sağlıklı yaşamaya dikkat ediyoruz.
Daha sonra ABD’de bu konu çok geniş araştırıldığı için çok fazla araştırma merkezi ve belgeseller var. Aynı zamanda kongreler yapılıyor. Bunları sıkı takip etmeye başladım. Bu konuda dünyanın önemli isimleriyle arkadaşlıklar kurmaya başladım. ABD’de 11 yıl kaldım. Sonra 1996 yılında dönüş yaptım. Dönmenin de sebebi de burada bu çalışmaları başlatmaktı… Her yıl Türkiye’ye gelip gidiyordum ama bu konuda yapılmış herhangi bir çalışma göremiyordum.
HALKIN İLGİSİ ARTTI
1996’da Star Tv’de ‘UFO Gerçeği’ adlı bir programla başladık. Farklı televizyon kanallarında toplam 55 bölüm devam ettik. Bu program halkta baya merak başlattı. Akabinde 1997 ‘de Sirius UFO Müzesi’ni kurduk. Ve 1999’da da ilk uluslararası kongremizi yaptık. İlk kongremiz olmasına rağmen dünyanın en büyük UFO kongresi olarak literatüre geçti. İki günde 5 bin 400 kişi katıldı.
Bunun ardından 4 büyük kongre daha düzenledik. Türkiye ve dünya ülkelerinde birçok konferanslar düzenledik. 15-16 yıl içinde çok sayıda ulusal ve uluslararası televizyon programlarına konuk olduk. Ve gözlemliyoruz ki, halkın bu konuya olan ilgisi bu süre içinde çok değişti.
SPORSOR BULAMADIK MÜZEYİ KAPATTIK
-Türkiye’de UFO Müzesi’nin kurulması ve sonrasındaki kapanma sürecinden bahsedebilir miyiz?
Müzeyi maddi olanaksızlıklardan dolayı kapatmak durumunda kaldık. Kurulduğundan 4,5 yıl sonra kapandı. 140 binin üstünde ziyaretçisi oldu. Aslında Denizli’ye taşıdık. Çünkü ana sponsorumuzun yeri Denizli’deydi. Oraya giderek, müzeyi taşıdık. Orada da müze aşağı yukarı 4-5 yıl açık kaldı. Sonra bize sponsor olan holdingin destekçisi vefat edince yine müzeyi kapatmak durumunda kaldım.
Kurumumuza maddi ve manevi büyük destekleri olan bir kişiydi. Sponsor da bulamadık. Bir çok alanda sponsorlar rahatlıkla bulunuyor ama bu konuda maalesef sponsor bulunamadı. Bu da bizim bir eksiğimizdir. Bilim ve sanat insanoğlunun gelişimi için çok büyük bir alan. Bunun desteklenmesi gerekir.
-Devletten destek alma girişiminde bulunmadınız mı?
Girişimde bulunmadık ama tüm dünyada olduğu gibi devlet de bu konuda açık bir politika izlenmiyor. Devletin destek vereceğini sanmıyorum.
-Dünya geneline baktığımızda UFO müzelerine devletlerin desteği yok mu?
Hayır yok. Hepsi kişisel ve sponsor destekleriyle ön plana çıkıyor ve ayakta kalıyorlar.
DÜNYADA BEŞİNCİYDİK
-UFO müzesi olarak dünyada kaçıncı sıradaydık ?
Biz dördüncüydük. Bu bölgede ise tektik. Doğu Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu’da yok zaten…
Video için tıklayınız.
UFO MÜZESİ TÜRKİYE’Yİ GEZİYOR
-Müzenin ardından ‘Gezici UFO Müzesi’ oluşturdunuz…
Bir tırı UFO müzesi haline dönüştürdük. Çok güzel bir tır oldu. Bu projeye inandığımız için girdik. Halkın da bu konuda bilgilenmesi gerekiyor. Nisan’ın ilk haftası müzeye ziyaretler başladı. Bu tır bir yıl boyunca tüm Türkiye’yi dolaşacak. İçinde eski çağdan günümüze konuyla ilgili çok geniş bir arşiv, dijital baskılar, maketler, fotoğraf ve videolar bulunuyor.
