A

Anonymous

Guest
Atan alır spor:
Mahalle maçları genellikle caddelerde yahut bahçelerde yapıldığı için topun kaçma olasılığı olan çok yer vardır. Top bir yere kaçtığında topu kaçıran takımın karşısındaki takım hemen,
"Atan alır sipor." der.
Top onların sahasında auta çıkmış olduğu halde karşı takım topu almak zorunda kalır.

Elin avantajı olmaz:
Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat pozisyon devam eder ve gol olur. Golü yiyen takım el var diye mızırdar. Karşı takım,
"Avantaj olum." der.
Hemen akabinde kaleci
"Ulan elin avantajı olmaz." diye haykırır.
Bir yere varılamaz. Kısır döngüdür.

Adamın gol diyo:
Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan "Direk ulan." diye anırmaktadırlar. Fakat içlerinden biri, "Gol abi." der. Karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve,
"Ulan adamın gol diyo." diye serzenişte bulunur.
Gol sayılır, adam dövülür.

Abanma yok:
Genelde küçük çocuklar arasında yaygındır. Kaleciler abanma yok derler. Aralarından yaşça büyük olanı "Lan karı mısınız." dese de abanma olmaz.

Gönül alma:
Büyüklerle küçüklerin ortak oynadığı maçta büyüklerden biri gaza gelip küçük bir çocuğa sert girince direkt penaltı olur. Nerede olursa olsun. Küçük çocuk sevilen bir simadır ve faulü yapan abidir. Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz çünkü kalede bir ayı vardır ve penaltıyı atan küçük çocuktur.

Kaleci değiştin 2 penaltı:
Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri geçmek ister çünkü o her mevkide iyidir. Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2.

3 Kere sektirme:
Kaleci degaj kullanırken eğer yanında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve,
"Açılsana ulan üç kere sektirdim işte." der,
rakip acilir. Ne keyiflerdi bunlar bea. Bak gözlerim dolu dolu oldu.

1'e 1 atış:
Çift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kaçarsa ikinci şans vardir ama gol olursa ikinci şans kullanilamaz. Bunun mantiğını hala çözebilmis değilim.

Sağlık önlemleri:
Bazen top insanın pek munasip olmayan bi tarafına gelir, herkesin reaksiyonu aynıdır:
"işe işe!."
Uygun araziye çiş edildikten sonra maça devam edilir.

Ahenkle dans eden saclar:
Mahalle maçlarında her zaman saçı ince telli ve uzun olan kişiler vardır. Bunlar geriden topu alıp bütün güçleriyle ileri koşarken kafalarını ileri doğru atarlar. Amaç gol atmak ya da rakibi çalımlamak değil, saçların rüzgarda ahenkle dans etmesini sağlamaktır. Bu kişiler büyüyünce Ümit Davala gibi olurlar.

Top kurtarma operasyonu:
Top zırt pırt araba altına kaçar. Böyle durumlarda, sahadaki en çelimsiz ve en hop-zıp kişi, en iri iri kişi tarafından topu almaya gönderilir. Arabanın altına kaçan toplar tam ortasında durur bazen, kimse yetişemez oraya. Bu sefer taş atma ve sopayla itekleme faslı başlar. Arabanın egsozuna vurulan birkaç darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana çıkar bir taraftan; artık koşarak maça geri dönme zamanıdır.

At bakim abinin kıllı göğsüne... :
Ya ne iğrenç bir şeydi bu. Sen takımını kurmuşsun, paşa paşa maçını yapıyorsun. Muhtemelen yaşça ve boyutça senden büyük olan eleman damlar, bu gereksiz cümleyi sarfederek maça dahil olur, tadımızı tuzumuzu kaçırır.

Gol degil olum bel üstü :
Minyatür kale maçlarda topun elle tutulmasına engel olunmak için getirilmiş bir çözümdür ancak bel üstü gibi kişiden kişiye değişen ve ispatı zor bir kriter getirdiği için nice kavgaların çıkmasına, nice başların yarılmasına sebep olmuştur.

