Rakipleri karşısında kendilerini batmak üzere bir durumda bulan bu şirketlerin durumu hiç de iç açıcı görünmüyordu. Birşeyler yapılmadığı takdirde teknoloji dünyasından çekilip tarihe karışmak, kaçınılmaz gibiydi.
Ancak bu dev şirketler, yerinde oturmadı ve ortaya çıkardıkları yenilikçi ürünler, onları ölümden geri döndürmeyi başardı. Buna ister güç veya yetenek deyin, ister şans, bu 7 ürün sayesinde hayata eskisinden daha güçlü bir şekilde döndüler.
1. Intel: 386 mikroişlemci
Intel, 80'lerin başlarında DRAM işiyle ilgileniyordu. Japon rakiplerin Intel gibi şirketlerin kâr marjinlerini emmesiyle işler kötüye gitti. Intel, maaşlı çalışanlarının ücretlerinde kısıntıya giderken çalışma saatlerini artırdı. Bir şeylerin değişmesi gerekiyordu.
Bu değişiklik, Intel'in odak noktasında oldu. 1982'de 286 olarak bilinen 80286 işlemcilerin ortaya çıkmasının ardından CEO Andrew Grove, DRAM piyasasından çekilmeyi ve mikroişlemcilere yoğunlaşmayı tercih etti. Intel'in 32 bit 386 çipi, tarihteki ilk tek kaynaklı mikroişlemciydi. Bunun anlamı PC üreticilerinin çipi sadece Intel'den alabileceğiydi.
2. AMD: Am386
1980'lerin başlarında Intel gibi AMD de RAM piyasasında önemli bir yere sahipti ve Japon rakipleri, Intel'e olduğu gibi AMD'ye de etki etti. Ardından Intel 1986'da AMD'nin Am286'yı üretebilmesiyle ilgili bir kontratı iptal etti. Bununla başlayan yasal savaş, 1994'e dek sürdü. Ülkedeki ekonomik durgunlukla beraber AMD, iş gücünün bir bölümünden feragat etmek zorunda kaldı.
AMD de Intel ile aynı sonuca varmıştı. Zira şirkete göre gelecek, mikroişlemcilerdeydi. Şirketin mühendisleri, 1991'de hızlı işlemci Am386'yı ortaya çıkardı. 7 ay sonra AMD tekrar başarılı olma yolunda ilerlemeye başlıyor olacaktı.
3. Iomega Zip Sürücüsü
Iomega'nın Bernoulli Box'u 90'ların başlarında artık neredeyse 10 yaşına gelmişti, standart disklerin PC'lerdeki kullanımı artmaya başlamıştı. Iomega ise borsada ve nakitte kayıp yaşamaya devam ediyordu. 1993'de batmanın eşiğine gelen şirketin hisseleri, 2 doların altına düşmüştü. Zorlu şartlar altındaki şirketin CEO'su Fred Wenninger, görevinden ayrıldı.
Yerine gelen Kim Edwards, şirketin bataklıktan çıkabilmesi için tüketicinin ilgisini çeken, daha ucuz bir ürüne ihtiyaçları olduğunu düşünüyordu. Zip Drive, 1994'lerin sonlarına doğru 200 dolarlık fiyat etiketiyle piyasaya sürüldü. Cihazın 25MB ve 100MB'lık diskleri de makul fiyat aralığındaydı.
Çıkış öncesi reklam kampanyalarının desteğiyle Zip Drive'lar anında tükendi ve satmaya devam etti. Zip Drive'ın çıkışından 6 ay sonra Iomaga'nın hisseleri 10'a katlandı. 1996'da ise şirketin gelirleri 1.2 milyar dolara ulaşmıştı. Felaketin önüne geçilmişti.
Dip not: Zip Drive, Iomega'yı kurtarsa da şirket, tepede kalmayı başaramadı. Zip Drive'ın "ölüm kliklemesi" adındaki sesi, 1998'de büyük öfke uyandırmıştı. Uygun fiyatlı CD yazıcılarının yükselişi, Zip Drive'ın kaderini belirlemişti. Iomega, eskisi kadar olmasa da bugün hala varlığını sürdürüyor.
4. Razer Diamondhead
Razer, yüksek doğruluklu fare Boomslang ile hızlı bir çıkış yapmıştı. FPS hayranlarının beğenisini toplamayı başaran Razer, Siber Atlet Profesyonel Ligini ortaya çıkarmış ve Jonathan "Fatal1ty" Wendel'e sponsor olmuştu.
