Kayıt
17 Şubat 2007
Mesajlar
1.462
Beğeniler
0
Şehir
St.Tropez
bence böyle garip Türkçe kullananlara yaptırım uygulamalıyız.
forum olarak tepkimizi ortaya koymalıyız .
 

bannedddd

Buralıyım
Kayıt
11 Ekim 2007
Mesajlar
4.434
Beğeniler
0
Her şey çok güzel de; lütfen ltfn olarak, teşekkürler de tşkkr olarak yazılmaz Türkçe'mize sahip çıkmak istiyorsak.. :roll:
 

bannedddd

Buralıyım
Kayıt
11 Ekim 2007
Mesajlar
4.434
Beğeniler
0
Majestic demiş ki:
Chauncey demiş ki:
Her şey çok güzel de; lütfen ltfn olarak, teşekkürler de tşkkr olarak yazılmaz Türkçe'mize sahip çıkmak istiyorsak.. :roll:
Orada anlatmak istediği kısaltma yapılacaksa bu tşkkrler olmalı diyor thx olmamalı diyor.
Anladık zaten de he kısaltmışsın kelimeyi yanlış kullanmışsın ya da thx yazmışsın ne farkedecek..
 

bannedddd

Buralıyım
Kayıt
11 Ekim 2007
Mesajlar
4.434
Beğeniler
0
Majestic demiş ki:
Yahu illaki tartışmak mı istiyorsun arkadaşım bak thx Türkçe bir kelime değil Türkçeye göre anlamsız bir kelime.O insan diyorki madem kısaltma yapacaksın bunu tşkkrler şeklinde yap diyor konumuz Türkçemize sahip çıkalım başlığı görüyorsan.Konu gayet açık ve nettir. :!:
Merak etme sen Türkçe'ye çok iyi sahip çıkıyorum zaten. Hiç tartışma nedir bilmiyorsun ne diye parlıyorsun? Ayrıca ki ekinin yazılışına çalış.
 
Kayıt
28 Ağustos 2008
Mesajlar
102
Beğeniler
0
Şehir
メメメ
Gereksiz yere tartışma çıkartıyorsunuz :roll:
Ki ayrı yazılmış bitişik yazılmış o kadar da önemli değil. asıl bunlara dur demek lazım

- Resim Silinmiş.

Not: Bu arkadaş da bizim guildden bir emo özentisi :think:
daha neler yazmıştı da gerek duymadım resmini çekmeye
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Kayıt
20 Mayıs 2008
Mesajlar
1.384
Beğeniler
0
Yıl: 1965
"Karşıma aniden çıkınca ziyadesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir eda
takınacağıma
hükûm veremedim, adeta vecde geldim. Buna mukabil az bir müddet
sonra
kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalade rahatlatan bir
tebessüm
vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı
şerifleriniz hayrolsun' dedim.."


Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar
veremedim,
heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi
oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen
verdim,
kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."


Yıl: 1985
"Karşıma aniden çıkınca fevkalade şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma
hükûm
veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lakin kısa bir
süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir
tebessüm
vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı
akşamlar' dedim.."


Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fena halde kal geldi
yani.. Ama
bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır
dedim..
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm'
dedim.."


Yıl: 2006
"Abi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yani.. Oğlum bu iş
bizi kasar
dedim, fena göçeriz dedim, enjoy durumları yani.. Ama concon muyum
ki ben,
baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita
senin.. 'Hav ar yu
yavrum?'"


Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont
nov abi
yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so aşık len bu manita.. 'Hay
beybi..'"


Hala Vakit Var!.
Türkçemiz'e Sahip Çıkalım.
 

Journalist

Aileden
Kayıt
24 Aralık 2007
Mesajlar
13.138
Beğeniler
1
Şehir
Yaramaz avratların koynundayım.
Trebor demiş ki:
Yıl: 1965
"Karşıma aniden çıkınca ziyadesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir eda
takınacağıma
hükûm veremedim, adeta vecde geldim. Buna mukabil az bir müddet
sonra
kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalade rahatlatan bir
tebessüm
vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı
şerifleriniz hayrolsun' dedim.."


Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar
veremedim,
heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi
oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen
verdim,
kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."


Yıl: 1985
"Karşıma aniden çıkınca fevkalade şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma
hükûm
veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lakin kısa bir
süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir
tebessüm
vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı
akşamlar' dedim.."


Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fena halde kal geldi
yani.. Ama
bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır
dedim..
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm'
dedim.."


Yıl: 2006
"Abi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yani.. Oğlum bu iş
bizi kasar
dedim, fena göçeriz dedim, enjoy durumları yani.. Ama concon muyum
ki ben,
baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita
senin.. 'Hav ar yu
yavrum?'"


Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont
nov abi
yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so aşık len bu manita.. 'Hay
beybi..'"


Hala Vakit Var!.
Türkçemiz'e Sahip Çıkalım.
etkileyici :muck: :thumbsup: durum vahim olabilir :thumbsup:
 
Kayıt
8 Mayıs 2008
Mesajlar
6.884
Beğeniler
1
Şehir
Tüm niyetlerin, bedenleri varmışçasına görülebildi
SnowFlake demiş ki:
Oktay Sinanoğlu'nun Bye Bye Türkçe
Adlı kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Türkçe sadece yabancı karakterlerle, kelimelerin değiştirilmesi, sesli harflerin çıkarılmasıyla bozulmuyor.Bazı insanlar "aşağılık duygusunu" bastırmak için konuşmalarına başka dillerden kelimeler ekleyerek "bakın ben biliyorum sizden daha bilgiliyim" havası sergiliyor.Bunlar da türkçeyi körelten durumlar...

Bence;yabancı kelimeler türkçeyi bozmaz dil yaşayan bir varlıktır zamanla kelimeler kendini yenileyebilir doğru türkçe yaşayan türkçedir.Ancak konuşurken yazarken zaten yenilenmiş modern anlamıyla türkçe kelimeler varken bunları da beğenmeyip yabancı kelimeleri tercih etmek yanlış...
daha önce açılan bir konuda yaptığım yorum...
bir şey daha eklemek isterim bazı arkadaşlar bütün postlarında yazdıkları her kelimenin baş harfini büyük kullanıyor
ben buna halen bir anlam verebilmiş değilim :think:
 
Kayıt
20 Mayıs 2008
Mesajlar
1.384
Beğeniler
0
21.yüzyıla girdiğimiz şu günlerde elimizdeki değerlerin en önemlilerinden biri olan Türkçe nin nasıl çürüdüğünü hepimiz görüyoruz.Görüyoruz ama bunun için bir şey yapıyor muyuz? Hayır.

Mustafa Kemal Atatürk ün 1 Kasım 1928 yılında Arapça yı kaldırıp yerine Latin harflerinden oluşan Türk Alfabesini getirdiğini biliyoruz.Bu devrim Türkiye nin gelişmesi ve dünyaya ayak uydurması adına yapılmış en büyük hareketlerden biridir.Burada düzeltmemiz gereken bir şey vardır.O da "alfabe" kelimesinin bile nasıl dilimizde yer bulduğudur.Alfabe alfa ve beta ile başlayan lisanı temsil eder.Bizim kullanmamız gereken ise "abece" dir.Çünkü bizim dilimiz a,b ve c harfleri ile başlıyor.

Günümüzde artık Türkçe öylesine yozlaşmış ki artık insanlar aralarında konuşurken "ok" "yes" gibi kavramları kendi dillerinde sanmaya başlamışlar.Bir ulusu kontrol altına almanın veya yok etmenin silah kuvveti hariç en etkili yolu kültürünü bozmaktır.Oktay Sinanoğlu bir kitabında batı uluslarının Türkiye deki oyunları arasında en önemlisinin Türkçe ye saldırı olduğunu belirtmiştir.Bu görüş kanımca yüzde yüz doğrudur.