Fasülye :
Oynayacak kişi sayısının tek olması ve kimsenin oyundan çıkarılarak kalbinin kırılmak istenmemesi durumu sözkonusu olur sıkça. Bu durumda futbol kariyeri en berbat durumda olan fasulyeden tabiri ile adlandırılarak birinci devre bir takımda ikinci devre bir takımda oynatılarak ufacık yüreklere ve beyinlere adaleti yerine getirmiş olma duygusu zerk edilir.

Artist amca :
Bazen küçükler kendi aralarında oynarken eli torbalı bir iş dönüşü adamı maça dalıp topu küçüklerin ayağından alır ve aptal aptal şeyler yapmaya başlar. Eğer adam yetenekliyse bir iki numara yapıp çocukların aklını alır. En sonunda topa hızlıca vurur. Çocuklar topu yakalayamaz ve top uzağa gider. Eli torbalı iş dönüşü adamı yaptığı ufak hareketten mutlu bir halde evinin yolunu tutarken çocukların "hay ........., top ta .............. gitti, kim alcek lan topu?" dedikleri duyulur.

Elden gol olmaz :
Paşa paşa oynuyoruzdur, adamın tekinin eline çarpar top, biz dikeriz topu, hemen bi mahalle maçı oyun kuralları uzmanı pörtler oradan bir yerden ve der ki, "Elden gol olmaz"! Ulan niye olmasın hasta mısın sen? El kararı verilmişse, bunun sonucu frikiktir. Herkes de kabullenmiştir elden gol olmayacağını, hatta baraj bile kurulmazdı bazen. Ben de büyüyünce öğrendim elden direkt kaleye çekilip gol atılabileceğini. Öğrendim de ne oldu, o caanım frikikler geri mi geldi?

Üç adım acılmak:
"Üç adım açılmak" denen olayı atlamak , senelerini betonda top oynayarak, dizinde o çok derin olmayan ama sürekli yanan yaralarla dekore eden bir çok mahalle topçusunu üzecektir. Top frikik noktasına dikilir ve rakip barajın üstüne doğru adeta 'onlar orda diilmişçesine yürünür'. Kocaman üç adım atılır ve baraj göğüsle itmek suretiyle uzaklaştırılır. Adımların büyüklüğünden şikayet edenler iki kere "o-ha" der.

Teknik vurmak :
Penaltı vuruşlarında en bıçkın forvet oyuncusu sahne alacağından kalecinin gözü korkar. Hemen içi rahatlatılır: "Korkma olum, teknik vurcam".

Kaleci düzeni :
Mahalle maçlarında rastlanan pek çok tatsız durumdan sadece biridir kalecisizlik. Herkes kendisini ispatlamak ve golleri yağmur edip yağdırmak istediğinden kimse kaleye geçmeyecektir. Adil düzen ilk "kalede son" diye bağıranı kayırmaktadır. Hemen arkasından gelen "son bir", "son iki".. gibi çığlıkların sonunda artık son kaç olduğunun bir önemi kalmayan ağır kanlı arkadaş kaleye geçer. Kaleci gerek iki golde bir, gerekse dakika ayarıyla eldivenleri bir sonraki arkadaşına teslim edebilir. Nizam böyle emreder.

Dizin kanıyo:
Arkadaşın biri "iyi orta gol getirir" diye bağırır o da iyi bir orta yapmaya çalışır ve ortasını yaptıktan sonra düşer. Arkadaşın dizi kanıyordur ama farkında değildir birisi ordan "olum dizin kanıyo" der ve olan olmuştur dizi kanayan çocuk ağlamaya başlar.