Ancak Tayvan'da meydana gelen şiddetli deprem, şirketin üretim tesislerini tamamen yerle bir etti. Razer'in stoğu, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir sürede yok olmuştu, tekrar stok yapmanın da imkanı kalmamıştı.
2003'de çıkan Viber 1000 optik ve tekrar tasarlanmış Boomslang varyasyonları, Razer'i kurtarrmaya yetmedi.
Önde gelen yöneticilerin çoğu, 2004 yılında şirketten ayrılmış, kurucu ortaklar Min-Liang Tan ve Robert "Razerguy" Krakoff şirkette kalmışlardı. İkilinin yılın sonlarına doğru ortaya çıkardıkları 1600 dpi Diamondback, eleştirmenler ve tüketici tarafından beğenildi. Yığınlarla satış yapan Diamondback'leri 2000 dpi'lik Cooperhead 2005 izledi.
5. Nvidia RIVA 128
3D kartlar 1995'lerin en popüler teknolojilerindendi. Birçok şirket, piyasaya adım atmaya çalışıyordu ancak 3D grafikleri göstermenin herhangi bir standardı ortaya çıkmamıştı. İki yaşındaki Nvidia, NV1 grafik kartını piyasaya sürerken, kareli doku eşlemini ortaya çıkarmıştı.
Ancak bu büyük bir hataydı. Nvidia'nın NV1'i piyasaya sürmesinin kısa süre ardından Microsoft, 3D efektlerde poligonlara dayanan Direct3D'yi yayınladı. Geliştiriciler, NV1'den var güçleriyle kaçarlarken OEM'ler de ona hiç yaklaşmadılar.
Nvidia, 1997'de RIVA 128 üzerinde çalışmaya başladı. NV1 felaketinin ardından karttan çok şey beklenmiyordu, ancak beklenen olmadı. 3dfx'in RIVA 128'e rakip çıkardığı Voodoo Graphics, Tom's Hardware gibi sitelere göre RIVA'dan daha iyiydi. Ancak 3dfx'in kartının tersine RIVA 128, 2D ve 3D desteğini aynı anda sunuyordu. PC üreticileri RIVA 128'i hemen benimsediler ve o günden beri Nvidia'nın sırtı yere gelmedi.
6. ATI Radeon Serisi
Yüzyılın sonlarına doğru Nvidia sadece yok olmaktan geri dönmemiş, aynı zamanda GeForce 256 ile piyasaya hükmetmeye de başlamıştı. 3dfx ise yavaşça ölüyordu. ATI'nın rakip kartı Rage, zayıf görünüyordu. Rage 128 GL, Rage 128 Pro ve Rage Fury Maxx, pek de ilgi çekmiyordu.
Ardından Radeon ortaya çıktı. 2000'de piyasaya sürülen Radeon GPU, oldukça başarılıydı ve GeForce2 GTS ile hız testlerinde boy ölçüşebiliyordu. Radeon, ATI'ya piyasayadki rekabetçi konumunu geri iade etmişti. 2002'de çıkan Radeon 9700 Pro ise, diğer tüm grafik kartlarına toz yutturmuştu.
AMD, uzun süre önce ATI'yı 5.4 milyar dolar karşılığında satın almış olsa da, Radeon serisi hala hayatta.
7. Creative Labs Sound Blaster
Creative Technology, Singapur'da küçük bir bilgisayar tamircisi olarak başlamıştı. Kurucuları, şirketi üretim işine taşıdılar ve 1986'da şirket, Singapur için özel hazırlanmış bilgisayar Cubic GT'yi ortaya çıkardı. Ancak cihaz, çok başarısız oldu. Batmanın eşiğine gelen Creative Technology, odağını Cubic CT için ürettiği yenilikçi ses kartına taşımayı tercih etti.
Creative'in ilk ses kartı Creative Music System, 1987'de piyasaya sürülmüştü. Başarısız olmadı, ancak rakip kart AdLib, ona şans tanımamıştı.
Creative Technology'nin ABD bölümü Creative Labs, yerinde sayan Adlib'i dikkatle takip etti. Sonuç olarak efsane kart Sound Blaster ortaya çıktı. Kart 1989'da ortaya çıktığında tüm Creative Music System teknolojisini ve AdLib'e güç katan Yamaha YM3812 çipini içeriyordu.
Bunun anlamı ise Sound Blaster'ın Adlib'in desteklediği tüm oyunları desteklemesiydi. Sound Blaster, ek olarak o günlerde nadiren bulunan joystick port'una da sahipti. Bu teknolojik üstünlüğü güçlü ve agresif bir reklam kampanyasıyla destekleyen şirket, Sound Blaster'ı 1990'ın sonlarında en çok satan bilgisayar eklenti kartı haline getirmeyi başarmıştı.
