Kayıt
3 Mayıs 2007
Mesajlar
8.692
Beğeniler
0
Güneyde yaşanan kabileler arasındaki çatışmalar ardından yardım kuruluşları iç savaşa geri dönülebileceğinden kaygılanıyor.



Yetkililer, olayların etnik olarak Nuer kökenli olan bir grubun Dinka çobanlara saldırarak, binlerce büyükbaş hayvana el koymasıyla başladığını söyledi.
Warrap eyaletinin vali yardımcısı Sabino Makana en şiddetli çatışmaların hafta sonunda Tonj kentinde yaşandığını da ekledi.
Makana Nuerlerin 139 Dinka çobanı öldürdüğünü, onlarcasını da yaraladığını, Nuerlerden de ölen olduğunu ama ellerinde güvenilir bir sayı olmadığını söyledi.

Hedefte çobanlar ve sürüler var

Olay BM'den bir güvenlik heyetinin iki gün önce bölgeye yaptığı ziyaret sayesinde ortaya çıktı.
BM'nin üst düzey yetkilisi Lise Grande "Yerel yetkililerden aldığımız bilgiye göre 140 kişi öldü 90 kişi yaralandı ve 30 bin büyükbaş hayvan çalındı" diye konuştu.
BM geçen yılın Ocak ayından bu yana bölgede farklı etnik gruplar arasında yaşanan çatışmalarda en az iki bin kişinin öldüğünü tahmin ediyor.
Geçen yıl Sudan'ın güneyindeki çatışmalarda ölenlerin sayısı Darfur bölgesini geçti.
Sudan'ın kuzeyi ile güneyi arasında 22 yıl devam eden iç savaşta bir buçuk milyon insan yaşamını kaybetmişti.
2005 yılında varılan barış anlaşması bu iç savaşa son verdi ve iktidar paylaşımı esasına dayalı bir hükümet kuruldu.

Referandum süreci

Fakat ortak bir açıklama yapan 10 uluslararası yardım kuruluşu, şiddetin yükselişi, kronik yoksulluk ve siyasi gerginliklerin oluşturduğu "ölümcül kokteyl"in bu barış anlaşmasının sonunu getirebileceği uyarısında bulundular.
Güney Sudanlı politikacılar, Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in müttefiklerini, güneyde sorun yaratmak amacıyla hasım grupları silahlandırmakla suçluyorlar.
Muhalifleri El Beşir'in asıl amacının Nisan ayında yapılacak genel seçimlerle ondan sonraki bir yıl içinde Güney Sudan'ın bağımsızlığı konusunda yapılacak referandumu sabote etmek için güneyi istikrarsızlaştırmak olduğuna inanıyor.
Yardım kuruluşlarının hazırladığı rapor, riskli konu başlıklarını ise ''Sudan'ın petrol kaynaklarına ilişkin anlaşmazlıklar, Nisan ayındaki seçimler ve gelecek yıl güneyin bağımsızlığı için yapılacak referanduma ilişkin uzlaşmazlıklar'' olarak sıralıyor.
Raporu hazırlayan uzmanlardan, yardım kuruluşu Oxfam'ın yetkilisi Maya Mailer, şiddet artışını ayrıntılandırırken özellikle güneydeki çatışmalara dikkat çekti.
Zengin petrol yataklarına sahip ülkenin güneyinin bağımsızlığının oylanacağı referandum, 2011'de yapılacak.
"Son bir yılda, 2 bin 500 kişi öldürüldü, 3 bin 500 kişi de evlerinden ayrılmak zorunda kaldı'' diyen Oxfam yetkilisi, köylerdeki acımasız saldırılarda özellikle kadın, çocuk ve yaşlıların hedef alındıklarını kaydetti.
Siyasetçilerin duyarsızlıklarından da kaygılı olan Mailer, ''Bir barış anlaşmasına varılabilmesini sağlamak için çok büyük boyutlarda diplomatik ve mali kaynak harcandı, ancak imzalanmasından sonra dikkatler dağıldı ve anlaşmanın
uygulanmasında geri kalındı. Seçimlerin geçen yıl yapılması gerekiyordu, şimdi siyasi liderlerin anlaşmaya destek vermelerini ve özen göstermelerini istiyoruz'' dedi.
Beş yıl önce imzalanan barış anlaşması, 1,5 milyon kişinin hayatını kaybettiği 22 yıllık iç savaşı sona erdirmişti.
BBC'nin sorularını yanıtlayan Sudan'ın İngiltere'deki Büyükelçisi Ömer Muhammed Sıddık, zorlukların bulunduğunu kabul etti, ancak barış sürecinin devam edeceğine inandığını söyledi.
 
Yukarı Alt