Ee bir de her zaman bağırılarak söylenen sözler vardır;- Avut be olum avut
- Kasti faul yapma lann
- Direk abi direk
- Valla gol diil
- Abi siz çok güçlü oldunuz ya
- Mithat'ı bize verin, Mete'yi siz alin
- Ahh bacağım
- Annem anneeem
- Top benim oolum istediğimi oynatırım
- Beşte devre onda biter
- Santra yapın lan santraaa
- Şahsi oynama olum pas ver
- Abanma beee
- Yuhhh o da kaçar mı
- Hakeme gözlüüük
- Ortanı göriim

Akşam herkes eve gidip yattığında da hep o günkü maçı, varsa attığı golleri, kaçırdıklarını, bir sonraki maçlarda yapmayı planladığı hareketleri hayal ederek uykuya dalar.

ALINTIDIR.. (FOURFOURTWO)
 

Morwena

Buralıyım
Kayıt
16 Nisan 2007
Mesajlar
4.355
Beğeniler
0
Aynen çoğu bilindik Cool ama artık Pro oynuyorsan bunlar yok Örn :Ben :lolmuch:
 
Kayıt
9 Mayıs 2007
Mesajlar
440
Beğeniler
0
Şehir
Uzay
Kaleci değiştin 2 penaltı:
Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri geçmek ister çünkü o her mevkide iyidir. Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2.
:mrgreen:
 
Kayıt
4 Eylül 2007
Mesajlar
345
Beğeniler
0
aynen bizim mahallede ben hep forvette oynarım ve pnaltı olunca kaleye geçerim 2 penaltı olacak ozaman diyenler azının payını alır sonra ağlarlar :lol: :lol:
 
Kayıt
16 Nisan 2007
Mesajlar
4.158
Beğeniler
11
Şehir
Yeşilpınar
Server
Efes
Takımı
Fenerbahce
Mahalle Maçlarında Sevmediğim Şey Çok Bağırıorlar... :lolmuch:
 
Kayıt
11 Mayıs 2007
Mesajlar
851
Beğeniler
0
Şehir
Thief Town
Bunun kitabı vardı yaw , 3-4 sene önce okmuştum , kitabın adı "Bi vurdum gol oldu".
Yazar : Necati Kola.
Hehe tabi kitap bunlarla sınırlı değildi , bu sadece kitaptan alınmış küçük bir kısım. Cool
Bir de "işe lan işe" kısmı vardır burada verilmemiş (kitaptan hatırlıyorum :lol: ), çocugun şeyine top gelir ve acı hisseder , arkadaşları da işe lan işe geçerler der.Çocuk da işer ve psikolojik olarak rahatlar ama normalde hiçbir alakası yoktur işemeyle heheh :mrgreen:
 
A

Anonymous

Guest
Dark_Lord_ demiş ki:
Bunun kitabı vardı yaw , 3-4 sene önce okmuştum , kitabın adı "Bi vurdum gol oldu".
Yazar : Necati Kola.
Hehe tabi kitap bunlarla sınırlı değildi , bu sadece kitaptan alınmış küçük bir kısım. Cool
Bir de "işe lan işe" kısmı vardır burada verilmemiş (kitaptan hatırlıyorum :lol: ), çocugun şeyine top gelir ve acı hisseder , arkadaşları da işe lan işe geçerler der.Çocuk da işer ve psikolojik olarak rahatlar ama normalde hiçbir alakası yoktur işemeyle heheh :mrgreen:
aa eet unutmuşum bunu :mrgreen:
 
Kayıt
14 Temmuz 2007
Mesajlar
3.799
Beğeniler
0
Şehir
Maraton Üst
Dunyada degil sadece Turkeyde var bunlar.Ben en coook.Tersten atılıan bos kaleyi severim.Penaltı olur,minyaturse kale Abi topuk atcan kaleci olmaycak der.Artist forvet (BEENNNN) gelir cakar topuğu goll olur.Yahu her takımda bi topuk golu atcak vardir bu ne mana hic anlayamadim ben
 
Yukarı Alt