Ancak bu dev şirketler, yerinde oturmadı ve ortaya çıkardıkları yenilikçi ürünler, onları ölümden geri döndürmeyi başardı. Buna ister güç veya yetenek deyin, ister şans, bu 7 ürün sayesinde hayata eskisinden daha güçlü bir şekilde döndüler.
1. Intel: 386 mikroişlemci
Intel, 80'lerin başlarında DRAM işiyle ilgileniyordu. Japon rakiplerin Intel gibi şirketlerin kâr marjinlerini emmesiyle işler kötüye gitti. Intel, maaşlı çalışanlarının ücretlerinde kısıntıya giderken çalışma saatlerini artırdı. Bir şeylerin değişmesi gerekiyordu.
Bu değişiklik, Intel'in odak noktasında oldu. 1982'de 286 olarak bilinen 80286 işlemcilerin ortaya çıkmasının ardından CEO Andrew Grove, DRAM piyasasından çekilmeyi ve mikroişlemcilere yoğunlaşmayı tercih etti. Intel'in 32 bit 386 çipi, tarihteki ilk tek kaynaklı mikroişlemciydi. Bunun anlamı PC üreticilerinin çipi sadece Intel'den alabileceğiydi.
2. AMD: Am386
1980'lerin başlarında Intel gibi AMD de RAM piyasasında önemli bir yere sahipti ve Japon rakipleri, Intel'e olduğu gibi AMD'ye de etki etti. Ardından Intel 1986'da AMD'nin Am286'yı üretebilmesiyle ilgili bir kontratı iptal etti. Bununla başlayan yasal savaş, 1994'e dek sürdü. Ülkedeki ekonomik durgunlukla beraber AMD, iş gücünün bir bölümünden feragat etmek zorunda kaldı.
AMD de Intel ile aynı sonuca varmıştı. Zira şirkete göre gelecek, mikroişlemcilerdeydi. Şirketin mühendisleri, 1991'de hızlı işlemci Am386'yı ortaya çıkardı. 7 ay sonra AMD tekrar başarılı olma yolunda ilerlemeye başlıyor olacaktı.
3. Iomega Zip Sürücüsü
Iomega'nın Bernoulli Box'u 90'ların başlarında artık neredeyse 10 yaşına gelmişti, standart disklerin PC'lerdeki kullanımı artmaya başlamıştı. Iomega ise borsada ve nakitte kayıp yaşamaya devam ediyordu. 1993'de batmanın eşiğine gelen şirketin hisseleri, 2 doların altına düşmüştü. Zorlu şartlar altındaki şirketin CEO'su Fred Wenninger, görevinden ayrıldı.
Yerine gelen Kim Edwards, şirketin bataklıktan çıkabilmesi için tüketicinin ilgisini çeken, daha ucuz bir ürüne ihtiyaçları olduğunu düşünüyordu. Zip Drive, 1994'lerin sonlarına doğru 200 dolarlık fiyat etiketiyle piyasaya sürüldü. Cihazın 25MB ve 100MB'lık diskleri de makul fiyat aralığındaydı.
Çıkış öncesi reklam kampanyalarının desteğiyle Zip Drive'lar anında tükendi ve satmaya devam etti. Zip Drive'ın çıkışından 6 ay sonra Iomaga'nın hisseleri 10'a katlandı. 1996'da ise şirketin gelirleri 1.2 milyar dolara ulaşmıştı. Felaketin önüne geçilmişti.
Dip not: Zip Drive, Iomega'yı kurtarsa da şirket, tepede kalmayı başaramadı. Zip Drive'ın "ölüm kliklemesi" adındaki sesi, 1998'de büyük öfke uyandırmıştı. Uygun fiyatlı CD yazıcılarının yükselişi, Zip Drive'ın kaderini belirlemişti. Iomega, eskisi kadar olmasa da bugün hala varlığını sürdürüyor.
4. Razer Diamondhead
Razer, yüksek doğruluklu fare Boomslang ile hızlı bir çıkış yapmıştı. FPS hayranlarının beğenisini toplamayı başaran Razer, Siber Atlet Profesyonel Ligini ortaya çıkarmış ve Jonathan "Fatal1ty" Wendel'e sponsor olmuştu.
Ancak Tayvan'da meydana gelen şiddetli deprem, şirketin üretim tesislerini tamamen yerle bir etti. Razer'in stoğu, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir sürede yok olmuştu, tekrar stok yapmanın da imkanı kalmamıştı.