Güzel bir sosyal sorumluluk projesi oldu. Sanırım gezici bu tır, müze açığımızı kapatacaktır.
-O zaman ilk defa bu denli bir müze, uzun soluklu olarak halkla buluşacak diyebiliriz…
Tabi tabi… Biz bu müzeyi insanların ayağına götürüyoruz. Bence bu en az iki yıl sürer.
-Yurt dışına çıkacak mı bu müze ?
Tır Türkiye’de gezerken, biz yurt dışı için farklı projeleri hayata geçireceğiz. Sergiyi dünyada genel bir hale getireceğiz. Yurt dışından bir heyet gelmişti, tırı gördüler. Hatta ‘ilk bize gelin’ şeklinde teklifte bulundular. Ama öncelik Türkiye için… Projenin hem Avrupa, hem de Amerika versiyonunu yapacağız.
BÖYLE BİR TEKNOLOJİ DÜNYADA YOK
- Sürekli UFO haberleri yapıyoruz. Zaman zaman da ilginç detaylar ortaya çıkıyor. İnsanlar genellikle okumayı sevmediğinden mi olsa tam anlayamıyoruz. UFO gerçeği sanırım yeterince anlaşılmadı. Hiç UFO ile ilgili bilgisi olmayan bir insana UFO’yu nasıl anlatırsınız ?
UFO İngilizce bir kelimeden türemiştir. Unidentified Flying Object. Yani tanımlanamayan uçan cisimler… Buna tanımlanamayan uçan cisim isminin konulmasının sebebi, havada bilinen bir teknolojiyle bağdaşmayan ve inanılmaz manevralar yapması… Çünkü birkaç saniyede 10 bin fitten bir anda 20 bin fite çıkıyor. Böyle bir teknoloji henüz dünyada yok. Bu cisimler 60 yıl önce de, 3 yıl önce de, 2011’de de görüldü…
‘UFO’ diye tabir ettiğimiz cisimler aslında bizim tanımlayıp, dünya dışı kaynaklı olduklarını tanımladığımız cisimler… Fakat halktan yapılan ihbarların yüzde 90’ı tanımlanır hale gelen nesneler oluyor. Bize gelen ihbarların yüzde 90’ı bazen Venüs, bazen uydu, ateş topu gibi veya meteor olabiliyor. Geçen sene Türkiye’den bize 6 aylık dönemde 1452 ihbar gelmiş.
TÜRKİYE İLK 5’TE
-Dünyayı taban alırsak çok daha fazla ihbar alan ülke var mı ?
Var tabi ki… Amerika ve Güney Amerika bizim neredeyse iki-üç katımız. İngiltere ve İtalya da çok yoğundur. Türkiye UFO gözlemleri konusunda ilk 5’tedir. Bu ülkelerde yoğun olması tamamen insanların eğitimiyle alakalı aslında… Sirius bu konuda ciddi araştırmalar yapıp, halkla paylaşıyor.
Kongreler, paneller, televizyon programları ve müzeler bu konuda insanların bilgi seviyesini arttırdı. İnsanlar bir gözlem yaptıkları zaman direkt bize bu bilgiyi gönderiyor. Dünya genelinde ihbar sayılarına baktığımızda her yıl yüzde 20 oranında bir artış görülüyor. Özellikle 1999 yılı itibariyle çoğaldığını görüyoruz. Şu an artış yüzde 20 ila 35 arasında seyrediyor.
DÜNYANIN MANYETİK ALANI DEĞİŞİYOR
-Bu artışın sebebi nedir ?
