addIcFb

Aileden
Kayıt
22 Eylül 2007
Mesajlar
5.212
Beğeniler
0
Şehir
Okul
2000'de kazanılan UEFA Kupası'nın kahramanları, sarı kırmızılı kulübe birer birer küstüler veya küstürüldüler... Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Ümit Davala, Ergün Penbe, Hakan Ünsal ve Okan Buruk. Hiç kuşkusuz bu efsane isimler Okan'ın soyadı gibi "Buruk"tu...
hakansukur_sivilbasin.jpg


Sarı kırmızılı kulüpte yardımcı antrenör olarak yaklaşık 3 ay çalışan ve daha sonra işine son verilen Ümit Davala, düzenlediği basın toplantısında bir hayli kızdındı. Çünkü ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyordu...

Ama Galatasaray için bu durum hiç te yabancı değildi...

Kimine göre Galatasaray evlatlarına, kimine göre ise evlatları Galatasaray'a yanlış yapmıştı.

HAKAN ŞÜKÜR
103 yıllık Galatasaray kulübünde ismini, Metin Oktay ve Tanju Çolak gibi efanaler arasına yazdıran Hakan Şükür, sarı kırmızılı formaya istemeyerek veda etti, kızdı, kırıldı...

Galatasaray ve Milli Takım forması altında kırmadığı rekor kalmayan Kral, 2003/2004 sezonunda Avrupa macerasına son vererek yuvaya döndü. Fakat bu dönüşün sonu Şükür için hiç te beklediği gibi olmadı.

Polat'tan "Heykelini dikelim" önerisi

Galatasaray Başkanı Adnan Polat 2007/2008 sezonu sonunda;

Hakan'ın futbolu bırakması

Galatasaray'ın futbol elçisi olarak kulübün yapacağı tüm sosyal sorumluluk projelerinde görevlendirilmesi

Galatasaray Futbol Okulları'nın, bundan sonra Galatasaray Hakan Şükür Futbol Okulları olarak isimlendirilmesi

Adnan Polat Kamp Tesisleri'ne Hakan Şükür adının konulması ve

Florya tesislerinde Metin Oktay'ın heykelinin yanına, Hakan'ın heykelinin dikilmesi önerisinde bulundu.

Ama Kral oynamak istedi

Fakat 1 Eylül 1971 doğumlu olan 37 yaşındaki tecrübeli oyuncu 1-2 sene daha futbol oynamak istediğini defalarca dile getirmişti.

Neticede yönetim, efsane fubolcusu ile sözleşme yenilemedi ve yollarını ayırdı. Hakan Şükür ise hala futbol oynamak için Arap ve Katar kulüpleriyle görüşmeler yapınca, Adnan Polat'ın önerdiği hiçbir şey de gerçekleşmedi.

Hakan, "Onca sene hizmet ettiği, rekorlar kırdığı ve tarihe geçtiği" kulüpten gönderilmesine, 1-2 sene daha oynamasına izin verilmemesine kırgındı...

Kimilerine göre 37 yaşındaki Hakan Şükür artık verimsizdi ve bırakması gerekiyordu,

Kimilerine göre ise Galatasaray'a böylesine hizmeti geçmiş bir futbolcuya bu yapılan tam bir vefasızlıktı....

BÜLENT KORKMAZ
21 yıllık futbol yaşamı boyunca, 11 yaşında kapısından girdiği Galatasaray'dan başka kulüpte oynamadı.

Futbolseverlerin aklında taş gibi, yürekli bir defans oyuncusu olarak kaldı hep... Nitekim, 2000 yılındaki UEFA Kupası finalinde kolundan sakatlanmasına rağmen, saha kenarına gelip kolunu vücuduna sardırarak maça devam etti.

Bülent de tıpkı Hakan Şükür gibi, Galatasaray'a veda ettiği 2004/2005 sezonu sonunda 37 yaşında olmasına rağmen futbol oynamaya devam etmek istiyordu.

Ama dönemin Özhan Canaydın başkanlığındaki yönetimi, Bülent Korkmaz'a jübile teklifinde bulunmuş ve Galatasaray teknik kadrosunda görev almasını önermişti.

Fakat "Büyük Kaptan" bu öneriyi kabul etmedi ve Gençlerbirliği'nde yardımcı antrenör olmayı tercih etti.

O dönemde Galatasaray Sportif Direktörü Bülent Tulun olayı şöyle özetliyor: "Başkan Canaydın, Bülent Korkmaz'ı defalarca aramasına rağmen ulaşamadı. Sonunda iadeli taahhütlü mektup bile gönderdi. Ama bir sonuç elde edilemedi."

ÜMİT DAVALA
Galatasaray'da küskünler kervanına son katılan isim Ümit Davala oldu...

Ümit, sarı kırmızılı takımdan aldığı teklif üzerine Ümit Milli Takımı çalıştırıcılığını gözünü kırpmadan bıraktı.

17 Haziran 2008'de Teknik Direktör Michael Skibbe'nin yardımcısı olarak göreve getirildi ama sadece 115 günlüğüne... 10 Ekim tarihi geldiğinde yapılan açıklamada Ümit Davala'nın görevine son verildiği belirtildi.

Galatasaray'ın efsane kadrosunun bir ferdi olan Ümit Davala, sinirli ve gözleri dolu bir halde basın karşısındaydı. Davala'yı en çok üzen de hiç kuşkusuz Başkan Polat'ın "İdmanlardan 10 dakika önce gelip, 10 dakika sonra gidiyordu" sözleriydi. Ümit ise aksine "Tesislerde yattığımız günler bile oldu" diyordu...

Neticede Ümit Milli Takım teknik direktörlüğünü bırakarak Galatasaray yardımcı antrenörlüğünü tercih eden Ümit, bir hayli sinirliydi. Sözlerini de "Adnan Sezgin bana neden gönderildiğimin cevabını veremedi" diyerek bitiriyordu.

ONLAR DA BÖYLE OLSUN İSTEMEZDİ...
Ergün Penbe, Hakan Ünsal ve Okan Buruk...
Hepsi de buruktu...

Futbolu özdeşleştikleri Galatasaray'da bırakmak isterlerdi, ama olmadı.

Türk futbolunun centilmenlik, beyefendilik abidesi Ergün, 13 sene giydiği Galatasaray formasına 2007/2008 sezonu başında veda etti. Veda ettirildi, çünkü yönetim sözleşmesini yenilemedi. Son sezonunu Gaziantepspor forması altında geçiren Ergün, sessiz sedasız sahalardan çekildi.

Sarı kırmızıların süper sol beki Hakan Ünsal'ın kaderi de aynı oldu. 1994'te geldiği Galatasaray'da yıllarca ter döken "Küçük Hakan" 2004/2005 sezonunu Çaykur Rizespor'da geçirdikten sonra futbola veda etti. Sebep bilindiği gibiydi...

Ve son olarak Okan Buruk... Inter ve Beşiktaş macerası nedeniyle bir hayli tepki çeken Okan'a, 2006/2007 sezonu başında, Başkan Özhan Canaydın yeniden kucak açtı.

Okan 2 sezonluk Galatasaray serüveninde isteneni veremeyince, soluğu İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da aldı.

Dedik ya, hiç kuşkusuz bu efsane isimler Okan'ın soyadı gibi "Buruk"tu...

Kimine göre Galatasaray evlatlarına, kimine göre ise evlatları Galatasaray'a yanlış yapmıştı.
 
Yukarı Alt