Öyle bir hale geldik ki insanımız artık yabancı dille anlaşmayı övünç sanıyor.İnsanlar kurdukları cümlelerde bazen tamamen İngilizce kelimelerle bazen de Türkçe kelimeler arasına İngilizce serpiştirerek konuşmayı tercih ediyorlar.Bu durumdan da hiç rahatsız olmamaları nasıl bir durumda olduğumuzu gözler önüne seriyor.

Dilimizin kurallarını hiçe sayan konuşma tarzları sergileyen insanların yeri geldiğinde büyük milliyetçi oldukları gözlerden kaçmayan trajikomik bir durum.Kendileri ile çelişkiye düşen ama bunu onlara söylemedikçe asla farkına varamayan insanlar var. Türkçe yi basit ve sıradan bir dil gibi yorumlayan bu kişilerin kendilerini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak nitelemeleri açıkçası üzücü bir durum.

Türkiye Cumhuriyeti nin resmi dili Türkçe dir ve bu ülkede yaşayan insanların da kendi dillerini özenle korumaları gereklidir.Eminim ki bir çoğu anayasada yer alan bu maddenin kaldırılmasından rahatsız duymayacaklardır.Böyle düşünmemin sebebi ise Türkçe yi kullanış biçimlerinden başka bir şey değildir.

Türkçe kullanımında yapılan hataların en başlıcaları bağlaçların yanlış kullanımıdır."de" "ki" bağlaç ve ekleri bilhassa en yanlış kullanılanlardır.Bir diğer olumsuzluk da İngilizce kelimeleri cümlelerinin arasına serpiştirmektir."yes geliyorum" veya "ok" gibi artık kendi dilimizde bir kelime olduklarına bile inanmak üzere olduğumuz bu tür kullanımlarla sıkça karşılaşmaktayız.Bir diğer karşılaştığımız şey de kelimeleri değiştirerek kullanımdır.Sonu z ile biten kelimeleri s ile kullanmak,ı veya i harfleri yerine 1 sayısını koymak,v yerine w kullanmak gibi.

Bu tür kullanımlarda kişinin savunması ise kurduğu cümle kadar komik ve düşündürücüdür:

"Öyle alıştım"


Atatürk ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözü eksik biliniyor.Doğrusu "Türk demek Türkçe demektir ne mutlu Türküm diyene" dir.
Hepimiz kişisel olarak dikkat edersek başarırız.....
 
Kayıt
12 Mayıs 2007
Mesajlar
8.070
Beğeniler
0
Güzel paylaşım ve bir o kadar da gerekli. "Cix" yazmakla , "yha abi bi baxana" demekle artist olunmuyor. Hem birşey daha var : Önce "adam" olmak.
 
Kayıt
27 Ekim 2007
Mesajlar
777
Beğeniler
0
Şehir
Istanbul/Ataşehir
Majestic demiş ki:
Chauncey demiş ki:
Majestic demiş ki:
Yahu illaki tartışmak mı istiyorsun arkadaşım bak thx Türkçe bir kelime değil Türkçeye göre anlamsız bir kelime.O insan diyorki madem kısaltma yapacaksın bunu tşkkrler şeklinde yap diyor konumuz Türkçemize sahip çıkalım başlığı görüyorsan.Konu gayet açık ve nettir. :!:
Merak etme sen Türkçe'ye çok iyi sahip çıkıyorum zaten. Hiç tartışma nedir bilmiyorsun ne diye parlıyorsun? Ayrıca ki ekinin yazılışına çalış.
Bana bundan sonra sakın birşey öğretmeye kalkma!Ben öyle sandığın gibi parlamıyorum.Bu konuyu burada da kapatıyorum..Konu çok saptı kusura bakmayın ExL Ailesi.Chauncey ne konuşacaksan veya ne yazacaksan pmden yaz.
Gerçekten çok agresifsin Majestic. Bu kadar büyütmene anlam veremiyorum.


Bence bu tür ingilizce kullanılan kelimeler vs. belli bir dönem ile alakalı. Belli bir yaş dönemi. Ergenlik gibi mesela. Hiç 30 yaşında öyle konuşan gördünüz mü? Bazıları erken atlatır, aklı başına erken gelir, bazılarının daha geç belki. Eski forumlarımdaki eski yorumlarıma bakıyorum da, hepsi kısaltmalarla dolu.

mesela...
 