Halkın bu konuda meraklı olması ve yakaladığı görüntüyü hemen bilgisayar ortamına atıp bilgiyi internette paylaşıyor olmasıdır. Buna eş zamanlı olarak, dünya geneline baktığımızda ciddi bir değişim ve dönüşümün olduğunu görüyoruz. Büyük bir ekolojik değişim var. Dünyanın manyetik alanı değişiyor.
4 bin yıllık buzullar eriyor. Ekonomik bir değişim var. Politik konuda ciddi savrulmalar var Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki dikta rejimlerinin peş peşe çökmesiyle bir hızlanma süreci var. Güneş’teki manyetik fırtınaların artması, Neptün, Uranus ve Dünya’nın manyetik alanının değişmesi, eksenin kayması, müthiş bir sürecin içinde Güneş sistemi. Buna paralel olarak da UFO gözlemlerinin artması ve resmi kaynakların açıklamaları tesadüfü değil.
UFO’LAR CUMHURBAŞKANI’NI KAÇIRMIŞTI
Mesela 15 gün önce İngiltere 1700 adet UFO dosyası açtı. Bunların tamamı resmi gözlemler. Kanada Savunma Bakanı Paul Hellyer, 1,5 ay önce Arizona’daki UFO kongresinde de açıklamalar yaptı. Görevi sırasında bir çok UFO dosyasının önüne geldiğini söyledi. Kalmukya Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kirsan IIyumzhinov, UFO’lar tarafından alıkonulduğunu, UFO aracına bindiğini söylemişti. Her sosyal kesimden değişik meslek gruplarından bu astronot, devlet başkanı, pilot ve senatör de olabiliyor.
Geçen bir televizyonun canlı yayınındaydım. Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş yayına telefonla katıldı. Dört uçak, her uçakta 2 personel, uçuş eğitimi sırasında bir UFO ile 18 dakika uçtuklarını itiraf etti. 25’e yakın üst rütbeli ve THY pilotları bize gördüklerini açıkladı. Artık her kesimden insanların bilgi ve deneyimlerini paylaştıkları bir süreçteyiz. Birçok ülke gizledikleri dosyaları halka anlatmaya başladı.
-‘UFO’ kelimesini duyan insanlar hemen farklı tepkiler verebiliyor. Kimi gülüyor, kimi espri yapıyor. Mesela sizinle röportaj yapmak için yola çıktığımda adresinizi sormuştum. Konu döndü dolaştı yine Mustafa Topaloğlu’na döndü…
(Gülüyor…) Bu olaya halen mizahi açıdan bakanlar var. Biz de bu süreçte bunu hoş karşılıyoruz. Hatta bu olayın mizahi yolla işlenmesine de karşı çıkmıyoruz. Başta Cem Yılmaz Gora’yı yaptığında beni galaya davet etmişti. Bana, “Abi kusura bakma biraz mizahi oldu ama” dedi. Ben de “Hiç önemli değil” demiştim. Çünkü mizahi yönden de insanların bilinçaltına bir tohum ekiyorsunuz.
Bu aslında olayı biraz yumuşatıyor. Biz süreci böyle tepkiler alacağımızı biliyorduk. Bazı çevrelerin konuyu ciddiye almaması ve ön yargıyla yaklaşması ne yazık ki bilgisizlikten kaynaklanıyor. Ama bunu halkın geneline yayılmaması lazım…
EVRENDE YALNIZ OLAMAYIZ
-İnsanlar bir kanıt arıyor. ‘UFO gerçekten var mı’ şeklinde…
Bu konuda o kadar kanıt var ki aslında, işte bizim de yıllardır yapmaya çalıştığımız şey bu… Gerek müze, gerek web sitesi, gerekse de kongrelerle bunu anlatmaya çalışıyoruz. Kişisel olarak da bu gün 2 tuşa basarak her şeyi öğrenebiliyorsunuz. İnsanlar biraz araştırma yapsalar, olayın gerçekten fakında olacaklar. Evrenin sonsuzluğu içinde bizim bu kâinatta yalnız olmamız düşünülemez. Bu imkânsız… Gerek teologlar, gerek ilahiyatçılar, gerekse bilim adamları evrende yalnız olamayacağımızı açıkça belirtmekteler.
