Kayıt
12 Temmuz 2007
Mesajlar
4.360
Beğeniler
0
Ne Aradigini Bilmek...

'Ne aradigini bilmek' , basit bir farkina varis sanilir, oysa hic de
böyle degildir.
'Ne aradigini bilmek' , sanildigindan daha karmasik bir sürectir ve
cesitli asamalardan gecer.

'Kendini tanimak' , bu asamalarin ilkidir ve en zorudur.
Kendi duygularini, düsüncelerini tanimak, hangi evrelerden gectigini
kavramak, yasamindaki destekleri ve köstekleri görebilmek,
özdegerlerini olusturmak, güclü ve zayif yanlarini sinamis olmak, kendini tanimak' icin cok önemli isaret fenerleridir. Bütün bunlari göremeden ya da
görmezden gelerek, kendisiyle yüzlesemeden 'kendini tanidigni sanmak' insanlarin en büyük yanilgisidir. Cogu insanin kendine aci veren seylerden kacarak, sadece haz alacagi seylerle bulusma istegi bu yanilginin en büyük nedenidir.

'Aradigini nerede bulacagini bilmek' , ikinci ve zor bir asamadir.
Insan genelde 'aradigina' degil de 'kolay bulacagi yerdeki seylere'
bakar. Sonra da 'kolay yerde buldugunun' aradigi sey olduguna kendini
inandirmaya calisir. Aslinda 'burada buldugunun' aradigi şey olmadigini icin icin
bildigi halde yeni deneyimleri göze alamaz, böylece de kendi 'doygun
mutlulugunu' kacirmis olur.

'Buldugunun degerini fark etmek' , ücüncü asamadir.
Pek cok insan 'buldugunun degerini fark etmek' olgusunu basaramadigi
icin elindeki degeri görememektedir. Buna bir anlamda psikososyal körlük'
diyebiliriz. Bu durumdaki insan, 'zenginligin icindeki fakir'
yetersizligine düsmektedir. Icine düstügü körlesme, onu bir yandan yetersizlige, bir yandan da doyumsuzluga sürüklemektedir. Neyi aradıgını bilmeden aramayı sürdürmek, cagimizin insaninin icine düstügü trajedidir.

'Buldugunu kendisiyle zenginlestirmek', dördüncü ve önemli asamadir. Arayip buldugunuz her neyse, onu kendinizle zenginlestirmek, yasama sanatinin en büyük basarilarindan birisidir. O bir insansa, onu kendi niteliklerinizle donatmak, onun nitelikleriyle de donanmak, zevkli bir yasam iliskisini sürdürmenin incelikli bir yoludur. Böyle yasama sanatinin usta yöntemleriyle örülmüs insan iliskisi, yasamin en büyük hazzini verecektir.Bunun yerine, insanlarin birbirini tüketmesi, birinin yasam enerjisini tüketerek ötekisinin yasamaya calısmasi, insan sömürüsünün cok az bilinen ama cok yaygin bir bicimidir. Arayip buldugunuz bir meslek ise, o meslegi buldugunuz yerde daha öteye götürmek, o meslegin amaclarina uygun yeni yöntemler bulup denemek, ona yenilikler katmak, kendinizi gelistirirken mesleginize yeni degerler katmak, 'buldugunuzu kendinizle zenginlestirme'nin iyi örneklerinden birisidir. Eger o bir is ise, gene isinizi buldugunuzun ötesine tasimak, onu kendinizle zenginlestirmek, sizi de,
isinizi de daha verimli, daha mutlu kilacaktir. 'Aradiginizi bulmak icin bedel ödemeyi göze almak' , cok önemli bir asamadir.

Bu besinci asamanin sürecin son ve en önemli asamasi oldugu kanisindayim.
Hicbir sey, bedelini ödemeyi göze almadan elde edilemez. Hic bedel ödemeden elde edildigi sanilan her sey icin farkina varilmayan öyle cok bedel ödenir ki....
Eger bu gercek bilinmis olsaydi, kimse bedelini ödemeden elde etmeye kalkismazdi. Hak edilmeden elde edilen para, insanin yasam degerlerinin yok olusuyla ödenir. Hak edilmeden elde edilen insan, nefret dolu bir yasamla ödenir. Hak edilmeden elde edilen ünvan ya da mevki, asagilanma korkusuyla
ödenir. Hak edilmeden elde edilen her basari, kaybetme korkusuyla ödenir.
'Ne aradığını bilmek' , cagimiz insaninin en büyük acmazlarindan birisi. Ne aradigini bilmedigi icin aci ceken, mutsuz olan, yillar boyunca ne yapacagini bilmeden, ne yaptigini düsünmeden yasayan öyle cok insan varki....

Cocuklar, ne aradigini biliyor. Cikolata, gezmek, oyuncak, acik isteklerdir.

Gencler, ne aradigini bilmiyor. Oyle cok beklenti, öyle cok secenek,
ama o denli sinirli olanaklar var ki.

Eriskinler, buldugunun aradigi şey olup olmadigini bilemiyor.

Yaslilar,buldugunun aradigi sey olmadigini bilse de yapacak fazla şey
olmadigini düsünüyor.

Sonuc nedir dersiniz? iyi mi, kötü mü?

Acaba her seyden önce 'ne aradigini bilmek' egitimini mi yapsak?...
 
Yukarı Alt