Kayıt
17 Şubat 2007
Mesajlar
1.462
Beğeniler
0
Şehir
St.Tropez
majestic'in anlatmak istediği gayet açık ve nettir bu konu aslında yoruma bile kapalıdır bana göre.. :detective:
 

Prestij

Tanınıyorum
Kayıt
17 Eylül 2008
Mesajlar
496
Beğeniler
0
Şehir
İzmir...
Dünyanın en genç yaşta profesörü olmuş kişisi ve Nobel adayı sayın Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu "Bye Bye Türkçe" adlı kitabında ciddi anlamda bize ayna tutmuştur. Okumanızı tavsiye ederim.

Oktay Sinanoğlu kitabında Türkçemizin vahim durumunu anlatiyor:

"İnsanlar istedikleri dili öğrensinler, ama eğitim bir ülkenin kendi diliyle yapilir. Az bilenlerin hiç bilmeyenlere öğrettigi bilim, bilim değildir." diyor.
Örnekler veriyor, milletlerin yabanci dille eğitim yaparak kimliklerini, bagimsizliklarini nasil kaybettiklerini, ama buna karsilik sömürgecilerin nasil kazandigini anlatiyor. Ve bunlari anlatan deha, yillarini Amerika'nin en büyük üniversitelerinde hocalik yaparak, dünyada konferanslar vererek geçirmis bir kisi.

Yabanci dil ögrenmenin bu kadar revaçta oldugu, dil bilmeyenin ikinci sinif vatandas muamelesi gördügü bir ülkede bu tür konusma önce ters gibi geldi, sonra Alman, Fransiz, Italyan, Ispanyol, hatta Isveç üniversitelerini düsündüm. Hiçbirinde kendi dillerinden baskasi kullanilmiyordu. Bilim dilini(!) seçen bir biz kalmisiz, anlasilan.Baska dilden okutulan bir bilim dali ülkenizde kullanilamadigi gibi yabanci ülkelerde de ise yaramayacak, çünkü o dili daha iyi konusanlar sizi geçecekler. O zaman ülkede bilim adami yetismeyecek, ülkeyi baska ufuklara tasiyan kimseler de... Çünkü dil kullandirmak ülkenin sömürgelestirilmesidir. Yabanci dili iyi konusanlar isletmeci, borsaci olur. Bilim ve digerleri o dili kendi öz dili olarak konusanlara kalir. Bunlar Sinanoglu'nun ileri sürdükleri.

Sinanoglu'nun en ilginç yaklasimlarindan biri de kendi ülkesinin yabanci dille egitim yapan bir üniversitesiyle ilgili anisiydi. Orta Dogu Teknik Üniversite'sinde kuramlari ile ilgili olarak verdigi konferansta ünlü bir profesörün yanina yaklasip kulagina "Burasi ODTÜ, lütfen Türkçe degil, Ingilizce konusun." dedigini anlatiyor.Oktay Sinanoglu sabaha kadar konustu. Ülkesinin gelecegi için, Türk insaninin gelecegi için. Çünkü dili kullanmamanin bir buçuk nesil sonra o milleti yok ettigini gözleriyle görmüstü ve bunun Türkiye'ye uygulanmasini istemiyordu. Sabah kiminle konussam bana Sinanoglu'ndan söz ediyordu. Amerika'da ve dünyada bilim dalinda büyük hizmetler veren, Nobel'e aday olan Meydan Larousse'da söz edilen bir adam kendisini bilimden sonra ülkesinin gelecegine adamisti. Bugün herkes onun söylediklerini ve bundan sonra yapacagini söyledigi savasi tartisiyor. Artik hiçbir sey eskisi gibi olmayacak.Ülkenin durumu karanlik ama en azindan onun gibiler, düsünenler, savasçilar var.
(Tuna Serim, http://www.internethaber.com)


Oktay Sinanoğlu Hakkında Bilgi İçin : http://www.byebyeturkce.com/yasamoykusu.htm
 
Yukarı Alt