iç ki…
omuzlarında taşıdığın dünya hafiflesin…
uzun zamandır görüşmediğin dostların düşsün aklına…
iç ki, sırlarını dökül…
iç ki, dertlerine ağla…
iç ki, dayanma, boz yeminini…
iç ki, yeminler ver; “bir daha asla”…
iç ki, cebindeki son parayla hesabı sen öde…
iç ki, sevdiğin kıza ilan-ı aşk et…
iç ki, tanımadığın insanlara gülümse…
iç ki, bilmediğin şarkılarda dans et…
iç ki, bildiğini gizlediğin şarkılara eşlik et…
iç ki, “batsın bu dünya”…
iç ki, “şeytan diyor ki yanaş şuna”…
iç ki, “adalardan bir yar gelsin bizlere”…
iç ki, bir gün de akşamdan kal…
iç ki, kırk yılda bir de ek işini… zaten köpek gibi çalışıyorsun, bir gece de iç anasını satayım…
iç ki, ağzını boz…
iç ki, kafanı topla…
iç ki, efelen…
iç ki, efendi gibi otur oturduğun yerde “topla kendini kardeşim”…
bu ülkenin aydınları içki masalarında kurtardılar vatanı…
dediklerine bakma…
o masalarda çok güzel şiirler de yazdılar.
iç ki, sen de şiir oku… içkinden geliyorsa edebiyat parçala…
iç ki, seviş hiç sevişmediğin gibi…
bazen o kadar çok iç ki, ertesi sabah uyanıp tövbe et içmeye…
iç ki…
bir başka dünyanın hayalini kur…
iç ki, dünyanın bir ucunda nesli tükenen bir kar leoparını düşünüp gözlerin dolsun…
iç ki, senin kar leoparına gözlerin doluşuna birileri çok gülsün…
iç ki, sonra sen de gül onlara…
iç ki, hem boşver kendini çok da mühim değilsin anla…
iç ki, hem çok ciddiye al her şeyi, öyle mühimsin ki tek başına bile değiştirebilirsin koskoca dünyayı…
iç ki, affetmek kolay, unutmak zor olsun…
iç ki, korkma mask’ın düşmesinden… belki ardındaki çok daha güzel mask’ın kendinden…
hep kötülüklerini saydıklarına bakma, bazı anlarda bütün iyiliklerin de anasıdır “iç ki…”
omuzlarında taşıdığın dünya hafiflesin…
uzun zamandır görüşmediğin dostların düşsün aklına…
iç ki, sırlarını dökül…
iç ki, dertlerine ağla…
iç ki, dayanma, boz yeminini…
iç ki, yeminler ver; “bir daha asla”…
iç ki, cebindeki son parayla hesabı sen öde…
iç ki, sevdiğin kıza ilan-ı aşk et…
iç ki, tanımadığın insanlara gülümse…
iç ki, bilmediğin şarkılarda dans et…
iç ki, bildiğini gizlediğin şarkılara eşlik et…
iç ki, “batsın bu dünya”…
iç ki, “şeytan diyor ki yanaş şuna”…
iç ki, “adalardan bir yar gelsin bizlere”…
iç ki, bir gün de akşamdan kal…
iç ki, kırk yılda bir de ek işini… zaten köpek gibi çalışıyorsun, bir gece de iç anasını satayım…
iç ki, ağzını boz…
iç ki, kafanı topla…
iç ki, efelen…
iç ki, efendi gibi otur oturduğun yerde “topla kendini kardeşim”…
bu ülkenin aydınları içki masalarında kurtardılar vatanı…
dediklerine bakma…
o masalarda çok güzel şiirler de yazdılar.
iç ki, sen de şiir oku… içkinden geliyorsa edebiyat parçala…
iç ki, seviş hiç sevişmediğin gibi…
bazen o kadar çok iç ki, ertesi sabah uyanıp tövbe et içmeye…
iç ki…
bir başka dünyanın hayalini kur…
iç ki, dünyanın bir ucunda nesli tükenen bir kar leoparını düşünüp gözlerin dolsun…
iç ki, senin kar leoparına gözlerin doluşuna birileri çok gülsün…
iç ki, sonra sen de gül onlara…
iç ki, hem boşver kendini çok da mühim değilsin anla…
iç ki, hem çok ciddiye al her şeyi, öyle mühimsin ki tek başına bile değiştirebilirsin koskoca dünyayı…
iç ki, affetmek kolay, unutmak zor olsun…
iç ki, korkma mask’ın düşmesinden… belki ardındaki çok daha güzel mask’ın kendinden…
hep kötülüklerini saydıklarına bakma, bazı anlarda bütün iyiliklerin de anasıdır “iç ki…”