BU KADAR GEZEGEN SÜS YARATILMADI
-Kuran’ı Kerim’de Zariyat Suresi’nde, “Ben, insanları ve cinleri bana kulluk etmeleri için yarattım” ayetini görüyoruz. Ama bu ayette UFO’lardan bahsedilmiyor. O zaman şöyle bir soru aklımıza geliyor. UFO’lar Cin mi ?
Cin dediğimiz varlıklar var tabi ki… Fakat onlar bizim boyutumuzda materyalize olamazlar… Onlara madde gibi dokunamazsınız. UFO’lar da ise bu çok farklı… Düşen UFO araçları var. Bunlara dokunuldu ve çeşitli otopsiler bile yapıldı. Bunlar cin değil, bunlar farklı gezegenlerde yaradan tarafından tohumlandırılmış diğer türler…
Şura Suresi’nden size bir ayet okuyayım: “Gökleri yeryüzünü ve bunlar içinde üretip yaydığı zeki canlıları yaratması da onun varlığının ve yüceliğinin delillerindedir.” Yaratıcının gücünü sadece evrende bir zerrenin zerresi dahi olmayan dünya diye adlandırdığımız bu atom parçasının içinde canlı yaratmakla sınırlanması rabbimizin gücünü sınırlamaktır. Bizim göremediğimiz sayısız galaksi var. Bunların içinde de sayısız gezegen var. Bu kadar gezegen süs olsun diye mi yaratıldı.
KUR’ANA GÖRE GEZEGENLERDE HAYAT VAR
Bizim gördüklerimiz katrilyonda biri bile değil. Hepsinin bir anlamı ve manası da var. Biz varsak başka türler de var. Biz nasıl Ay’a gittik, Mars’a gitmeye çalışıyoruz, onlar da diğer yaşam formlarını incelemek ve araştırmak için dünyaya geliyorlar, başka sistemlere de gidiyorlar. Bu normal bir şey… Birçok ilahiyatçı açıklama yaptı. “ Kur’an-a göre gezegenlerde hayat var” diye… Cinler de, melekler de vardır ama bizler gibi biyolojik yapıya sahip değildir. Evrende birçok varoluş katmanı vardır. Bu hiçbir dine, öğretiye ve bilime ters değildir.
TARKAN UFO’LARIN SIKI TAKİPÇİSİ
-Konumuzu biraz daha magazinleştirecek olursak, UFO görmüş veya bu konularla ilgilenen ünlüler var mı? Varsa merak ediyoruz…
Türkan Şoray, Harun Kolçak, Ayşegül Aldinç, Ediz Hun, Işın Karaca, Reyhan Karaca, Ali Koç, Tuluyhan Uğurlu ve şu an isimlerini tam olarak hatırlayamadığım çok sayıda UFO gözlemi yapan ünlülerimiz var. Konuyla ilgili olanlar da var. Mesela, Tarkan çok iyi takipçidir. Bu konuda birkaç demeç de vermiştir. Yaşar ve MFÖ’ünün de ilgisi var.
-UFO’larla bu kadar ilgilisiniz. Peki, sizi hiç ziyaret ettiler mi?
(Gülüyor…) Benim 5 ayrı gözlemim var ve hatta birisini fotoğrafladım. Bu gözlemlerimden 3’ünü Türkiye’de, 2’sini de ABD’de yaptım.
-UFO’larla karşılaşırsanız neler söyleyip, paylaşmak istersiniz ?
Bunu çok isterim. Bunun için artık hazırım… Evrende yolculuk yapmak istiyorum. Başka sistemlerde araştırmalar yapmak isterim. Çocukluğumdan bu yana konuyla ilgilendiğim için korkacağımı sanmıyorum. Onlarla birlikte yolculuk yapmak isterim.