2003'de çıkan Viber 1000 optik ve tekrar tasarlanmış Boomslang varyasyonları, Razer'i kurtarrmaya yetmedi.
Önde gelen yöneticilerin çoğu, 2004 yılında şirketten ayrılmış, kurucu ortaklar Min-Liang Tan ve Robert "Razerguy" Krakoff şirkette kalmışlardı. İkilinin yılın sonlarına doğru ortaya çıkardıkları 1600 dpi Diamondback, eleştirmenler ve tüketici tarafından beğenildi. Yığınlarla satış yapan Diamondback'leri 2000 dpi'lik Cooperhead 2005 izledi.
5. Nvidia RIVA 128
3D kartlar 1995'lerin en popüler teknolojilerindendi. Birçok şirket, piyasaya adım atmaya çalışıyordu ancak 3D grafikleri göstermenin herhangi bir standardı ortaya çıkmamıştı. İki yaşındaki Nvidia, NV1 grafik kartını piyasaya sürerken, kareli doku eşlemini ortaya çıkarmıştı.
Ancak bu büyük bir hataydı. Nvidia'nın NV1'i piyasaya sürmesinin kısa süre ardından Microsoft, 3D efektlerde poligonlara dayanan Direct3D'yi yayınladı. Geliştiriciler, NV1'den var güçleriyle kaçarlarken OEM'ler de ona hiç yaklaşmadılar.
Nvidia, 1997'de RIVA 128 üzerinde çalışmaya başladı. NV1 felaketinin ardından karttan çok şey beklenmiyordu, ancak beklenen olmadı. 3dfx'in RIVA 128'e rakip çıkardığı Voodoo Graphics, Tom's Hardware gibi sitelere göre RIVA'dan daha iyiydi. Ancak 3dfx'in kartının tersine RIVA 128, 2D ve 3D desteğini aynı anda sunuyordu. PC üreticileri RIVA 128'i hemen benimsediler ve o günden beri Nvidia'nın sırtı yere gelmedi.
6. ATI Radeon Serisi
Yüzyılın sonlarına doğru Nvidia sadece yok olmaktan geri dönmemiş, aynı zamanda GeForce 256 ile piyasaya hükmetmeye de başlamıştı. 3dfx ise yavaşça ölüyordu. ATI'nın rakip kartı Rage, zayıf görünüyordu. Rage 128 GL, Rage 128 Pro ve Rage Fury Maxx, pek de ilgi çekmiyordu.
Ardından Radeon ortaya çıktı. 2000'de piyasaya sürülen Radeon GPU, oldukça başarılıydı ve GeForce2 GTS ile hız testlerinde boy ölçüşebiliyordu. Radeon, ATI'ya piyasayadki rekabetçi konumunu geri iade etmişti. 2002'de çıkan Radeon 9700 Pro ise, diğer tüm grafik kartlarına toz yutturmuştu.
AMD, uzun süre önce ATI'yı 5.4 milyar dolar karşılığında satın almış olsa da, Radeon serisi hala hayatta.
7. Creative Labs Sound Blaster
Creative Technology, Singapur'da küçük bir bilgisayar tamircisi olarak başlamıştı. Kurucuları, şirketi üretim işine taşıdılar ve 1986'da şirket, Singapur için özel hazırlanmış bilgisayar Cubic GT'yi ortaya çıkardı. Ancak cihaz, çok başarısız oldu. Batmanın eşiğine gelen Creative Technology, odağını Cubic CT için ürettiği yenilikçi ses kartına taşımayı tercih etti.
Creative'in ilk ses kartı Creative Music System, 1987'de piyasaya sürülmüştü. Başarısız olmadı, ancak rakip kart AdLib, ona şans tanımamıştı.
Creative Technology'nin ABD bölümü Creative Labs, yerinde sayan Adlib'i dikkatle takip etti. Sonuç olarak efsane kart Sound Blaster ortaya çıktı. Kart 1989'da ortaya çıktığında tüm Creative Music System teknolojisini ve AdLib'e güç katan Yamaha YM3812 çipini içeriyordu.
Bunun anlamı ise Sound Blaster'ın Adlib'in desteklediği tüm oyunları desteklemesiydi. Sound Blaster, ek olarak o günlerde nadiren bulunan joystick port'una da sahipti. Bu teknolojik üstünlüğü güçlü ve agresif bir reklam kampanyasıyla destekleyen şirket, Sound Blaster'ı 1990'ın sonlarında en çok satan bilgisayar eklenti kartı haline getirmeyi başarmıştı.
alıntı..